çatal - tüm tanımları (1. sayfa)

son dönemde türeyen parazitlerdir. eskiden mesela farklı olmanın bir olayı vardı, farklı olmaya çalışanlar okurdu, araştırırdı, kendince bir bakış açısı yaratırdı.

şimdi ise aklı yeten 3-5 kişi whatsapp'i terk ediyor, geri kalan 2-3 milyon onu takip ediyor, kalanı da bunlara bakıp "malsınız.s.s" diyor.

sişteyim dünyanızı.

ucunda bulunduğum sınır. 1 litreye yaklaştık, içsem ne olur, içmesem ne olur lan? altı üstü bowmore münıkyoüm. zor be, zor, skuşayım öyle sınıra.

family guy evreninde bulunan bira fabrikası.

bir türk fizik kanunudur.

plymouth'un bir muscle car'ına ismini vermiş çizgi karakterdir aynı zamanda. plymouth imaj hakları için warner bros.'a $50,000 ödeme yapmıştır.

"g*tüyle kavga eden altına sıçarmış" sözündeki inatlaşma gibidir. fakat yakın gelecekte bu kavga komple bitecek gibi. biyo mühendislik, robotik teknolojiler, nöro implantlar derken ütopik sandığımız geleceğe geldik.

ilkel doğası çok eskilerde kalacak insanlığın.

blend bir scotch'tır. fiyatını hak etmemektedir. kötü demek abes olur, fakat damak tadınızda uygun çok daha kaliteli çokça viskiye çok daha ucuza ulaşabilirsiniz.

metallica - nothing else matters

ile katıldığım anket.

bir marilyn manson parçası.

kollektif zekayı yansıttığına inandığım, insanlığın en kendine özgü icadı/ihtiyacı.

bugün dünya üzerinde çoğunluğun dinlediği parçaları/müzik türlerini incelersek, insanoğlunun ne kadar aptallaştığını, yozlaştığını ve basitleştiğini görebiliriz.

keşke aptalları öldürecek bir koronamız olsa.

serdar ortaç kadar başarılı besteleri olmasa da kendi halinde ortalama bir müzisyendir.

kaç tane klibini izlediniz bugüne kadar?

ben söyleyeyim "0".

ama örneğin serdar ortaç "karabiberim" ile hayatımıza giriş yaptığından beri düzenli olarak hit parçalar üretiyor.

lakmé operasının act 1'ından bir düet. muhtemelen çoğumuzun duyup, "aa bu neydi lan?" dediği bir eser.

insanı alıp götürür, satamadan getirir, öyle bir eserdir. klasik müziğin hırçın ismi debussy reis'in çıkarıp masaya vurduğu eserlerinden birisi.

new york'un g.t deliklerinden birisidir. özellikle son dönemde aklı başında bir insanın yaşayabileceği bir yer değildir artık.

new york'lu liberal lalelerin "defund the police" sıçmıklarından sonra bazı sokaklarında sebepsizce öldürülebilirsiniz sonucunda da kimseye hiçbir şey olmaz.

tabii ki de tanım yapmayı dahi bilmeyen aklı kıtların domine edeceği karşılaştırma.

vasatın kutsallaştırılması ile hemen hemen aynı yola çıkan, dünya üzerine gelmiş geçmiş en büyük hastalıklar ve pandemilerden çok daha tehlikeli bir durumdur.

görünebildiği kadarıyla bir dünya savaşı, doğal afet veya uzaylı ziyareti vesaire olmadığı sürece hızla ilerlemeye devam edecek.

bu dünyanın en büyük ihtiyacının 3. dünya savaşı, kıtlık ve toplu ölümler olduğunu uzun süredir anlatırım çevreme, hemen herkesten de "hastir lan ordan" tepkisini alırım.

zamanında yetmez ama evetçilere sövmüştüm, şimdi geldiğimiz nokta ortada.

ülkenin ebesi gibildi, özgürlükler tükenecek, bira çok pahalı diye ülkeyi terk ettim, "çok dramatiksin" dediler.

açın bakın afrika ülkelerinin nüfuslarına biraz, bu insanlar bugüne kadar hiçbir şey üretememiş, halen de üretemeyen insanlar.

hindistan, pakistan, bangladeş, malezya vs gibi ülkelerin nüfuslarına ve sosyoekonomik-dini profillerine bir bakın.

çin'in insanlıktan tamamiyle uzak, devasa nüfusu ile dünya liderliğine soyunması, dominasyon planları hepimizin hayatını gibecek.


neyse sakız gibi uzattıkça uzattım. sayıca yüksek aptal kitlelerin gücünü küçümsemeyin, demokrasinin aptalların en büyük silahına dönüştüğü noktadayız.