her gün bir önceki kahvaltının aynısının aynısı. tek tabakta üç yumurta, yeşil salata, peynir, zeytin ve üstüne filtre kahve ile içinde bulunduğum kısır döngü.
aile ve memleket hasretinden dolayı tv karşısında duygusal olarak çok zorlanıp, göz yaşlarımı zar zor tutup, sonra da gözlerimle ilgili sıkıntılar yaşamaya başladım.
bastırılmış hüzünlü duygularım göz yaşı olarak akmasa da bir şekilde vücuduma olumsuz etkilerde bulunuyor.
temiz kaşığım ile günde onlarca, yüzlerce kez yaptığım eylem.
yaptığım istisnasız her yemeğin etine, makarnasına ya da tanesine değil, suyuna, sosuna, baharatına bakarım.
bazen gram bile etmeyecek tuz, baharat yemeğin lezzetini değiştirir..
ancak o zaman yemeğimle ilgili net bir bilgiye sahip olur ve prestijimi koruyabilirim.
değişik bir öneri ama ben şahsımla birlikte gördüğüm formata aykırı durumları şikayet ederek katkı sağlamaya çalışıyorum. özellikle çaylakların boş entryler girmesine karşı çıkıyorum. en azından çaylakken format eylenmesin viran.
bazı dikkatimi çeken çaylaklar forum gibi kullanmaya başlamış sözlüğü.
birkaç kelime ile yapılan bkz tarzı entryler.
en azından çaylaklık döneminde, sözlüğe katkı yapma amacı belirtilmelidir kayıt aşamasında.
(bkz: neler dönmüş serhat ya)
yıllardır uğramıyordum, başlığını görünce bakayım dedim, bakmaz olaydım.
en az 4-5 tane cinsel içerikli başlık, ayak resimleri, cinsiyetçi küfürler...
resmen sözlükler çöplüğü olmuş.
allah rahmet eylesin.
erdoğan'nın 2000'li yılların başında gençlere yönelik çok şiddetli bir şekilde ifade ettiği konuşmasının temel karamollaoğlu tarafından dile getirilmesi.
tekrar tekrar gündeme getirip, kendisinin de geçmişteki ifadelerini düşünmesini tavsiye etmiştir.
bugünkü gençleri itham ederken o teşvik etmiş, okumuşlardır gençler büyük ihtimalle.
oradan bir heyecan bürüdüyse kendilerini, sayın cumhurbaşkanının söylediklerini yerine getirelim diyerek hareket ettikleri bir kanaatte var bende diyerek 2021 yılının kendilerine yakışır ironisi de yapmıştır.
bir zamanlar böyleydim, kimseyi kırmadan, incitmeden, herkesle iyi anlaşmaya çalışarak takılırdım. çok geç olmadan farkettim ki ne kadar yumuşak kalpli olmaya çalışsam da herkesi memnun edemiyor ve suistimal ediliyorum, bi' nevi yarım akıllılar kurnazlık yapmaya çalışıyor.
hayatım düzene girdikçe içimden nasıl geliyorsa öyle davranmaya başladım.
karşımdaki nasıl davranıyorsa öyle davranıyor,
ayarı olmayanlara ayar veriyor, bilmeyenlere bana nasıl davranması gerektiğini öğretiyorum.
birkaç defa şiddet gerekti ama bu kendi seçimleriydi.
bu devirde, böyle ülkede, geleceğin kapkaranlık olduğu bu coğrafyada çocuk yapanlara hayret ediyorum.
yazık o çocuklara.
böyle düşünüp yapmayanları da tebrik ediyorum, yalnız değilsiniz.
1 şubat pazartesi günü eyleminde gözaltına alınıp serbest bırakılan öğrencilerin evlerine tekrar baskın yapılması durumu. yıldırma politikası olsa gerek. oysa bağımsız yargının içimizi ferahlatması gerekiyordu.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.