dahlvier yazar profili

dahlvier kapak fotoğrafı
dahlvier profil fotoğrafı
rozet
dahlvier (editör)
karma: 106815 tanım: 13606 başlık: 2898 apolet: 11 takipçi: 141
Lich-Count Mage

son tanımları | başucu eserleri


online oyuna para yatıran insan

battlenet'te temiz oynayabilmek için diablo ii'yi orijinal almıştım sadece. yani başka orijinal oyun da aldım elbette de işte online olarak diablo ii'yi en temiz oynayabilmek için orijinal diablo ii almak ekstra lüzumluydu. mmorpg ve benzeri oyunlardan bahsediliyorsa, bunlara kasten bulaşmadım zira böyle konularda bağımlılığa ve aşırı hırs yapmaya çok yatkınım. parasından değil de bu eğilimlerim yüzünden bulaşmadım wow, lol gibi oyunlara. dahlvier, gel de beleşe oyna, dense bile harbiden bulaşmazdım. hatta battlenet'ten bile kendimi erken kurtarıp diablo ii'yi de single player olarak oynamaya dönmüştüm.
devamını gör...

bir üstteki yazar hakkında düşünülenler

yoldaş'a bugün daş atmış yazar. biz bu yola baş koyduk, 40 akıllı o taşı kuyudan çıkarmakla uğraşacağız. ya da midas'ın kulakları eşşşek kulakları diye de bağırabiliriz kuyuya. o an nasıl eserse işte... *
devamını gör...

yazarların 2025'te çıkan favori 3 şarkısı

sözlük yazarları 2025'te çıkan hiçbir şarkıyı beğenmemiş demek ki, ya da açtığım konuyu kimse kale almadı dediğim başlıktır. bence 2.si. *
devamını gör...

brand new funk

ingiliz dj ve prodüktör adam f [adam fenton] imzalı, 1998 çıkışlı, hareketli mi hareketli, funky mi funky, jazzy olmayan kısımları ise tuhafça karanlık, elektronik müzik parçası. pek hoş. bu yılki güzel keşiflerim arasında.

devamını gör...

2250 yılında normal sözlük başlıkları

üst komşuya söylemek istenen şeyler

söylemesek de tavana oklavayla vursak? *

şaka bir yana, üst komşu konusunda şanslıyım. yani üst kata 1-2 kere yanlışlıkla çıkmıştım ve birilerinin orada oturduğunu da öyle anladım. yoksa bir tıkırtı bile gelmiyor üst kattan. teşekkürler üst komşu!

#2780395; şu tanımı girmişim önceden ama o zaman yazlıktaydım. o sene izmir'e gelememiştik kışın. yazlıktaki evimiz müstakil.
devamını gör...

ajan smith haklı mıydı sorusu

valla haklı mıydı emin değilim de suçlu kesin değildi. sonuçta insanlık kendi edip kendi belasını buldu the matrix evreninde. haha.

bence pek haklı değildi. bizim yerimize başka bir hayvan türü geçse de dünyaya pek iyi davranmazdı sanki. gerçi bilemeyiz ama en az %50 ihtimalle, evrimde en avantajlı canlının dünyaya benzer kötülükleri yapacağı kanısındayım. diğer hayvanların melekleştirilmesi ve insanın şeytanlaştırılması algısını bayağı yanlış buluyorum. melek sandığınız bir hayvan da evrimde bizim avantajımıza sahip olsa bana göre en az %50 ihtimalle insana benzer zararlar verirdi dünyaya. emin değilim ama ajan smith'in, insanların diğer tüm hayvanlardan ayırdığı "kötücüllüğünden" eminliği bence problemli bir algı.
devamını gör...

nick vererek bir yazara seslen

@alen

siz nick verememişsiniz ama ben vereyim. yeni gördüm aşağı bağlantısını koyduğum tanımınızı ve bence lüzumsuzca anormal agresif bir mod'a girmişsiniz. sakince yanıtlamaya çalışayım.

