apo_karamazov yazar profili

etkileyici, merak uyandırıcı bir giriş
güzel betimlenmiş karakterler
tatmin edici bir son
ama nasıl?

kafamızın içi olsa keşke dediğim başlık

"en güzel deniz:
henüz gidilmemiş olandır.
en güzel çocuk:
henüz büyümedi.
en güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız.
ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür..."

en güzel yıl da henüz yaşadığımız yıldır. nazım abimizi dinleyelim biz;)

burada aşıya karşı çıkılmasının zararlı oluşundan ziyade belirsiz oluşundan ötürü olduğunu düşünüyorum. insan belirsiz şeylerden korkar. ayrıca sigara her yerde görebildiği, çocukluğundan beri etrafında görerek, alışarak büyüdüğü bir madde. korona aşısı ise ilk kez hayatımıza giren, uzun süreli yan etkileri belli olmayan bir şey.
yani insanların karşı çıkmaları, korkmaları gayet normal.

kişinin dünyaya şanslı olarak geldiğini belirten deyimdir. tabi bu kasığın altın, elmas vs. versiyonları ile dünyaya gelenler de var. bize de tahat kaşık:)

amaçsızsın, bir boka karar veremiyorsun, başladığın her işi yarım bırakıyorsun, çok üşengeçsin, kış uykusundaki ayı gibi yatıyorsun, bir şeyleri kafanda hallettiğinde olup bitecek sanıyorsun ama o iş öyle değil.

din bazı kaynaklarda kaynağı vahye dayana ve insanların mutlu olmalarını emreden ve bunu amaçlayan sistem olarak tanımlanır. bu açıdan bakıldığında dinin emirleri ile ahlaklı olmanın gerekliliklerinin örtüştüğü aşikardır. yani kişi hakkıyla dindar bir kişiyse (hemen hemen bütün dinler bakımından) aynı zamanda ahlaklı bir kişi de olması gerekir.

nasıl adlandırıldığı fark etmez ancak bir yaratıcının varlığı bana zorunlu gibi geliyor. bırakın evreni, ekosistemleri, okyanusları, kutupları sadece bir insan vücudundaki düzeni düşündüğümde bile bu mükemmel organizmanın bilinçsiz bir patlamanın ardından oluştuğu fikrini mantığıma kabul ettiremiyorum.
bu yaratıcı iyi olmak zorunda mı sorusuna gelirsek; dünya üzerinde tanrıya inanılan dinlerin çoğunda erdemlerin, duyguların hatta zamanın bile tanrı tarafından yaratıldığına inanılır. yani iyilik, kötülük, dürüstlük, yalancılık vs. tanrı tarafından bize verilmiş ve zaman içinde gelişmiştir. ama bir yaratıcı kendi yarattığı sınırlarla bağlı mıdır?
belki de henüz bu konuyu bir sonuca bağlayacak, bu konuda bir kanıya varacak bilince sahip değiliz.
ama mevcut dinlere bakıldığında tanrının iyiliğinin, merhametinin yanında cezalandırıcılık özelliği de vardır.

uygun ortam bulunduğunda herkes iyi de kötü de olabilir

değeri bilinmesi gereken, değer veren insandır. söylediği söz sizi merak ettiğini, size kıymet verdiğini gösterir.

sonunu görebilmek

usanmış

çok yedikten sonra kemer.

doğada benzerini gördüğümüz birçok şey gibi doğuyor, büyüyor ve ölüyoruz. peki bunun bir amacı var mı? yani bütün bunlar bazı teorilerde olduğu gibi sadece rastlantısal bazı olayların sonucu mu yoksa yüce bir amaçla yaratılmış varlıklar mıyız?

bu aralar işsizim. gezecek yer lazım :)

yapılan bir araştırmaya göre intihar haberlerinin arttığı dönemlerde intihar vakaları da paralel olarak artış göstermiş. ayrıca toplu intihar haberlerinin arttığı dönemlerde de toplu intihar vakaları artmış. tabi ki başka etkenler de var, yapanların suçsuz olduğu söylenemez ancak bu vakaların bu kadar göz önüne getirilmesi de yeni vakaların artışında pay sahibidir. kötü eylemlerin örnek alınması iyi örneklere nazaran çok daha fazla oluyor.

yaklaşık yarım saattir haberleri izliyorum. bu haberlerden yüzde sekseni cinayet haberi. bu yüzde seksenin de yarısı kadın cinayeti. niye böyle oluyor, nasıl böyle oluyor? anlayan varsa beri gelsin

"bağımlılık eğilimi her insanda vardır ve bu, onun toplumsallaşmış olmasının doğal bir sonucudur. bir insanın kendi kendine yeterliği ve başkalarına bağımlılığı arasında belirli bir denge olması gerekir. eğer bu denge bağımlılık yönüne doğru fazlaca kayarsa ortaya bazı sorunlar çıkar. bir insan diğer bir insana aşırı oranda bağımlıysa bu onun kendi varoluş sorumluluğunu üstlenmekten kaçınmakta olduğunu gösterir."
engin geçtan- insan olmak

gerçek başarı insanın kendini tanıması ( ki bu pek kolay olmayan uzunca bir süreçtir) ve kendini gerçekleştirmesidir.

bana göre insan olduğumuzun öğretilmesi lazım.