adım gibi eminim bunu söyleyen kişi resmen zarf atıyor sevdiğine. aslında dediği şey gizil olarak şunu içeriyor: "gelmediğinde ölüyorum ben, lütfen gel"
bir gün bilge olursam ya da selefin deyişiyle bilgelik peşinde azimli bir yolcu olduğumu ispatlarsam, mutluluktan ağlarım. ölçülü bir hayat. şu cinsellik olayını aşmak... cinselliği de geçtim abisi, kendini sevmek öncelikle, hayatı sevmek? akıl yürütmek ama anlamını bilmemek! öyle şeyler işte, kafası karışık bir yazardan enstantaneler. ararsan gelmez sana demişler. aradığını beklemeyi ummazsan bulursun onu işte o zaman da demişler. bu kadar zor olmamalı nispeten kötü yetişmenin cezası. sorumluluk ve irade? olgunluk? sevgi? sevmeyi bilmek? sevmeyi becerebilmek? hep saçlarını okşayacağım bir sevgili hayal ettim (diğer türlü şeyleri de hayal ediyorum her erkek gibi ama mesele o değil) ama şimdi düşününce, bunu yapabileceğimi sanmıyorum. gözümde ne kadar da büyütüyorum lan. bir arpa boyu yol alamamış zannetmek kendini, çok hoş bir his.
analarımuz (evet muz) eskiden oklava gibi bir şey ile (ya da direkt oklavanın kendisi ile) yorganlarımızdan çıkardıkları doğal, koyun yünlerini döverlerdi, hatırlıyor musunuz? hani havalansın diye. bilmiyorum, hayatta mı bu yüzden, yani havalanalım, uçalım diye yapıyor; ama çok fena dövülüyorum.
akışına bırakın, ânı yaşayın, kendinizi kasmayın, rahat ve relax olun, samimi, içten, özgüvenli, enerjik, girişken, olumlu, gözü pek, çalışkan, sporcu, sağlıklı ve bağımsız olun (not: çoğunu yapmayan bir birey)
mesela kendimizi. kendimizi sevmiyorsak şayet kendimizi sevmeye çalışmak bizim için bir görevdir, ödevdir. bunu kendimize borçluyuz. kendimizi sevmezsek çünkü ne iş/kariyer hayatında tutunabiliriz ne de aşk hayatında.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.