gemici yazar profili

seviştikten sonra hatun kişi konuşabiliyorsa sen tek kişi sevişmişsin aslan parçası. sen konuşuyorsan da, konuşma.

she is probably laying in bed, scrolling through reels and thinking about how no one is ever going to love her… ı am coming habibi. don’t worry, don’t lose hope. ı am coming just stay put.

bi ince çilen var yolda. ama sonu güzel bitiyor. rahat ol.

you deserve to be with someone who respects and values your emotions from the start.

tan’ın kemancı kızı yok yok yok diye çınlıyor bir yandan.

yemekten hemen sonra cinsellik düşünmek. fakirin karnı doyunca er kişi ise kalkar, değilse su kaybeder.

gündüz mahkum olan gece hakim olamaz.

dudak dolgusu.

beni getirdi kendi yok ortalıkta. şunu bulun bana ya.

hüznün tanımı. mevsimine denk geldiğin insanın bahçesinde açacak bir çiçek olmadığını anladığında, neden sevilmediğini de anlayacaksın.

şöyle de sorabilirsin soruyu: hiç reddedileceğinden emin olduğun bir kızla flört etmeye çalıştın mı? hiç hayır cevabından kesin emin olduğun bir kıza duygularını ifade ettin mi? sahi en son ne zaman bi kıza “ya senin de borcun çoğaldı haaa”, “ama sen de biraz benimle ilgilen” falan demeden gidip küt diye iletişim kurdun.

ruh hallerini sezen aksu ne güzel özetlemiş demi:
hep aynı her şey aynı yalnız kişiler başka.

hadi avam anlatayım bir de. hani masada bir şişe rakı duruyor da sonda tam bir duble kalıyor. sen de edepli edepli oturuyorsun. herkesin gözü aslında o son dublede. ama kimse uzanıp da koyamıyor. nasıl da cilvelidir şişenin dibindeki o son duble. tam da mezenin en tatlı yerinde. dışardan bir densiz gelir sonra. küt diye koyar kadehe lak diye içer. reddedileceğinden emin olduğun kadınlar da böyledir. gelir bir densiz götürür. sonra işte iyi kadınlar kötü erkeklerin balkonundan yıldızlara, iyi erkekler de iyi kadınlara bakarlar.

iyi olmak iyidir.

kronik olasılık hesabı yapma huyundan kurtulup, o saniyeye odaklanırsak aşılacak bir durum aslında.

o güzel kız sana selam verince, sandalye isteyince ya da o ortalama kız yanınıza yaklaşıp içten bir gülümseme ile sandalye çektiğinde, kapıyı tuttuğunda, çay sırasını verdiğinde direk aklınıza “acaba sevgilim olsa, arkadaşım olsa nasıl olur?” sorusunu getirmek yerine “ne iyi bir insan” art of minding your own fudging business’a gelirsek yalnız kalacaklar. böylece muhatap bulmaya çalışırken kaybolan umutlarınız da yeşerecek.

ama olsun herakleitos yaklaşımıyla da yaklaşıyor olabilirsin. altın arayan uğraşır en çok çamurla. peki neden sözü altın bulan uğraşmıştır çamurla diye söylememiş?

olasılık hesapları yapmayı bıraktığınız an o instagramda ölümüne beğendiğiniz yeşil ışıklı, güzel gülüşlü kızlara dönüşecek hepsi. ama siz stokta durduğunuz sürece o kızın hazırda bekleyen 900 arkadaşlık isteği olduğu sürece anlaşılmak, anlatmak gibi bir derdi olmayacak. hani senin yalnızlığının sebebi aslında değil mi? hayallerini, duygularını anlatacağın biri yok. çünkü ortalama bi kıza günde 600 kişi anlatıyor. o şüşko diyo beğenmediğin kız, çirkin sandığın kız bile toz duman attırıyor.

az kaşardan tost çok kaşardan dost olmaz.

madde mi ağır mana mı?

şu hatun sözlükte aramızda bana nickini söylemiyor. sınıf arkadaşım olur kendisi gören tanıyan varsa buradaki nickini söylesin bana .

hart arbeiten biss du dich nicht mehr vorstellen musst.

ajanslara gaztaları bakarım. yemek yirim. meyve yirim. bi kadah viski içerim. gaztalara bakarım.

benim sevdiğim şeyleri sevse sevmediğim bir insan olmaz.

1 ay bir dövüş salonuna gidin rakiplerinizi görün.

ah tamara tam ara akdamar. buradan van’a selamlar.