biroteki yazar profili

biroteki kapak fotoğrafı
biroteki profil fotoğrafı
rozet
karma: 1725 tanım: 101 başlık: 15 takipçi: 9
Sessizliği dinlersen duyacaksın geçmişinin gürültülerini... Kimler için ağlamıştın bilmem ama yüreğin daha büyük acıları tadacak, ölmek için ne iyi bir zaman. Yaşamak istememiştin elbette, ama insan yaşar. İnsan her şekilde yaşar. İnsanlığımdan yaşıyorum deme, yaşamın insanlığından da olsa, bir bakmışsın insanlıktan çıkmış insanlığın. İnsanlığından yaşarken, insanca yaşayamazsın...

son tanımları | başucu eserleri


normal sözlük yazarlarının hissettikleri

hiçbir şey eskisi gibi olmayacak biliyorum. kim bilir belki de eskisi gibi olsun istemem hiçbir şey.

kalbim acırdı, 90lardı, kalbim acırdı... 2000'lerin başıydı, kalbim acırdı. 10'lardı... hep kalbimi acıtan. şimdi 20'li yıllar. gerçeklik kaybolmakta iken, yani sanal bir dünyanın kucağına atılmışken, etimizle kanımızla gerçeğiz. her şeyimizle hissediyoruz gerçeği... umutlarımızın kırılışı gerçek, bitmek bilmeyen market hesaplarımız gerçek... etrafımızda olmasını istediğimiz kimsenin var olmaması gerçek. yalnızlığımız ezelden beri gerçek...


oysa kalbim isterdi ki, baştan başlasın zaman; hiç akmayacak gibi tekrar o acılar yüreğime. tekrar tekrar terk edilmeyecekmişim gibi. bir evin tekne kazıntısı olmak demek, en sevdiklerinden başlamak demektir ayrılmaya. hep bir bağ vardır da yok gibidir. her an kapı çalacak gibidir ya da her an kapı açılacak ve birisi daha evden ayrılacak gibidir. bu bazen davul zurnalarla olur. bazen tavandan sarkıtılmış kemal sunal filmi oynayan televizyonlu bir otobüsle... gitmenin her türlüsü vardır dünyada bu bazen daha da içine doğrudur dünyanın. kazma kürekler alınır ve yer küre kazılır. cansız bir beden omuzlardan toprağa atılır. sonra üzerine toprak atılır ki kokmasın dünya. kim bilir belki de baş edemediğimiz her şeyin üzerine bir avuç toprak atarız biz bu dünyada.


yaşamaktan bir bıkkınlık duyuyorum artık. kalbim daha zor atıyor... insanlara tahammülüm yok... yeni şeyler yaşamıyorum. yürürken ayaklarım ağrıyor. uyurken nefesim daralıyor. bitecek zannediyorum... ama hiç bitmiyor... aklım sürekli geçmişte. insanların arasında dolanıyorum. sonra o binanın yerinde bir futbol sahası vardı diyorum. ben çok hızlı koşardım. ama topa bir türlü iyi vurmayı başaramazdım. sonra okulun ek binası henüz yapılmamıştı ve öğretmenim bu kadar yaşlı değildi. ama ben de hayata bu kadar küs değildim. bu kadar... yani aslında küstüm de, bu kadar değildi. yoksa hangi hayatla nasıl barışayım. sonuçta o hayatın basamakları beni buraya getirmedi mi? sonra ölen çocuklar... nedense artık hiç düşünmüyorum.


artık hiçbir şey eskisi gibi değil, biliyorum, duyarlılıklarım bile... hem olsun da istemem eskisi gibi hiçbir şey. tekrar tekrar aynı acıların sokaklarında kaybolmak. ama yine de aklım geçmişe takılıp kalıyor. diyorum ki daha farklı olabilirdi...


şimdi gelecek için uğraşıyorum. farklı bir gelecek kurgulamaya. belki yeniden ve tamamen yalnız kaldığım bu gelecekte, kalbim bile atmaz diyorum. kim bilir belki de kalbim bu sıkıntılardan kurtulur. coğrafya kaderdir diyorlar. görüyor ve artırıyorum... insanın coğrafyası yüreğinde saklıdır. kendi nerede olursa olsun...
devamını gör...

beklemek

ah ki kalbimin içinde yaşanan her şey. sana söylediğim yerde bekledim, sandım geçse bir ömür, bir an tereddüt etmeden beklerim... akşama doğru karardı düşlerim. sonra yoruldum dikilmekten. sandığım gibi olmayacağını anladım. sonra bildiğim ama inanmadığım bir gerçeğe inanmak zorunda kaldım. gelmeyecektin. yine de bir not yazdım, dediğim taşın altına koydum. hani sanki zamanın başından beri orada unutulmuş gibi kımıldamadan bekleyen o içi oyuk taşın. belki taş ilk defa yerinden oynadı. yani var oluşundan beri. taşın bile var oluşu bir anlam kazandı sayende. ben de sonra yerimden oynadım ve sanki tüm anlamımı yitirdim. oysa bir iskelete dönüşünceye dek ve sonra unutuluncaya dek o taşla birlikte orada durmak istiyordum. tüm bunlar olurken, senin düşüncelerinde zaten yoktum.

ah ki şu bildiğim ve inanmadığım şeyler. seni düşleyerek akşam ettiğim günleri sana anlatamıyorum. bana inanmıyorsun. bu kalbinin hayal dolu olmasından mı? çünkü, ben de pek çok şeye inanmıyorum da bunu kalbime dolan hayallerle açıklıyorum. birkaç adımdan sonra dönüp gün boyu dikili kaldığım yeri birkaç saat izlemem de bundandı mesela. ben orada dikilip kalmışken senin gelmiş olduğun bir hayal...

yine de kırılmadım sana. yine de yarın aynı yerde beklemeyi düşünüyorum. belki gelirsin. yok, hayır biliyorum gelmezsin. sonra düşündüm ki gelmediğin her gün için bir not bırakırım oraya. belki bir gün zorla tutup ellerinden getiririm de seni beklemekten yorulmadığıma ve yorulmayacağıma inanırsın. sonra birkaç saat ellerini düşündüm. ellerinden tuttuğumu...
devamını gör...

normal sözlük yazarlarından aforizmalar

bizim gibi insanlar hayatları boyunca bizim gibi olmama uğraşı içerisindedirler ve genelde bunda pek de başarılı olamazlar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim