bumahado yazar profili

ilginç bir soru. cevap kişiye ve bölgeye göre değişir.

sağlık yerindeyse sıfır (0). oda sadece bir algıdan ibaret. mesele kafalar kaç odalı? kaç kişi veya neler yaşıyor o odalarda?

çağımızın filozoflarından ibo ne diyi? "odalarda ışıksızım. katıksızım. viraneyim." öte yandan emre aydın "burası soğuk, soğuk odalar yoksun neye yarar." heee birde odaları kireç tutmayanlar var.

#3741366 ya işte öyle. şampuanlar ligi başka. konsantrasyon dağılmazsa galibiyet öyle yada böyle gelir. ilkay çok büyük oyun aklı koydu sahaya. liverpool un korkulacak bir yanı olmadığını gösterdi.

analize gerek yok. sadece osimhen 2. golü yazması lazımdı. umarım kötü sakatlık yaşamaz. singo inşallah formunu koruyup anadolu topçusuna dönüşmez. tebrikler iyi maç oldu.

ortayı açan oyuncu bir kaç sene sonra türkiye hiper ligine gelir. gelirken bir kaç arkadaşınıda getirir. artık nasipte kaç yıl varsa anadolu takımlarını dolaşır. beğenirse vatandaş olur burada kalır. beğenmezse ülkesine döner.

selçuk şahin derhal gelmeli. eski dosttan düşman olmaz derler. sonraki sürece mert hakan yandaş ı hazırlamalı. volkan olmaz. çok duygusal. aykut artık yaşlandı. başa çıkamaz. birde aykut a sahada 11 kişi yetmez. en az 14- 15 kişi olmalı ki, kalenin önüne dizebilsin. maksat gol yenmesin. otobüsün koltuklar ful dolu olsun.

tam emin değilim. galiba bu senede kadro geberik oyunculardan oluşuyor. maçı canlı izledim. malesef futbol bizi bırakmış. analiz kasmaya gerek yok. kamyon hala bayır aşağı gidiyor. todesco değil, kloop ve guardiola yı birleştir. bu kadroyu adam edemez gibi geliyor.

lig başladı. avrupa başladı. bizim takımlar halâ futbola başlayamadı. basit oynamayı bile beceremiyoruz.

gol yiyince küsme olmayacaksa galibiyet veya beraberlik olabilir. heee golü yiyip, "zaten biz kimiz ki? adamlar manyak topçu." diyip oyunu bırakırlarsa her halt olabilir.

işte zamanında hagi yi bu yüzden beğenirdim. güçlü rakiplerle oynarken geride topu alır. bir iki kreatif hareketler yapar veya paslarla oyunu açardı. diğer futbolculara "korkmayın ulan! bunlarda insan. takım olun. bırakın bu ezikliği" dermiş gibi takıma bir anda doping etkisi yapardı. diğer futbolculara cesaret enjekte ederdi. saha içi antrenör gibiydi.

gol at veya ye. fark etmez. son ana kadar 0-0 gibi oynamalı. kıç baş oynamamalı. bir anlık gaflet pahalıya mâl olur. inşallah osimhen formunda oynar. tek çekincem gaflet ve eziklik psikolojisi. bunlar aşılırsa iyi sonuç gelebilir.

malesef yine o örnek üzerinden gidiyorum. çünkü durum trajikomik bir vaka.

freni patlamış bayır aşağı giden bir kamyonda sadece şoför değişikliği olmuştur. o kamyon malesef durdurulamaz. durması için bayırın bitip bir yere toslaması lazım.

aklım erdiğinden beri fb nin dördüncü başkanını gördüm. beşinciyi görürmüyüm? tam emin değilim. gelen gitmiyor veya gidemiyor. sözde fb cumhuriyeti! diktatörlük ve mafyavari yönetim ile yönetiliyor. bu kafa yapısı ve yönetim şekliyle fb nin yeni dünya şartlarında malesef işi çok zor. mesele sadece para değil. içinde çürümüş sistem var. geçmişte dediğim düşüncedeyim. şu an içinde bulunduğu düzende eğer şampiyon olursa, fb bjk den daha beter olabilir. bu ülkede şampiyon olup süreci devam ettirmek çok zor iş. fb nin ilk önce çürümüş sisteminden kurtulması lazım. fakat son seçimde görüldüğü gibi oy verenler nerdeyse 50-50 yani yarı yarıya. nasıl olacak bu iş?

fb nin takdir ettiğim yönü, diğer spor branşlarında başarılı olması. iyi sporcular yetiştiriyor. imkan sunuyor. mevcut kadrosuna katıyor. ama futbol malesef rezil gibi. bu ülkede pastanın büyük dilimi futbol olduğu için başarısız gözüküyor. ne diyelim? galiba o sene bu sene değil gibi.

rezalet ötesi bir maç. bunun benzeri geçmişte olmuştu. real mardin maçıydı. ilk yarım saat real mardin top oynayamadı. takım real mardini kitlemişti. ileri zekalı eboe kendi ceza sahasında faul alacam diye şebek gibi yalandan kendini yere attı. hakem yemedi. real topu kaptı. ilk golü attı. galiba golü atan futbolcu isco idi. o golden sonra takım bi çözüldü. freni patlamış, bayır aşağı giden kamyon gibiydi. maç 6-1 bitti. şeyh ronaldo (o zamanlar daha şeyh değildi.) hatrick yaptı. benzema bi güzel benzetti.

işte bizim çok teknik futbolcumuz yunus emmi teknik pas atayımda taraftar coşsun dedi herhalde. ya da şampiyonlar ligi bir vitrin. kendimi vitrine koyam demişte olabilir. en olmayacak yerde, defansta pokum gibi pas attı. rakip aldı golü attı. ondan sonra kamyonun freni patladı. bayır aşağı yolculuk başlamış oldu. eurosaray 10 dakikada 3 golü afiyetle yedi.

bence bu iki maç skordan bağımsız birbirine benziyor. bir diğer olay, hani lazbappe dedikleri bir futbolcu varya bay mıdır nedir? kale önünde müsait pozisyonda topu stat dışına yolladı. benim tahminim geçenlerde siyah ekran paylaşmıştı. heh işte kalenin önüne o siyah ekran geldi herhalde. kaleyi göremedi. görse zaten 2-0 olacak belki başka hikayeler yazacaktık. tam detaylı bakamadım. bir de eurosaray ın golü hakem yüzünden iptal oldu. torrik faul yapmadı gibi geldi bana.

yukarda dediğim gibi iki maç ilk yenilen golden sonra konsantrasyon nasıl kaybedilir maçları. şampuanlar ligi rehaveti kabul etmez. hemen cezayı keserler. çünkü oranın konsantrasyonu ve havası başka. bulduğunu atacaksın. hele kale önlerinde müsait pozisyonlarda golü yazacaksın. farkı açsan bile 0-0 mış gibi oynayacaksın. kıç baş oynamayacak. lakayt olmayacaksın. inşallah bu ders olur.

zamanında teee 1999 yılında chelsea ye 5-0 yenilmişti eurosaray. ondan sonra bir çıkışa geçti. uefa ve süper kupaya uzandı. bu 5-1 lik skor başarı getirebilir. oda 5 buda 5. kadro müsait. neden olmasın?

hee unutmadan o osimhen i sakatlayan andavalı gördüğünüz yerde bi zahmet dövün. tam osimhen lik maçtı bu. kasaplar yüzünden oynayamadı.

malesef bana jeremain lens i hatırlatıyor. sizde hatırladınız dimi. bjk nin küfür paratoneri. kenenin insan formuna evrilmiş hali.

son bir senedir hayalet modda takılıyor. o eski halinden eser kalmadığını hissediyorum. ne olduysa buna? galiba trabzon meydan savaşından sonra oldu. aklı futboldan çok, kafes dövüşüne kaydı galiba.

malesef bir halt olacağını sanmıyorum. eskidi bu. yeni yüzler aranmalı.

"geliyorum yılanoğlu! vuruldukça çoğalırım ben." uzun ama çok sevimli geliyor.

#2974733 #3120517 #3244833 #3268139 #3289254 #3295836 bir (1) sene evvelinden bir takım tahminlerde bulunmuştum. çoğu gerçekleşti. şimdi son aşamaya geldik. söz fb taraftarında. hadi göreyim sizi dev kanaryalar. mr. ego yu yiyin.

eğer yine leş kadro kurulup, yıllar önceki winning eleven oyununda ki gibi orta kafa gol taktiği uygulamaya çalışırsa gelecek sezonda gitti. şimdiden geçmiş olsun.

sezon başında hissetmiştim. ilk gs-fb maçında kadro kalitesi ortaya çıktığı halde çoğu kişi göremedi. ya da görmek istemedi. çünkü fb nin kadro geberik eşek gibiydi. morinyo nunda boş beleş birine dönüştüğüde ortaya çıkınca sonuç kaçınılmaz oldu. morinyo için defalarca yazdım. "burası anadolu toprakları. bu halk nice devletler kurup, yıktı. senin özel biri olman sökmez!" minvalinde. basında "fb nin kadrosu gs nin kadrosundan iyi iyi" diye diye taraftarları kekledi. sonuç ortada.

ali koç ise öyle bir kadro kuracağım ki! şampiyonluk sözü vermeme gerek kalmayacak diye iddia etti. sonuç ortada. bence poh gibi kadro kurdu. sonuç ortada.

bence gs şampiyonluğu haketti. ligin ortalarında form düşüklüğü olmasaydı daha erken ligi kopartırdı. bir iki transferi hariç etkili transferler yaptı. katkıyı aldı. fb ne yaptı? ya da yapamadı. tartışılır. gs nin şampiyonluğu kutlu olsun. 5. yıldız ile uzay takımı olma yolunda ilerliyor. fb? hâlâ dünyada üs kurma peşinde. "fb elden gidiyah! kaos geliyah! başgan yassağı!" komedi cumhuriyetine dönüştü resmen. fb li insanlara sabırlar dilerim.

idmanların hakkını veren ve sahada sonuçlarını tescilleyen sporcuların futbol maçı. gelde bizim geberik eşeklerin maçını izle.

mental olarak ders niteliğinde maç.

çok acayip hikayesi var. hatırladığım kadarıyla,

"bir gün biri hastalanmış. çare aramış durmuş. en sonunda birine denk gelmiş. denk geldiği kişi, falanca yerde göl var. o sudan iç demiş. hasta kişi o suyun yerini bulup içmiş düzelmiş. gel zaman git zaman aynı hastalıkta biri ile karşılaşmış. ona nasıl düzeldiğini anlatıp o gölden içmesini söylemiş. hasta kişi o göle gittiği vakit bir bakmış göl bir değil birden çok. hangisi acaba derken denemiş durmuş. hastalığına çare olmamış. daha sonra bu bölgenin adı bingöl olmuş."

kiğı ilçesi meşhur abdullah kiğılı nın memleketidir. kiğı ya giderken bazı yerleri bana, filmlerde gördüğüm texas ı anımsatmıştı. derin vadileri mevcut. sidikli meşe denen ağaç bol miktarda. su yönünden iyi bir şehir. bol suyu var. her yer dere dolu. yayladere ilçesinde peri çayı üzerinde özlüce barajı ve hidroelektrik santrali mevcut. ben çok beğendim. tabi betona alışan için boş beleş bir yer olarak gelebilir. o da kendince haklı.

malesef çok yapılan hatalardan biri, normal prizden tesisatının çekilmesi. aynı zamanda o priz tesisatının sigortasının amperini büyütmek. bu hatalar birleşince ya tesisat yanıyor ya da ana sigorta atıyor. sonra ana sigorta yükseltilince sayaçta yanabiliyor. sonuç yangına davetiye çıkıyor. yapılması gereken ayrı tesisat döşenip uygun sigorta takılması. bu tesisat sadece şofben için olmalı. başka cihazla birlikte şofben çalıştırılmamalı. tüm tesisatta kaçak akım rölesi mutlaka olmalı.

korkanlar için basit çözüm iki kova alıp şofbenin sıcak suyu ile doldurulur. tas veya maşrabayla yıkanılabilir. insan bazen öyle anlara denk gelebilir. ummadığımız yerlere ışınlana biliriz. başımıza geldi. ihlas şofben veya kovaya daldırma ısıtıcıyla yıkandığımız zamanlar oldu. yakın zamanda deprem bölgesi çok zahmetler çekti. bu gibi temel bilgileri öğrenmekte her zaman fayda var. elektrikte en önemli unsurlardan biri emniyettir.

çekilişe katıldım! numaram:52

alt-yapı burda da ortaya çıkmış. çok üzücü ve dehşet bir durum. bu "yapı" denen öcü artık fb nin peşini bırakmaz. voleybol ve basketbolda elden giderse fb amatörlüğe evrilir. boks atletizm felan başı çeker. futbolu benimseyen bir grup türeyip yenifb, hakikifb gibi yeni yapılanmayla başka kulüp kurabilirler. gerçi elaltından birçok kulüp onların arka bahçesi gibi.

asıl "yapı" fb nin kendi içinde. yönetim biçimi ve mantalite geriye doğru gidiyor. söylemler hep havada ve kağıt üstünde.

pop saati başlıyor.

eşekdişi sahili. türkiye ye bir düzine yeni drogbalar getireceğim. sonra onları türkiye vatandaşı yapıp, forvet sorununu çözeceğim. az kaldı.

ne günlerdi be! hatırladığım kadarıyla 90 lı yıllarda kalede şanver, ibrahim buhari ve pascal gibi oyunculara sahipti. rakip takımlara kök söktürürdü. ligin orta sıra takımı olup, ligin gediklisiydi.

izmir fuara gezmeye gittiğimde koşu alanlarında koşan antrenman yapan altay altyapısında oynayan çocukları izlerdim. tarifsiz gurur duyardım. hep beğenirdim altay'ı. sonra zalim felek geldi. altay a uğradı. şu an sıkıntıdalar.

izmir takımlarının ölümcül çekişmesi bana hep abartı geldi. sonunda patladılar. birbirini yemekten amatör seviyede kaldılar. halbuki taraftar potansiyeli olan köklü kulüplerdir. silkelenin ve kendinize gelin! kime diyorsam bunu?