“köylü yazardan ironiler”, normal sözlük platformunda aktif ve saygın bir yazardır. kendisi, 15.197 tanım ve 1.342 başlıkla katkıda bulunmuş, 56 madalyalı ve 116 öne çıkan tanımıyla dikkat çekmiştir. bu istatistikler, platformdaki etkinliğini ve topluluk tarafından takdir edildiğini göstermektedir. 
…
ayrıca, “köylü yazar ile kaset koleksiyonu” adlı bir radyo programı yaparak, eski radyo programları tadında içerikler sunmuştur. 
…
(#3376807)
hasan kaçan’ı kardeşi öldükten sonra ayrı bir yere koydum. kardeş kaybı çok hüzünlü bir şey.
pikaçuya gelince ben büyük oğluma pikaçulu battaniye dikmiştim, eylemci mi olmuş, ne ara büyümüş, zalımsın yıllar.
açaydım kollarımı gitme diyeydim!
bu replik miydi?
giden gitmiştir zaten!
bu şarkı mıydı?
dönerse senindir dönmezse poğaça yeriz.
poğaça değildi ya neydi?
minvalinde feryatlar figanlar şeklinde artırılabilir.
#3476149 sen kimle dans ediyorsun sandın!
ağaçların bağları sayesinde muhabbete giriştiğim yazar, ağaçların bağları bize sirayet mi etmiş, kafamda tılsımlı sorular. ne olur ne olmaz diye takibe aldım.
avatar’da bundan bahsedilmişti. ağaçlar aslında en pasif görülen canlılar ama onlarda bile bilgi ağı varsa diğer canlılarda neler neler var, insan hayal edemiyor.
edit: başlık bana kaldı ya neyse bence güzel başlık olmuş, ağaçlar dört mevsim bizi kendilerine hayran bırakıyorlar şöyle de bir başlıkları olmalı bence de.
yazar daha önce başlığı olduğu için konuyu oraya taşımış bana da dedikodusunu yapmak kaldı.
başımda örtü var diye orucumu tuttuğumu, namazımı kıldığımı yazdım diye hacca gittiğimi yazdım diye bu yazarlardan biri ben olabilirim.
kelime-ı şahadet ve zekatla ilgili yazdım mı hatırlamıyorum.
bunlar islamın farzı zaten imanın şartları içinde amenna durumundayım.
ben, aileden dindar olanlardanım, bunlarla büyüdüm ve bunlar bana huzur veriyor. ailem benim kadar olmasa da gezmeyi yemeyi de severdi. bende gezmeyi, yemeyi, insanları seviyorum.
din dediğin, inanmak dediğin, bireye lazım olan bir eylemdir, dünyada konumlanmayı kolaylaştırır. yaratıcı biz burda iyi olalım, insanlara da iyilik edelim istiyor.
bir kadının dindar olduğu 1 km’den bağırır ama bir erkeğin dindar olduğunu anlamamız için onunla 3 namaz vakti geçirmeniz lazım.
üniversitede okurken, hatta sonrasında bile dindarlığımı eleştiren beyler, sonradan en seküler insan oldular.en seküler kadınlarla evlendiler.
şeriat dindar olanların yaşamında olan bir kelime ama sözlükteki anlamıyla yozlaştığı haliyle değil.
şeriatçı olup olmadığımı yazmayayım dilim ve zihnimin kullandığı bir kelime değil ama dindarım elhamdülillah. orta okuldan beri başım sıkıştığında dinime sığınırım ve dinim beni iyi eder.
kilosu servet fiyatındadır. orta karadeniz’de özellikle amasya’da yetişen her biri aynı boyda olan küçücük bamyaların boncuk gibi ipe dizilip kurutulmasıyla elde edilir.
aktarların tezgahlarında uzun iplerle asılarak teşhir edilir. çok güzel yemeği oluyor ama sırf mutfakta dekoratif gözüksün diye bile alınabilir.
magnum’a özellikle beyaz magnuma ilk çıktığından beri bayılırım. nerden baksan 30 yıllık bir geçmişim var magnumla.
havalar biraz daha dişime göre olsun çıtır çıtır yerim. ben biraz hızlı yerim, benimki biter karşımda olanınkini de yerim. yalnız böyle yazınca biraz şey oldu ama kimsenin magnum yiyişine, yiyiş de bi şey oldu neyse ne diyordum kimse karışamaz.
akranım (bkz: cordarone)’ye katılıyorum. suşi kadar saçma yemek var mı derken aklıma noodle geldi.
et varken tavuk varken ızgara balık varken pilavlı, otlu, çiğ balık nedir ya?
bir kere denedim tekrar yemem için günlerce aç kalmam lazım. bi de üstüne bana iki kişilik künefe verilmesi lazım birde çay. yoksa, yok.
(bkz: beyhan budak)’ın kronik kitaptan 2024 yılında çıkan kendi özetlediği şekilde; güçlü bir psikolojiye sahip olmanın yollarını anlattığı you tube yayınları tadında kitabı.
beyhan budak, kendi psikolojisini düzeltmek için psikolog olmak istemiş. bunu bir you tube programında duymuştum. kitapta örnekleri genelde kendi üzerinden veriyor.
kitap 28 bölümden oluşuyor. bölümlerin başında konu ile ilgili özlü sözler var. bölümlerin sonunda yazının özeti babında, kendime not bölümü var.
yeterince değer ve saygı görmüyorsan nerede durduğuna bakmalısın bölümünde; tüketim dünyasının marketlerde en çok satmak istedikleri ürünleri bizim boyunuz hizasında koymasından ve keman virtüözü (bkz: joshua bell metro deneyi)nden. bahseder. deney bilimsel şartlarda gerçekleşen bir deney değil, bell 40 dakika civarı kendi gibi keman çalıyor ama bir iki kişi dışında kimse durup onu dinlemiyor. yazar bölümde aktardığı tüm örnekleri sentezleyip bize sunuyor.
okuduğum ilk beyhan budak kitabı. okurken bir psikologla sohbet ediyor gibi hissettim. beyhan budak, senin gibi benim gibi hataları olan bir insan. bazılarından farkı kendini gelişime ve geliştirmeye adaması.
psikolojik alt yapılı tavsiyeler okumayı sevenlere öneririm.
boykottan medet umma bana tam anlamıyla sağ cenah taktiği gibi geldi.
onlar burdan ne fayda gördüler ki?
cehepe bu yaptığı ile
sadece birilerini incitecek;
yurdum işçisi ve yurdum dükkan sahibi yani geçim derdinde olan yurdum ortadireği.
ben boykot ile marjinal kişiler dışında kimsenin alışveriş alışkanlığının değiştiğini görmedim. bence asıl olması gereken alışverişte tüketimden kaçmak.
şu ana kadar hiç bir kahveye fahiş fiyat vermedim çünkü kahveci değilim. çaya gelirsek havaalında vermişliğim var. çay içmeyi özlemişim, nasıl vermem!
bende bir ara boykota katıldım, ciddi ciddi ürün ayıklıyordum bi baktım benden daha tepede yönetici olanlar boykotu sadece paylaşımda yapıyor.
bu memlekette sosyal medyada iphone boykot edildi, soralım ıphone’a ne kadar etkilendi.
cehepe kendine daha orijinal fikirler mi bulsa hazır gençler ondan medet umuyor,
şu kitleye hak ettiği siyaseti yapsa ya!
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.