mıknatıs yazar profili

özlü sözlerden boy tahmini yapabiliyorum.
neyse sonracığıma....
ikna edebilmek dürüstlükle ilgilidir.

allah bedel etmesin.

zekiyim.

suskunluk "dumur" sebepli "anlamak çabası" sebepli de olabilir.
düşünebilen canlılarda.

seçim arabası türküleri misali insanın karizması için sınavdır bu durumlar.
hoşgörü gösterip dişimizi sıkıyoruz, hepsi bu.
insan sayısı artınca tenkit eylemimiz "daha kahramanca" olmuyor çünkü. ve ben toplumda yanlış düzelten insan neredeyse hiç görmüyorum.

tarihten örneklerle açıklanması gerekendir.

paralel evrende mahallenin tüm kızları sıradan geçmiş olabilir mesela.
en son benden araklanan bir şarkı gitti birine misal.
- o en son değildi !
- aaaa öyle mi ? çok özür dilerim paşam !

"neden kimse seni merak eder görünmüyor" versiyonu da vardır.
dahası her meraktan haberiniz olmaması da muhtemeldir.
ben derim ki, ama hep ama hep derim:
beni "gerçekten" düşünen kimseye yanlışım olmasın. amin. (detaylandırılabilir. tabii ki kendimden yanayım)

sapiens beslemek hatta damızlık çiftliği kurmak falan bazen.
çağrışımlar:
(bkz: rızkı veren allah)
(bkz: sapiens beslemek)
(bkz: petshoplarda satışı yasaklananlar)

zerre saygı duymadığım insanımsılar ve hatta zerre saygı duymadığım ikili ilişkimsiler var.
fiziksel görünüşle alay edecek isek ona da varım; kural koyan olamadım madem, kurallara uyarım:
.........
neeeeyse

kişiliksizliğin diğer kişiliksizlikleri kullanmasına denilir bu.
ilişkilerin iç dinamikleri bilinmediğinden, kullanılan kişiliksiz kişi hemen vazgeçmek istemez kendine tanınan fake iltimastan.
oysa amaç sadece "parçala-böl-yönet; vakitlice önlem al" dan ibarettir.
*
ben halihazırda gündemimde olmayan olayları dinlerken hemen yorum yapıp taraf olamayan, anlatılanı hemen algılayıp hemen empati kuramayan biriyim ve bu yönümle bazen katile atanan avukat gibi bir şey de olabilirim. belki benim de dışarıdan çok haksız görünebilecek haklılıklarım olduğundandır. iş bu sebeple bu söze çok inanmıyorum. en azından benimki zaaf ve buldumcukluk kaynaklı değil. ziyadesiyle kaliteyim. swh.
*
bu arada sabahattin ali'nin insan doğasının büyük bir zaafını keşfetmişliği vardır ki; az psikoloji okumamış biri olarak başka bir kitapta rastlamamışımdır. adamcağazın ünü rastlantısal değil, lakin adam mevta.
kendisine "bari açık etmeseydin" diycem de; "bilgi saklamamış" demek ki. ne kadar da iyi niyetli...
*
işte "bilgi paylaşmak" böyle bir şey.
iş bu sebeple insanları onların "neyi" olduğunuz konusunda "aldatmanız" asla ve asla affedilemez !

geceye ama haaaa. twh..

bazen de duymam.
senin tavrın bana bağlı ise duymam.

-şahsiyet onlar
-insan beslemek
-şahsiyet... kişilik...

aptal olmak veeeee
bonus olarak herkesi aptal sanmak.
(bkz: aptal)

balkan türküsüymüş diye hatılıyorum.
silme haklarım bitmemiştir i hope.

"hak ettikleri" şeylere odaklansınlar. swh.
muhtemelen elde vardır onlar.
zaten bunu kendileri takdir edecek değil ki..
bunu takdir edecek tek kişi var malum !!!
ben hiç patron olmadım bilemiyorum ama genel tavrım "al senin olsun" şeklinde olur benim.
annem de çok kızardı bu huyuma, yeni değildir.

insan uydurması oldukları.
"kaynak=doğa" dediğinizde hepsi mevcut.
ve aynı anda !

karton bardakta çay-kahve-sigara ve soğuk hava.

bence taklidi olamayan ve dahi çoğunlukla fazlaca eleştirilen bir şey bu.
her anlamda taşınan bir şey.
derinlerde rastlama ihtimalimi sevdiklerim; neden hiç karşılaşmadık ?