belli bir yörenin, topluluğun müziği olarak kabaca tanımlanabilir. etnik müzik serüvenim lise son sınıfta azam ali'yi keşfetmemle başladı. tarzıyla ve müziğiyle beni o zamanlar dumura uğratırdı, niyaz ve vas adında iki ayrı grupla da çalıştı bu iranlı abla.
nahan ve
abode pek dinler idim. iran'a sarmışken tabi o müthiş soprano darya dadvar'dan hele de haydi söyle olarak bildiğimiz parçanın bildiğim kadarıyla afgan farsçası versiyonu
sarzamine man ın adını da zikretmek lazım. hala iran'da takılırken rus piyanist evgeny grinko'nun da ses verdiği
jane maryam,
bu da evgeny versiyonu, ve tabii ki sahne adı king raam olan ramin seyed-emami'den "napıyosun sen" dedirten bir parça
the last waltz, oturduğunuz yerde ayak kalktığınız yerde hafif vücut sallatan tara tiba'dan
segodar parçalarına da şans verin derim. tunus'a doğru gidersek "insandaki nefreti söküp atacak tek bir ezgi bulamadım" diyerek beni benden alan emel mathlouthi ve parçası
ma lkit es geçilmemeli ve tabii ki kendisini ilk keşfettiğim parçası
naci en palestina. ortadoğu'dan israil asıllı ve ortadoğu ezgilerini popla buluşturan riff cohen de bu başlıkta olmayı hak ediyor. meşhur parçası
dans mon quartier ve benim favorim parçası
j'aime. kafkaslara doğru akordeon üstadı aslan tlebzu ve saçma sapan dizilere koyup mahvettikleri parça
kafa chikh'i de şuraya iliştirelim. bu türde yasmin levy adı daima zikredilse de bu kadar popülerleştiği için istemsiz uzaklaştım, açıkçası hiçbir zaman da hayranı olamadım, daha soft sopranolar sevdiğimden ötürü, ben gırtlağı bir tek çingenede seviyorum galiba. çingene demişken ve etnik müzik başlığındayken hala goran bregoviç'i ve emir kusturica'nın çingeneler zamanı'na soundtrack olmuş
ederlezi yi bu listeye ekleyelim. goran bregoviç öyle tek şarkıyla geçilecek bir besteci değil, hele de sezen aksu'nun
erkekler parçasıyla aşina olduğumuz ezgi
so nevo si ve dinleyince "bunu biliyorum ben yea" diyip nereden olduğunu hatırlayamayacağınız
wedding cocek'i dinleyince ne dediğimi anlayacaksınız. hala çingenelerle beraberken tabii ki gırtlak severlere esma redzepova'dan candan erçetin'in "sevdim sevilmedim" olarak bildiğimiz
chaje shukarije önerebilirim. balkanlardan bir de balkan ezgilerini modern popla harmanlayan ve beni hep kendine bir şekilde tav eden beirut, favorim şarkıları
rhineland ile bence övgüyü gayet hak ediyor. hatta kendilerinin yine çok beğendiğim
postcards from ıtaly parçası shamaless'ta fiona'nın evlendiği bir bölümde çalmıştı. bu türü dinlerken keşfettiğim listeler gerçekten müzik zevki geliştirmek için ideal ki beni tek sözcüğünü anlamadan tribe sokan
fevgo parçasını seslendiren adının hakkını dibine kadar veren yunan şarkıcı orfeas peridis ile tanıştırmıştır. bu nedenle youtube'da dünyadan sesler kanalı belki ilgi duyanlar için faydalı olur. etnik müzik listesi genişledi geçen zaman içerisinde benim, yalnız uygur türkçesi parçaları
oyneng yar ile beni çok çok mutlu eden latince, almanca gibi birçok dilde şarkıları bulunan pagan-folk müzikleriyle meşhur faun'u keşfim farklı bir kapı açtı etnik müzik zevkimde. kuzeye doğru ilerledim bu defa. son keşfimse grup adı izlandacada şair anlamına gelen, viking müzikleri yapan ve
seven nation army coverlarıyla beni kör kuyularda ışıksız gezdiren skald oldu. ama skald'ı hep ve düzenli dinlemek mümkün değil intihar etme isteği uyandırıyor, biraz omnia'ya kayabilirsiniz böyle anlarda yine de kuzeyde kalıp çok bunalmak istemem derseniz.
devamını gör...