dahlvier yazar profili

dahlvier kapak fotoğrafı
dahlvier profil fotoğrafı
rozet
dahlvier (editör)
karma: 104832 tanım: 13382 başlık: 2821 apolet: 11 takipçi: 140
Lich-Count Mage

son tanımları | başucu eserleri


tetanoz aşısı

aydın merkezde otururken, bir ağaçtan aşağı atlamam neticesinde ayağıma paslı çivi girmesi sonucu olduğum aşıdır. 3 yaşımdan 9-10 yaşıma kadar aydın merkezde oturduk. bu da herhalde ilkokula yeni başladığımda ya da başlamama yakın olmuştur.
devamını gör...

amma boş konuşuyorsun demek için kullanılan görseller

favorilerimin şunlar olduğu görsellerdir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

(bkz: öncelikle fikrin için teşekkür ederim)

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

açma germe yaparken hunharca bağırmak

eski konuları açma ve karşımdakini germe aksiyonlarımda bolca bağırdığım doğrudur. *
devamını gör...

old man's child

nicholas barker'lı in defiance of existence albümlerinin hastası olduğum topluluk.

(bkz: in defiance of existence)
(bkz: black seeds on virgin soil)
(bkz: felonies of the christian art)

bu sene türkiye'ye geldiler miydi, gelecekler miydi, öyle bir şeyler vardı.
devamını gör...

deve gözyaşı

bazı iddialara göre bir damla deve gözyaşı 26 ölümcül yılanın zehrini nötralize edebiliyormuş. fact-checking'ini yapmaya çalıştım, bilimsel olarak böyle bir kanı belirmiş belirli çevrelerde ama üzerinde uzlaşılmış bilimsel bir hakikat olarak kanıtlanma evresinde değilmiş an itibarıyla. timesofindia'nın fact-checking bazlı sayfasına göre. gerçi bu sitenin de fact-checking'ini ayrı yapmak lazım. ahaha. valla deve gözyaşı bunu yapıyorsa, sidiği ne yapmaz diyorum. belki de araplar haklıydı. haha. geyik bir tarafa, çok prestijli sitelerde rastlayamıyorum bu habere bu arada. şüpheci yaklaşmakta fayda görüyorum bu sebeple.

www.ariananews.af/camel-tea...
drugscontrol.org/news-detai...
zeenews.india.com/photos/wo...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bakımlı ayak

bazen iyi bakmak gerekebilir ayak mı diye, değilse de karşıdaki bağyan'a "sen ne ayaksın?" demek caizdir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bisiklet vs tüy siklet

ilki zayıflamak için kullanılır,

ikincisi zaten zayıftır.


ilkini kullanarak ikincisi olunabilir;

bunun tersi fizik, biyoloji ve mekanik kanunlarına göre mümkün değildir.
devamını gör...

bir üstteki yazar hakkında düşünülenler

sözlükte yüz yüze görüştüğüm 3 yazardan biri. yüz yüze görüştük ya, yüzü cidden güzel. kalp kalbe de karşıydı, falan bişeyler. severim zugra'yı elbette. bana ilk özel mesaj atan yazarlardan biriydi. bir nevi oryantasyon hizmeti. haha.
devamını gör...

yazarların en çok izlediği film

benimki 100 kereden fazlayla the lost boys'dur.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bunun yanına bile yaklaşabilen başka film yok. bundan sonra en fazla izlediğim film de firepower (1993)'dır ancak bunu 50 kere falan izlemişimdir aşağı yukarı. bu ikisinden sonra kuvvetli bir tahminle 20-10 arası kere izlediğim bazı filmler gelir; back to the future, back to the future part ii, salak ile avanak, yüzüklerin efendisi: yüzük kardeşliği, yüzüklerin efendisi: iki kule, yüzüklerin efendisi: kralın dönüşü, the matrix, in the mouth of madness, warlock (1989), wishmaster (film), shocker, the game, azınlık raporu (film), the butterfly effect, dark city, existenz, terminator 2: judgment day, the nightmare before christmas, beetlejuice, hellboy, blade, narnia günlükleri: aslan, cadı ve dolap, stardust, 12 monkeys (film), the faculty, shaolin futbolu, esaretin bedeli ve snatch gibi. favori filmim the big lebowski de bu 10-20 kere arasında izlediğim filmler arasındadır fakat bundan ayrıca bahsetmek istedim zira kendisi tüm tür ve zamanlarda favori filmim olur. (bkz: the dude) - önemli olan ne kadar kez izlediğin değil ne kadar eğlendiğindir, demişler ya. dememişlerse de ben dedim şimdi. * çoğu 90'lar sineması dahilinde, ki sinemada favori dönemim bu on yıldır zatisi. şaban karakterli olanları ağırlıklı olmak üzere birçok kemal sunal filmini de 10 veya üzeri kez izlemişimdir bu arada ama bunları tek tek bulup yazmam çok zamanımı alacağından pas geçiyorum.

2010'ların bir yerlerinden sonra bir filmi 2 kere bile izlediğim çok nadirdir bu arada.

yanisi, bu başlıkta çok sayıda izlediğimiz filmlerden bahsedebilsek de en çok izlediğimiz filmi de belirleyip belirtsek iyi olur kanısındayım. eminlik yoksa da bir tahmin yürütülebilir bence en azından.
devamını gör...

mayıs ayı diyorsak şubat yarasa neden demiyoruz sorunsalı

mayısın içinde ayı geçtiği için mayıs ayı dememiz çok doğal.

şubatta da bat, yani yarasanın ingilizcesi var.

o halde buna şubat yarasa demeliyiz.

saçma sapan bir başlığımla yine karşınızdaydım, bir dahakine kadar esen kalın efendim.
devamını gör...

sözlüğe bir şey söyle

sen çok bozdun diyorlar. kendini toparla, yoksa bozuk para gibi harcarlar seni...
devamını gör...

türkçenin yetersiz bir dil olması

türkçe yetersiz bir dil değil bence. hatta fonetik/telaffuz bazında bence seçkin bir dilimiz var.

kelime sayımız ingilizce ile karşılaştığında çok az kalıyor tabii. bildiğim kadarıyla ingilizcede türkçeden 5-6 kat fazla kelime var.

bence türkçenin asıl sıkıntısı bu değil ama... yani bazı kelimeler dilimize geçirilmiş ama onların bana göre lüzumlu çekimleri eklenmemiş.

sözlükte daha önce bahsetmiştim... western classical music'in türkçe karşılığı klasik batı müziği olsa da bu olmuyor aslında ve bu yüzden ben batı klasik müziği diyorum buna. bu da olmuyor da işte öbürü hiç olmuyor. klasik amerikan filmi dendiğinde ne anlaşılıyorsa, klasik batı müziği dendiğinde de ben öyle algılıyorum. classic ve classical aynı şey değil. medicalmedikal diye, musicalmüzikal olarak yerelleştirmişken, classical'ı da klasikal olarak yerelleştirsek böyle bir sorun olmazdı. technique-technical'da da bu var. technical death metal diye bir müzik türü var mesela. buna teknik diyemeyiz ve teknikal diye bir sözcüğümüz maalesef yok. veya okültizm, tdk'nin sözlüğünde varken okült yok mesela. yani belirli bir sistematik anlayış da yok gibi görünüyor. sanki kafalarına göre bazı sözcükler dilimize geçirilmişken, bazıları veya bazı çekimleri, kök kelimeler falan geçirilmemiş.

gene de, öyle ya da böyle türkçeyi seviyorum ben. diglot bir insan olarak, ingilizceyi de türkçeyi de ayrı bakımlardan severim, ikisini de mükemmel görmesem de.
devamını gör...

söke un

ileri çocukluğum ve ergenliğimin tümünü geçirdiğim, aydın'ın söke ilçesinin herhalde ulusal çapta en tanınan şeyidir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çarşamba pazarı

benim bahsedeceğim: (bkz: söke çarşamba pazarı)

bir nevi zaman yolcuğudur. yani çarşamba günü pazar gününe ışınlanmak gibi...

değil de, ileri çocukluğum ve ergenliğimin tümünü geçirdiğim, aydın'ın söke ilçesinin unundan sonra belki en ünlü şeyiydi çarşamba pazarı; yani benim açımdan nostaljik bir zaman yolculuğudur. söke un'un ulusal şöhreti gibi bir şöhreti olmasa da bu pazarın, işte civar il ve ilçelerinde de bilinen, hatta yabancı turistlerin de bol uğradığı bir pazardı. hala var mıdır, herhalde vardır ama en son gideli asırlar olduğundan kesin konuşamam.

burada meyve-sebze-zeytin-peynir vb. ile birlikte; kıyafetler, kumaşlar, incik boncuklar gibi envaitürlü şey satılırdı. hatta kenan doğulu'nun hayranıydım ben ergenken ve işte onun sımsıkı sıkı sıkı şarkısına da bayılırdım. bu şarkının aşağı koyduğum klibinde doğulu'nun taktığı güneş kolyesinin bir replikasını bile söke'nin çarşamba pazarı'ndan almıştım hatta 90'ların ortalarında. gerçi o kolyenin orijinali bile replikadır bence. yani doğulu'daki de öyle pek otantik bir üretime benzemiyor, bilakis ben fabrikasyonum diye bağırıyor idi. haha.


ekleme: her sene kasım-mart arasında yaşamakta olduğum izmir/buca'nın da buca çarşamba pazarı adlı bir pazarı varmış. ahaha. buralardaki pazarları biliyorum elbette ama bunun adının da "çarşamba pazarı" olduğunu demin internetten aratınca öğrendim. söke'deki pazarın adı da öyleydi. eminim ülkede bu isimde başka pazarlar da vardır. onlar da başka pazara kalsın artık... yani, onlardan da başka yazarlar bahsedebilir isterlerse.
devamını gör...

sırrın kişiyle birlikte mezara kadar gitmesi

karikatürdeki gibiyse hiç hoş değildir. *

başlığı "sırrın mezara kadar gitmesi" diye açmıştım da alttaki yazarın tanımını görünce böyle değiştireyim/düzelteyim dedim.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

telefonu değiştirince rehberim silindi

her zaman yalan değildir. başıma geldi yani. sim kartım yerine telefon hafızasına kayıt edilmiş numaralar, telefon cortlayınca da numaralar gitti yani. 2-3 kere başıma geldi bu hatta.

hatta 1 seneye yakın süre önce aldığım nothing phone'um durup dururken birkaç kişi hariç rehberimdeki herkesi bir illüzyonist hareketiyle ortadan kaybetti. haha. bunun sebebini anlamadım ama neyse ki bir daha olmadı bu. bunda da acaba gmail hesabıma kaydediyordu da mail adresimi değiştirmem mi sebep oldu gibi bir şey aklıma geldi. ya da teknik bir sıkıntıdır.

telefon kullanmıyorum gibi bir şey zaten. yani silinen ve bir daha bulamadığım numaraların sahipleri de gücenemez bu yüzden kolay kolay. gerçi bunu da ben seçtim. ben kimseyi aramayınca insanlar da bir süre sonra beni aramayı bıraktı bittabi. haha. yani yazılı iletişimde bile biri bana yazmazsa ben kimseye yazmam kolay kolay, yazmamı gerektiren bir konu yoksa. bu, icq/msn zamanlarından beri böyle. yüz yüze iletişimde çok girişken olsam da telefonla konuşma veya işte bir şekilde yazışarak iletişim kurmada hiç öyle değilim. tabii bayağı yazılı sohbetim oluyor da işte birinin bana yazması lazım önce. bundan keyif almıyor da değilim, sadece çok eskiden beri yüz yüze sohbetler dışında sohbet başlatıcı olmaya hiç alışkın değilim.
devamını gör...

hıyar vs cucumber

biri türk salatalığı, diğeri ingiliz hıyarıdır.

ingilizler hıyardır arkadaşlar.

hayırdır? türklere hıyar diyeceğimi mi düşünmüştün? *

geyik bir tarafa iki kelimeyi de çok komik buluyorum ben. hıyar'ı argo anlam(lar)ı yüzünden komik bulurken, cucumber'ın ise yazılışı ve okunuşu komiğime gidiyor. haha.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük yazarlarından ingilizce mizah paylaşımları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sözlük yazarlarının her telden futbol paylaşımları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kolay gelsin deyince cevap vermeyen bakkal

bakakalmıştır belki. *
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim