küçükprensingülü - en çok favorilenen tanımları (1. sayfa)

özellikle twitterdan belki 100 mesaj almışımdır çorabını bana gönderir misinden kiranı faturalarını ödeyeyim benimle konuşundan evimin adresini bulup bana yazanına kadar ancak hangi birini paylaşalım ki engelleyip geçiyoruz çok çirkinleşen bir durum olduğunda polise savcılığa gidiyoruz ancak. bu mesajlardan hoşlanıp egosu yükselen kızlarda var ama tavsiyem tek kelime bile olsa cevap vermeyin küfür dahi etseniz yüz vermişsiniz gibi algılıyorlar. bir de bunun beni beğenmedin daha yakışıklı biri yazsa cevap verirdin versiyonları var. ee arkadaşım sen de beni tanıyıpta yazmıyorsun sonuçta sende beni beğenip yazdın senin seçme hakkın varsa hepimizin var demektir. yine de sonuna şunu eklemek isterim bu saç bu kaş göz hiçbirimizde kalmayacak arkadaşlar huyu güzele valla doyulmuyor.

sadece kendini düşün. ailen için dahi çok fazla fedakarlık yapma. çalışıyorsun o beğendiğin elbiseyi al çok istediğin ayakkabılara para vermekten çekinme. daha çok sinemaya git. eve para yetiştirmek için arkadaşlarına yalandan lunaparktan korkuyorum gidemem deme. o çocuktan uzak dur. kimse bu yaşlarında senin kıymetini bilmedi ailen bile. sen bile bu yaşlarının kıymetini bilmedin. sorumluluk almak zorunda değilsin. sen kimsenin annesi değilsin. en küçük çocuk sensin ablan abin için çalışmak senin görevin değil. sen evin erkeği değilsin. sen evin babası değilsin. sen sadece bir çocuksun. daha büyümedin.

her arkadaşlıkta 3. kişi olarak kalıyorsun. vazgeçilmesi kolay olan her yere çağırılmayan. çok özeniyorum şöyle çok yakın arkadaş olup yıllarca öyle kalabilenlere. sorun bende mi bu konuda bilmiyorum. ama kimsenin hatalarını yalanlarını yanlışlarını dahi savunabilecek kadar karaktersiz değilim ya da kimsenin peşinden gidip fikirsiz gibi o ne diyorsa yapabilecek kadar boş bir insan değilim. beni yalnız kılan da bu.

1 hafta geçmeden yeni bir ilişki yapan insandır. kimse aksini iddia edemez ilişki istemiyorum diyenler 36 farklı kişiyle konuşur arasından birini seçer gerisini yedek kulübe de tutar.

evlenmeden önce kesinlikle olması gereken bir olay. bir insanı dışarıdaki haliyle tamamen tanıyamıyorsunuz.

yurdun tek güzel yanını görmedim sürekli bozuk çamaşır makinesi küçücük odada 4 kişi oturmaya yer bile yok gündüz gürültüden odada durulmuyor gece ders çalışıcam desen ışık yaktırmıyorlar. yemeklerin bir kez sıcak olduğunu görmedim bile. hırsızlık desen var saygısızlık kavga desen var. pasaklısı var titizi var. o kadar kadının bir arada olup huzurlu yaşaması imkansız. evde yalnız yaşamak huzur resmen haftada bir çamaşırını evinde yıka as sıra bekleme derdi olmadan. sabah kalk kahvaltını kendin hazırla yemeğini sıcak sıcak kendin yap istediğin kadar ye. banyoyu tek başına kullan. aç bir film izle kulaklık takmadan. ders çalışmak için mescide gitmek zorunda kalma. yalnız yaşamak bazen çok sıkıcı gelse de insanı yormuyor.

nasıl değişmezsin ki. insan zaten hiçbir zaman aynı kalmamalı. aynı kalan insan yerinde sayıyordur. para da insanı iyi kötü tabi değiştirecek bir dünya param olsa yine aynı evde mi oturacağım? gittiğim mekanlar yediğim yemekler yaptığım aktiviteler değişmeyecek mi? aptal mıyım ben ki aynı kalayım? "para seni değiştirdi" cümlesini o paradan faydalanamayanlar uydurmuştur diye düşünüyorum. para insanı da değiştirir karşısındaki insanın menfaatlerini de.

var böyle bir öğretmenim küçücük bir çocuk olarak ne hata yaptım bilmiyorum ama sadece sınıfta beni cetvelle döverdi. sınıftaki kimse benimle konuşmazdı öğretmen beni dövüyor diye. bir gün müdür yardımcısının odasına girdim 6 yaşındaydım ama hala bugün gibi anısı. o kahverengi deri koltuğa oturdum dedim ki benim öğretmenim beni dövüyor. anlattim bir bir. müdür yardımcısı uyarmış onu. sonra sınıfa geldi bir daha dövdü beni şikayet ettiğim için. mahallemizde aynı sınıfta olduğum bir çocuk vardı evin kapısında oyun oynarken öğretmen onu hep dövüyor dedi herkesin önünde abim duyup anneme söylemiş. annem gelip okula sınıfımı değiştirdi hemen. müdür yardımcısına bile gidip şikayet eden ben neden gidip anneme söylemedim bilmiyorum. şimdi düşünüyorum elimde fırsatım olsa o adamı bıçaklar mıyım? hayır. elimi kaldırmama bile değmez. ama öyle bir ah ettim ki. o 6 yaşındaki hiçbir arkadaşı olmayan küçük kız ona öyle bir ah etti ki dilerim aldığı günahımdan mezarında yatamaz.

sanki yukarı gittiğimi zannederken hep aşağı gitmişim gibi...

kendilerinde olmayanı nasıl öğreteceklermiş?

bir kadın olarak kesinlikle katıldığım bir konu. insan eşi olarak seçeceği kişinin doğru oturup kalkmasını, konuşmasını susmasını, yemesini içmesini ister tabi ki. güzellik/yakışıklılık bir yere kadar. efendilik/hanımlık insanın üzerine giydiği bir edep elbisesidir. ne mutlu taşıyabilene.