merak edip baktım ilk kez. on kişi engelli. iki tanesi tamamen engelli ama birini hatırlamıyorum. diğer sekiz kişi ile ilgili fikirlerim var ama tam olarak neden engellediğimi tabii ki hatırlamıyorum. muhtemelen terbiyesiz hadsiz hasta tiplerdir. kolay kolay kimseyi engellemem.
tek sayıları severim. çift sayılar karşısında haksızlığa uğradığını düşünüyorum ve tekleri tutuyorum. taneyle yenen her şeyde, müzik ve tv sesinde, ısı derecesinde falan tek sayı gözetirim. diğer yandan uyum ve simetri de önemli. her şey takım ve uyumlu olunca için rahat ediyor.
bir an önce eve gidip sıcak yatağıma girmek istiyorum. hiç çılgın biri değilim ayrıca hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım. sürpriz de sevmem. kendi içinizde çıldırın.
ne yaşadım bu gece lan ben diyorum şu anda. toplanın anlatıyorum.
iş çıkışı kızımı alıp başka semtteki* arkadaşıma gittim. sohbet muhabbet yemek derken gecikmeden kalktık. arabaya bindik, çalıştırdım parktan çıktım takır takır ses geliyor, direksiyon ağırlaşmış veee bingo! sağ ön lastik patlamış inmiş. jant üzerinde lastiği yararak geri girdim park yerine. bu arabada stepne yok, lastik tamir kiti var ki bu durumda işe yaramaz. google'dan hemen mobil lastik tamiri diye arayıp birini buldum, lastiğin fotoğrafını ve konumumu attım, adam yola çıktı. ben de inip tekrar arkadaşıma geçeyim derken sağa kafamı çevirmemlr birlikte kocaman bir yaban domuzunu iki metre ötede görmeyeyim mi. ay ay ayyyy ödüm kopmasın mı, domuz daha yaklaşıp gözünü bize dikmesin mi, camlar filmli ama benim panikle kızıma "telefonu kapat, ışık görünmesin, domuza doğrudan bakma, hareket etme, nefes alma.." diye fısıldayarak ikimizi birden daha fazla korkutmayayım mı, o arada arkadaşım aramasın mı, domuz duvarin üstünden arabaya doğru atlamasın mı, burnunu sağ ön tarafa çarpıp patlak lastiği yemeye çalışmasın mı, sonra yavaş yavaş arabanın etrafını sürtünerek dolanmasın mı, domuzu camın diğer tarafında ilerleyen sırtından takip edip heykele dönmeyelim mi.....
çok korktum yahu. domuz etrafımızda tavaf ederken lastikçi aradı. adam bayağı yakına gelmiş ama ben çevreyi bilmediğim için siteye tam nereden gireceğini tarif edemedim. en son dedim artık dışarıda domuz var arabadan çıkmaya korkuyorum diye. neyse lastikçi bir şekilde geldi sağolsun ama biz hala telefonda konuşuyoruz çünkü dışarıda domuz var. arkadaki arabanın yanına gidince lastikciye söyledim, o da çekinerek indi hişt pist hoşt falan dedi*. görünce o da korktu çünkü domuzun sadece kafası sandalye kadar, kocaman ya. ama dişleri yoktu. dişiymiş. neyse en son bağırarak taş falan attı, domuz biraz uzaklaştı. ben de sonunda arabadan indim. yarık lastik söküldü yeni lastik takıldı. yolu kapadığımız için iki tarafta da bekleyen arabalardakilerle bile sohbet ettik. herkes anlayış gösterdi. bu anlattıklarının hepsi yarım saat içinde olup bitti. hepimiz hızla uzaklaştık.
o semtten çıkmadan da yol boyunca refujde, yol kenarında ve parklarda tek ve yavrulu gruplar halinde en az 40 domuza denk geldim. hayatımda ilk kez bu kadar yakından bu kadar büyük ve bu kadar çok domuz gördüm. üstünden bir saat geçti. şu an inanamıyorum yaşadıklarıma. neyse ki kanıt var. aha da o domuz
erkeklerin sosyal becerileri kadınlara göre daha zayıf. kadınların dişi olmaktan kaynaklanan; çok sayıda ve farklı sosyal ilişki kurma, duygusal ve empatik olma temelli becerileri var. bunların büyük kısmı paket içeriğinde geliyor ve çoğumuz bu özellikleri geliştiriyoruz. evrim bunu gerektirdi çünkü. bunu yapabilen kadınlar hayatta kaldı ve soyunu devam ettirdi. bu esnada erkekler başka becerilerini geliştirdi.
diğer yandan karşındakini anlamak istemek, anlamaya çalışmak ve bunun üzerine düşünmek her insan için kıymetli ve tamamen bilişsel bir süreç.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.