bir ekmeği dondurucuda saklayın. lazım olunca oda sıcaklığında kendine gelince, taze taze yersiniz.
devamını gör...

migros'un elektronik ürün ve aksesuar satışı yaptığı sitesi. az sayıda ürün var ama bazı ürünlerdeki fiyatlar şaşırtıcı. yalnız bir sorun var. 150 tl'lik siparişe kargo bedava notu düşülmüş. ama aynı sayfada, kargo parası olarak 11,90 tl ücret kesiyor. kafası henüz netleşmemiş.
devamını gör...

ya birbirine iliklenebilen iki çarşaf yaparsın. alta bir yüzü serersin. üstüne yorganı koyarsın. üste de ikinci yüzü serer, hem alttaki yüze hem ortada kalan yorgana düğmelersin (veya cırt cırtlarsın, kopçalarsın). şöyle pratik bir icat yapıp sunamadılar be.
devamını gör...

şu kadarını söyleyelim, olayın sütle, inekle filan alakası yok.
devamını gör...

1,5 sene önce açmıştım başlığı. bir şey değişmemiş. olmayınca olmuyor hanımlar, beyler.
devamını gör...

helal olsun. süper tespit!
devamını gör...

insana zorla rap sevdirmeye çalışan arkadaş. ikna olmadığında da engelleme yoluna gidiyor. işte insanda bu kafayı yaratan bir akımı sevmemekle ne kadar doğru bir iş yapmışım. kendimi tebrik ediyorum.

mecbur muyum kardeşim?
devamını gör...

koç üniversitesi hastanesi'ni görmeyenler, pahalı olduğunu düşünür.
devamını gör...

benim eşim en çok downton abbey'i beğendi. bence de çok başarılı bir diziydi. bitmesine cidden üzüldük. eşim, man in the high castle dizisini sevemedi. yalnız izliyorum. clarkson's farm'a bayıldık.
bazen cıvıtsalar da top gear benim favorim. fleabag dizisi olmamış. looser dizisi yapmak istemişler ama çok kısır kalmış. o hissi ve mizahı alamıyorum. sürekli çatır çutur seks sahnelerini de gereksiz buluyorum.
son olarak looming tower dizisi, 11 eylül'e giden süreci çarpıcı bir şekilde aktarmış. 10 bölümlük bir mini dizi.

şimdi de cold case dizisine başlıyoruz.
devamını gör...

bunu 128 milyar dolar ile toplamak gerek.
devamını gör...

1999'daki senaryo aynen tekrar etti. amerikan gemisi ve deprem!
önce istanbul'da, "patlama" olduğu uzmanlarca ifade edilen ve medya tarafından karartma uygulanan "kağıthane" merkezli deprem(!) sonra güney anadolu'da 10 ili şiddetli etkileyen büyük bir deprem!

ilkinde acemiydik ama ikinci golü yemeyecektik.
o geminin kocaman bir bayrak açması, konsoloslukların kapatılması, geminin gölcük'e gitmesi...
uyanmanız için daha ne lazımdı?
devamını gör...

x kuşağı hep böyle işte ya. boomer bunlar, boomer.
devamını gör...

deprem enkazının kaldırılmasında "bizim çocuklar" dışında kimsenin çalışması istenmiyor ki olumsuzluklar görülmesin, kaydedilmesin.
devamını gör...

bu ülkenin yangın söndürme uçak ve helikopterleri de mi yok ya? yanan şey milli servet. birkaç turda söndürülebilecek bir yangın. neden seyrediliyor öylece?
devamını gör...

az önce cumhurbaşkanının açıkladığı gelişme. 3 ay süreli ohal ilan edildi.
devamını gör...

yıllarca iki ilçeyi ve 220 bin insanı zehirlemiş olan santral.
buna sessiz kalanların depremde bu ilçelere koşacağını düşünmek...
devamını gör...

