tırnakları uzuyor istanbul'un
kirli bir masmavi
ama ne kadar yaraşıyor yarabbi
bu tırnaklar bu deli parmaklara
ve ortayla işaret arasında mütemadi bir cigara
giderek minareler oluyorlar
yaşlı bir köprüye rastladım demin
bir diyeceğim yok dedi martılara
başımı döndürmeseler
başımı döndürmeseler böyle
ben de dedim ki allah'a
feriştâhın gelse yaradamaz bu güzelliği
sen bir turistsin amcabey.
toz
toprak
çer
çöp
ve yağmur eskisi
ve altındayken böyle
sana karşın seni sevmenin…
cumadan beri
ıstesen de sen
ölmek,
cumadan beri
ölmek,
nerdeee
neerde ölmek
çimleniyorum sevgilim
ve böbreğimde bişey çim çim çim
ben galiba böyle, güler,
sana yeşillenerek öleceğim
yalnız bir insan için gölge, çoğu zaman hem yoldaş hem de aynadır. çünkü gölge, insanın kaçamadığı tek varlıktır...
ışıkla birlikte yürür,
karanlıkla şekil değiştirir, ama terk etmez.
bu yüzden yalnız biri, gölgesinde kendine dokunan bir varlık hissi bulur. gölge sessizdir, konuşmaz, yargılamaz; yalnızlığın ağırlığına eşlik eden tarafsız bir tanık gibidir.
kediler ise tam tersine hem bağımsız hem seçici oluşlarıyla yalnız insanın ruhuna en uygun hayvanlardır. kedi, tıpkı yalnız insan gibi kendi dünyasını taşır, sınırlarını korur, kalabalığı değil sakinliği sever. bu yüzden yalnız biri, kendini kedinin bakışında anlaşılıyor hisseder..
sessizlik iki taraf için de tehdit değil, konfordur.
gölgeler, insanın iç dünyasını temsil ederken kediler, bu dünyaya gönüllü giren tek misafir gibidir...
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.