nt2l yazar profili

asıl sorun insanların şeffaflığa dair güveni olmaması, bu yönetimle kullanıcı arasında duvar oluşturuyor dolayısıyla da güvensizlik.

- "22 dakika yayında kaldı ama biz kendimiz sildik, tepki vs. olduğu için işlem yapmadık" demek yerine insanların neden böyle düşündüğünü bulmak gerekiyor.

- "biz cezalandırırız ama reklam etmeyiz" demek yerine çıkıp olayın sıcağı sıcağına açıklama yapmak, olayı kınamak ve alınacak aksiyonları paylaşmak gerekiyor. birine yardım mı dağıtıyorsunuz da reklam oluyor?

vs. vs. uzar gider.

tabii ki yönetim kimseye test yapamaz. "aman efendim yayın bile yaptırmışlar" falan kriz sonrası oluşan yönetimsizlikten kaynaklı söylemler. yönetim krizi yönetemiyor. insanlar buraya değer verdiği için yazıyor, kimse kendilerine düşman değil. "ali rıza bey tadımız kaçmasın" modundan çıkmadıkları sürece bu iş olmaz. bana göre yazılan tüm açıklamalar boşadır. yönetim artık şapkayı önüne alıp düşünmeli "insanlar neden galeyana geliyor bize itibar göstermiyor" demeli.

benim naçizane görüşüm özetle budur.

not: yine "oku" diyerek saçma sapan bir mesaj atma lenin arkadaş.

edit: bu "boş" girdim için yazdığı dm'nin ardından topluluğun huzurunda tekrar yoldaş arkadaşımızdan ve topluluğundan özür dilerim....

geçen ki olayda da gördüğümüz gibi yönetim krizleri yönetemiyor. buna rağmen sitenin büyümesi için de çaba gösteriyorlar, küçük toplulukta kriz yönetemezken büyük topluluğa dönüştüğünde ekşiden çok engellenmeleri işten bile değil.
çözümleri zayıf yazdığımda da lenin arkadaş patates fırlatıyor. ha şunu diyebilir: "kolay mı?" tabii ki değil, hakkını yiyemem ama bir sorunu çözmenin ilk aşaması da sorun olduğunu kabul etmektir, ben yönetimde bunu görmüyorum.

sinop ili ayancık ilçesi'nin güneyinde bulunan akgöl, 1930’lu yıllarda türkiye’nin en büyük fabrikalarından olan zingal kereste fabrikasının çalıştığı yıllarda etraftaki sık köknar ormanları içinden akan iki çayın birleştirilmesiyle oluşmuş yapay bir gölettir. amaç kesilen tomrukların çaydan göle kadar yürütülerek nakliyenin su üzerinden yapılmasıydı.

1991 yılında bakanlar kurulu kararı ile ismi ayancık akgöl yaylası olarak değiştirilmiş ve turizm merkezi ilan edilmiştir. 28.05.2018 tarihinde de bölge tabiat parkı olarak tescil edilmiştir.

samsun ili tekkeköy ilçesinde bulunan mağara karadeniz’deki ilk insan yerleşkelerinden biridir. m.ö 60.000 ila m.ö 10.000 yılları arasında burada yaşayan insanlar topluluk bilinci gelişmemiş ve üretici pozisyonuna geçmemiş topluluklardı.

1940 yılında bölgede arkeolojik kazı çalışmalarına başlanmış ve araştırmalar sonucunda hitit ve eski tunç çağı dönemlerine ait buluntular ele geçirilmiştir. buluntular arasında taş yontma yöntemiyle elde edilen ok ve mızrak uçları ile baltalar, kesici ve kazıyıcı aletler, çömlek, küpe, bilezik ve iğne benzeri gereçler (farklı çağlarda yapılmış) bulunmuştur. bölge 1977 yılında sit alanı ilan edilmiş ve 2013 yılında turizm'e açılmıştır.

erzurum ili ispir ilçesinde bulunan, ispir'in merkezine 17 km uzaklıktaki mağaradır. mağaranın tamamı henüz incelenememiştir, şu ana kadar ulaşılan aydınlık ve yarı aydınlık bölümlerinde bazı gözlemler yapılmıştır, geri kalan bölümlerine çeşitli tehlikeler ve ekipman yetersizliğinden girilememiştir. jura-kretase yaşlı kireçtaşları içinde oluşan mağaranın girişi batıya bakmaktadır.

mağaranın yüksekliği 2.5 metre, genişliği ise 2 metredir, uzun bir bir galeri sistemine sahiptir ve giriş yerine göre derinliği 17 metreyi bulmaktadır. mağarada şuana kadar keşif edilen toplam 8 adet salon vardır.

turuncu-kırmızı'lı takımın hakem ve var'ın desteğine rağmen kazanamadığı maçtır. var cs girdiyse ondan da görmemiş olabilir.

not: hırkız var.

satın aldığı bir frekans olmadığından baz istasyonu dikemeyecek gsm firmasıdır (en azından 5g ihalesine kadar). keşke prosedür sandığınız gibi "ben anten aldım şuraya dikiyorum" şeklinde olsaydı. btk işe yarar bir kurum olsaydı bir frekansın kullanım hakkını hediye edebilirdi, çok komik gelse de yaşanan hukuksuzluğa karşı en iyi cevap ve çözüm bu olurdu.

sarı muhalefetin her zaman ki gibi "hukuksuzluk" olarak tanımladığı olay, ancak alınan karar doğrudur.
baydı artık ota boka hukuksuzluk demeleri. oy kaybetmemek ve akp'ye koz vermemek için yapmaları gereken tek şey susup sürecin sonunu beklemekti. şuan resmen terör suçlusunu savunuyorlar. temiz kağıdı almak hiçbir şeyi haklı kılmıyor, temiz kağıdı verildiğinde adam daha takip aşamasında görünüyor dolayısıyla asıl hukuksuzluk temiz kağıdı vermemek olurdu. teşkilatlar bu günler için var, her "temiz kağıdı" aldığınızı aday yapmayın diye.
ayrıca yürürlükteki kanun gereği terör suçlularının yerine kayyum atanır, meclisten yeni başkan seçilmez.

23 yıldır akp'yi başımızda bunların basiretsiz muhalefeti tutuyor. tüm argümanların da böyle böyle içini boşalttılar. yapacakları şey sürecin sonuna kadar susup sonunda da aşağı yukarı şöyle bir açıklama yapmaktı; "tüm yurttaşlarımızdan özür dileriz, 81 ilin ve ilçelerinin neredeyse tamamında aday çıkardık, bu gerçekten zor bir iş. hiç olmasını istemesek de arada bu şekilde talihsizlikler nadir de olsa olabilir. bizler ancak temiz kağıdı alabiliriz, gizli bir soruşturma veya teknik takip olduğunu bilemeyiz. teşkilatlarımız artık daha dikkatli olacaktır."

%0,1 oy oranındaki islamcı parti.

malum parti ve spor kulübünde bayrakların yarıya indirilmesine neden olan olay.

hastalıklı, spastik zihinlerin desteklediği yasanın sonucudur. bu arkadaşlar aynı zamanda salak oldukları için kendilerine istedikleri şeyin sonucunu anlatamamıştık. alın şimdi bu tabloyu ve yasayı oturma organınıza sabitleyin ibişler, başka bir işe yaramaz. gerçekler ve hayat insanlara salak saçma lakap takmaya benzemiyor gördüğünüz gibi.

ulaştırma bakanı'nın açıklamasına göre veri paylaşımı yapmadığı için gerçekleşen durum.
yasağın ilk başladığı anda ki tahminim de bu yöndeydi, bakan yaptığı açıklamada bunu doğruladı. ben yasağı destekliyorum. muhalif olacağız diye salak olmanın lüzumu yok. devlet sınırları içerisindeki her uygulamayı kontrol altında tutmalıdır, suçluya ulaşması için bu şarttır. bugün burada atıp tutanlar iğne kendilerine batsaydı devlet bu verileri alamadığı için "çatır devleti moruq" falan yazacaklardı. bu, akp'nin bir önceki sefer uyguladığı keyfi ınstagram yasağı gibi bir şey değil. bizim topraklarımızda hizmet vermek isteyen bizim kurallarımıza uyacak, net.

suçlular vpn ile girmeye devam eder deniyor, tabii ki vpn ile şuan girmeye devam ediyorlar, ancak discord'un genel kitlesi oyun için kullandığından türkiye'deki trafiği azalacaktır. siz zaten suçlunun verisini alamıyorsunuz, dolayısıyla neyle girdiği çok önemli değil.

solcu ve liboş tayfanın özgürlük söylemleri bu konu için yersiz, dünya öyle bir özgürlük anlayışına inansaydı ortalık 56 olurdu. sizin özgürlüğünüz, başkalarının hak ve özgürlüklerine zarar vermediği sürece vardır (bunu da ilkokul'da öğretmişlerdi).

tutuklanarak cezaevine gönderilen primci internet ünlüsü. yarın tahliye edilse bile artık onun için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

prim için saldırdığı yayıncılardan sokaktaki kedi-köpeğe kadar bir sürü ah var üzerinde. sosyal medyada suçsuz insanları hedef gösterip linçletirken başkalarınında kendisine aynısını yapacağını hiç düşünmemiş muhtemelen. neyse, artık bir insanı linçletirken, bir kadını hedef gösterirken veya bir yayıncıdan prim yapmaya çalışırken 2 kere düşünür.

ayrıca bu arkadaşın çocuğu için savcılık tarafından aile bakanlığı'nın il müdürlüğüne değerlendirme ve tedbir yazısı gönderilmiş. bozuk saat misali akp hükümeti ayda yılda 1 kez doğru bir iş yaptı.

kantarın ayarını kendisi bozdu, şimdi o bozuk kantar ile kendisi tarttılar :) keyiflendik.

edit: tutuklama ile ilgili açıklama

edip akbayram - değmen benim gamlı yaslı gönlüme

ulu önderimiz atatürk'ün sözüdür. hewal kesimde yanma yapmaktadır.
biz türk'lüğü bu memleketin topraklarına kanla yazmışız, bizimle yaşamak isteyen ya bizden olacak ya da bize anlayış gösterecek. bizim kimseye anlayış borcumuz yok.

bora öztoprak - seni seviyorum

(bkz: onur anıtı)

yazar linçlemişsiniz ama haber vermemişsiniz, ben bu sözlüğün yazarı değil miyim kardeşim? zaten kaç kişi var şurada.


şaka bir tarafa sözlük dallas'a dönecek diye korkuyorum. analiz kasacak ya da akıl verecek halimiz yok, herkesin gafası kendine. ancak lenin midir franklin midir her kimse o arkadaşın çözümleri yapıcı değil. sözlük ekibi tarafsız olamadığı için bu kavgalar oluyor. mod nicklerini falan anonimleştirerek tarafsızlık sağlanmıyor mesela.
bir yazarın ceza alması için bu kadar linç edilmesine ne gerek vardı? hatalı olsa da insan kendisi.

gerçi yoldaş lenin daha birkaç gün önce inisiyatif ile yazar uçurduğu halde bu olayda "ben karışamam" diyerek kendisi tarafsız olamamış. kendisi böyle olunca daha çok sapık fantaziler okur, kavgalarda çekirdek çitleriz biz.

(bkz: kaçak elektrik)
(bkz: öşek)
(bkz: dağ)
(bkz: ateşli silahlar)
(bkz: mağduriyet)
(bkz: bölme işlemi)
(bkz: töre cinayetleri)

(bkz: boş küme)
fakat açık yazayım bazı entryleri ciddi ciddi düşündüm ama fikrim yine değişmedi. ülkedeki sistemsel sorunların sonucunda genel olarak yaşamak zor, adam bunu kabul etmek yerine avrat olsa iş hayatının daha kolay olacağına inanmış, inanılmaz. ayrıca ben giyimine kuşamına karışılan bir erkekte görmedim*

bazı konularda "pozitif ayrımcılık" olayının bokunun çıktığı doğrudur, itiraz etmem.