ahmet ercan daha geçen gün istanbul'da 2045'ten önce -yeterli enerji birikimi olmadığından- deprem beklemediğini söyledi. vazgeçmek derken?
celal şengör de candaş tolga ışık'ın programında silivri fayının kilitlendiğini söyledi. 10 dakika sonra kandilli başkanı bağlandı. fay kilitli değil de creep halinde diyelim dedi. celal anında çark etti.

ayrıca asistanı cenk yaltırak'ın dediğine göre gerçek deprem fayları haritasını kamuoyundan saklayan kişidir şengör. ayrıca kanal istanbul'u savunmasıyla tanıyoruz kendisini.
devamını gör...


ilk türk kadın matematikçilerinden.

meksika üniversitesi astronomi bölü-
mü’nün de kurucusu olan pişmiş, 1
ağustos’ta meksika’da öldüğünde 88
yaşındaydı. pişmiş’in naaşı 2 ağus-
tos’ta bir krematoryumda yakıldıktan
sonra külleri havaya savruldu.
paris pişmiş, 1911 yılında istan-
bul’da doğdu. okumaya ve öğrenme-
ye olan hevesi çocukluk yıllarında baş-
lar. öyle ki daha beş yaşında bir ana-
okulu öğrencisiyken okumaya yazma-
yı öğrenmişti ve ilkokul öğrencisi olan
ablasının matematik problem-
lerini çözebilmekteydi. ilko-
kula üsküdar semerciyan ce-
meran okulu’nda başlar paris
pişmiş. o yıllarda ilkokul eği-
timi altı yıl sürmektedir. bu
okulu bitirip üsküdar ameri-
kan kız koleji’ne başladığında
ermenice ve türkçe’nin yanı
sıra fransızca ve ingilizce de
konuşabilmektedir. burada
ingilizcesini daha da ilerletir
ve almanca da öğrenir. bu ya-
bancı dillerin yanı sıra okulda-
ki matematik öğretmenleri sa-
yesinde matematiği de çok iyi
öğrenir ve sever. o sıralarda
kızların matematik öğrenimi görmesi
alışıldık bir durum değildir; ama piş-
miş, matematik öğrenmeye karar ver-
miştir artık: "madam curie kuramsal
çalışmalar yapabildiyse ben neden ya-
pamayım düşüncesi benim hırsımı
kamçılayan bir düşünce oldu." demek-
tedir kendisiyle yapılan söyleşilerden
birinde.

üsküdar amerikan kız koleji, piş-
miş’in mezun olacağı yıl liseye dönüş-
türüldüğünden pişmiş doğrudan üni-
versiteye gitmeye hak kazanır. fakat
bunun için ailesini de ikna etmesi ge-
rekecektir. aile, önceleri bu düşünce-
ye karşı çıksa da sonradan razı olur. pa-
ris pişmiş o günleri şöyle anlatır: " ‘bi-
zim gibi bir ailenin kızı nasıl karma
eğitim yapan bir okula gider?’ diye
üniversiteye gitmeme karşı çıktılar.
benim hırsımı bileyen bir şey vardı ki
o da kadınlar matematikçi olamaz de-
niyordu. matematiği sevmem meslek
seçimimde elbette ki önemli bir et-
kendi; ama en zor olanı başarabileceği-
mi gösterme isteğinin de ciddi payı
vardı tercihimde. kadınların bunu da
en iyi biçimde yapabileceğini kanıtla-
mak istiyordum."

paris pişmiş, istanbul üniversitesi
matematik ve klasik astronomi bölü-
müne girmeyi başarır. 1933 yılında bu
bölümden mezun olan ilk kız öğrenci-
dir. o yıllarda üniversite öğreniminde
hitler almanyasından kaçan bilim
adamlarının yeri büyüktür. onlardan
araştırma yapmayı ve bilimsel makale-
ler yayımlama gereğini öğrenir. içle-
rinden özellikle biri, prof. freundlich,
paris pişmiş’in yaşamını değiştirecek-
tir. pişmiş, yabancı dil bildiğinden al-
man hocaların anlattıklarını türkçe’ye
çevirmektedir. 1937 yılında freund-
lich evrenin dönmesi ile ilgili bir tez
hazırlamasını ister. bu onun doktora
tezinin konusudur. freundlich bu tezi
önemli bulur. harvard üniversitesi’ne
mektup yazarak üniversitenin gözle-
mevinde bir burs ayarlar. önceleri bir
yıl olarak düşünülen bu burs sonunda
pişmiş, harvard’da kalır ve iki yıl daha
burada çalışır. burada meksikalı bir
modern astrofizik öğrencisi olan felix
recillas ile tanışır ve evlenirler. pişmiş
eşiyle birlikte meksika’da yaşayacak-
tır bundan böyle. bir süre sonra da pu-
eblo’daki ulusal astrofizik gözleme-
vi’nin kuruluş çalışmalarına katılır.
1965 yılında kendi adıyla anılan
yıldız kümeleri keşfeder: "1965’lerde
yeni yıldız kümeleri buldum. bunlara
herkes ‘pıs’ diyor. pişmiş’in kısaltıl-
mışıdır bu. 23 yıldız kümesi var benim
adımla anılan."

pişmiş, meksika üniversitesi’nde-
ki görevinden emekli olduktan sonra
da gökbilim çalışmalarını sürdürür ve
yılda en az bir kere doğduğu toprakla-
ra, türkiye’ye gelmeyi ihmal etmez.
birçok öğrenci yetiştiren ve
hayatını araştırmaya adamış
değerli matematikçi ve gökbi-
limci paris pişmiş’i günümü-
zün genç gökbilimcilerine söy-
lediği şu sözleriyle anıyoruz:
"yaklaşık yarım yüzyılı bulan
astronomi kariyerimde şu ka-
naate vardım ki bir araştırma
alanında uzmanlaşmak, konu-
nun derinliklerine vakıf olabil-
mek açısından önemliyse de,
mevcut bilgileri olduğu kadar
geçmişin kazanımlarını da de-
ğerlendirebilmek için gökbi-
limde bütünsel yaklaşımı da
yitirmemek aynı derecede
önemlidir. gökbilimin, en basit göz-
lemlerden en derin teorik gelişmelere
değin uzanan birçok cephesi vardır.
gökbilim içinde yaşadığımız evrenin
resmini oluşturacak parçaların bir ara-
ya geldiği bir mozaiktir. gökbilim bir
bütündür. gökbilimci, bu alandaki
tüm bilgileri bir arada değerlendirmek
zorundadır. bizim bilim dalımızdaki
farklı yönlerin tümü birbiriyle bağlan-
tılıdır. bütünsel bir bakış evreni anla-
yabilmek için olduğu kadar, bilim ada-
mına yeni bir gelişmenin gökbilimin
genel çerçevesi içindeki yerini keşfet-
me mutluluğunu ve heyecanını da ya-
şatacaktır. meslek hayatım boyunca
bu bakış açısını dünyanın her köşesin-
deki genç bilim adamlarına aşılamak
için uğraştım ve uğraşmaya da devam
ediyorum
devamını gör...

biontech'in sahibi uğur şahin tarafından yapılan bağış.

dünyanın en çok para kazanan şirketinin, memleketine bu kadarcık parayı layık görmesi düşündürücü. isteseler tek başına tüm iskenderun'u ayağa kaldırırlar.
devamını gör...

1939 depreminde camiler dahil tüm binalar, tren garı hariç, yıkılırken ayakta kalan ikinci yapının genelev olması.
stfa firmasının sahibi feyzi akkaya anlatıyor:
“erzincan’ın hali yürekler acısıydı… yıkılmayan, yalnız istasyon binası ile genelev kalmıştı. ayhan’ın evi, kubas ferit’in evi, çağatay’ın evi, cemil’in evi, hepsi yerle bir olmuştu. enkazın üzerinde kediler tünemişler, sanki yas tutuyorlar… erzincan’dan son defa olarak elimizde enkaz altından çıkardığımız “facit” hesap makinesiyle, hiç konuşmadan ayrıldık.”
kentvedemiryolu.com/1939-er...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim