hazall yazar profili

hazall kapak fotoğrafı
hazall profil fotoğrafı
rozet
karma: 31626 tanım: 2178 başlık: 219 apolet: 6 takipçi: 279
Ben oyle bilirim ki yasamak, berrak bir gökte cocuklar aşkına savaşmaktır…

son tanımları


emrah safa gürkan

prof. doktor emrah safa gurkan aslinda. prof. sifatini neden belirttim, bilinen akademisyen kaliplarinin otesinde bir kisilik oldugu icin. adam hem akademik alanda, hem de entellektuel olarak bir adet derya deniz fakat bir o kadar da sahsina munhasır bir kisilik. inanilmaz eglenceli ve mizahi yonu cok gelismis. kanalindaki (omnibus) hicbir icerigi sıkılarak izlemeniz mumkun degil. cok derin, yoğun konulari dahi basite indirgeyerek temiz/ anlasilir sekilde aktarma yonune bayiliyorum. gundeme dair konulari ele alan videolarini ve kitap incelemelerini aktardigi videolari siddetle ekstra tavsiye ederim.
devamını gör...

abdülkadir geylani'nin allah'ı düşmekten kurtarması

su basligi acmadan evvel keske videonun kesilip kirpilmamis halini bulup acip bir izleseydiniz. asagiya ekliyorum acip izleyin. cok akli selim bir amca ustelik. durduk yere adamin gunahini aldiniz hfhdhfh.

devamını gör...

türk'e kefen biçenin ölümü korkunç olur

ya nihal atsiz’i elestir, soylemindeki alintiya karsit fikirlerini yaz ciz de su sekilde #3710307 bir tanima ne luzum var? vermek istedigin mesaj ne yani? türkçülük yaparsan sonun kafana sıkılmasıyla mı son bulur demek istiyorsun acaba? türkiye’de bu ulkenin vatandas statusuyle yasiyorsan sen de türk milletinin bir bireyisin, nihal atsiz’in soyleminde zoruna ne gitmis olabilir?

bir de hani buralarda icinizdeki pisligi/ nefreti maskeleyerek minnos minnos yazip ciziyorsunuz ya, bu mide bulandirici, vallahi tiksincsiniz. yazik bir de ana/ babasiniz.
devamını gör...

her şeyin bir anda anlamsız gelmesi

anlam kavramina cok inanmam. hele aranarak elde edilen bir kavram olmadigina adim gibi eminim. siz de biraz google’layarak arastirirsaniz, bu kavramin 19. yuzyilda ortaya ciktigini okuyacaksinizdir.

yine de varsa eger anlam denilen o sey, bence dunyanin cok bilinmeyen o yönünde sakli. ona da zannimca hakikat deniliyor. iste o’na vakif olanlar ancak anlamin tadina erisebilir. bu cagda bu da herkese nasip olmuyor.
devamını gör...

geceye bir şarkı bırak

dinleme listenize alacaginizi garanti ediyorum;
devamını gör...

nick vermeden bir yazara seslen

basliktaki yazilanlardan bir cacik anlamayan bizlerin anlik modu;

devamını gör...

dünya nüfusunun bir şekilde azalması gerektiği gerçeği

komplo teorisi duzeyinde bir yaklasim olacak yazdiklarim belki ama bunun icin zaten tuslara basildi diyebiliriz. hitay arkadasin bahsettigi uzere lgbt +abcd akimiyla, hatta feminizm/ red pill gibi cinsiyetlere yonelik ideolojik girisimlerin de vasitasiyla, aile kavramini yok edip insan soyunun devamini onlemeye calistiklarini soylemek mumkun. buna neden olarak da yapay zekanin her alanda kullanimiyla beraber ekstra insan gucune ihtiyac duyulmaksizin kısıtlı olduğu düşünülen dogal kaynaklarin milyarlarca insanla paylasmanin gereksiz oldugu gibi bir soylenti var. lakin bu duzeni planlayan zengin amcalarin cok da beceremedigi bir durum var; somurerek karanlikta biraktiklari ucuncu dunya ulkelerinde nufus planlamasina mudahale simdilik edemiyorlar gibi. bunun icin de biyolojik silah olarak pandemiler devreye giriyor olmali.

ya bu teoriler ne kadar dogrudur degildir bilemem ama dogal kaynaklarin kisitliligi yalani ve hatta iklim degisikligi krizinden, servetine servet katan birilerinin oldugu kesin.
dunyada bir seyler degisiyor, aslinda zorla degistiriliyor. bunu ekonomiden, uluslararasi siyasetten, toplumsal yapilarin evriminden, devletlere dayatilan yeni sistem tabanli antlasmalardan gorebiliriz gibi.

(bkz: paris iklim sözleşmesi)
devamını gör...

işgalci tc kürdistan'dan defol

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nostalji hastalığı

o döneme duyulan ozlem donemin sahip oldugu cazibeyle alakali degil esasen, o ana duyulan ya da duymayi umulan hissiyatla alakali.
farkinda misiniz cok tatsiz tutsuz, her seyin var oldugu ama yok da olan, gri bir donemin icindeyiz. nostaljiye ozlemden ziyade bir seylerin tadini animsamanin ozlemindeyiz.
devamını gör...

defne samyeli

birkac gun evvel sosyal medya paylasiminda bir sokak roportajina denk geldim sozlukcum. yasli bir kadincagiz kendisine mikrofon uzatilmasiyla hayat pahaliligidan,
gecim sikintisindan efenime soyliyeyim emekli maasinin yetersizliginden epey bir sikayetlendi. neyse roportaji yapan genc o can alici soruyu sordu;
- “peki, gelecek secim oyunuzu hangi partiye vermeyi dusunuyorsunuz?”
-“oyum erdogan’a”…

simdi basligin sahibine geri donelim;
iki üç gun once katildigi altayli’nin programini yeni izleme firsati buldum. acikcasi, orada buradan denk dustugum şahsı hakkindaki ovgulerden daha fazlasini hak eden, kitabin tam ortasindan hic cekinmeden konusarak çok cesurca bir program konukluğu yapmış, gercekten helal olsun.
dusuncelerini anlatis bicimi, diksiyonu, beden dili, türk milliyetciligini cok basit ve yalın bir sekilde mala anlatircasina dile getirmesi… gercekten bunlarin toplamiyla mukkemmel bir durus sergilemiş. ama (!) ama ne yazik ki 42. dakikada bir anlik olarak yukarida bahsini ettigim roportajdaki teyzeye donustu. bilakis ana muhalefet zemininin en bilirkişisi olarak ozel’i ve chp’yi cok hakli gereclerle tokat manyagi yaptiktan sonra, “oyun yine de onlara” deme kaderciligini gostermesi, yakismadi kendisine.

bugun kendisinin de belirttigi uzere toplumda kisilerin sahsi cikarlari dogrultusunda kral ciplak diyememesinden oturu bu gunleri yasamaktayiz kesinlikle dogru. lakin bugunleri yasamamizdaki bir diger neden de; kisilerin anne/ babasindan miras kalmiscasina holiganca bir tutumla parti tutmasi. ideolojik olarak partiye yonelmesi demiyorum dikkat edin, takim tutar gibi parti tutmasi evet. kendi deyimiyle iktidarin masasi olarak betimledigi chp’ye hala nedensiz amasiz fakatsiz degisik bir baglilikla oy vermeyi tercih etmesi, savundugu tum degerlerin aksine bir eylemden baska bir sey olmayacak. zira chp’ye oy vermek ataturk milliyetciligiyle bagdas(a)miyor artik. ki acıdır, chp ne yazik ki “türk” milliyetcisi bir parti de degil...
devamını gör...

sinir olunan insan tipi

aptal insanlara hic katlanamiyorum. beynini calistirmayan, durtuleriyle dusunen/ hareket eden, oldugu yerde stabil kalan. gelismek ve kendini sekillendirmek konusunda zerrece bir caba icine girmeyen oylesine nefes alan bos beles insan suruleri. varliklari tamamiyla dunya icin ziyan.

tabii bir de duygusal olarak gucsuz kesim. surekli sikayet eden, sanki dunyadaki tum kotulukler, acilar bir onun basina gelmiscesine kurban psikolojisine girmis, kafasini kendine gommus depresif tayfa.
devamını gör...

çocuğu çift dilli yetiştirmek

minimum beş yasindan sonrasi yani anadilinin cocuga aktarimi sonrasi dusunulmesini siddetle tavsiye ederim. bilakis bu sozum yurt disinda yasayan aileler icin gecerli.

anadil kavrami cok cok onemli sozlukcum. dil, bilakis anadilimiz sadece lisan degildir. zira dil kimliktir, kulturdur, degerdir. sahip oldugu toplumun en onemli zenginligidir. ve bu bilincin altyapisini cocukta olusturmadan baska bir dili de araya sıkıştırmak ilerleyen zaman icerisinde cocukta kimliksizlik ve aidiyet konusunda sorunlara sebep olabilmektedir. ote yandan teorik olarak da cocuk icin birkac dili ayni surecte kavramak ve konusmak cok zor. zorlandikca da cocukta icine kapanma, kendini ifade etmede cekinme, bilhassa akranlarindan uzaklasma durumu gorulmesi olasi da aslinda. ekstra dil ogretimine ne kadar gec baslanilirsa, cocugun yasayacagi olasi sikintilarin ustesinden gelmesi o kadar kolay olur onun icin.
devamını gör...

gen mi çevresel faktörler mi sorunsalı

gen denilen insan kodunun ne denli gizli bir yanardag oldugunu epigenetik bilimiyle yavas yavas gun yuzune cikarmaktayiz. fakat bu gizli guce ragmen genetigin insan icin cevresel faktorlerin uzerinde bir hakimligi soz konusu mudur, bundan pek emin degilim. zira bana kalirsa insan biraz herkestir. bulundugu ortam, yasadigi toplum, icinde yer aldigi cevre kadar insan, insandir. ruh sagligimiz, ahlakimiz, hatta kahvaltida tuketmeyi tercih ettigimiz besinler dahi yasadigimiz cevreyle iliskilidir. ayrica;
(bkz: evrim teorisi)
devamını gör...

posetindagame

#3696832
dimi gercekten ise yariyor. cok da iyi hissedilmeyen bir halin icinde insan kabugundan baska bir yere siginmak istemez pek, ama kabuguna girmeden kendi disindakilere odagini ve enerjisini verdigi an kotu hissiyatin dongusu bir nebze de olsa kiriliyor gibi. dunya sanki kendi capimizda oturup karalari baglayabilecegimiz bir yer degil, bizden cok sey bekliyor.

bana kalirsa sahaf amcanin zihnindeki satirlar dukkanindaki kitaplardan fazladir. su zamana kadar okuyup tadini hic unutamadigi kitap hangisidir acaba cok merak ettim. allah omrunu uzun eylesin, yanindaki yoresindeki insanlar cok sanslilar.

bu arada yuzlerce, binlerce kere tesekkur ederim hurmetiniz icin. ve yine bana kalirsa siz de bilmiyorsunuz, hic olmayacak zaman dilimlerinde nasil bir etkiniz var haberdar degilsiniz pek. karanlikta kalsaniz dahi etrafini aydinlatan ışığınızın, tutkunuzun kıymetini bilin. koruyun kollayın kendinize saklayın.

saygılar, çokca hürmetler. en güzel gunler sizin olsun…
devamını gör...

posetindagame

#3696483 işe yaradi mi sizce? birilerinin gulumseme nedeni olmaniz, hic de fena hissettirmiyor aslinda oyle degil mi? benim iki ay oncesinde yasadigim evimin yan sokaginda oturduklarini tahmin ettigim yaslica bir cift vardi. her sabah ayni saatte yagmur kar kış fark etmeksizin muhakkak karsilasir selamlasirdik. bilhassa yasli amcanin gulumseyisindeki ictenligi anlatmam mumkun degil. berbat baslayan nice sabahimi onlarin gulumsemesinin yuzu suyu hurmetine inadina guzellestirdigim cok olmustur. halbuki kimler neciler isimleri nedir, bilmiyorum… insan milletinin etkisi ve etkilenme potansiyeli cok ilginc gercekten…

mod 6’yla hic diyologum yok acikcasi. denk gelmissinizdir, aksi ve lanetliginden sikayet edeni hayli cok. allah sizi inandirsin bana da musallat olur korkusuyla tepede kendisine denk geldigim an hesabimi kapamadan siteden uzaklasiyorum. o saatlerde siz de bence kacin…

ic huzurunuza gelince, bos verin olmasin. hatta mumkun mertebe hic kimsenin olmasin. her seyin bombos bir kalabalik ve gurultuden ibaret oldugu duzen icinde ic huzuru korumak… gercekten sacma. cok yapay, sahte, cok buyuk bir bencillik bu hissiyat.
dunya, kisilerin kendi sınırlarında tum bencillikleriyle mutlu ya da huzurlu olabilecekleri bir yer olmamali (sanki).
yazma konusuna gelince, bos yaptigini dusundugunuz yazilariniz aslinda yazmayi planladiginiz nice icerikten dolu olabilir. oylesine diye bakilan nice eyleminde insan zihnini, duygularini bosaltir. yasını hafifletir, hatta bana kalirsa kendini bile tanimlayabilir.
hicbir sey icin aciz hissetmeyin ve de korkmayin da. gazapizm deyimiyle üç tarafi deniz dört tarafi acı olan bir ulke olarak zorluk icinde yasamayi seviyoruz biz. sanirim bu sekilde batip cikarak var olmaya da devam edecegiz. ne yapalim, biz de boyleyiz…

bu arada gunaydinli basliklara hic yazmadim kati suretle yazmam efenim. bende gecenin bir körüyken guzel ulkemde sabah olmasi, milletin de gunaydinlasmasi cok sinir bozucu. mumkun mertebe herkesin benimle es zamanli uyuyup uyanmasi daha yerinde olur oyle degil mi ama olmuyor. o yuzden kimseye gunaydin munaydin yok hdhfhfjgj.

guzel dilekleriniz icin de cok tesekkur ederim. kalbinizin ekmegi niyetine allah iyi insanlari hep yaninizda eylesin. yolunuz bahtiniz hep acik olsun.
devamını gör...

yazarların üzülünce yaptıkları şeyler

bişi diyeyim mi sizi cok uzerler gencler. yani bastan sona yorumlarinizi okudum gordugum kadariyla uzuntunuzu major depresyona evirecek kadar kendinizi dibe cekme potansiyeliniz var. size tolstoy emminin agziyla sorayim simdi; kalbine bir sor boyle yasanir mi hic be! uzuntuluyseniz birinin yuzunu guldurecek bir seyler yapsaniz ya? mutsuzsaniz birini mutlu edin. yardima mi ihtiyaciniz var birine el verin. sikintili misiniz, yuk azaltin. gogsunuz mu daraliyor, kalbini ferahlatabileceginiz nice insan disarida. bir sozunuz, belki bir gulumsemeniz, minicik bir jestiniz. belki hic beklenmeyen bir ovgunuz, bir iltifatiniz… yeter aslinda bunlar biliyor musunuz? iyi hissettirmek, iyi hissetmenin en garanti yoludur, kesin bilgi bu. yazin bunu bir kenara…
devamını gör...

diyanet işleri başkanı'nın günahtan korkmaması

gunahtan korkup korkmamalari konusunu bence gecelim, helal/ haram, hak/ hukuk konularindaki duruslari zaten apacik aşikar. benim daha cok anlamlandiramadigim bir detay var; bu adam kizinin usulsuzce kadroya alindiginin ortaya cikacagini kesinlikle biliyordu, aksi imkansiz. fakat buna ragmen yapacaklarindan geri durmadilar. milletin gozunun icine baka baka baskalarinin hakkina giriyorlar, hukuksal suc isliyorlar ve zerre kadar utanmiyorlar. ya cok acayip degil mi?
devamını gör...

geçiş ilişkisi

e yeni bir sey degil ki bu. modern zaman insaninin yasadigi iliski turu bu yani. bu zamanda kimse kimseyle adamakilli bir bag kurup da bir iliski yasadigi yok. her iliski bir sonraki iliskinin gecisi litareturunde bir sey, iliskiler bu sekilde yasaniliyor. flort mevzusu zaten bu durumun daha da somut versiyonu.
devamını gör...

günümüz evlilikleri neden yürümüyor sorunsalı

zoraki yurutme mecburiyetleri artik ortadan kalktigi icin yurumuyor, en temel sebep bu. malumunuz guncel olarak kadinlar da is dunyasinda neredeyse erkekler kadar soz hakkina sahip. bu durum cinsiyet rolleri dagiliminda tum dengeleri sarsti. ve de maddi bagimsizligin getirdigi gucle kimse ugradigi zorbaligi psikolojik siddeti ya da diger sorunsal gerekceleri tolere etmiyor.
diger bir unsur evlilik yasinin neredeyse 30’lara yukselmesi. bu hususun bosanmaya etkisi genellikle goz ardi ediliyor ama etkisi fazlasiyla buyuk. ozellikle 30’lu yaslarina kadar yalnizligi karakteristlik bir tercih olarak yasamis birinin evlilige ve ikinci bir kisinin varligina adapte olmasi, es vasfinin sorumluluklarini ustlenmesi kolay is degil. kaldi ki bu yaslara kadar hemcinse olan heves, tutku, sevgi, guven duygulari evlilik oncesinde sevgili/ flortlerle tuketilmis oluyor. dolayisiyla evliligin omuzlara yukledigi sorumluluklari tasimak icin kisilerin artik bir nedeni bulunmuyor. evlendigi kisiyle bag kuramiyor, fedakarligi goze alamiyor. senelerce icine kapanik yasamisken kabugundan cikma konforunu goze alamiyor artik kimse…
devamını gör...

yazarların çektiği kedi fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim