sözlük yazarlarının yaşadığı son saçma olay

hangi birini anlatıyım bilmiyorum ama bugün aktarcıya hoşgeldiniz diyerek girdim.
o an abiyle göz göze gelişim aşırı derecede komikti. bir süredir çalıştığım yerin yan etkileri hep.

buraya geri dönmek.

elektrik mühendisi: anarşik rehavet hanım 3. jeneratörü koyabiliriz.
anarşik rehavet : yer yok, yeeerrrrrrrrrrr. *
sonuç: dokuz erkek arasında tek kadın olarak girdiğim toplantıda herkesin bana gülmesi.

bir yandan mail yazıp bir yandan telefonda konuşurken ,telefon kapanirken hoşçakal yerine merhaba demek.

bugün sözlükteki arama butonunu google arama çubuğu olarak kullandım. olur öyle dalgınlıklar canım arada.

borderline teşhisi yanlış konulmuş. aaa cidden mi diye sevindirik oldum! daha sonrası çok çok saçma. hayır hem bipolar hem borderline'sın dedi doktorum. çok nadir olan bir durummuş. zaten başıma gelen ne varsa hepsi emsali az olan şeyler. neyse yılmak yok! savaşmaya devam!

#2249127
yani yaşamak sayılmaz ama, bu tanımı okuyup stoya 'yı gerçekten peynir zannettim.

üniversitede mescidin önünde, atatürkçü düşünce topluluğu üyelerinin önderliğinde gerçekleştirilen cumhuriyet bayramı kutlaması için yunan müziği eşliğinde tango yapan çift.

işe geldim.

zamanında köyde bir adamla kavga etmiştim neredeyse mahkemeyi geç kanlık olacaktık sonradan öğrendik ki akrabaymışız bir birimize kahve vs. ısmarlamayla bitti olay buda böyle bir anımdır.

bayram öncesi mezarlık ziyareti olur ya işte bugün onlardan birisi için haydi denildi mezarlığa uğrayalım biraz mersin toplayıp. ben de mezarlığa gelince eppur dedim saygılı kız ol, tek bir kelime dahi işitme ve ceketimin kapşonunu başıma geçirdim. kapüşon da büyük, azrail gibi daldım mezarlığa. bir kucak mersinle tanıdık isimlere dağıtım gerçekleştirerek ilerliyorum. sonra üzerimde ufak bakışlar hissettim de bunu azrail olmama bağlıyorum.
mezarlıktan çıkıp bizimkileri beklerken düşündüm azıcık. el yordamıyla zihnimin lambasını yakacak anahtarı aradım, buldum. sonra bir aydınlanma yaşadım tabi hemen. kapüşonlunun sırtında kocaman bir bağyan deseni, tövbestağfür

hani ağırbaşlı biz olacaktık?
hani oturaklı kişiydik biz?
ey eppur
ışıl ışıl her yer
her yer sanki pavyon
benim tek suçum üşümekti, bu ceketin içi polar gibi bir şey çünkü

biraz da mallik diyebiliriz buna.

arkadasimla birlikte ayakkabi bakiyorduk. son modellere. begeniyoruz filan, sepete ekliyoruz. indirime girince aliriz diye. ama asiri pahali. indirimden yeni cikmis zaten, hayatta girmez.

biz daha ayakkabilara bakarken birden hocamiz geldi ve neye baktigimizi sordu. ayakkabilara bakiyorduk deyip gosterdik. tam olarak o gosterdigimiz model hocanin ayagindaydi. heyecanla gosterdi bize. sonra bize, ayakkabi baktigimiz sitenin sahibini tanidigini ve bizim icin indirim alabilecegini soyledi. aninda aradi adami. konustu. bize ayakkabi numaramizi sordu. sonra telefonu kapatti ve ayakkabilarin kargoya verildigini soyledi. piyasa fiyati 5600. biz 3640 tl'ye aldik. aldik.

aldik almasina da benim param yok. kurus param kalmadi, tam bataktayim. feci harcama yaptim bu ay. kredi kartim bile can cekisiyor..

kumbaradaki paramla son kalan nakit avansimi cekerek ve hesabimdaki son parayi da ekleyerek zor bela 3700 tl'yi ayarladim. yolladim parayi ve su an hesabimda sadece 56 tl 81 kurus var..
ve yaklasik 4 saattir "ben neden boyle bir sey yaptim" diye kendimi sorguluyorum. ihtiyacim yoktu ki sadece begenmistim. iptal de edemiyorum ve cok pismanim. allah'im ya mal miyim neyim acaba, ooofffff.

ll

otobüs durağında otobüs bekliyorum. iki ayağında da protez olan bir adam otobüs durağında ağzından köpükler çıkarak kendinden geçti. ardından elinde 3 harfli market poşeti içerisinde yırtık gazete kağıtları taşıyan bir adam adamın cebini karıştırdı. sonra cebinden bir şeyler aldı. gitti. 3 dakika sonra geri geldi, adamın otobüs kartını geri verdi kucağına bıraktı. ben olan bitene anlam verinceye kadar 24 saat geçti bu nasıl olay ya.

çok az uyuduğum için gerçekten bazı şeyleri algılamıyorum. az önce koridorda bir tane adama kitlendim bakakaldım. merhaba selamı yapti adam, ben de aynısını yaptım. ama ardından önüne bakar yürürsün ya. işte yok yani gözümü ayırmak aklıma gelmiyor. korktu bence adam ama ayağını denk alsın zaten uğursuzu olur belalısı olur öyle herkese selam verilmez bir şey bir şey

#3572950 daha önce bu konuya değindik.

twitter'da etliye sütlüye karışmadan ufak şakalar eşliğinde ilerlerim sessiz bir gemi gibi

şimdi geçende yunanlı insanların her şeyi biz bulduk tavrına istinaden bir tane yabancı bir yorumu alıntıladım ve ona bir şey yazdım. alıntılayan da çok kişi vardı yani ben arada kaynar ve kimsenin gülmediği bir şaka yapar geçerim sanıyordum.
sonra adam bana cevap yazdı. sonra tarihten bir seyden bahsetti. şimdi
1-ben tarihi meb ne anlattıysa o şekilde duydum ve zaten de hatırlamıyorum tarihim kötüdür
2-adamı yunanlı sanmistim israilli çıktı
3- bana osmanlı'yı yerici şeyler yazdı

abureyt gerçekten yani
napacagimi kestiremedim. hani haklıysa da alacağı yok.
cevap olarak abi ben suri suri yazasım geldi ama anlamayacak. sonra saf ırk diye bir şey mi varmış da amma şey yapıyorsunuz yani biz köpek miyiz yani insanız hepimiz yazasım geldi, o da uzatmak olacak.
çok geçiştirmeli bir şey yazdım geçtim
bunlari başıma elon sarmıyorsa da 1 tane bir sey bile bilmiyorumdur

bizimkilerle alışveriş yaparken teyzenin biri bir şekilde sohbet açarak hemşerisi olduğumuzu keşfetti, hatta ortak tanıdık çıktı. bunu keşfederken de bir yandan göz ucuyla bana bakıp bakıp çevirdi kafasını.

sonra da bir anda senin kızın mı bu, bekar mı muhabbetine girdi. nişanlı olduğumu duyunca da tüh kaçırdık dedi. teyzem sen şu bluzu al da git evine, bela almayalım başımıza.

nihayetinde lc waikiki’de takılmayın.
hiç etik değil.*

ufv bu çok komiğime gitti ve unutmayayım diye yazıyorum
az önce bana şaka yaptı birisi. ben şaka olsa da bi cevap veririm muhakkak çünkü ne bileyim o an kafam anlatmak üzerine çalışıyor. şaka yapan da omuzlarını hoplata hoplata güldü, beni işaret etti ve 'he he he illa açıklama yapıyor dedi'
ufv cok komikti işte orda-yani burda olsaydınız gülerdiniz

bu son değildi ama unutamıyorum:
öğrenciyken vize öncesi okulun fotokopicisine gitmiştik arkadaşla. ders notlarını almak için. arkadaş önden içeri girip selamın aleyküm dedi. ben de onun arkasından aleyküm selam diyip girmiştim. kimse de gülmedi. saçma sapan bir andı. işimizi halledip çıktık. dışarıda kahkaha tufanı.