kunteper yazar profili

muhteviyatı pekmez ve yoğurttan ibaret rakı mezesidir.

bununla birlikte, buzdolabının olmadığı, saklama koşullarının yetersiz kaldığı yıllarda, ekşiyen yoğurdun geniz yakan tadını kırıp, yenilebilir hale getirmek için uydurulan bir atraksiyondur diye bir taş atalım kuyuya. 40 akıllı giri çözebilecek mi görelim.

pekmez eklenirse saksağan beyni olur. ayarı tutturulduğunda, iyi rakı mezesidir. reçel için de bir kuş adı bulunur illa... reçelin rayihasına göre meze olup olmama olasılığı değişkenlik gösterecektir.

tuu görs van kap olayını yek bacı yek leen şeklinde kültürümüze akuple etmeyi başarmış aplamızın çek(tir)diği video. kitlesel fıttırmanın içinden cımbızlanmış bir örnek sadece. normal. (video ve yorumun peşine, sondaki a inceltilmeden uzatılıp l'ye bağlandığında vurgu daha güzel oldu)

sahne ayısı imiş.
öyle demişti gani müjde.

rasim öztekindir.

şöyle ki:

peek bi zaman evveli, sanırım gani müjde ile yapılan bir tv programı. tam anımsamıyorum da temiz 20 yılı olsa gerek. çekim gani müjde'nin evinde. bi ara rasim agaya da tel marifetiyle bağlanılıyor, sohbet muhabbet ve ideal pişmiş geyik çevirmenin ardından telefonun kapandığını sanan gani müjde, rasim öztekin için "tam bir sahne ayısıdır" cümlesini kuruyor.

ve bekraunddan gelen ses: "ayı sensin lan..!!!" (meğer tel bağlantısı halen açıkmış )
ve kopan ekip + gani müjde.

zıttirnitte arattım ama bulamadım. youtube şebeleğinde bile 80'lerin aymar ya da çalkala çalkala şanzımanlı morçelik reklamları dolanırken, bu enteresan sahne yok. demek ki neymiş: internet hiç birşey, anılar her şey, gerisi için hattirkart.

toprağın bol olsun "ayı" ustam.

(not1: böylece sayemde bu enstantane de internetin tozlu raflarında yerini aldı.)
(not2: eşki dümbeleğinde de görebileceğiniz bu entari tarafıma aittir, arak değildir)

kaybolmayan sakız diyesim var ama sakız da çiğneyen biri değilim ki, dedirten başlıktır.
buyrun.

80'lerde gazeletelerin arka iç sayfalarında yarım ya da tam boy gördüğümüz reklamlardı. güzeldiler.
örnek:

yalan da değil, alanların ellerinde patladı, şimdi çocukları kullanıyor, köyde, dağda/taşta.

alaman biralarında kimyasal neyin yokmuş. bak valla; mark emmi dedi ben değil.

onu bunu çakma kimyager yapan aksiyon.

ancak hakkıyla yapmak en başta bilgi, sonra ciddi emek, zaman, para, hammadde ve malzeme ister.
takke öne konup düşünülürse ve "lan ben bu emeği işime yönlendirsem, harcadığım parayı da eklesem" denirse, bakkala koşmanın daha akıllıca olduğu görülür.

harcanan onca para ve emeği gözünüz görmüyor ve halen inatla o bakırın ucundan gelen damlaları sayıyorsanız, tezzekten hallice hazır rakıları sevmiyorsunuz demektir ki zaten 10tl yapsalar fiyatını gene almazsınız.

argon kaynak ve profil kesme makinası.
ne alaka demeyin, herkeşin hobisi kitap okuyup müzik dinlemek ya da sinemaya gitmek değil.

mabadta çıkanına basur diyorlar.
ancak doğru dürüst tanımlamak gerekirse: liliaceae familyasından, tulipa cinsine bağlı, soğanlı bir çiçektir. günümüzde ekmeğini hollandalılar yemektedir.

(bkz: lale)
argoda golf oscar tango lalesi.
nato fonetik alfabesine türkçe karekterler de ekleneydi iyiydi.

camiye nasıl ayakkabı çıkartılarak giriliyorsa, fin okullarına da o şekilde girilmekte. demek ki onlar için eğitim ibadet kadar kutsal.

3 kg süt 19tl olmuş, bundan anca 2,5kg çıkar. demek ki hazır yoğurda devam.

yeri geldiği zaman cuk oturan kimi malum atasözleri ve deyimleri, en azından yıldızla sansürleyip kullanabileydik iyiydi dedirten başlık olsa gerek. can babanın neye ne dedikleri hakkında detaylı bilgiyi, hakim beyefendiye neşrettiği öykü geldi aklıma.

yine de bir parça kısıtlama iyidir. sonuçta ekşide yazdıklarımın yanında, lağım çukuru hallice kalıyor (sezarın hakkı hesabı)

kibar feyzoda aga sormuştu ya "la faşo nedir?" diye. hah işte; feyzonun verdiği yanıt tam olarak ruhumun şu anki halini betimliyor.

günter wallraff'dan en alttakiler. 80'lerde kitaplığımızda duran, o yıllarda kısa donla okula gittiğim için okuma fırsatı bulamadığım, ama alamanda karson olma hevesi taşıyanların mutlaka okuması gereken bir kitap.

en azından savaşmıyorlar.

"aslında kedilerin normal olması, insanların onlar için anormal olması." bir de bu var...

"koyunun olmadığı yerde keçiye apturaman çelebi denir" sözü çerçevesinde, darda kalınınca içilebilir bir sıvı.