kum kusu yazar profili

konserlerini heyecanla beklediğim için çok mutlu oldum.

hayatımda ilk kez konsere gidecek olmama vesile olmuş grup.
çok heyecanlıyım. üstelik bu 3dg olacak! vay be!

bilecik.

umut.

13 yıldır "en" derece zarfıyla hayatımda olan umut.

çok naif, kibar, olabilecek her türlü saygısızlığa, kişisel alanının sınırları zorlandığında bile sesini çıkarmayan bu kibar beyefendinin hep bahsettiği, taşarsa bir daha eskisi gibi olmayacağını iddia ettiği bir bardak vardı.
13 yıl da az değil. çok da yakını olmayanlara karşı taştığını görsem de 1. derece yakını sayılacak insanlara karşı asla taşmayacağına emin gibiydim çünkü böylesi saygısızlığı da pek görmemiştim bu yaşıma kadar.

velhasıl kelam, sonunda geçtiğimiz ay gördüm. gerçekten varmış öyle bir bardağı. bira bardağıymış, ama varmış. taşabiliyomuş. ve gerçekten eskisi gibi olamıyormuş taştıktan sonra. 13. yılın sonunda gördüm...

haziran 2026'da türkiye'ye gelecek olan grup. haberi defalarca okudum inanmak için.

vallahi ne yalan söyleyeyim bayıldım.

"aklım başıma geldi, keyfimi kaçıran neydi? "
uzun bir hikayeye uyarlanabilir.
bir altı daha istersek tamamlayabiliriz.
"bilmem ne kadar geçti? umrumda değil şimdi. "

dağ keçisi tadında deprem uzmanı.

duygusuz, modern kültürün kölesi olmuş insan söylemidir. koluna dizi dizi bilezik takıp, tek derdi mobilya ve çeyiz seçmek olan kadınların diline pelesenk olmuş cümle.

ben sevdim mesela. bunu toplumdan takdir beklercesine söylemiyorum, yeri geliyor salak yerine konuluyorum çoğunlukla ama, sevgililik dönemimizden beri borç ödüyoruz. geçen hafta 7. evlilik yıl dönümümüzdü. hala çok zorlanıyoruz borçlarımız bitmedi. (kutlamaya bile gidemedik mesela)
doğum sancısı çekerken bile evimi aldığım günü hayal edip hem kızımın sağlıklı doğması için hem de evimizi alabilmek için dua ettiğimi hiç unutamam.

ve şimdi taşındığımız apartman dairesinde en alt katta oturuyorum, üst katlarımda ise eşinin anne babasının bıraktığı hazır dairelerde oturan benimle aynı tarihlerde evlenmiş gelinler var. benim evlilik hikayemi hayretle dinleyip bana acıyarak bakıyorlar. benim nişan yüzüğüm bile gümüş. onlar ise "100 gram bilezik aldırıcam iyi mi? " diye soruyor bana. * hayretle dinliyorlar sordukları soruların cevaplarını. komik geliyor.

kendini anlatmak zorunda kalmamak.

dünyanın en lezzetli şeylerinden biri.
salataya koysan salatayı,
kahvaltı masasına koysan kahvaltı masasını şahlandırır.

düşük bel pantolonlar.
iyi ki bitti.

tertemiz evimde bile yere çıplak ayakla basamam. evet. tedavi gerek gibi.

karmakarışık.
4 yaşına girmek üzere olan kızım sanırım bir rüya görmüş ve gerçek sanıyor. 6 ay önce vefat eden babaannesiyle gökyüzüne bakmışlar ve mavi bir kelebek görmüşler. babaannesi kelebeği gösterip "bak uçtu gitti. " demiş ve sonrasında "seni çok seviyorum. " diyip öpmüş ve ayrılmış.

yine çok duygulandım. biraz pişman biraz da adını bilmediğim şeyler hissediyorum.

kızım hasta, dün gece beraber uyuduk. sabah da bana "sen benim en güzel annemsin." dedi. kuzucum.

çocukluğum, ergenliğim ve istinye sahili.
ağaçlı yolları, sakin sokakları.

kendimi hep şanslı saydım bu yüzden.

akıllara how i met your mother dizisindeki cockamouse adlı faremsi hamamböceğini getirmiş böcektir.

süper satıcı olduğum uygulama.
aynı zamanda ülkenin her alanında olduğu gibi kadınlar için tehlikeli olabilecek bir alandır kendisi.

yakın geçmişte sütyen ilanıma sapığın birisi "muavinim, her ile uğruyorum gelip elden alabilir miyim hangi ildesiniz? " yazmıştı. umarım ufacık komisyon uğruna buna kanan kadınlar yoktur.

hayal kurmak,
ve problem çözmek.

3.5 yaşındaki kızıma kendi çocukluğuma dair üzüldüğüm şeyleri anlattığımda hikayeye dahil olup sonunu değiştiriyor ve mutlu sonla bitmesini sağlıyor. böylece problem de kalmıyor ona göre. harika bir şey.

kelle paça,
ezo gelin,
tavuk suyu.

kelle paçayı her gün olsa her gün içerim.