herostratik şöhret yani kötülükle gelen unutulmazlık.
m.ö. 356 yılında, efes’teki artemis tapınağı ,antik dünyanın yedi harikası’ndan biri... bilinçli bir şekilde kundaklandı.
yakalanan failin adı: herostratus.
kendisine sorulan tek soruya verdiği cevap, tarihe geçti:
“adımı duyurmak için yaptım.”
efes halkı, bu amaca hizmet etmemek için onun adını anmayı yasakladı. ancak tarihçilerin bu yasağı not etmesiyle, herostratus’un ismi ölümsüzleşti.
bugün “herostratik şöhret” kavramı, kötülükle, yıkımla ya da aşırılıkla kalıcı olma arzusunu tanımlar.
iyilikle, emekle veya anlamla var olamayan birey, kendini negatif iz yoluyla gerçekleştirmek ister.
psikolojik olarak bu durum, narsisistik kişilik bozukluğu, antisosyal eğilimler veya aşırı görünürlük ihtiyacı ile ilişkilendirilir.
böyle bireyler, toplumda “iyi hatırlanmak” için değil, sadece “unutulmamak” için eylemde bulunurlar.
sosyal medya çağında bu durum giderek daha görünür hale geldi.
skandal videolar, zorbalık içeren içerikler, ahlak dışı davranışların normalleştirilmesi...
tüm bunlar birer “modern herostratus” örneğidir.
felsefi açıdan ise bu durum, insanın “varoluşsal iz bırakma kaygısı”yla ilgilidir.
sartre’ın deyimiyle insan, “kendini tanımlar”; ama bazıları bu tanımı kötülük üzerinden kurar.
“insan, dünyaya fırlatılmış bir varlıktır. kendi anlamını kendisi yaratır.”
ama bazıları, anlam yaratmayı başaramayınca yok ederek, anlamsızlıkla var olmaya çalışır.
edebiyatta raskolnikov, sinemada joker, tarihte birçok aşırıcı figür…
herostratik şöhretin temsilcileridir.
oysa unutulmamak uğruna yakılan her tapınak, insanlık hafızasında kara bir leke olarak kalır.
adını duyurmak uğruna yapılan kötülük, er ya da geç insani değerlerle hesaplaşır.
devamını gör...