madliberator - madalyalı tanımları (1. sayfa)
1.
kızımı kurtarın
ben affleckin yönettiği bir suç filmi. kadrosu iddialı gözüktüğünden bir açıp bakayım dedim. açıkçası film teknik açıdan biraz eksik gözüküyor özellikle mekanlar çok kapalı ve kamera kötü konumlandırılmış. casey affleckin iyi bir oyuncu olduğunu düşüyorum ve performansını oldukça yeterli buldum. fakat diğer büyük isimler, morgan freeman ve ed harris bile bu filmi vasat olmaktan kurtaramamış bence. onuda şöyle açıklayayım. teknik açıdan beğenmediğimi söyledim senaryo yazımı açısından ise film diğer detektif filmleri açısından çok vasat kalıyor. bir kız çocuğu kaçırılıyor, özel bir araştırmacı olan casey affleckin karakteri ise bu kız çocuğunu bulmaya çalışıyor kısaca. filmin başından sonuna kadar aslında casey affleckin karakteri olmak üzere diğer bütün karakterlerde "doğru olanı yapma" içgüdüsü gözüküyor. ama hangi doğru?
--- spoiler ---
şimdi ben aslında ben affleckin yönettiği bir filmden bu kadar fazla etik anlam taşıyan unsurlar beklemiyordum onu söyleyeyim. kızın annesinin ebevynlik yapamayacağı filmin başında pek çok kez belirtiliyor. ben filmin başında bu kızın kaçırılma olayının inside job olduğunu anladım. yani bu iş aile içinden planlanmıştı çok belliydi. neyse anne karakterinin anneliği yetersiz, çocuklara zarar veren insanlar kötü ve cezalandırılıyor, bizim diğer bu içerden kaçırma işini yapan abilerde tek istedikleri şey doğru olanı yapmak. abi bu böylemi yapılır? sırf bir çocuk iyi bir hayat geçirsin diye 3 adam öldü. yok annesi bakamıcakmışta zaten, yok öldürülen o adam çete lideriymiş ve parasını alırız atarız cebimizemiymiş. olum bu böylemi yapılır. işte kurguda sıçıyor film. bunun çok daha legal şekilde kimseye zarar gelmeden herkese yarayan yolları var. sen gereksiz drama eklemişsin yazar abi. ve o son sahnede seyirciye ahlaki bir sorgulama yaptırılıyor. karakter doğruların karıştığı bu cümbüşün içinde kararını veriyor ve sonucuyla yaşıyor filmin sonuda bu. karakterin sevgilisinden hiç bahsetmiycem çünkü ne kurguya ne senaryoya hizmet ediyor. kötü uygulanmış bir kısa öykü bu hikaye sizin anlıycanız .
6/10
--- spoiler ---
şimdi ben aslında ben affleckin yönettiği bir filmden bu kadar fazla etik anlam taşıyan unsurlar beklemiyordum onu söyleyeyim. kızın annesinin ebevynlik yapamayacağı filmin başında pek çok kez belirtiliyor. ben filmin başında bu kızın kaçırılma olayının inside job olduğunu anladım. yani bu iş aile içinden planlanmıştı çok belliydi. neyse anne karakterinin anneliği yetersiz, çocuklara zarar veren insanlar kötü ve cezalandırılıyor, bizim diğer bu içerden kaçırma işini yapan abilerde tek istedikleri şey doğru olanı yapmak. abi bu böylemi yapılır? sırf bir çocuk iyi bir hayat geçirsin diye 3 adam öldü. yok annesi bakamıcakmışta zaten, yok öldürülen o adam çete lideriymiş ve parasını alırız atarız cebimizemiymiş. olum bu böylemi yapılır. işte kurguda sıçıyor film. bunun çok daha legal şekilde kimseye zarar gelmeden herkese yarayan yolları var. sen gereksiz drama eklemişsin yazar abi. ve o son sahnede seyirciye ahlaki bir sorgulama yaptırılıyor. karakter doğruların karıştığı bu cümbüşün içinde kararını veriyor ve sonucuyla yaşıyor filmin sonuda bu. karakterin sevgilisinden hiç bahsetmiycem çünkü ne kurguya ne senaryoya hizmet ediyor. kötü uygulanmış bir kısa öykü bu hikaye sizin anlıycanız .
6/10
devamını gör...
2.
incantation
uzakdoğu korku filmi. nasıl bir yönetmen beceriksiz olur elindeki materyali kullanamaz isimli çalışma. ulan facebook postu gibi film yapmış. sinirden gülüyorum lan. yok şu laneti 15 kişiyle paylaş yok zihninizde bu resmi sağa çevirin. ya bende uzakdoğu sinemasını övmeye gelmiştim halbuki kürekle tezek attı herif suratıma. dostlar bu filmde the wailing olabilme potansiyeli var. bu adamlarda mitolojik şamanik korku öğeleri var ve biz ne kadar aşina olsakta türkler olarak batıya gittikçe olay mistikleşiyor. şimdi bence bu klişe korku olayı biraz saçma çünkü korkuttu mu korkutuyor her ne kadar klişe desenizde ama inovasyonun en çok olması gerektiği bu yapımlarda nedense en demode korku teknikleri kullanılıyor. abi özgün içeriklere sahipsiniz yapıştırsana şamanik ritüel koysana mistik bir tını göstersene bize laneti adam akıllı bir şekilde. yok aga o harbi aptal bir filmmiş. birde aga sene 2022 yapmayın foundfootage korku filmi. yok flaşı gidiyo geri geliyo önünde jumpscare var. kamerayı döndürüyo orda korkunç bişey birdaha döndürüyo daha korkunç bişey falan. komik.
devamını gör...
3.
you won't be alone
bir cadı hikayesi anlatan makedonya yapımı bir folk korku filmi. olağanüstü büyüleyici, çok kaliteli ve eşsiz bir eser. bu yüzden herkese öneriyorum. oldukça garip arthouse sinematografisi ile varoluşsal bir hikayeyi oldukça şiirsel ve felsefi bir dilde yansıtıyor.
bir kurt yiyici tarafından sesi elinden alınmış ve annesi tarafından kutsal bir mağarada izole edilmiş nevenanın öyküsünü izliyoruz. cadı yaşı geldiğinde nevenayı yanına alıyor. nevena bütün bu izolasyon sonucu içinde bir tür dil oluşturmuş. film boyunca naratifimiz bu oluyor. cadının yanında cadılığı öğrendikten sonra kaçan nevenanın hayatı sıfırdan öğrenişini görüyoruz ardından. bu kısımlar çok diyaloga sahip olmadığı için yavaş geçiyor fakat kesinlikle beklemeye değer. üstüne basa basa hayatın garipliğinden, mükemmelliğinden ve gaddarlığından bahseden diyaloglar mevcut. herşeyin doğasının bu üçüne sahip olduğu bir gezegende nevena ise bütün bu olanları köpek, kadın, erkek ve çocuk gözünden yaşıyor. hatta bir cadı gözünden bile yaşıyor. bütün muhabbet aslında birşey olmak diye özetlenebilir. nevenana en son küçük bir kıza dönüşüyor ve kızın hayat döngüsünü tamamlamaya çalışıyor. oyunlar oynuyor, aşık oluyor, iş yapıyor, ve hatta çocuk yapıyor. bütün bu olanlar ise tekrar cadı tarafından engelleniyor. kendisine yaptığı gibi onunda çocuğunu almak istiyor ve nitekim cadı ölse bile bu gerçekleşiyor. ne yazık ki nevena içinde kaderden kaçmak çok mümkün olmuyor.
slowburn ilerleyen bir film. çok güzel doğa çekimleri ve zengin monologları ile sanat sineması seven arkadaşların kaçırmaması gereken bir eserdir.
bir kurt yiyici tarafından sesi elinden alınmış ve annesi tarafından kutsal bir mağarada izole edilmiş nevenanın öyküsünü izliyoruz. cadı yaşı geldiğinde nevenayı yanına alıyor. nevena bütün bu izolasyon sonucu içinde bir tür dil oluşturmuş. film boyunca naratifimiz bu oluyor. cadının yanında cadılığı öğrendikten sonra kaçan nevenanın hayatı sıfırdan öğrenişini görüyoruz ardından. bu kısımlar çok diyaloga sahip olmadığı için yavaş geçiyor fakat kesinlikle beklemeye değer. üstüne basa basa hayatın garipliğinden, mükemmelliğinden ve gaddarlığından bahseden diyaloglar mevcut. herşeyin doğasının bu üçüne sahip olduğu bir gezegende nevena ise bütün bu olanları köpek, kadın, erkek ve çocuk gözünden yaşıyor. hatta bir cadı gözünden bile yaşıyor. bütün muhabbet aslında birşey olmak diye özetlenebilir. nevenana en son küçük bir kıza dönüşüyor ve kızın hayat döngüsünü tamamlamaya çalışıyor. oyunlar oynuyor, aşık oluyor, iş yapıyor, ve hatta çocuk yapıyor. bütün bu olanlar ise tekrar cadı tarafından engelleniyor. kendisine yaptığı gibi onunda çocuğunu almak istiyor ve nitekim cadı ölse bile bu gerçekleşiyor. ne yazık ki nevena içinde kaderden kaçmak çok mümkün olmuyor.
slowburn ilerleyen bir film. çok güzel doğa çekimleri ve zengin monologları ile sanat sineması seven arkadaşların kaçırmaması gereken bir eserdir.
devamını gör...
4.
pleasure
2021 yapımı ninja thyberg filmi. dramatik bir kariyer öyküsü. bir slice of life tadında bir kariyer hikayesi diyebileceğimiz bir film. fazla provakatif ve anti porn filmi denmiş. ben katılmıyorum buna. explicit sahnesi çok fazla olsa bile siz filme kendinizi çok kaptırıp bunu fark etmiyorsunuz bile. ve filmin herhangi bir yerinde porno kötüleme veya yüceltme gibi bir durum söz konusu değil. her meslek gibi bununda zorluğunun olduğu daha çok ön planda duruyor ve genel porno izleyicisine aslında bu filmde setin arka planını gösteriyor. oyuncuların çoğu porno yıldızı ve müthiş oynamışlar. abi inanamadım ben kim bilebilirdi porno yıldızlarının harbi böyle oynayabileceğini. başroldeki kızımız da çok iyi.
kızımız isveçten l.a'ya taşınıyor. amacı burda porno sektöründe yükselip şöhret elde edebilmek. ailesinin ise böyle bir durumdan haberi yok ve ailesiyle olan konuşmalarından daha önce tekrar başka yerlere gidip yeni sayfalar açmaya çalıştığı anlaşılabiliyor. başroldeki karakterimizde böylece artık bu işlerin içine girmiş oluyor. olaylar sapa sardıkça karakterimizde bunalıyor ve psikolojik bir çöküş yaşıyor. durum bundan ibaret. yani bunlar olurken sektöre söylenen söz veya sisteme eleştiri falan yapmıyor
bu filmde bence herkesin katılacağı bir yer var ki o da hırs mevzusu. ben black swandaki balerine veya whiplashteki davulcuya çok benzetiyorum başrölü. burda yine amaca ulaşmak uğruna yapılmış bazı yanlışlar var. ve takıntı haline gelmiş düşünceler var. günün sonunda ne kadar çaresiz kalırsan kal eğer dayanamıyorsan çekip gitmelisin.
kızımız isveçten l.a'ya taşınıyor. amacı burda porno sektöründe yükselip şöhret elde edebilmek. ailesinin ise böyle bir durumdan haberi yok ve ailesiyle olan konuşmalarından daha önce tekrar başka yerlere gidip yeni sayfalar açmaya çalıştığı anlaşılabiliyor. başroldeki karakterimizde böylece artık bu işlerin içine girmiş oluyor. olaylar sapa sardıkça karakterimizde bunalıyor ve psikolojik bir çöküş yaşıyor. durum bundan ibaret. yani bunlar olurken sektöre söylenen söz veya sisteme eleştiri falan yapmıyor
bu filmde bence herkesin katılacağı bir yer var ki o da hırs mevzusu. ben black swandaki balerine veya whiplashteki davulcuya çok benzetiyorum başrölü. burda yine amaca ulaşmak uğruna yapılmış bazı yanlışlar var. ve takıntı haline gelmiş düşünceler var. günün sonunda ne kadar çaresiz kalırsan kal eğer dayanamıyorsan çekip gitmelisin.
devamını gör...
5.
mandy
bir panos cosmatos filmi. başrölünde nicolas cage yer alıyor. cosmatos filmi olduğu için bu filmi nasıl tanımlayacağımı bilmiyorum çünkü yönetmenin 2010 yapımı beyond the black rainbow'a çok benziyor. ve dünya genelinde cosmatosun çektiği filmlere benzeyen maksimum 5 tane film biliyorum. o yüzden eşsiz bir eser olduğunu söyleyebilirim. psikedelik korku denmiş internette o doğru olabilir. gel gelelim filmimizin senaryosuna. basit bir intikam senaryosu aslında. akıllı yazılmış alt metinlerle güzel mesajlar veriyor. pek çok gore sahneleri mevcut. delirmiş bir nicolas cage görmek mümkün. ışıklar çok canlı kullanılmış, özellikle kırmızı ışık. ana karakterimizin adı red olduğu için muhtemelen. teknik açıdan muazzam bir film benim gözümde. en müthiş olanıda filmin müzikleri. filmin composeri johann johannsson. ölmeden önceki son işi mandydeki bu muazzam müzikler olmuş. mandyi eleştirmenlerden okursanız pek olumlu geri dönüş alamazsınız. çünkü herhangi bir sonuca varmıyor film. bütün olan şeylerden sonra boşlukta buluyorsunuz kendinizi. aslında bütün bu beyaz perde ile izleyici arasındaki ilişkiye yeni bir soluk getiriyor. şans verim derim ben. olurki beğendiniz beyond the black rainbowa bakmanızı öneririm. her açıdan mandy ile aynıdır çünkü.
devamını gör...
6.
bone tomahawk
2012 yapımı başrolünde patrick wilson'un yer aldığı western korku filmi. weird western film kuşağının aslında güzel örneklerinden ve pek çok gore sahne barındıran bir film. ama çokca güzel öğe barındırmasına rağmen alışıldığın dışına pek çıkamıyor film. sebebi ise patrick wilson malum.
bright hope kasabasına gelen bir yabancı yanında troglodyte'larıda getiriyor kasabaya. bastiçe bu insanlar primitif mağara adamları. yeni kolonileşildiği için hala bu insanların burada yaşadıkları bilinmiyor ve haliyle zor yoldan öğreniyorlar. patrick wilson yani doktorumuzun eşini kaçırıyor bu mağara adamları ve 4 karakterimizin(aralarında kurt russelda var) arayış macerası başlıyor. aslında film bunu konu alıyor ve her yolculuk hikayesinde olduğu gibi bunlarında aralarında bazı kutuplaşmalar oluyor ve malumunuz doktor karakterimiz sakat. velhasıl evet kurtarıyorlar ama hiç tatmin etmeyecek şekilde
patrick wilson kilise tarafından fonlanıyor mu bilmiyorum lakin bütün filmlerinde hristiyan övmenin, ve hristiyanlığın bu insanları kurtardığı söyleniyor. sürekli inançlı ve inancı onu kurtarıyor gibi bir durum var. karşılarında hala ilkel içgüdüleri çatır çatır çalışan ve avcılığın apexini görmüş trogolodyteler olmasına rağmen hepsi çiğ yavrusu gibi dağılıyor. ve zaten sürekli ilkel tiplere bakıp gene hristiyanlık övülüyor. bence çok iyi bir film değil bu. sadece bu övücülükten ötürü değil çoğu basitlikten ötürü ve tahmin edilebilirliği çok yüksek. izleyeceklere notlarım bunlardır.
bright hope kasabasına gelen bir yabancı yanında troglodyte'larıda getiriyor kasabaya. bastiçe bu insanlar primitif mağara adamları. yeni kolonileşildiği için hala bu insanların burada yaşadıkları bilinmiyor ve haliyle zor yoldan öğreniyorlar. patrick wilson yani doktorumuzun eşini kaçırıyor bu mağara adamları ve 4 karakterimizin(aralarında kurt russelda var) arayış macerası başlıyor. aslında film bunu konu alıyor ve her yolculuk hikayesinde olduğu gibi bunlarında aralarında bazı kutuplaşmalar oluyor ve malumunuz doktor karakterimiz sakat. velhasıl evet kurtarıyorlar ama hiç tatmin etmeyecek şekilde
patrick wilson kilise tarafından fonlanıyor mu bilmiyorum lakin bütün filmlerinde hristiyan övmenin, ve hristiyanlığın bu insanları kurtardığı söyleniyor. sürekli inançlı ve inancı onu kurtarıyor gibi bir durum var. karşılarında hala ilkel içgüdüleri çatır çatır çalışan ve avcılığın apexini görmüş trogolodyteler olmasına rağmen hepsi çiğ yavrusu gibi dağılıyor. ve zaten sürekli ilkel tiplere bakıp gene hristiyanlık övülüyor. bence çok iyi bir film değil bu. sadece bu övücülükten ötürü değil çoğu basitlikten ötürü ve tahmin edilebilirliği çok yüksek. izleyeceklere notlarım bunlardır.
devamını gör...
7.
lake mungo
2008 yapımı bir avustralya filmi. korku ve gerilim kategorisinde. hatta bu filmi aratınca insanların bu filme scariest movie ever dediklerini görürsünüz. fakat scariest movies ever listlerinde bu filmin adı geçmiyor. türün tam adı mockumentary olarak geçiyor. kurgusal bir senaryoya sahip belgesel yani. silent hill atmosferi ve found footage çekimleriyle film sizi aşırı geriyor. düşük bütçeli bir film lakin çok güzel gökyüzü çekimleri var ben çok beğendim. çok bilinmiyor, muhtemelen reklamı yapılmadığı için ve isminin biraz filmi satmadığı içindir. paranormal activity tadında bir hayalet filmi ama bu film teknik ve senaryo bakımından çok daha ileri seviyede bir film. gerçekten korku filmi izleyicisi olarak beni bayağı korkuttu. özellikle o sahil sahnesinde.
film bir genç kızın barajda kaybolmasıyla başlıyor. arama kurtarma ekipleri ardından kızın boğulmuş cansız bedenine ulaşıyor. kızın ilk baş videolarda ve kameralarda gözüktüğü sahneler başlıyor ama sonradan bunların kızın kardeşi tarafından yapıldığını öğreniyoruz. lakin bu yine herşeyi açıklamıyor size ve aslında bütün odağı ölen karakterin geçmişine çekiyor. ölen kızın geçmişinde yaptığı bazı eylemler ve hayalet olayını çözmeye gelen kişiyle geçmişte irtibatta olması olayı daha da mistikleştiriyor. en mistik kısmı ise bu kızın geçmişte mungo gölüne yaptığı bir seyahette gerçekleşmiş olması. karakterimiz gölde, kurtarma ekiplerinin barajdan çıkardığı cesedi görmüş. hiç unutamamış ve kaderinden kaçamamış. bir rüya anlatısı var bu filmde anne ile kızı arasında. ve film buraları hep kozmik unsur olarak bırakmış.
film bir genç kızın barajda kaybolmasıyla başlıyor. arama kurtarma ekipleri ardından kızın boğulmuş cansız bedenine ulaşıyor. kızın ilk baş videolarda ve kameralarda gözüktüğü sahneler başlıyor ama sonradan bunların kızın kardeşi tarafından yapıldığını öğreniyoruz. lakin bu yine herşeyi açıklamıyor size ve aslında bütün odağı ölen karakterin geçmişine çekiyor. ölen kızın geçmişinde yaptığı bazı eylemler ve hayalet olayını çözmeye gelen kişiyle geçmişte irtibatta olması olayı daha da mistikleştiriyor. en mistik kısmı ise bu kızın geçmişte mungo gölüne yaptığı bir seyahette gerçekleşmiş olması. karakterimiz gölde, kurtarma ekiplerinin barajdan çıkardığı cesedi görmüş. hiç unutamamış ve kaderinden kaçamamış. bir rüya anlatısı var bu filmde anne ile kızı arasında. ve film buraları hep kozmik unsur olarak bırakmış.
devamını gör...
8.
the northman
bir robbert eggers filmi. film sheakespeare'in hamletinin esinlendiği 10. yüzyıl bir viking sagasına dayanıyor. ana karakterimizin adıda amleth'dir zaten. prens amleth kendisinden çalınan krallığın ve öldürülen babasının intikamını almak için yola koyuluyor. tarihi representasyonları ve mitolojik doğruluğu ile piyasadaki en iyi viking işi budur zannımca.
amleth aslında bir berserkerdır. şamanik bir savaşçıdır. dönemin vikingleri rusları işgal edip köle olarak satmaktaydı ve bu kırılma noktası amleth için önemli çünkü burda 2 ayrı önemli olay oluyor. bjorkun oynadığı slav witch karakteri amleth'e heimir karakterinin ondan aldığı göz yaşını geri vererek tekrar ona ihtiyacı olduğunu ve hatırlaması şeyler olduğunu söylüyor. ve amleth burda anyanın karakteri olga ile tanışıyor. amleth aynı şekilde amcası fjölnirin yerinide burda öğreniyor. amleth köle olarak fjölnirin yanına varıyor ve yavaştan intikamını almaya konuluyor. bu arada amleth'in ismi bjornulf olarak biliniyor. ki bu ayıkurt anlamına gelmektedir. buralarda çeşitli efsaneler gözüküyor. draugr gibi, valkyrie gibi ama hepsi çok çok çok güzel işlenmiş. filmin son sahnesi fjölnirin kafasını kesilerek amlethin ise kalbine kılıç girerek biter. kafanın kesilmesi acımasız bir ölümken kalbe kılıç sokmak ise merhamet göstergesidir ki bunu filmde yönetmen söyler
müzikleri ve atmosferi çok güzel yansıtır. ha birde nicole kidman var. nicole kidman tanıyan arkadaşlar rolünü az buçuk kavramıştır ama bu filmde biraz daha ekstrem olmuş gibi olmuş. neyse kesinlikle izlenilmesi gereken bir filmdir. yönetmenin diğer filmlerinide bakın eğer severseniz zaten 3 tane var.
amleth aslında bir berserkerdır. şamanik bir savaşçıdır. dönemin vikingleri rusları işgal edip köle olarak satmaktaydı ve bu kırılma noktası amleth için önemli çünkü burda 2 ayrı önemli olay oluyor. bjorkun oynadığı slav witch karakteri amleth'e heimir karakterinin ondan aldığı göz yaşını geri vererek tekrar ona ihtiyacı olduğunu ve hatırlaması şeyler olduğunu söylüyor. ve amleth burda anyanın karakteri olga ile tanışıyor. amleth aynı şekilde amcası fjölnirin yerinide burda öğreniyor. amleth köle olarak fjölnirin yanına varıyor ve yavaştan intikamını almaya konuluyor. bu arada amleth'in ismi bjornulf olarak biliniyor. ki bu ayıkurt anlamına gelmektedir. buralarda çeşitli efsaneler gözüküyor. draugr gibi, valkyrie gibi ama hepsi çok çok çok güzel işlenmiş. filmin son sahnesi fjölnirin kafasını kesilerek amlethin ise kalbine kılıç girerek biter. kafanın kesilmesi acımasız bir ölümken kalbe kılıç sokmak ise merhamet göstergesidir ki bunu filmde yönetmen söyler
müzikleri ve atmosferi çok güzel yansıtır. ha birde nicole kidman var. nicole kidman tanıyan arkadaşlar rolünü az buçuk kavramıştır ama bu filmde biraz daha ekstrem olmuş gibi olmuş. neyse kesinlikle izlenilmesi gereken bir filmdir. yönetmenin diğer filmlerinide bakın eğer severseniz zaten 3 tane var.
devamını gör...
9.
annihilation
yazarını unuttuğum bir bilim kurgu romanından uyarlama bir film. sorgu sahnesiyle açılır ve natalie portmanın karakterine sık sık flashbackler yaşatır. kocası alandan geri döner. evet alandan, hani şu tarkovskynin alanı gibi bir alandan. zone yani. bu alan bir anomalidir ve belli derinlik seviyesi vardır. sanırım bide gittikçe büyüyodur. kocası farklı birisi gibidir ve otorite tarafından aranıyodur. galiba alana girdiği ekipten sonra kalan tek kişi oydu. neyse natalie portmanda bu alana girer ama burası çok önemli çünkü alana giren her karakterin çok vurucu sebepleri vardır. film sonunda bunlardan bahseder. bilim insanlarından ve kadınlardan oluşan bu grup bütün bu anomalinin ortasındaki yere, yani başladığı yere gidip alanı ortadan kaldırmak istemektedir. asıl film ise burdan sonra başlıyor. film aslında bir kozmik korku filmi ama korku yerine merak hissi uyandırıyor. çünkü ne olduğunu bilmiyorsun. bu alandaki biyomun çeşitliliği değişiyor, hayvanların genleri değişiyor. ve ilerledikçe olaylar daha sapa sarıyo. çok güzel düşünülmüş ve işlenmiş korku unsurları var.
ve filmin sonunda bir humanoid encounter sahnesi var. müziğiyle ve çekimleriyle harbi güzel bir sahnedir bu sahne. burdaki olaylar bitince karakterimiz tekrar sorgu sahnesine geçiyor. ve eşiyle buluşuyor. ve ne oluyor? evet eşi gibi garip davranıyor. sonu muallak bitiyor ve izleyiciye bırakıyor film.
ve filmin sonunda bir humanoid encounter sahnesi var. müziğiyle ve çekimleriyle harbi güzel bir sahnedir bu sahne. burdaki olaylar bitince karakterimiz tekrar sorgu sahnesine geçiyor. ve eşiyle buluşuyor. ve ne oluyor? evet eşi gibi garip davranıyor. sonu muallak bitiyor ve izleyiciye bırakıyor film.
devamını gör...
10.
the dark knight
daha iyi sistem eleştirisi yapan film görmedim. dark knight bu konuda çok başarılı. jokerin bu filmde her diyaloğu olaydır aslında. başkaldırış figürümüzm joker bizim fakat bunla sınırlı değil, kaosuda respresentadyonluyor. diğer tarafta düzeni temsil eden vigilantemiz batman var. batmani yaratan her vigilantede olduğu gibi yetersiz bir adalet ve düzen fakat bu filmde bir düelist anlatım olduğu için batman aslında joker yüzünden ortaya çıkıyor gibi birşey oluyor. evet batman jokerden öncede vardı lakin batmani tamamlayan esasında joker oluyor. 3. önemli karakter ise harvey dent. harvey dent aslında bütün bu düzen ve kaos savaşından nasibini almış birisi ve two face karakterine dönüşüyor. joker tarafında manüpile ediliyor fakat ben burda harvey denti hem batman hem joker olarakta görüyorum çünkü harvey dent bir seçim yapmıyor. seçimlerini yazı tura olan tarafsız bir faktöre bırakıyor. iki karakterin savaşı arasında kalmış ve ikisinede çok dolu bir karakter. dediğim gibi çok iyi yazılmış diyaloglar var ve birbirlerini çok iyi tamamlıyorlar. heath ledger müthiş bir oyuncu falan. izleyin ya.
devamını gör...
11.
avatar: the way of water
tek espirisi güzel gözükmesi dostlarım. daha dün fragmanı görünce 2009da çıkan filme gitti aklım. 9 yaşındaydım izlediğimde ve hiçbirşey hatırlamıyordum. bende gittim 3 saatimi heba ederek izlemeye çalıştım. 2. saattinde kapattım filmi. sebebi senaryo basitliği ve bokluğu. aptal amerikanlar izlesin ve eğlensin diye yapılmış bir film. james cameron bu filmle herkese bilgisayar ortamıyla nasıl güzel yerler ve şeyler yapılacağınj göstermişti bu filmle ve zaten o yüzden bu kadar sükse yaptı. belki hala şuan en fazla gişe filmdir.
ben şahsen ilk filmin açılışındaki o cyberpunk atmosferi ve pandoraya inildiği zaman yerli halkın orman elfi motiflerini sevmiştim. buralar çok güzel işlenmişti ve güzel şamanist alıntılar yapılmıştı. lakin kötü karakterlerimizin motiveleri ve diyalogları ehh yeter be dedirtti. hani utanmasalar ben kötüyüm diyecekler. yani 3 saatlik film tabiki böyle saçmalıklar olucak ama amerikan sinemasındaki bu aptallıklar artık gözüme çok batmaya başladığı için devam edemedim. aynısını avatar 2 içinde düşünüyorum. evet çok güzel gözüküyor ama bu güzelliğin altında yatan saçmalığı gördüğüm anda benim için biter bu filmde
ben şahsen ilk filmin açılışındaki o cyberpunk atmosferi ve pandoraya inildiği zaman yerli halkın orman elfi motiflerini sevmiştim. buralar çok güzel işlenmişti ve güzel şamanist alıntılar yapılmıştı. lakin kötü karakterlerimizin motiveleri ve diyalogları ehh yeter be dedirtti. hani utanmasalar ben kötüyüm diyecekler. yani 3 saatlik film tabiki böyle saçmalıklar olucak ama amerikan sinemasındaki bu aptallıklar artık gözüme çok batmaya başladığı için devam edemedim. aynısını avatar 2 içinde düşünüyorum. evet çok güzel gözüküyor ama bu güzelliğin altında yatan saçmalığı gördüğüm anda benim için biter bu filmde
devamını gör...