direkt 8. bölümü yayınlasalardı bir şey kaybedilmezdi muhtemelen. bu dizi hakkında kötü düşünmek eğlenceli bile gelmeye başladı.
tüm bölüm adamın bir tanesinin külüstür arabasıyla yabani ormanları kat edip, akarsularda elleriyle balık yakalamasını ve daha nice ilkel yaşam adaptasyonuyla birlikte i am legend çeviren bir başkasını izledik. valla bunun üstüne bir daha ki bölüme de sezon finali yapıştırıyorlarmış.
imdb’yi 8-9 ayarında tutan elleriniz dert görmesin. *
paraguaylı adam bir ayda ingilizceyi söktü, aynından istiyorum. ayrıca lüzumsuz artistlikleri neticesinde berbat ötesi bir şekilde ölüyordu, ölünce dünyayı nasıl kurtaracaksın ya hu, zeka kapasitesi yeni dil öğrenmeye açık ama hayatta bile kalamıyor, hiç.
carol artık will smith edasıyla takılmaktan sıkıldı da geri çağırdı nihayet herkesi. kadına, kendisini onlardan birine dönüştürmek için dokunmayacakları garantisi verildi diye önce basbayağı partiledi, sonra da yalnızlıktan depresyona girdi ama depresyonu bile elitti; golf sopası, rolls-royce.
bu arada carol da aşırı gereksiz bir karakter de neyse işte paraguaylıyla buluşunca ne olacağına da bakalım.
imdb puanı düşükse izlemeyin. underrated diye bir kelime çıkarmışlar, tüm sanat sepet filmleri için kullanıyorlar. imdb puanı aşırı yüksekse de bodoslama dalmayın.
imdb puanı 7-8 arası olan orta yolun yolcusu filmlere şans vermeyi seviyorum.
hem zaten bir şey söyleyeyim mi,
film izlemek falan bunlar boş işler.
kitap okuyun. *
bizi ilgilendirmeyecekse hiçbir insan tipi hakkında yazmayalım o zaman.
ilgilendiriyor ki başlığı açılmış. mesela şu an benim de ilgi alanıma girdi kendisi.
ne oluyor kuzum bu sözlüğe ?! *
genel anlamda yediği yemeğin bir yerini özellikle ayıran, hatta yemeği bu uğurda parçalayan insanları sevmiyorum, onlarla yemek yemeyi de sevmiyorum.
düşündüm mesela, pizza yenmiş kalanı öyle birkaç tane hilal şeklinde duruyor önünde.
ıy tövbe bismillah. az ötede ye.
sağdan soldan duyulan cümlelerle analiz kasma aktivitesi, fikir paylaşma platformları var olduğundan beri süregelen bir detay olmakla birlikte, aşikare hale gelmiş bir mevzu olan sosyal çürümeyi sırf insanlar dile getiriyor diye sinirlenmek de bu çürümeye destek atmak değil midir diye felsefik sürüklemelere müdahil edilesi sorunsal.
kokuyor ortalık,
koktu demek için diplomaya değil burna ihtiyacımız var sadece.
hiç.
onlardan uzak bir mesafeye taşındığımdan beri sürekli olarak düşünüp kafamda türlü senaryolar kurmama sebep olan durum.
ölüm gerçekliği beni bu aralar fazla zorluyor sanırım, başlarına bir şey geldiğini düşündükçe ayrı yanlarında olamayabileceğimi düşündükçe ayrı daralıyorum,
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.