#3828120

"zaten bilmem kaç asırlık birikimi, anlık bir sohbetin uçuculuğuyla aynı kefeye koyabiliyorsan; aslında kendi emeğini ve bunca yılını benim yerime sen değersizleştiriyorsun demektir; paşa keyfin bilir."

hala "anlık sohbet uçuculuğu" diyorsunuz internet forumlarında olan şeyler için ve demediklerinizi demişsiniz gibi göstermekle itham ediyorsunuz beni.

chatbox'larda oluyor o anlık sohbet uçuculuğu. forumlarda yazılan şeyler kalıcıdır. sözlüklerdeki kadar efektif arama fonksiyonu forumlarda yoktur, bu yüzden geri sayfalara düşen başlıklar o kadar güncel kalmaz genelde ama yok olmaz, uçmaz. kaldı ki ben hala takıldığım kimi forumlarda arama yaparak 20 ve üzeri sene önce yazılmış kimi başlıklara bakıp yazılanları okuyorum. ayrıca doğru anahtar kelimelerde google'da da çıkabiliyor birçok forum post'u.

ekşi'nin ilk zamanlarında gerçekten de işler çok farklıymış denir ancak o zamanların entry'lerinin bile ciddi kısmı dandik. yani herkes sizin ciddiye aldığınız kadar ciddiye almamış bu "sözlük yazarlığı" olayını gibi görünüyor.

belirttiğim gibi interaktif sözlük formatını sözlük formatından daha iyi buldum; daha çok sevdim demişim ama daha iyi olduğundan daha fazla sevdiğimi ima etmiştim. bu fonksiyonel olarak daha iyi olmasıyla sınırlı ama benim gözümde. benim noktam, ikisindeki "yazarlık" titrinin nitelik bakımdan çok farklı olmadığıydı. yani evet, kolay kayıt olunup yazılmaya başlanabilen platformlar, ikisi de. ekşi'de de eskiden yazar olabilmek çok basitti. sizin öz disiplininizle entegre önemli motivasyonlarınız olabilir tabii çok iyi yazmak, kültürel dünyaya bir imza bırakmak gibi, ama bunun her sözlük yazarı için geçerli olduğu kanısında değilim. yani mesela gerçek yazarlıkta kendinizi geliştirmelisinizdir, hele ki profesyonelseniz. yani rekabet var, okur beklentileri var vb. sözlük yazarlığında ise böyle bir disiplin şart değildir. şartsa da beni aydınlatın. ben birçok teneke gelip teneke giden sözlük yazarı görüyorum ve hiçbirinin kuralları delmedikleri takdirde yazarlığına son verilmiyor sanıyorum.

tekrarlayayım, ben interaktif sözlük formatını internet forumlarından daha iyi buldum. forumları savunmak gibi bir gayem yok bu yüzden. formatların sağladığı fonksiyonların ötesine geçersek ise ikisinin de nitelik bakımından birbirinin muadili olduğunu düşünüyorum. başlangıç noktalarında forumlar sadece etkileşim/sohbet, sözlükler de kültürel miras bırakmak güdümlü olabilse de, internet forumları bunun ötesine geçebilen platformlar ve demiş olduğum gibi albüm ve film kritikleri, hatta book review'lar için koca koca bölümler ayrılan internet forumları bile var ve sözlükler de o başlangıç amacındaki gibi değil, ki bunu siz de kabul ediyor gibi görünüyorsunuz. ayrıca daha dün, bilgisayarla ilintili, bir türlü çözemediğim bir sorunun çözümünü bilmem kaç sene önce yazılmış bir forum yazısı sayesinde çözebildim. google'dan yaşadığım sorunu yazıp arattığımda aradığım çözüm bir tek bir forum yazısında karşıma çıktı. burada forumlar sözlüklerden iyidir dediğim çıkmasın elbette, sadece "uçucu sohbet" argümanınızı yanlışlayan güncel bir deneyim yaşadığım için bundan bahsediyorum.

bir formatı diğerine karşı savunacak olsam interaktif sözlüklerin daha iyi olduğunu savunurdum. zaten ilk yazımda da öyle yapmıştım. hatta seneler önce de bunu başka başlıklarda belirtmiştim. yani onca yıllık forumculuk geçmişime ve sıfır sözlük yazarlığı deneyimime rağmen, sözlük yazarlığını deneyimlemeye başlar başlamaz "bu format internet forumu formatından daha iyi" demiştim.
devamını gör...

yazarlar olarak tuttu tutmadı oynuyoruz

tutmadı. 2020'de alkolü bıraktım.

bazen sıkıntıdan roman okumuyor, roman havası dinliyorsun.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarından ingilizce mizah paylaşımları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

eni vici vokke

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nothing

tam 1 sene önce elime ulaşan klas telefonun üreticisi ingiliz elektronik firmasıdır. elime geçtiği gün buraya tanım girmesem tarihini tam bilemezdim gerçi. 2024 sonlarında almıştım diye aklıma geldi demin, buraya aldığım gün girdiğim tanıma baktım ve tam 1 sene önce bugün denk geldi. daha doğrusu bugün bakmayı akıl etmem tam denk geldi yıl dönümüne. haha.

acayip memnunum. ha, foto çekmek dışında akıllı telefon kullanmıyor gibiyim ama sağlam, sorunsuz ve havalı görünümlü bir telefon neticede. imaj da nothing değildir. tamam, susuzluk daha önemli ama imaj da önemli. *
devamını gör...

book of shadows

en iyi 80'ler ve 90'larda black sabbath'ın vokalistliğini üstlenmesiyle bilinen ingiliz heavy metal şarkıcısı tony martin'in 2022 çıkışlı thorns albümünden cayır cayır bir şarkı. mistik ve tutkulu bir çalışma/performans.

devamını gör...

the dark tower

(bkz: kara kule serisi)
devamını gör...

ne söylediğin vs nasıl söylediğin

duruma göre değişebilse de genelde nasıl söylendiği daha fazla fark yaratır. fakat herkesin kırmızı çizgileri olabilir elbette ve o çizgileri aşan şeyler nasıl söylenirse söylensin gerilim ve/ya çatışma yaratabilir gene de.
devamını gör...

birçok yazarın siyasi başlıklara değinmemesi

benimki daha ziyade söyleyeceğimi söyleyip kenara çekilmek gibi oldu. yani mesela hiç sevmediğim yönetmenlere, oyunculara falan da pek gömmüyorum artık. zamanında söyleyeceğimi söyledim. aynı şeyleri söyleyerek keyfimi kaçırmayı tercih etmiyorum. tabii sıra dışı durumlarda gene politik konulara girebilirim de işte genelde bunu yeğlemiyorum. bir de gençken çok tartışmacı biriydim, mizacımın bu yönünden hiç memnun değildim ve bir yaştan sonra insan kafam rahat olsun isteyebiliyor. bende tablo bu en azından.
devamını gör...

yapay zeka nereye gidiyor sorusu

veri setleriyle eğitilen şu anki llm bazlı yapay zekalar bence artık kültürümüzün doğal bir parçası olma yolunda gidiyor.

fakat bu biçimde geliştirilip eğitilen yz teknolojisiyle agi (yapay genel zeka) ve asi (yapay süper zeka) evrelerine ideal bir ulaşım olamayacağı öngörüldüğünden sıfırdan, bambaşka bir yaklaşımla yeni yz modellerinin geliştirildiğini okumuştum bir yerde.

bu şekilde yapay genel zekaya geçiş ve yapay süper zekaya sıçrayış daha mümkün görünüyormuş, ki o takdirde sınırsız olasılıklar belirir. dünyayı bir ütopyaya da distopyaya da çevirebilir böylesi bir atılım. yani insansı robot teknolojisi ve yapay süper zeka entegrasyonu cidden de inanılmaz neticeler doğurabilir gibi duruyor.
devamını gör...

xennial

1981'li biri olarak, en çok referans alınan 2 kaynağa göre y kuşağı mensubuyum, yani bir milenyalim. yalnız x kuşağını 1981'e kadar uzatan kaynaklar da var. peki ben en yaşlı milenyallerden miyim yoksa en genç x kuşağı mensuplarından mıyım derken xennial kavramıyla karşılaştım.

öncelikle oed [oxford english language] sözlüğüne bile girmiş bu kavram. 70'ler sonları ve 80'ler başlarında doğanları kapsayan bir mikro kuşak... www.oed.com/search/dictiona...

oxford english dictionary şöyle tanımlamış:

"a person born between the late 1970s and early 1980s, after (or towards the end of) generation x and before (or at the beginning of) the millennial generation, and typically regarded as exhibiting characteristics of both of these generations"

yani x kuşağı ve y kuşağının özelliklerini gösteren bir kuşak olduğunu söylüyor xennials kuşağının. bu kuşağa dahil bireylere de xennial deniyor. ben de hep böyle düşünmüştüm ve benim gibileri yansıtanlar için böyle bir mikro kuşağın olması da hoşmuş.

1977 - 1983 arasında doğanlar... bazı kaynaklarda ise başlangıç yılı 1978 denmiş ve 1985'e kadar uzatılmış.

wiki'de de detaylı içerikli bir başlığı var: en.wikipedia.org/wiki/Xennials

merriam-webster bile sözlüğümüze alabileceğimiz kadar ciddiye aldığımız bir kavram falan demiş: www.merriam-webster.com/wor...

daha da birçok kaynakta yer alan bir kavram ve geniş kabul görmüş gibi görünüyor.

bu kuşakların net sınırlarının belirli bir fluluk içermesi elbette doğal ama bomboş bir muhabbet gibi de görmüyorum bunu açıkçası. sonuçta sosyolojik verilerle desteklenip böyle kuşaklar belirleniyor. mesela analog dünyada büyümek, analog-dijital geçişinde yetişmek, ya da alfa kuşağının yapay zeka ile büyümeleri... ya da işte bir kuşak büyürken çıkan savaşlar, var olan politik atmosfer, meydana gelen kültürel değişiklikler... bu gibi majör durumlar da bir kuşakta büyüyenleri diğerlerinden ayrı yapabiliyor.

bu xennials mikro kuşağı kavramı ortaya atılalı da 10 seneyi geçmiş aslında.

ben de aslında hangi majör kuşağın özelliklerini daha fazla taşıdığımı bilemediğimden bu xennials mikro kuşağını benimsedim sahiden. yani cidden en genç x kuşağı mensuplarından mıyım, en yaşlı y kuşağı mensuplarından mıyım derken xennial kuşağının merkezinde olmak sanki benim konumumu daha iyi yansıtıyor gibi.

xillenials da denebiliyormuş ama xennials daha iyi bence.

tüm bunlara rağmen biri sorduğunda basitçe y kuşağındanım, derim. yani en kabul gören anlayışa göre y kuşağının en yaşlılarındanım. sadece muhabbet derinleşirse xennials diye bir mikro kuşak da var ve bu aslında beni daha iyi yansıtıyor diyebilirim karşıdakine.
devamını gör...

en iyi oyun replikleri


"life... is strength. this is not to be contested; it seems logical enough. you live; you affect your world. but is it what you want? you are... different inside. [summons random woman] this woman lives and has strength of a sort. she lost her parents to plague, her husband to war, but she persevered. her farm has prospered, her name is respected and her children are fed and safe. she lived as she thought she should. and now she is dead. [kills her] her land will be divided, her children will move on, and she will be forgotten. she lived a good life, but she had no power; she was a slave to death. ı wonder if you are destined to be forgotten. will your life fade in the shadow of greater beings?"

(bkz: jon irenicus)

üstteki alıntıyı reddit'ten arakladım. yani kelimesi kelimesine ezberimde değil elbette ve oyunu kurup taaa orasına kadar gelmekle veya youtube'da 1 saat uğraşıp bulup bir de yazıya dökmekle uğraşamazdım. haha.
devamını gör...

fikr-i firarda olmak

(bkz: hovarda)

sen arada sırada uğra bana
hovardayım diye kıyma bana
fikri firardayım uyma bana
oyuna gelme aman, aman, aman

devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim