raton de biblioteca yazar profili

ihtiyacım olan tavsiyedir.

şu anda ilk seri airpods kullanmaktayım. iki sıkıntım var: 1) özellikle dışarıda yürürken sık sık müziğin kesilmesi probelmi yaşıyorum 2) windows bilgisayarıma bağlandığımda kalitesiz cızırtılı bir ses veriyor, hem müzik dinlerken hem de call yaparken

özellikle ikinci sıkıntımı çözecek bir kulaklık arayışındayım, almışken active noise cancellation da olsun istiyorum. bana hem windows pc hem iphone ile güzel çalışan bir anc'li kulaklık önerebilir misiniz acaba? multipoint connection (aynı anda iki cihaza bağlı olma) özelliği olmasına gerek yok, ayrı ayrı ikisiyle de düzgün çalışsın yeter. elbette müzik dinlerken kalitesinin güzel olmasını isterim ama odyofil de değilim, daha çok çalışırken müzik dinliyorum. bağlantısı kaliteli olsun, kullanışlı olsun daha önemli.

halihazırda fena olmayan bir kulaklığım var, yenisini alacaksam illa ki upgrade olacak diye düşünüyorum, o nedenle bütçe kısıtım yok. tavsiyelerinizi bekliyorum

adamlar daha terör olayları yaşanmadan yaşanacağını öngörmüş, var tabi bi bildikleri
yalnız kaynak neydi kaynak emekti

antalya'da 5 gündür kayıp olan 26 yaşındaki üniversite öğrencisi azra gülendam haytaoğlu maalesef ölü olarak bulunmuş. bir yaratık bozuntusu azra'ya tecavüz edip boğarak öldürmüş, vücudunu 5 parçaya ayırıp valizle ormana gömmüş.

yazıp yazıp siliyorum, hiçbir söz kafi değil. çok üzgünüm

kaynak: buradan

bu kadar geç kullandığım için pişman olduğum ilaçtır

kremli solüsyonlu tedaviler işe yaramayınca doktora tekrar gitmeyen, tedaviyi takip etmeyen, her doktorun "skar oluşturan akne tipi" deyip durmasına rağmen tedaviyi sürekli bir yıl daha erteleyen bir insan olarak sonunda geçen sene ocak ayında korkumu yenip roaccutane'a başladım, ağustos ayına kadar kullandım.

bir polikistik overli olarak benim tecrübem şöyle:

dudaklarım paramparça oldu, özellikle 4., 5. ay itibariyle sırtım belim sürekli ağrımaya başladı, saç dökülmem arttı. psikolojim de biraz bozuktu ama onun ne kadarı roaccutane ne kadarı pandemi ve diğer kişisel sebepler onu kestiremiyorum. burnum hiç kanamadı, karaciğer değerlerim de neredeyse hiç artmadı.

günde 3-3.5 litre su içtim, malum pandemi dönemi olduğu için neredeyse evden hiç dışarı çıkmadım, temmuz ağustosta azıcık güneş gördüm o kadar. yine pandemi dolayısıyla hiç dışarıdan yemedim, özellikle yağsız olsun diye uğraşmadım ama klasik sağlıklı ev yemeği yedim.

son duruma gelirsek, yüzüm bebek poposuna çok yakın. sivilce çıkmıyor ama bahsi geçen skarlar duruyor doğal olarak. burnumda küçük siyah noktalar var ama rahatsız eden cinsten değil, güzel bir yıkamayla kayboluyor. yine burnum yağlanıyor, ama yüzümün kalanında bir şey yok. arada sırtımda omzumda da sivilce çıkardı, onlardan hiç eser yok.

valla öyle ömür boyu böyle gitsin falan gibi bir beklentim yok, birkaç yıl idare etsin beni yeter. gerekirse arada 2-3 aylık hatırlatma tedavilerine de okeyim. göreceğiz bakalım neler olacak

yapmam gereken daha can sıkıcı işler olduğundan mütevellit üşenmeyip oluşturduğum başvuru listesidir. şimdi de asıl işimi yapmamak için bir başka bahane bulacağım
sevgiler,
raton

#586810
#348371
#330839
#329761
#286605
#248131
#246615

abc
a büyük, b & c küçük

bugün bir mesajı daha sonra belli bir saatte nasıl gönderebiliyoruz diye araştırdım, dümdüz mesajlaşma app'ini ultra komplike yapmışlar kesin vardır diye düşünerekten. bu iş için ücretli add-in'lerinin olduğunu öğrendim. daha neler

bugün de beni hayal kırıklığına uğrattın sayın slack *

benim için imkansız gibi görünen bir insan halidir. seçimlerde oy vermemekle ilişkilendirilir bazen ama alakası yoktur.

aynı derecede tartışmalı ama benim sahiplenebildiğim bir başka versiyonu için (bkz: hiçbir dini görüşe sahip olmamak). bu versiyon da ateist veya agnostik olmakla karıştırılabilir ama aman diyeyim lütfen siz karıştırmayın.

ben zaten datçadayım, yaz tatili planlarım arkadaşlarımı da buraya getirmeyi başarmak. göreceğiz...

ben değilimdir, ama bende inanılmaz bir saygı uyandıran bir karakter tipidir. hatta ilginç bir şekilde arkadaş grubumun çoğunluğunu oluşturur.

bazen düşünüyorum, eğer ailem muhafazakar olsaydı ben yine de şu anki görüşlerime sahip olabilir miydim, kendimde bu gücü bulabilir miydim?

maaşlarım etik ama eşcinsellik bizim ahlaki yapımıza aykırı diyen bir rtük başkanı açıklaması. çokzel

bir şirket/takım içi iletişim platformu. 6-7 yıldır var olmasına rağmen özellikle evden çalışma dönemiyle birlikte neredeyse her şirketin kullandığı bir program haline geldi.

şahsi fikirlerim:
dosya paylaşmak için çok kullanışlı, ayrıca küçük mesajlar için telefonu eline almakla uğraşmadığın için verimliliği arttırıyor. maalesef pozitif görüşlerim bu kadarla sınırlı.
bence arayüzü kesinlikle hiç kullanıcı dostu değil. özellikle "thread" konsepti tam bir baş belası - gelen reply'ı görmek için ya konuşmadan çıkıp threadler diye başka bir başlığa gidip okuyup sonra konuşmaya geri dönmem lazım, ya da konuşmanın içinde hangi mesajın altında "1 reply" yazıyor diye fellik fellik aranmam lazım, rezalet. belki başka şirketler için faydalı olduğu durumlar vardır bilmiyorum ama "hub"lar da bizim şirket için gereksiz ekstra bir komplikasyon yaratmaktan başka bir işe yaramıyor.

evdeyim, toplantıdan çıktım. canım çalışmak istemediği için açtım sözlük okuyorum.

korkulu rüya gerçek olmuş

https://twitter.com/i/status/1231988053113278464

bir amerikan başkanının mutfak masrafı nedir, ne değildir konusunda bilgi sahibi olduğunu gösteren durum. gerçekten market fişlerini kontrol etmiyordur elbette, ama şu espriyi yapabilmek bile halkın gündelik yaşamı ve öncelikleri hakkında belli bir bilinç düzeyi gerektirir.

mesela acaba "siz-kim-olduğunu-biliyorsunuz"a sorsak ejder meyveli smoothielerinin de halkın cebinden çıkan bir mutfak masrafı olduğunun farkında mıdır?

arapçada da en az bizdeki kadar sık kullanılan sözcük. araplar ingilizce konuşurken bile kullanıyor

"ben fakir yaşıyorum siz de fakir yaşayın, ne olacak ki" gibi bir argümanla geçim derdinden bahseden adama sataşan yaşlı amcayı tarif eden efsane cümle, bir sokak röportajı harikası, bir sanat eseri.

tam hali "g*tünün külodundan bir tane bez yırtmış, cebine koymuş. sen bundan ne beklersin ya?" şeklindedir

videodan diğer efsane alıntılar:
"nefes kokun ta burdakilere geliyo ama hala şakşakçısın, yürü"
"çünkü kafa saman dolu, gidiyolar pat basıyolar oyu"
"heyecan yapma amca kalpten gidecen"

twitter.com/i/status/137627...

bir internet meme'i.
(bkz: andras arato)

emekli macar elektrik mühendisi, nam-ı diğer hide the pain harold amca



hikaye şöyle efenim:
andras amca emekli olduktan sonra türkiye'ye ve rusya'ya tatillere gitmiş, fotoğraflar çektirmiş ve sosyal medyada paylaşmış. bir fotoğrafçı sosyal medyadaki fotoğraflarını görüp kendisiyle iletişime geçmiş, stock photo olarak kullanılmak üzere yüzlerce fotoğrafını çekmiş.
konuyla çok fazla ilgisi olmayan andras amca yıllar sonra reverse image searchle fotoğraflarını aratınca fark etmiş ki meme olmuş. önce durumdan hoşlanmamış, unutulur diye beklemiş ama unutulacağına fanları kendisinin kimliğini tespit etmiş, ulaşmış. andras amca da sonunda meme'ini benimsemiş, hatta ve hatta model olmuş, macaristan'da coca-cola da dahil olmak üzere birçok reklamda oynamış

tabii bu fotoğrafın meme olmasına sebep olan gülümsemesi ve üzgün gözlerinin de bir sebebi var. andras amca saatlerce gülümseyerek fotoğraf çektirmekten yorulduğu için bu fotoğrafta böyle hüzünlü ve rahatsız çıktığını söylemiş

1- sour cream
2- paprika
3- cheese & onion

zaten bir de çocukken orijinalini yemiştim, başka da denemedim. o kadar pahalanmışken seveceğime emin olmadığım bir versiyonunu alacak halim yok