odin yazar profili

o ülkeden o ülkeye derken iş güç keyif yaparken düştüm yine buraya ve aylar önce nasıl bıraktıysam yine aynı akp-chp-tas kafa-fahiş fiyatlar ve ahlaksız canlılar.
bi kaç gün oldu sıkıldım buradaki gündemden.

karımdan başkası ilgilenmesin zaten.

monotonluk.
monoton yemek monoton sevişmek monoton konuşmalar sizi yavaş yavaş öldürür ve yürüyen ölüye dönersiniz.
bu döngüye girmeyin.

dmcc (dubai multi commodities centre) üyeliği için imzaya bekleniyorsunuz.

2022 senesinden #2241054

seçim zamanı bunu kurtarıcı mesih gibi görenler bugün adama küfrediyor, ayıp dedeniz lan o sizin, piro'nuz hafız aynı zamanda da mücahit demiştiniz.
bu adam cumhurbaşkanı oluyordu buradaki haraçhane trolleri beni yargılıyordu falan...
muharrem ince bunlara boşuna şizofren dememiş varmış bi bildiği.
dön bozkurt reis bekliyoruz...

kurganında andım.

ara ara ufak tefek yardım ettiğim mahalledeki ilkokuldan 23 nisan bando yürüyüşü için aldığım teklife türk bayrağı ile eşlik ederken olmuş depremdir, hissetmedim.
veliler telefonlar çekmiyor dediğinde baktım ve öğrendim deprem olduğunu sonrasında da eve geçtim olan diğer artçı depremleri de hissetmedim.
jeoloji konusunda kulak verdiğim tek kişi şener üşümezsoy'dur tavsiye ederim.

ihanetin tüm ağırlığı çökmüşken dünyana ağır gelirmi kendini astığın erguvan ağacına?

ressam; nikolai ge - judas

korkaklar öpücük ile öldürür...

mykola yaroshenko - the prisoner (1878)

bazı akşamlar uzun uzun baktığım bende derin anlamlar uyandıran şaheser.

jeepte pudra şekerleri ile burnunu boyayanları gönderirsin.

kendini zihnen ve bedenen dinç tutmaya yarar.

diye başlık açtı yemeğini uçak geliyoorr diye yedirilen

mutlu olmalarını dilerim her kim yaptı ve yapıyorsa.

özellikle fotoğraflarına yazdığı girdiler çok esprili ve kendi ile barışık biri olduğunu gösteriyor, yazılarını yazarken dudağının kenarında fırlama bir gülücük tutmuyorsa bende insandan anlamıyorum demektir.

ülkeye çok faydası olacak bir şirket kurmuş ve gerekli tüm uluslararası sertifikaları teker teker aldım ama bu bazı ülkelerdeki sinir uçlarına temas ettiği için bir iki uyarı bekliyordum ama beni benim işyerimde tatlı tatlı tehdit etmelerini dinliyorum şu an.
birazdan üzerlerine zippo yakıtı döküp ateşe vereceğim haberleri yok. ( buraya gülücük gelsin)

edit; çakmağı bir sonraki görüşmemizde çakacağımı söyledim üstleri batmışken ama o korku yeter onlara.

birbirimizi aşağıya çekme konusunda evrenin en başarılı türüyüz.

herkes bir neden yazabilir ama bana göre tek neden evin erkeğidir.
erkek 'adam' olursa o ev huzurlu olur geri kalan şeyler teferruattır.
eşinin çocuğunun canı mı sıkkın bir iki espri yaparsın olmadı dışarı çıkarırsın olmadı atıştırmalık hazırlarsın o gergin huzursuz havayı dağıtırsın.
evli erkek işini hele işinin stresini eve taşımamalı evi insanın kalesidir sur da gedik açmamalı açtırmamalıdır yorgun olabilirsin uzan koltuğa al eşini de yanına film izle okşa kızın saçlarını sıkı sıkıya sarıl 10 bilemedin 20 dk sonra zaten ikinizde de gerginlik kalmaz.
bunu dedim diye olayı sekse bağlamayın hemen şefkat ilgi gördüğüm kadarıyla çoğu kadın için çok şeyden önemli.
ben az çok bunları yapıyorum ve evim huzurlu belki birine faydası olur diye yazdım.

ortak tanıdığımız var deyin (bkz: ayı)