diğer herşey bir yana, bu adam milli futbolcu diil miydi?!.. milli takımdan azledilmesi lazım bu herifin. nasıl oynıycaklar bu adamlar aynı takımda?!...ben gs ' lı futbolcu olsam bu adamın yaptığı her hareketten gıcık kaparım...
demel, viyana ' da dünyanın en ünlü pralin ve çikolata kafeteryalarından biridir, herşeyleri el yapımıdır, çok özeldir ama çok da pahalıdır, 85 gr çeken 4 pralin ' i 19 euro ' ya satarlar, ancak o da hayatında yediğin en leziz praline ' dir.
viyana eski şehrinin merkezi stephan katedral meydanındadır. kaiserschmarrn falan çok güzel yaparlar.
çok turistiktir, başka kafeterya yokmuş gibi bütün turistler demel ' e akın ederler, halbuki 12., 13., 14. bezirklerdeki kafeteryalar daha viyanavari, daha otantiktirler...ben demel ' e bi kere girdim, güzel, pahalı ama çok turistik olduğunu görünce bir daha gitmedim.
çok büyük olmamasına karşın, etkisinin çok büyük olduğu tren kazası.
fin şehri oulu ' dan helsinki ' ye seyahat eden gece ekspresinin raydan çıkmasıyla oluşmuş tren kazasıdır, sabah 7:08 de olmuş, ve 5 kişinin ölmesi, 75 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanmıştır. kazanın olduğu "jokela" istasyonu çevresinde yoğun sis vardı ve görüş mesafesi birkaç metreden ibaretti.
bu kazanın özelliği sinyal komplikasyonları, ve makinistlerin " otomatikleşmiş" davranış biçimleridir, bu kazadan sonra yüzlerce milyon euro harcanarak, finlandiya, isveç, danimarka, almanya ' da sinyaller basitleştirilmiş, makinistlerin eğitimlerinde düzenlemelere gidilmiştir.
gece ekspresi hafif tehirli olduğu için, kendisine izin verilmiş 120 km, yerine 126 km hızla seyrediyordu, ancak jokela istasyonundan sonraki makaslarda, bir başka trene yol vermek için, trene yan hat sinyali yakılmıştı. bu sinyal beş değişik ışığın değişik renklerle yanmasıyla oluşuyordu. makinist, ölenlerden biriydi, yoğun siste bu sinyali " anlamadığı" düşünüldü.
jokela istasyonundan sonraki makaslarda, hat değiştireceği için süratini maksimal 25 km' ye düşürmesi gerekiyordu, ancak tren 126 km hızla girdi bu makaslara...
kurtarma timleri bölgeye kısa sürede ulaştılar ve ölü sayısı artmadı. ancak benzeri sinyaller hemen bütün avrupa'da kullanılıyordu, bütün sinyalleri değiştirmek, 2 yıldan uzun sürdü. makas sinyalleri ana sinyallerden ayrıldı. basitleştirildi, daha anlaşılır hale getirildi.
çok güzel olan bir şehir. 1989 da çok yoksuldu, gariptir doğu, komunist, almanya ' nın en yoksul şehirlerinden biriydi.
batı almanya kalkındırdı dresden ' i. turizmle. güzel bir şehir olması çok para getirdi. frau merkel frauenkirche ' yi onarttı, frauenkirche dünyaca ünlü bir kilisedir. mesela sırf o kiliseyi görmeye, amerika ' dan, kanada ' dan milyonlarca turist akın etti.
dresden halkı, birbirine taban tabana zıt iki halk barındırır, bir kısmı son derece serbest kadınların liberal erkeklerin omuz omuza verdiği güzel kısmı, diğer kısmıysa ırkçı ve neo nazi görüşlerini savunur. dresden de ikinci gruba denk gelirsen sırf görünüşünden dolayı dayak yersin.
çarşaflı kadının üstüne sokakta yürürken üstüne birdenbire benzin dökülüp yakılması olayı, dresden de oldu mesela, kadını kurtardılar ama 1. derece yanıklar la hastanede yattı. aşırı sağcı afd ' nin çıkış yeri de dresden, dir...
endüstri devrimini 200 yıl kaçırmış, 200 yıl çok uzun bi süre, bi ülke üst düzey ekonomi sahibi olamaz, mutlaka hiçbi şey olmazdı...
doğu almanya ' ya da pompalıyolardı, şöyle iyiyiz böyle şahlanıyoruz, diye... üstelik onlar osmanlı dan filan çok daha iyi durumdalardı.
iki almanya birleşince n' oldu?!... batı almanya, doğu almanya ' yı kelimenin tam anlamıyla " yuttu" !!... 1989 yılında cebinde 1 milyon deutsche mark olan adam gitti, doğu ' dan hiçbi şey yapamıyosa, kelepir fiyatına iki otel satın aldı, çalışanlarıyla birlikte, bayıla bayıla sattılar, çünkü önlerinde iflas ve açlık vardı.
o adamlar bugün 500 milyon euroluk adamlar oldu!!
süt endustrilerini, domuz çiftliklerini...zaten heriflerin standartları çok düşüktü, standard yükseltmek maalesef parayla oluyor o para yoktu doğu almanlarda...
batı da vardı...
yaşlı gözlerle, bi zamanlar yönetici olan adamlar, sabah beş ' te kalkıp süt sağma makinalarına inekleri bağladılar...
almanca bilene; bunların belgeselleri var...
trenleri tren diildi, yolları yol, rayları ray diildi !! önceden gururluydular, batı dedi ki, bu yolları düzelteceksin, ya da " biz" düzeltiriz ama olayı bize bırakacaksın... olayı batıya bıraktılar !!
bugün bile en çok az gelirli, o 5 doğu alman eyaletlerinde yaşar. ve batı hala, bugün bile, solidaritaetzuschuss ( soli) öder bu eyaletler düzelsin diye...
psikolojik üstünlük bizden tarafta olmazdı. ingilizler o zaman " dünyanın en büyük askeri gücü" ydü, onları ç.kale' den püskürtmek çok büyük bir askeri başarıydı. yunan ' la savaşma konusu ondan sonra bizim orduya barça ' yı yendikten sonra üsküdar lüferspor ' la oynuyolarmış gibi geldi. kendine güven herşeydir, bizimkiler de bu tavan yapmıştı.
bu olmazdı.
sevr anlaşması üzerine verilen kararlar uygulanır, anadolu ' daki türk egemenliği bitirilirdi.
valla bu tür başlıklar iyi güzel hoş da, benim eski bi alman manitamın genç erkek kardeşi öldü geçenlerde , çok genç gitti herif, manita cenazeye beni de çağırdı, mezarlığa gittim...
ohhooo ne kadar genç şahsın mezarı var görceksin, küçücük mezar var, 7 yaşında kız çocuğuna ait...
yaşlı maşlı, en azından gözümüz görüyo, elimiz kalem tutuyo, aklımız yerinde, paramız var, yemek yiyebiliyoruz, bira içebiliyoruz...
yaşadığın her güne şükredeceksin, o yedi yaşındaki kızın yerinde sen yatıyo olabilirdin...
uzun yazınca okumuyolar, kısaca, " das kapital" i almanca okudum, şu kadarını söyliyiim, işin inanç, ideoloji kısmı bi yana, bu kitabı herkesin mutlaka okuması şart. piyasa nedir, mal nedir, üretim nedir, tüketim nedir, satmak - almak nedir, ücretli çalışmak nedir, devlet kontrolü nedir, serbest piyasa nedir, bunların fazlalaşması azalması neye sebep olur, bunları inceleyen çok önemli bir kitaptır.
di mi, enflasyon nedir, sebebi sonucu nedir, önüne nasıl geçilir, ya da bilinçli olarak nasıl azdırılır, bugün türkiye ' nin en önemli konusu bu değil midir?!...
teee medyatik sosyolojik etkilerine kadar o günün şartları gözönüne alınırsa oldukça detaylı olarak incelemiş marx.
onun o gün yazdıkları bugün de geçerlidir, çağlar geçse de eskimeyecek kuramlar, fikirler barındıran bir kitaptır, das kapital.
bu da anket ... normal sözlüğün % 90' ı anket... yazılacak o kadar tablo, köprü, tıbbi, değişim, havaalanı, besteci, piyanist, kemancı, yazar, kitap, araba- uçak - gemi vb... varken normal sözlük yazarları " anket" yapıyor...
bu da tabii sözlük yazarlarının çok üstün zeka ve bilgi seviyeleri hakkında bize fikir veriyor.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.