#ödüllü filmler
aksiyon / bilim kurgu
6 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

ilk filmle ilgili gerçekten iyi olan tek şey şaşırtıcı derecede çığır açan görselleriydi. bunun dışında yorucu ve klişe bir hikayeydi..devam filminin de pek iyi olacağını düşünmüyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1.sini kaç kez izledim bilmiyorum her izledigimde de aynı heyecanla film muhteşem kurgu oyuncular yönetmen görseller muhteşemdi ve alışılmışın dışında bir filmdi .2.ni merakla heyecanla bekliyorum
devamını gör...
james cameron'un saniyede ortalama 30-35 kare ile çekilen sinema filmlerinin olduğu dönemde saniyede 45+ kare ile çektiği filminin 2022'de vizyona girecek devam filmi. ikişer yıl arayla üçüncü, dördüncü ve beşinci film de vizyona girecek. ortalama 60 kare ile (her zamanki gibi) hiç yapılmamışı yapacak buna rağmen fütursuzca eleştiriliyor. yok efendim hikaye banalmış. bu ne biçim filmmiş. sıradanmış. sürprizi yokmuş. ha bi' de şey vardı; çalıntıymış... yav he he.

yaptığı her işle çığır açmış bir yönetmenden bahsediyoruz. emsalsiz bir görsellik uzmanı. eşsiz! her dönem, her işinde, istisnasız her projesiyle akıllara durgunluk vermiş, nasıl yaa dedirtmiş! dünya sinemasına the terminator'ü kazandırmış. batacağı belli bir gemide geçen bir aşk hikayesini öyle tanımlanamaz şekilde beyaz perdeye aktarmış ki 1997 yılında yapılmış bir film, bugün hala dünyada en çok ödül alan film unvanının sahibi. sürprizi var mıydı titanic'in? batmayacak mıydı sonunda filmin, biliyordun, niye izledin yavrum? anasının ak sütü gibi helal! sinema böyle bir şey değil abi. ağzı olan konuşmasın rica ediyorum ya. abi insanlar delirmiş james cameron bokluyorlar. ya yönetmenci değil senaryocu olabilirsin, tamam anlarım, gerçekten ama başarısını takdir etmemek, kötü yönetmen yaa, ne o öle, böyle film mi olur demek gerçekten akıl tutulması yaşamak demek. sinema tanrılarının gazabına uğrarsınız. çarparlar valla, yapman, etmen. bu neye benziyor biliyor musunuz; fazıl say şarkı söylemiyor diye "ne biçim müzisyen meh" demeye. "ne o öle bir aletin tuşlarına basıyor, bu ne biçim sanat ıyy..." hala bikbik ama senaryosu kötüüüğğğ deniyor ya gerçekten inanılmaz. tamam annem, kötü senaryo. haydi. valla sinirleniyorum ya...

avatar'ı izlediğimden beri gün sayıyorum. 66 yaşında yönetmen. ikinci ve üçüncü filmin çekimlerini tamamlamış. hız kesmeden dört ve beşinci için çalışıyor. ömrü vefa etsin de soksun filmlerini vizyona şansımız varsa. kendisi muadili olmayan bir yönetmendir. henüz. valla çok üzülürüm ya. yeminle bak!
devamını gör...
tek espirisi güzel gözükmesi dostlarım. daha dün fragmanı görünce 2009da çıkan filme gitti aklım. 9 yaşındaydım izlediğimde ve hiçbirşey hatırlamıyordum. bende gittim 3 saatimi heba ederek izlemeye çalıştım. 2. saattinde kapattım filmi. sebebi senaryo basitliği ve bokluğu. aptal amerikanlar izlesin ve eğlensin diye yapılmış bir film. james cameron bu filmle herkese bilgisayar ortamıyla nasıl güzel yerler ve şeyler yapılacağınj göstermişti bu filmle ve zaten o yüzden bu kadar sükse yaptı. belki hala şuan en fazla gişe filmdir.

ben şahsen ilk filmin açılışındaki o cyberpunk atmosferi ve pandoraya inildiği zaman yerli halkın orman elfi motiflerini sevmiştim. buralar çok güzel işlenmişti ve güzel şamanist alıntılar yapılmıştı. lakin kötü karakterlerimizin motiveleri ve diyalogları ehh yeter be dedirtti. hani utanmasalar ben kötüyüm diyecekler. yani 3 saatlik film tabiki böyle saçmalıklar olucak ama amerikan sinemasındaki bu aptallıklar artık gözüme çok batmaya başladığı için devam edemedim. aynısını avatar 2 içinde düşünüyorum. evet çok güzel gözüküyor ama bu güzelliğin altında yatan saçmalığı gördüğüm anda benim için biter bu filmde
devamını gör...
gül dalında güzeldir. james cameron ne çekse güzeldir ama genel itibariyle devam filmleri güzel olmuyor. bu görüşümü destekleyecek bir çok örnek halihazırda mevcuttur. şimdi gelelim bu abimizin listelerde yukarılarda yer bulan yapımlarına

-the abyss ( son sahnesi ayrıca muhteşemdi ed harris kendinden ekstra bir güzellik katmıştı)
-terminator 2: judgment day (anlatmaya gerek yok)
-aliens ( sigourney weaver harikaydı tam bir badass karakterdi ripley ablamız)
-titanic ( jack o tahtaya sığardı da neyse izlemediyseniz çekim arkalarını izleyin)

bu arada bu yazdıklarım bizzat yönetmenliğini yaptığı filmlerdir. yapımcılığını ve yazarlığını yaptığı harika filmler ve belgeseller yok değildir. " true lies, alita: battle angel (robert rodriguez ile çok güzel bir uyum yakalamışlardı umarım başka yapımlarını da görürüz),deepsea challenge "

gelelim başlığımıza, ne diyorduk efendim avatar. öncesini bilmek gerekiyor. 3d filmler artık daha çok duyulur olmaya başlanmıştı.
-journey to the center of the earth, 2008
-my bloody valentine, 2009
-coraline,2009

işte böyle bir düzen içinde filmler piyasaya gelmişken gitmezsek olmaz demiştik ve sırasıyla sinema da izlemiştik bu üç yapımı. diğerlerine göre coraline bir adım öndeydi çünkü animasyon olduğu için 3d görüntüleri daha etkili oluyordu. hatırlayanlar vardır film öncesinde maximum reklamları dönerdi 3d olarak.

böyle bir dönem içinde avatar diye bir film geldi. o zamanın matrix,metaverse,ready player one tarzı mı dersiniz artık başka bir şey mi dersiniz bilemiyorum ama çığır açan bir yapım olarak karşımıza çıktı. avatar evrenine gideceğiz diye intihar edenler bile olmuştu ağaç dibinde uyanacaklarını zannedip. teknik özellikleri bir kenara bırakıyorum yarattığı atmosfer olsun, 3d baskınlığı olsun gerçekten bambaşka bir boyutta izlemiştik. konu aslında afrika sorunlarına benziyordu. mineral kavgası nedeniyle yok olan doğa ve sakinleri. çok farklı renkler, wow benzeri binekler(yine bir soket bağlantısı vardı ya neyse ) ve kabile ilişkileri derken sebepler çoktu beğenilmesi için. nasıl matrix çıktığı yıllara farklı bir bakış açısı getirmişti işte bu film de aynı şeyi yapmıştı. olay sadece görsellik değildi.

bu sebeplerden dolayı ben artık kaç tane çekilirse çekilsin aynı etkiyi yapacağını düşünmüyorum. alternatifler çoğaldı bu sebeple gişe başarısı konusunda emin değilim özellikle de açılış günü imdb ve benzeri sitelerde 9 altı puan alırsa. güzel olur mu buna eminim kesinlikle çok güzel olacaktır. ama ilk film etkisi mi? işte o çok zor.
devamını gör...
james cameron'un bir soru üzerine avengers: endgame için ''dünyanın en çok izlenen filmini çekmek nasıl bir his bilirim en azından bir kaç yıl daha tadını çıkarsınlar.çünkü avatarın ikincisini çekiyorum'' cevabını verdiği filmdir.
devamını gör...
biletleri satışa çıkmıştır. imax ya da 4dx bilet almak istiyorsanız elinizi çabuk tutmanızı öneririm.
vizyon tarihi tüm dünyayla birlikte bizim için de 16 aralık cuma!

hadi büyüle bizi yine, yeniden cameron!
devamını gör...
aslında ikinci film olarak bakmıyorum bu filme. daha çok seri bir film olarak tasarlanan filmin ilki.
bize yeni bir hikaye, yeni bir yol ve gelecekte büyük bir şölene dönebilecek serinin habercisi. kısmen belgesel, kısmen 1800 li yıllarda yerlilerin hayatı, iyi bir aile teması, senaryoda kopmalar ve aksaklıklar var olmasına karşın efektler ve hikayenin gidişatı güzeldi. 1. filmde olduğu gibi geçmişimiz ve bugünümüzde yaşanılan olumsuzluklara kısa bir mesaj içerikli liği vardı. dünyanın yok oluşuna dair olan kısmı kısa ve aceleye getirmişler. 3. film olursa eğer insanların atmosfer yapıcıyı kurmaları u engelleyecektir. gereksiz yere uzatılmış sahnelere rağmen muhakkak izlenmesi gerektiğine inanıyorum.
devamını gör...
arkadaşlarla gitmeyi planlamıştık ama sonradan ben vazgeçtim zira hem final haftasıydı hem de senaryo olarak zayıf olduğu çokça yazılınca gitmek istemedim.

elbet dijital kanallarda gösterimi olur biz de o zaman izleriz. eskisi gibi blockbuster gelse de izlesek modunda değilim.

mi7 fragmanı bile beni gram heyecanlandırmadı. çünkü artık içi boş çatışma sahnesi izlemekten nefret etmeye başladım.

john wick 4 gelsin diye bekliyorum. orada hiç değilse biraz mizah biraz fantastik bir evren var. inandırıcı olmasa bile adamlar kevlar malzemeden takım elbise giydikleri için üstüne 1 milyon mermi gelse de ölmüyor olunca daha keyifli oluyor yoksa mission impossible serisi ya da fast and furious serisi iyice marvel evrenine döndü.

marvel demişken deadpool 3 çekilecekmiş ve hugh jackman wolverine olarak görünecek ki bu süper bir şey.

logan filminde wolverine ölünce ağlamıştım ben. 20 yıl adamı izledik , bir nesil onunla büyüdü be.
devamını gör...
jack sully ve ailesinin yaşadıklarının anlatıldığı ikinci avatar filmi.

film muhteşem mutlu aile fotoğrafları daha doğrusu video akışlarıyla başlıyor.
bizimkiler,çocuk üzerine çocuk yapıyorlar.
gülüyorlar, eğleniyorlar, ta ki eski düşmanları jack ve ailesinin peşine düşene kadar.
sonrasında yeni bir yerde yeni bir hayat kurmaya başlıyorlar.
yabancı olmak, aile olmak, öğrenmek ve ardından savaşmak zorunda kalmak şeklinde deneyimlerde bulunmak zorunda kalıyorlar.

ilki gibi güzel renkleri olan hatta ilkinden daha güzel renkkeri olan bir film oldu.

filmi dün izledim, salon bomboştu. sinemayı sinemada izleme bitmiş gibi.

işi sadece sinema gösterimi olan sinema salonları, başka bir şeye evrilmek zorunda ama neye evrilmek zorunda, onu bilemiyorum.
(bkz: avatar: suyun yolu)
devamını gör...
üst edit: başlıktaki ikinci the silinirse çok memnun olurum filmin adı the way of water, teşekkürler.
ilk filmin tr serverdaki #1 hayranı olan bendenizin namusu gibi koruduğu laf atanı vurduğu serinin hayal kırıklığı ikinci filmidir. senaryoyu ben yazsam ancak bu kadar kötü olurdu. ilk filmin senaryosuna da yok basit yok zayıf falan denmiş hayır efendim ilk filmin hikâyesi herkese dokunabilen, adamakıllı giren gelişen ve sonuçlanan bi hikayeydi. bu filmde ise üç saat boyunca baygınlık geçirmekten bi hal olduk. hiçbir duygu bize geçmedi, müziklerin girişi, replikler, bakışmalar falan da büyük ölçüde fox tv'de herhangi bi dram dizisinden esinlenilmişe benziyordu. ilk filmi yıllar önce izlediğimiz için o kadar sevmiş falan da değiliz, en son izleyişim şu sinemada tekrar gösterime girdiğindeydi ve o zaman da hâlâ güzel bi filmdi. tamam geçen yıllar boyunca tiktok reels falan izlemekten aptallaştık da bu kadar da aptal yerine koyulmayalım be.
devamını gör...
hayal kırıklığı bir film.
senaryo gerçekten kötüydü. görsel şölen bir süre sonra hiçbir şeye yetmemeye başlıyor. size geçmeyen bir hikaye ile saatlerinizi harcıyorsunuz. ilk defa kafam şişti diyerek çıktığım bir sinema filmi oldu.
devamını gör...
harika animasyonlar görsel bir şov olsada seriye giren bir çok şey gibi birincisinin gerisinde kalan bilim kurgu filmi.belki de ilk filmde olabileceklerle ilgili merakları oldukça gidermiş olmasındandır.
yinede sırf görsel harikalar için yeniden yeniden izleyebilirim.
devamını gör...
james cameron'ın avatar serisinin 2022 yapımı 2.filmidir.

filmi izlemeden önce hikayenin zayıflığı ile ilgili eleştirilere rastlamıştım. tabii hikayeler, derinlik açısından önemlidir ancak argüman çok daha önemlidir ve iyi bir argüman, kötü bir hikayeyi ehlileştirebileceği kadar kötü bir argüman da en muhteşem hikayeyi bile yerle bir edebilir. bu yüzden salt hikaye ya da olay örgüsü kısmına, en azından ben çok takılmıyorum ama hollywood, genel olarak bir senaryolar klişesi ve bu film de senaryo itibariyle bu klişelerin göbeğinde kalmış. yani herhangi bir filmde bu, çok göze batan bir şey değildir belki ama böylesi devasa emek ve paraların harcandığı bir film için biraz dandik kalmış, yazık olmuş.

ilk film de benzer senaryo klişeliklerine sahipti ancak sinematik anlamda, bugüne kadar yapılagelmiş ve hollywood sınırlarını zorlayan güçlü antiemperyalist imgeleri barındırıyor olmasıyla çok daha güçlü ve parlak kısımları, bu türden ufak tefek noksanlıklarını kapatıyordu.
bu ikinci filmde de aynı tematik noktadan yürümekle film, klasik rambo hikayeleri formunun çok da ötesine geçememiş. görüntüler, görsel efekt, sesler, seyir zevki gibi teknik kısımlar için söylenecek bir şey yok, çıta gerçekten çok aşılmış. o yüzden bu filmin okyanusu geçip derede boğulan kısımları, insana çok daha tuhaf geliyor.
klişelerden bir diğeri de o tanıdık hollywood samimiyetsizliği. hani rambo demiştik ya, dünyanın herhangi bir yerlerindeki insanların başına bela olmuş amerikalıların elinden, onları yine başka bir amerikalının kurtardığı hollywood arketipi. zaten bunlardan başka kimsede o zeka, azim ve kararlılık, feraset ne arasın?
avatar jake sully de amerikalı bir asker olmanın getirdiği bilgi, beceri ve gözü karalıkla(!) dönek güvercini besleyen orta yaşlı mülayim abiler gibi koskoca toruk makto'yu tava getirmekle kalmamış, üstüne reisin kızını ayartmış, pandora'nın da yeni efendisi olmuştu. muhtemelen bundan sonraki serilerde de bu kariyer yükselişi, bu filmde de ipuçları verildiği üzere babadan oğula geçecektir.
izlemesi keyifli ancak dediğim gibi, bu serilerdeki iyi tarafı da kötü tarafı da ortaya koyabilme kudreti olarak yegane amerikan militarizminin işaret edilmesi, artık beni biraz kaşındırıyor. bilmem kaç yüzyıllık samurayları da hiç edip onlara da yol yordam öğreten, yine bunların son samurayları değil miydi? ayrıca filmde yine dünyadan bilmem kaç bin ya da milyon ışık yılı uzakta, pandora adlı bir gezegende yaşayan bir aile, neden tipik bir amerikan ailesi formunda? aile reisi amerikalı da, bu çoluk çocuğun haşir neşir olduğu bir sosyal çevre ya da oranın farklı bir kültürü, bir mevzusu hiç mi olmaz?
hele filmdeki bu kertenkele suratlı pandoralılarla, kızılderililer arasında kurulmaya çalışılan sembolik benzerlikler de yine hollywood'un başka bir ikiyüzlüğü, başka bir günah çıkarma yöntemi ki oralara hiç girmiyorum. bir gün iyi adamıyla kötü adamıyla, bu sömürücü işgalcilerin hepsinin sektirip gittiği bir film yaparlarsa ona olmuş derim.
devamını gör...
ilkinin yanında tırt olan film. senaryo kopuk ilk bir saat anlamaya çalışıyorsunuz.
sonraki 1,5 saatte sıkılmamak için uğraşıyorsunuz. son yarım saati de aksiyon için harcıyorsunuz.
film bitti.
vay be dedirtti mi dedirtmedi.
3. ve 4. seride gelecekmiş. toprak su ateş elementlerine bağlı kalınacaksa üç su da dört ise dağlar da geçecek sanırım.
devamını gör...
filmi yeni izledim. sinemada izlemediğime pişman olmadım. gayet yeterli bir kopyadan izlediğim için bilgisayarda izlemekle bir şey kaybettiğimi düşünmüyorum.

filmle ilgili çok fazla yazmak istediğim bir şey yok. benim filmde en çok dikkatimi çeken şey aidiyet hissi üzerine yapılan vurgu oldu.

çukur evimiz idris babamız tadında sully’ler bir arada kalır falan gibi bir şeyden bahsetmiyorum.

karada yaşayanlar denizde yaşamaya başlaması ve o dünyaya bir yerde aidiyet duygusu ile bağlanması sürecini beğendim.

kader kurbanı olup sürgün yemiş balinamsı deniz canlısının hayatını kurtarmak için çaba göstermesi gerekirdi ama bunu aidiyet hissettiği için yapması hoştu.

yani biz çocuklara denizi canlılarını , doğayı , ekolojik dengeyi korumayı kitaplardan öğretebiliriz ama çocuğun aidiyet duygusu hissetmesini sağlamak tamamiyle başka bir boyut.

elbette biz filmde olduğu gibi matrix’te beyine bağlanan kablo gibi bağlantı ile ortak bilince bağlanamayız ama yine de doğa sevgisi çocuklara kazandırılabilir.

bir de dikkatimi çeken bir diğer husus insan olanların navi olarak büyüdüğünde onlara bağlılık hissetmesine rağmen klon da olsa naviler gibi yaşamayı öğrenen albayda hiçbir yumuşama olmamasıydı.

ilk filmde içi insan dışı insan olan birinin içi navi dışı navi birisini anlamasını zaten beklemiyorum. içi insan olup beyin bağlantısı ile navi olanın da zamanla navi olması bir yere kadar anlaşılması mümkün.

albayın hafızası yüklenmiş içi dışı navi olan çakma albayın naviler gibi iletişim kurup navi gibi bağlantı yapması falan onda hiç değişiklik yapmadı.

belki de insanın geçmiş travmaları onun değişmesini ve dönüşmesini engellediği için de bu olabilir ya da basitçe filme düşman lazımdı ondan albayı pure kötü yaptılar herhalde.
devamını gör...
filmdeki maymun çocuk kadar gereksiz bir karakter görmedim. sırf diyalog olsun diye koymuşlar. 3.film muhtemelen kira'nin babasının kim olduğuyla ilgili olacak çünkü kirada farklı bir şeyler var.
devamını gör...
filme iki yıldız mı verdiniz? abartmayın siz de ya. gereksiz uzun ve klişe sahneleri vardı bence de ama görsel efektler ve oyunculuklar için bile en az 6-7 hak ediyor.
devamını gör...
#film
avatar 2 :"thé way of water"türkçe adlandirması (suyun yolu)16 aralik 2022 gosterime girdi.
yönetmen: james cameron
seyrettiğim görsel şöleni andiran bir film en sevdiğim filmin içinde işaret dilini kullanmaları. birinci bölümünde avatarlari yok etmeye çalışan dunyalilar bunu basaramamis ve avatarlar insanlari geri gönderdiler. ıkinci bölümü bundan sonrasi olarak başlıyor. kötü askerleride avatar dönüştürüyorlar ve tekrar saldiri planlari yapiyorlar bu sefer icine ettikleri dünyadan kaçıp bu gezene yerleşmek için. albay onu öldüren kadinin pesine düşer lider bunu anlayinca halki korumak için. baska avatar klonisine yerleşmek icin denizlere acilir ve metkayin halkı ve torku irki onlari kabul eder bilgilerini onlara aktarirlar .ama savaş bu halkın içine düşeceğini bilerek alirlar aileyi.kötüler bütün klanları dolaşıp katliam yaparlar evlerini yakarlar.tabi film 3 saat 12 dk sabırlı bir sekilde 3 saat bakmaniz gerekiyor. kötü lere hava insani diyorlar navileri bulmaya çalışıyorlar ozellikle toruk maknuyu istiyorlar eski hava insanı. tabi filmin herzaman yerinde duramayan bir elemani vardır burdada mevcut.nerde bela var bulup getiriyor noa torku tarafindan seçilmiş bir çocuk. surekli filmde seçilmişler topluluğu var.burdada kidemliler seçilip duruyor.
dedigim gibi bu guzel filmi 3 saat sabrederseniz sonunda guzel bir filmi izlemiş olacaksiniz.sonunu söylemiyorum izleyin öğrenin ailecek izleyebilirsiniz .
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
ilk filmde zayıf da olsa felsefi bir altyapı vardı *. the way of water ne yazık ki böyle bir alt metinden yoksun. gişe için çekildiği çok aşikâr.

t: zihnimde sadece görsel bir şölen olarak yer etmiş james cameron filmi.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"avatar: the way of water" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim