dahlvier yazar profili

dahlvier kapak fotoğrafı
dahlvier profil fotoğrafı
rozet
dahlvier (editör)
karma: 103363 tanım: 13206 başlık: 2754 apolet: 11 takipçi: 140
Lich-Count Mage

son tanımları | başucu eserleri


bir üstteki yazar hakkında düşünülenler

özelden iletişimi çok düzgün, sempati beslediğim bir yazar.
devamını gör...

geceye bir yalan bırak

"burnumda et olduğundan / kemik eğriliği sağlığımı etkilediğinden burun estetiği yaptırdım"...

tip kompleksin olduğundan yaptırmış olmayasın sakın? bunu söyleyen 10 kişiden en az 7-8'i yalan söylüyor bence. *
devamını gör...

estetik operasyon bağımlılığı veya hastalığı

eskiden ajda pekkan estetik yaptırıyor diye gündem oluyordu, artık estetik ameliyatsız ünlü görürsek şaşırıyoruz.

tabii halka da tamamen indi. yani o yapay burunlar bile bana itici gelirken, arı sokmuş gibi dudaklardan bahsetmek dahi istemiyorum...
devamını gör...

now it's never

yazarların favori rock ve metal ballad'ları başlığını açmıştım geçenlerde ve oraya koyduğum 50 üzeri ballad'ın çoğunun başlığı açılmışsa da henüz açılmamışlarının başlıklarını açayım dedim, fakat hepsini üst üste açmayacağım; bundan sonra 2 tane daha kalacak galiba. onların da başlıklarını yarın açıp bu ballad misyonumu noktalarım herhalde. birkaç tane de o listedeki ballad'ların açılmış başlığı olsa da ilgili şarkılarla alakalı değil. onlara da birer tanım girebilirim bir zaman belki.

now it's never, mistheria olarak bilinen bir italyan müzisyenin kendi adındaki projesinin 4. albümü, 2010 tarihli dragon fire'da yer alan çok güzel bir ballad'dır. ben de sanatçıyla bu albümle tanışmıştım doğrusu ve albümdeki en sevdiğim şarkı da bu olmuştu. vokallerde, top 3 vokalistimden biri olan john west yer alıyor ve süper söylüyor yine. yani cidden beni etkileyen bir ballad'dır bu da, ilgili listemdeki diğer ballad'lar gibi. mistheria aslında aşırı bilinen bir müzisyen değildi ama bruce dickinson'ın solo ekibine katılmasıyla birlikte şöhretini en az ikiye katlamıştır kanısındayım. yani dickinson'ın çooooooook uzun aradan sonra çıkardığı the mandrake project albümünün kadrosunda kendisi ve önümüzdeki sene çıkması beklenen bruce baba albümünde de yer alacak diye okuduğumu anımsar gibiyim.

devamını gör...

midnight snow

yazarların favori rock ve metal ballad'ları başlığını açmıştım geçenlerde ve oraya koyduğum 50 üzeri ballad'ın çoğunun başlığı açılmışsa da henüz açılmamışlarının başlıklarını açayım dedim, fakat hepsini üst üste açmayacağım; bundan sonra 3 tane daha kalacak galiba. bugün yarın bitiririm bu ballad misyonumu kanısındayım. birkaç tane de o listedeki ballad'ların açılmış başlığı olsa da ilgili şarkılarla alakalı değil. onlara da birer tanım girebilirim bir zaman belki.

satellite da bir önce açtığım living in the moonlight şarkısının yaratıcısı collage elemanlarının sonraki projesiydi ve midnight snow da onlardan şahane bir parça. bu o kadar "damar" bir ballad değil, daha böyle bir kış gecesi içleri ısıtan bir slow şarkı gibi. böyle ruh okşayan bir eser hakikaten. ilk albümleri, 2003 tarihli a street between sunrise and sunset'te yer alır. bunu da anormal seviyorum. ezbere de bilirim hatta. sizler için biraz mırıldanayım şimdi: voca.ro/198JwG1irg3Y

devamını gör...

living in the moonlight

yazarların favori rock ve metal ballad'ları başlığını açmıştım geçenlerde ve oraya koyduğum 50 üzeri ballad'ın çoğunun başlığı açılmışsa da henüz açılmamışlarının başlıklarını açayım dedim, fakat hepsini üst üste açmayacağım; bundan sonra 4 tane daha kalacak galiba. bugün yarın bitiririm bu ballad misyonumu kanısındayım. birkaç tane de o listedeki ballad'ların açılmış başlığı olsa da ilgili şarkılarla alakalı değil. onlara da birer tanım girebilirim bir zaman belki.

polonyalı fevkalade neo-prog grubu collage imzalı müthiş etkileyici ve ruhlu bir ballad'dır living in the moonlight. beni böyle melankolilerden duygusal taşkınlıklara sürükleyen bir eserdir zamanında. yani benim açımdan ne kadar özel olduğunu kelimelerle sahiden anlatamam. artık o duyguları tükettim mi, yaşım ilerledi, yoksa alkolü bıraktım diye mi bilmiyorum, o kadar duygulandırmasa da nostaljik değeri hala yüksektir benim nazarımda. içinde yer aldığı 1994 tarihli moonshine albümü tümden mükemmel gerçi de işte bu parça da gökteki yalnız, üzgün, asil ve gururlu bir yıldız misali parlıyor albümde.

devamını gör...

rakamsız analog saat kullanamamak

ben mal mıyım bilmiyorum ama asla rakamları yazmayan analog saat kullanamıyorum. yani böyle bakar bakmaz saatin kaç olduğunu anlayamam ve saniyeler sürer baktıktan sonra saatin kaç olduğunu belirlemem. bugün elime geçen lorus r2387kx9 da dahil kullandığım saatlerin %80'i falan dijital olmuştur zaten. analog da 4-5 saat kullanmışımdır toplamda ama işte hepsinin rakamları mutlaka yazardı. böyle kocaman ve belirgin olması da lazım o rakamların ki her ortamda bakar bakmaz saatin kaç olduğunu görebileyim.

yani şu tarz saatler benim için direkt kategori dışı:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

hatta sadece 12-3-6-9 rakamları olan saatleri bile eliyorum her zaman.

şu da en son kullandığım analog saatimdi: #2579650

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

mal olan benimdir muhtemelen arkadaşlar. yani rakamsız saatleri kullanan bir sürü insan olduğuna göre arıza kesin bendedir. *

bu arada roma rakamı da olabilir ama o rakamlar ille olacak. haha.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarından ingilizce mizah paylaşımları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

2026 dünya kupası play-off etabındaki rakiplerimiz

yarı finalde evimizde romanya ile, turu geçersek de finalde deplasmanda slovakya veya kosova ile oynayacağız; yani bu ikisinden hangisi diğerini elerse onunla.

yarı finalde evimizde oynayacağımız zaten belliydi de final kurasının deplasman çıkması kötü oldu. gene de slovakya'yı eleyemeyeceksek dünya kupası'na gitmemizin de ne kadar manası olabileceği tartışılabilir. yani evimizde de deplasmanda da böyle bir rakibi eleyemeyecek durumda olursak, dünya kupası'nda karşılaşabileceğimiz 2-3 katı daha kuvvetli takımlara karşı şansımız zaten pek olmazdı.
devamını gör...

timex

demin sözlükte, bugün elime ulaşan lorus r2387kx9 marka/model saatin başlığını açmıştım.

ekleme: timex, bir amerikan markasıdır. aşağıda yazmayı unutmuşum, altta daikichi nick'li yazar yazınca fark ettim ve ekleyeyim dedim.

timex ise lorus'u da bünyesinde bulunduran seiko ile aşağı yukarı aynı klasmanda diye biliyorum. gene ultra-premium falan olmaktan uzak olsalar da bunlar aynı kategori ve/ya segmentte olabilirler. hatta seiko, timex'ten daha kaliteli de olabilir. benim bildiğim bunlar aynı klasmanda sayılabilirler işte. belki de kişisel tercihler belirliyordur bazı şeyleri. ikisi de işte lüks saatler üretiyor, ultra-lüks olmasa da, ama sanki seiko daha fazla tercih ediliyor gibi ve daha geniş bir bütçe yelpazesine hitap ediyor galiba, düşükten orta-yükseğe kadar. ekleme: ben timex ve seiko'nun "luxury brand"lerin entry level'ında olduklarını okumuştum ama şimdi arattığımda luxury/lüks markalar arasında gösterilmediklerini gördüm tablolarda. gene de luxury kategorisinde ürünleri de vardır herhalde ya. yoksa yok mudur? olabilir bence. mesela casio'nun da bazı g-shock'ları gayet pahalı. yani öyle bir şeyler okuduğuma eminim ama yanlış bilgi de olabilir bu tabii. yani lükslük piramidinin en altına konan markalar bunlar ama demin baktığım tablolarda lüks saatler kategorisinin bir altında yer alıyorlar. hatta bir piramidi de bırakayım bu bağlamı gösteren. bir başka piramidde de "not luxury" diye özellikle belirtilmiş bu en alt kategori.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

hatta "not luxury" denen piramidi de koyayım. enteresandır ki mesela tissot, iki ayrı piramidde iki ayrı kategoride; birinde luxury, diğerinde değil. belki işte benim geçmişte gördüğüm piramit de timex ve seiko'ya luxury brands'in entry level'ında gösteriyordu da ondan aklımda öyle kalmıştı. hatta şimdi fark ettim, birinde timex yok bile. haha.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

iki markanın da analog kol saatleri daha yaygın olsa da ben dijital saat sevdiğimden timex'in ürünlerine de bakmıştım, lorus saatimde karar kılmadan evvel. bir zamanlar timex'in bir modeli vardı işte benim lorus'unki gibi, kafam kadar rakamları olan kocaman bir dijital saat... ama amazon yurt dışından teslim ediyordu ve teslimat tarihi siparişten 2-3 ay sonra falandı. o zaman bir casio marka saat almıştım, hemen elime ulaşacağı için.

timex'in onun gibi bir modelini bulsam düşünebilirdim işte bu lorus yerine belki, ama şu anda ülkemizde satılan dijital saatlerinden pek bana göre olan bir modele rastlayamadığımdan lorus'ta karar kıldım.

yalnız... tam ismi timex q tw2y06100 1975 ssq digital reissue watch olan retro model cidden ilgilisi için muazzam bir model bence. türkiye'deki şu anki fiyatı 10.000 lira civarında. gene de ilgilisi ve bütçesi yeten için muhteşem bir old school model olduğunu düşünüyorum. model ismindeki 1975 ve reissue da 1975 model bir saatin işte revize edilip yeniden üretimi gibi bir manaya geliyor olsa gerek. zaten tam 70'ler stilinde bir modelim diye bağırıyor kendisi.

hatta şimdi google'dan baktım da, şunu gördüm: "timex is reissuing its pioneering ssq model, the brand's first-ever lcd digital watch that was originally launched in 1975."

yani tahminim doğruymuş ve bu ssq modeli markanın ilk lcd dijital saatiymiş ve 1975'te piyasaya sürülmüş. şimdi de işte bunun reissue'sunu sunmuşlar. muhteşem bence, çok şık.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

lorus r2387kx9

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

seiko'nun yan firması olan lorus'un bugün elime (veya alttaki fotoda görebileceğiniz gibi koluma/bileğime, haha) ulaşan modeli. yarı fiyatına falan aldım. bir tek led aydınlatmasını açınca rakamlar yok oluyor. amazon.co.uk'den baktığıma göre bazı kişiler bundan şikayet etmiş. bir ihtimal de bataryası az kalmış olabilir, o yüzden böyle olabilir. bu fonksiyonu bozuksa bile iade etmem ya. zaten yarı fiyatına aldım ve aşırı beğendim. çok az ışıklı ortamda bile (mesela banyoda ışıklar kapalı denedim) led aydınlatmasız da saati görebiliyorum ve mutlak karanlıkta pek bulunmam zaten. bir de eski dijital saatlerimde de ben led ışığı şeysini batarya çabuk bitmesin diye neredeyse hiç kullanmazdım. edit: battaniye altında denedim de, yani tam karanlıkta... back light'ını açıp karşıdan bakınca rakamlar görünmese de aşağı açıdan bakınca da görünüyormuş. ışık altında da öyle aslında ki rakamlar tamamen yok oluyor ışığı açıp karşıdan bakınca, bir süre. ama saate alt bir açıdan bakınca görünüyor, yani tam karanlıkta da bu şekilde görülebiliyor saatin kaç olduğu. ışığı bir şekilde işe yarıyor yani. gene de karşıdan bakınca da işlev görmesi gerekirdi bence, ama böyle de kullanılır.

bayağı büyük saat. rakamları da kocaman. bana göre en büyük artısı, çok gevşek bir ayarda takmama rağmen bileğimdeki pozisyonu açısını değiştirecek/bozacak derecede değişmiyor/kaymıyor. yani cidden bu şekilde kaymıyor çok gevşek takmama rağmen ve çok rahat. üstteki ürün tanıtım fotosu ya da altta benim çektiğim foto tam karşıdan çekildikleri için belli olmuyor ama iç donanımı çok derin ve camı çok kalın. sağlam bir saat izlenimi de veriyor her bakımdan.

10 numara saat gibi görünüyor. umarım uzun ömürlü olur.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

2025 2026 kışının gelmemesi

g.tüm donsun istemek gibi mi?

böyle g.te böyle don demişler.

haha. şaka bi tarafa, benim açımdan fark etmiyor ya. yakın senelere kadar en sevdiğim mevsim kıştı, artık süper adaptif biri oldum. öyle alevli cehennem veya buzul kıyameti olmadığı sürece her mevsime okeyim. *

tabii küresel ısınma ciddi mevzu. gene de bunu geri çevirebilecek bir yetki ve forsum/nüfuzum olmadığından da kafamı pek taktığım söylenemez buna.
devamını gör...

sözlükteki tipsizlerin fotoğrafı

kolay ulaşabildiğim en tipsiz çıktığım fotolarımı atabilirim. arkadan çekileni daha önceden sözlük yazarlarının en rezil fotoğrafları başlığına atmıştım. zaten arka arkaya çekmiştim. önden görülen tipsizliğim de bu başlığa özel olsun. haha.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sözlük yazarlarının fotoğrafları

üst üste foto atmayalı çok olmuştu... şu tanımda [#3797512] demin bahsettiğim olayı atlattıktan sonra ege üni'ye vardım. 20 dakika erken vardığımdan yüksek lisans öğrenimi gördüğüm fakülteye de uğradım (bakınız ikinci foto). zamanım az olduğundan tanıdığım sadece bir öğretim görevlisinin odasına uğrayabildim ve kısa ama hoş bir sohbet ettik kendisiyle, geçmişi yad ettik falan. haha. sonra da dişçide geçen haftaki ameliyattan sonra atılan dikişlerim söküldü ve haftaya diğer implant ameliyatım beni bekliyor sanırım.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sözlük yazarlarının başına gelen garip olaylar

bugün ege üni'de dişçi randevum vardı. işte evden çıktım, 515 no'lu otobüse bindim, stadyum durağında indim ve yürüyen merdivenlere geldim her zamanki gibi. bundan sonra da metroya binip ege üni'de inmek kalmalıydı. ancak... yürüyen merdivenlere binmemle birlikte, hatta yani biraz sonra bebek arabalı bir kadının aşağı doğru düşmekte olduğunu gördüm ki kendisi bayağı uzun merdivenlerin ortalarına yakındı. birkaç basamak yukarımdaydı işte ve zaten iki kişiydik o anda platformda. hemen birkaç basamak yukarı atlayıp kadının sırtını kolumla ve omzumla destekledim ve cidden bayağı efor sarf ettim. kadının dengesi düzelmedi ve hala üzerime abanıyor, bebek arabasını da hemen diğer elimle kavradım ve kadını tam ittirdim. neyse, yırttık. kadına "aman, dikkat edin" dedim. allah razı olsun falan diyor. ben de estağfurullah da arabada bebeğiniz de var, aman bir dahakinde dikkatli olun, dedim. "bebek bir de emanetti" dedi. kadın bana defalarca allah razı olsun falan diyor da ben kendisinden daha fazla endişelenmişim gibime geldi. bayağı tehlikeli bir şeydi ve zaten kadının asansör kullanması gerekiyordu, bebek arabası kullanıyorsa. ille oradan çıkaracaksan da (ki çıkarmamalısın) yani düzgün yerleştir ve sağlam dur bari. olayın başında fark ettim zaten ve tam bir mal gibi duruyordu bebek arabasıyla birlikte yürüyen merdivenlerde. valla olayı atlatıp kadınla konuştukça irite oldum, bu ne gevşeklik, rahatlık, dedim içimden.
devamını gör...

güneydoğu anadolu'nun en yaşanılası ili

bu bölgede midyat'ta yaşayıp çalışmıştım kısa sayılacak bir süre, yani birkaç ay. mardin merkeze de gittim ama orada yaşamadığım için "il" olarak bir yorum yapamıyorum. midyat şahane bir ilçesi ama mardin'in. ben estel kısmında yaşamıştım midyat'ın. vallahi çok güzel bir yer. orada kısa süre kalmamın sebebi de ege üni'ye yüksek lisansa seçilmemin çok geç açıklanmasıydı. yani normal zamanda açıklansa hiç midyat'a gitmezdim. yüksek lisansı kazanamasam da midyat'tan o kadar erken ayrılmazdım. öyle bir durum. haha.

midyat da il yapılacakmış galiba yakınlarda. öyle bir haber okumuştum geçenlerde. şimdiden "en yaşanılası güneydoğu anadolu ili" deyip yerimi kapayım. nasıl olsa il yapılacak galiba zaten. *
devamını gör...

bugünü iki kelime ile anlatmak

bu gün. *
devamını gör...

princess aurora

yazarların favori rock ve metal ballad'ları başlığını açmıştım geçen gün ve oraya koyduğum 50 üzeri ballad'ın çoğunun başlığı açılmışsa da henüz açılmamışlarının başlıklarını açayım dedim, fakat hepsini üst üste açmayacağım; bununla birlikte birkaç tane daha kaldı. bugünlük bu son olsun. sanırım 2 güne tamamlamış olurum hepsini.

bana göre metal müziğin gördüğü en iyi kompozitör olan luca turilli'nin kendi adındaki projesinin, 1999 çıkışlı ilk albümü king of the nordic twilight'ta yer alan büyülü bir ballad'dır. buradaki mezzo-soprano olduğunu tahmin ettiğim kadın vokalistin garip ingilizcesi bile aslında bir mistisizm katıyor bence şarkıya. çok karakteristik geliyor bana kadının buradaki vokalleri. düpdüzgün ingilizce telaffuzu olan başka bir operacı söylese bu kadar etkilenmeyebilirdim.

devamını gör...

a midnight autumn's dream

yazarların favori rock ve metal ballad'ları başlığını açmıştım geçen gün ve oraya koyduğum 50 üzeri ballad'ın çoğunun başlığı açılmışsa da henüz açılmamışlarının başlıklarını açayım dedim, fakat hepsini üst üste açmayacağım; kalanların yarısından fazlasının başlığını açmış oluyorum bununla birlikte galiba ve 1-2 gün sonra falan tamamlayabileceğimi tahmin ediyorum.

labyrinth [tam doğru yazılışıyla labÿrinth], güzel bir italyan progressive power metal topluluğudur ve hala da aktifler onca seneye rağmen. geçenlerde çıkan albümleri de gayet iyiydi hatta. topluluğun 2010 tarihli, 7. albümü return to heaven denied pt. ii - "a midnight autumn's dream"'de yer alan bu ballad'a ne demeli? bence nefis denebilir. bu grupla öyle büyük bir hikayem yok, ki kendileriyle öyle çok erken de tanıştığım söylenemez. gene de 20 sene falan olmuştur tahminen. gene de müzik zevkim tamamen şekillendikten sonra tanıdım bu grubu ve cidden sevdim.

işte o şahane ballad:

devamını gör...

of light and darkness

yazarların favori rock ve metal ballad'ları başlığını açmıştım geçen gün ve oraya koyduğum 50 üzeri ballad'ın çoğunun başlığı açılmışsa da henüz açılmamışlarının başlıklarını açayım dedim, fakat hepsini üst üste açmayacağım; kalanların yarısını açmış (belki geçmiş) oluyorum bununla birlikte ve 1-2 gün sonra falan tamamlayabileceğimi tahmin ediyorum.

italyan power metal grubu vision divine'ın aynı adlı ilk albümünden daha önceden the miracle ve forgotten worlds şarkılarının başlıklarını açmıştım. başka da açmışsam şu anda aklımda değil. bu albümle çıktığı sene 1999'da olmasa da 2000'lerin başlarında tanışmıştım, belki de hemen başında falan. rhapsody of fire'ın (o zamanki adı rhapsody idi) mükemmel ve benim 1 numaram olan vokalisti fabio lione'nin vokallerini üstlendiği bir albümü kaçıramazdım elbette. haha.

işte bu da ilk vision divine albümünün son parçası. mistik ve biraz hazin bir ballad ve çok güzel. yani çeyrek asırdır falan en sevdiğim ballad'lardan biridir. girişinden bile dinleyiciyi esir alan bir eser.

devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim