madliberator yazar profili

benim favorilerimden. ablasının parmağını yediği sahne şarkı ile birlikte çok etkilidir. kendi içinde tutarsızlığı fazla ama konuyu güzel işlemiş o yüzden ben bayağı bir keyif almıştım.

ben affleckin yönettiği bir suç filmi. kadrosu iddialı gözüktüğünden bir açıp bakayım dedim. açıkçası film teknik açıdan biraz eksik gözüküyor özellikle mekanlar çok kapalı ve kamera kötü konumlandırılmış. casey affleckin iyi bir oyuncu olduğunu düşüyorum ve performansını oldukça yeterli buldum. fakat diğer büyük isimler, morgan freeman ve ed harris bile bu filmi vasat olmaktan kurtaramamış bence. onuda şöyle açıklayayım. teknik açıdan beğenmediğimi söyledim senaryo yazımı açısından ise film diğer detektif filmleri açısından çok vasat kalıyor. bir kız çocuğu kaçırılıyor, özel bir araştırmacı olan casey affleckin karakteri ise bu kız çocuğunu bulmaya çalışıyor kısaca. filmin başından sonuna kadar aslında casey affleckin karakteri olmak üzere diğer bütün karakterlerde "doğru olanı yapma" içgüdüsü gözüküyor. ama hangi doğru?
--- spoiler ---

şimdi ben aslında ben affleckin yönettiği bir filmden bu kadar fazla etik anlam taşıyan unsurlar beklemiyordum onu söyleyeyim. kızın annesinin ebevynlik yapamayacağı filmin başında pek çok kez belirtiliyor. ben filmin başında bu kızın kaçırılma olayının inside job olduğunu anladım. yani bu iş aile içinden planlanmıştı çok belliydi. neyse anne karakterinin anneliği yetersiz, çocuklara zarar veren insanlar kötü ve cezalandırılıyor, bizim diğer bu içerden kaçırma işini yapan abilerde tek istedikleri şey doğru olanı yapmak. abi bu böylemi yapılır? sırf bir çocuk iyi bir hayat geçirsin diye 3 adam öldü. yok annesi bakamıcakmışta zaten, yok öldürülen o adam çete lideriymiş ve parasını alırız atarız cebimizemiymiş. olum bu böylemi yapılır. işte kurguda sıçıyor film. bunun çok daha legal şekilde kimseye zarar gelmeden herkese yarayan yolları var. sen gereksiz drama eklemişsin yazar abi. ve o son sahnede seyirciye ahlaki bir sorgulama yaptırılıyor. karakter doğruların karıştığı bu cümbüşün içinde kararını veriyor ve sonucuyla yaşıyor filmin sonuda bu. karakterin sevgilisinden hiç bahsetmiycem çünkü ne kurguya ne senaryoya hizmet ediyor. kötü uygulanmış bir kısa öykü bu hikaye sizin anlıycanız .

6/10

ya harbi anlamadım noluyo bu dizide ya. celeborn yok dediğinde sinirden güldüm lan. nasıl yok olum celeborn? bu galadriel celebornsuz napsın? ve bu galadriel neden büyü yapmıyor? arondiri o kadar gömdüler ettiler falan birtek o elfe benziyor dizide. balrog çıkartmışsın gram coşmadım. harbi ne izliyorum ben ya diye bakıyorum ekrana. toparlayamaz bu seri arkadaşlar

sadece 6. bölümünde bir tuhaf oldum onun sebebide zaman atlamasıyla birlikte hızlı bir şekilde ilerlemesiydi. şuan 8 çıkmış izlemedim ama kitabı okuduğum için tahmin edebiliyorum. 1. sezonu aegon ile kapatıcaklar anca 2nin sonunda rhaenyranın tahta geçtiğini görücez. benim favorim haleane targaryen şuanlık. ablanın çok screentimeı yok ama trajedisini görüceğimiz yerleri bayağı merakla bekliyorum. birde bu kahin targaryen özelliği vermişler dizide karaktere. ağzını açtığı zaman paso spoiler veriyor. ben razıyım bu diziden

fanatics legions worshipping at the shrine of my father's skull. a war on my name!

kadını kontrol edememek her zaman bu dincilerin en büyük kabusudur arkadaşlar

nedense 25ini geçmiş kişilerde böyle marvel övücülük marvel hayranlığı görünce acıyorum. ama tabi ben acıyorum başkalarını bilemem. yoksaa...

şulinkten dinleyebileceğiniz muazzam bir şarkı.

ya şimdi buradaki hayat dediği şey arkadaşın metafor muhtelemen. çünkü sokak abisi kokusu aldım ben bu başlıktan. birincisi kardeşim sen ceylan yavrusumusun? annenin yanından ayrılıp hayata atılmak falan. çünkü birşey ima etmek istemesen hayat kaç yaşında bla bla diye başlık açmazsın lan. ya hayır türkçemi yetersiz kalıyor anlamıyorum. hayat, yaşam, mücadele hangisi lazım sana? bilemedim ben sevmedim bu başlığı kaldırılmasını talep ediyorum.

bu kim ya? bunu umursayan birileri varmı ciddi soruyorum. harbi bu adam ne anlatıyo flutvye çıkmıştı ordan görmüştüm. böyle nabza şeker misali anlatıyo söyledikleri paso askıda kalıyodu. sonra baktım ittifak üyesiymiş. partisini dahi hatırlamıyorum. neden gündemde olum bu herif hay bak yine sinir oldum.

ulan cuckold gavatlık hadi. cuckqueen neylik oluyor lan o zaman? çok güzel yaşatıyorsunuz ha size öğretilen şeyleri. sizden sağlam mürit olurmuş. umarım eşleriniz ilerde böyle tekliflerde bulunurda taklaya gelirsiniz. anadolu fareleri sizi.

gerçek adı sam tobey sahne adı flow mayhem olan ateş dansçısı. bu başlığı açma sebebim türkiyede hiç ama hiç ateş dansçıcı olmaması. belki bir iki tane vardır ama ben görmedim. ve rope dart sporunu yapanda yok. bunlar türkiye için normal şeyler aslında. neyse uzak doğu sanatı olan rope dart ve uzun sopalar ile ateş dansı yapan sanatçı bu. bakın dostlar ben basit bir adamım. tek görmek istediğim şey dans eden hologram kadın ve ateş dansı. kadın olmasını isterim onunda çünkü çok pis yakışıyor. görmek isteyenler için
buradan

aşırı yıkık beyanı lan bu. işini gücü yapan insanı rahat bırak kendi içinde ne sikim yaşıyosan yaşa.

genelde 20 yaşından küçük kimselerin kendini tanımladıkları cinsel kimlik.

bunu ikilem olarak düşünüyosan vay haline. sadece teolojik olarak değil olayın tarihsel boyutunda bile çok net anlarsınız. bunların birini alırsan diğeri paket olarak gelir çünkü. yok mitoloji hikayelerdir ehem işte eskidir efsaneleşmiştir falan derseniz size gülerler. çünkü onlarda pagan dinlerin yaratılışa verdikleri cevaplardır. din kimseyi kontrol etmek içinde çıkmamıştır. bir grup insan tek bir şeye inandığı için bu din olmuştur ve dinlerin yaptığı gibi genişlemiştir ve toplumsal inanç sistemini oluşturmuşlardır. yani sırf hükümetiniz sizi dinle kontrol ediyor diye kem küm etmeyin öyle bir dünya yok. modern dinlerinde mitolojileri var. kuranda bazı surelerde mitolojik anlatı mevcuttur. lut kavmi gibi mesela. o yüzden o önce çıktı sonra o çıktı gibi bir durum yok. bir inanç sistemini oluşturan iki temel unsurdur bunlar.

kurandamı yazıyor lan bu günahmış gibi bahsediyorsunuz

arkadaşın profiline bakmanız yeterli neden böyle yazdığını anlamak için.

her hafta yapıyorum çünkü etkileşim az bu platformda. keşke daha çok etkileşim olsa daha çok gelsem

hatırlarsınız amerikada polis tarafından öldürülen bir siyahi bireyden sonra black lives matter haraketi başlatılmıştı. sonra bir takım ırkçı kesim eline all lives matter pankartları almıştı. ırkçı diyorum çünkü bu pankartı açmalarının sebepleri yine siyahları irite etmek oldu bu grupların. yani siyahi ayrımcılığına karşı başlatılan bir etkinlikte açtılar vesaire amaçları sinir bozucu olmaktı gibi ama gelgelelim all lives matter beyanına. kötü insanların eline düşmüş ve onların lekelediği bir beyan olsa dahi all lives matter doğru bir ifadedir. bir kere black livesi kendi içine almıştır ve evrensel gerçeklik kazanmıştır. internette görüyorum nedense bazı insanlar all lives matter beyanına sırf ırkçı ve faşist insanlar pankart açtı diye karşı çıkıyor. dostlar sırf sevmediğiniz insanlar bir şeyi yapıyor diye onun doğruluğunu e gerçekliğini değiştirmiyor. yapılış amacının veya yapılış yeri yanlış olsa dahi all lives matter doğru bir beyandır.

redditte tartışmaya denk geldim okudum yazdım vesaire nihayetinde birde burda görüş bildireyim diye geldim. lgbti ile ilgili daha öncede yazmıştım merak eden bakabilir. şunu fark ettim transfobi ve homofobi yavaş yavaş azalıyor. kabul edilmeye başlanmış ve diğer insanlara farkındalık aşılanmış. trans hakları kulağa sanki bu insanlara ekstra bir hak verin gibi gelse bile konu eşitlik meselesi. ki zaten tartışmalar bu yüzden çıkmış. trans değil insan hakkı deniyor sonra vay nasıl dersin sen kimsin gibi şeyler söylenmiş. bu tür tartışmalar transfobiyi arttırır onu söyleyeyim. ortada kimlik savaşı veren bir grup var ve bunun ekmeğini yiyen akbabalarda mevcut. olayın biyolojik kısmını hiç bilmiyorum hiçte ilgilenmiyorum. çünkü sonuç olarak mesele kişisel yani beni alakadar etmiyor. sizleride alakadar etmiyecektir esasında çünkü en fazla biyolojik argümanlar karşıt argüman olarak kullanılıyor. komik oluyor uzaktan onu söyleyeyim. onun dışında eşit olabilmemiz ve bu mevzunun artık normalleşmesi gerektiğini düşünüyorum. değişim zaten geliceği zaman gelir ve gider. hiç birimiz duramayız karşısında. nefret etme hakkınız var sevmeme hakkınız var desteklememe hakkınız var ama kesinlikte engel olma hakkınız yok. ömrümde bir tane bir trans birey görmedim ve kimsedende etkilenmedim. sadece duruma rasyonel yaklaştım ve bireyci olarak yaklaştım. önerim sizlere budur.