sadeay yazar profili

sadeay kapak fotoğrafı
sadeay profil fotoğrafı
rozet
karma: 848 tanım: 46 başlık: 2 takipçi: 22

son tanımları


kuş cıvıltıları

en çok mutlu olduğum seslerden. sanki hâlâ, "hayat hâlâ çok güzel!" der gibi..
devamını gör...

otomatik vites vs manuel vites

manuelle alıştığım için otomatik kullanmaya korkuyorum. bir an "debrajj nerede debraaajj?" demem olası. swh
devamını gör...

mangala çağırılmayacak insanlar

gelip hiçbir şeye elini atmayan, kafasını dağıtmak için gelmiş, bencil insanlar gelmesin.

birlikten kuvvet doğar demişler. hep beraber yapmak varken neden ben biz yapalım? senin canın can da bizim ki patlıcan mı? bi tek uyanık sen misin? bi defol git allasen. nefret ediyorum bu tür insanlardan.
devamını gör...

tek kelime ile kendini anlat

saf
devamını gör...

bir kalp kırıldığında

gerçekten çok sevdiğin biriyse, o kalp bir daha asla eskisi gibi olmaz. sevdiğimizde onu kollar, ağzından çıkan her sözü, yaptığı her hareketi severiz. hatta içimize alıp saklamak isteriz. ama bir yanlışını gördüğümüzde ya da senin ona verdiğin değer kadar onun seni önemsemediğini, ikiyüzlülüğünü ve herkese yaranmak için yaptığı sevimsizlikleri fark ettiğinde anlıyorsun ki, hâlâ insanları doğru tanıyamıyorsun ya da onları kendin gibi görmek istiyorsun. doğal, içten ve dürüst olmalarını bekliyorsun, ama olmuyor.

neyse, kalbim birine soğuduysa, eskisi gibi olamıyor. kıymaya kıyamadığım kalbini bir bakmışım, ben kendim kırıyorum. ama aferin bana, iyi ki kırıyorum. canım kendim, seni seviyorum.

işte o anlarda anlıyorsun ki, aslında en çok kendine ihtiyacın var. kendi değerini bilmek, kendi sınırlarını çizmek ve kendini korumak en kıymetli şey. çünkü gerçek sevgi önce kendinden başlar. başkalarını değiştirmeye çalışmak yerine, kendine olan saygını koruduğunda, hayatındaki insanlar da gerçek yerlerini buluyor.
devamını gör...

türkan saylan

"para, eğer güzel bir amaca hizmet etmiyorsa, olsa ne çıkar, olmasa ne çıkar. üç beş pahalı elbise giymek, mücevher takmak veya gösterişli davetler vermek için harcanan paralara o kadar acıyorum ki. ben ne paradan, ne de zenginlikten, ne lüksten hoşlandım. alınteriyle kazanılmamış tek kuruş girsin istemem cebime.`:tek ve tek başına türkan`

birkaç gündür kitabını okuyorum. hissettikleri, sadeliği, insanlığı öyle güzel öyle dokunaklı ki. tıpkı bir anne eli gibi şefkatliydi bu memlekete. öksüz/yetim kardelenleri vardı. doktordu ama sadece hastalıkları değil, cehaleti de iyileştirmek için uğraştı. özellikle kız çocuklarının okuması için canla başla çalıştı. hayatını insanlara adamış, zorluklara karşı hep dimdik durmuş bir kadındı. cüzzamla savaşırken hem hastalığı hem de önyargıları tedavi etti. ne malda gözü vardı ne şöhrette. tek derdi: bir çocuğun daha okuyabilmesi, bir hayatın daha kararmaması..

parayı, mevkiyi hiç önemsemeden, alın teriyle, vicdanla yaşadı. onun sözü, onun hayatıydı: "para eğer güzel bir amaca hizmet etmiyorsa, olsa ne çıkar, olmasa ne çıkar"

ruhu şad olsun. böyle insanların izinde yürümek ne büyük onur..
devamını gör...

ezzra (yazar)

bazı insanlar vardır, tanıdığında bir şeyler değişir. sanki daha önce de tanıyormuşsun gibi, sanki yıllardır eksik olan bir parça tamamlanmış gibi... işte ezzra öyle biri. tanışalı yıllar oldu. onunla tanıştığım gün, hayat biraz daha yumuşadı sanki ve hayat daha da parladı.

ezzra'nın gülüşü, kalbimin en kırık yerlerine bile iyi gelir. sessizliğinde huzur, konuşmalarında umut saklıdır. ne zaman yorgun hissetsem, onun sesi bir battaniye gibi sarar içimi. bir bakışıyla "geçer" der, bir kelimesiyle "yanındayım" demiş olur. bazen bir "bakışıyla" gönlümün ince telini titretir. çaktırmadan gözyaşlarını sildirir.

ama sadece duygulu değil, neşesiyle de hayatımı renklendirir. ezzra varsa bir yerde, kahkaha da vardır, umut da vardır, çay da demlenmiştir, içtenlik de. onunla geçen her dakika, ömre değer. ne hüzün çok uzun kalır onun yanında, ne de sıkıntılar fazla yer bulur.

ben bazen ona bakarken içimden şöyle diyorum: "iyi ki. iyi ki böyle biri var hayatımda." çünkü ezzra sadece bir isim değil. güvende hissetmenin, anlaşılmanın, sevilmenin adı.

ezzra, güneşim, anne yarım; sen benim içimde açan en güzel çiçeklerden birisin. kalbimde yerin öyle güvende ki. hem de en sıcak köşede.

"öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna"
bir çocuk demiş.

çok seviyorum.
devamını gör...

ali ismail korkmaz

tam 12 sene olacak. yaşamasina izin verselerdi eğer, çocukların kalbine dokunan; güzel kalpli, onların yoluna ışık tutan, adaletli, merhametli bir öğretmen olacaktı, olmadı.

geriye, bakmaya bile kiyamadigimiz güzel gülüşlü fotoğrafların kaldı.
güzel ali’m, canım ali’m.
devamını gör...

yazarların çektiği çiçek fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

mutlu bir günden (:
devamını gör...

yazarların bugünkü mutluluk sebebi

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

sabah uyandığımda, güzel arkadaşımın mesajını okuyarak başlamak.

ne çok seviyorum seni.
devamını gör...

patti smith

ah anne bazen kendimi yeni filizlenen
bir ağaç gibi hissediyorum.

sahip olamayacağız şeyleri istiyoruz. belli bir anı, sesi, duyguyu yeniden yaşamanın yollarını arıyoruz. annemin sesini duymak istiyorum. her şey değişiyor. lütfen sonsuza dek kalın, diyorum tanıdığım şeylere. gitmeyin..

m treni
devamını gör...

incirli kurabiye

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


mutlulukla bir ilgisi olduğu kesin:)

her ısırıkla biraz daha gülümsemeli, biraz daha mutlu. ve en güzeli, bu tat küçüklüğümdeki lezzetlere geri götürüyor beni.

incirli kurabiye sevgimiz sorgulanamaz :))
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ütü yaparken akıldan geçenler

ütü yaparken kafamda hep bi konser havası.

elimde ütü değil sanki mikrofon. hem kıyafetleri düzlüyorum hem hayalleri. bazen eski anılar fısıldıyor, bazen planlar sıraya giriyor. ama en çok da "bugün de efsane geçiyor" hissi doluyor içime.

ve bazen, en beklenmedik anda bir müzik düşer dilime. bir anda başka bir dünyaya giderim.
ama ütü de beklemez tabii,
"kız yakma şimdi şu pantolonu." :))
devamını gör...

zeynep

ismini duyduğumda; gönül telimin titrediği, hüzünle karışık bir sevgi geliyor kalbime.
gitti ama izi kaldı, o iz de hep güzel bir yerden geçiyor.

ışığın küçük kızında yaşamaya devam edecek zeynep abla.

duygularım tarif edilemez, ama hep var.
devamını gör...

honeyland

çok güzel bir belgesel. her defasında hatice'nin gözlerindeki hüzünle izliyorum. bir kadının, bir insanın hayatındaki kayıpları ve mücadeleyi izlerken, insanın içi buruk kalıyor. sevginin ve sabrın ne kadar ağır bir yük olduğunu hatırlatıyor.

hatice’nin arılarına fısıldadığı şarkılar gibi, biz de hayatın zorluklarına içimizden mırıldandığımız umutla devam ediyoruz. tıpkı bizler gibi..
devamını gör...

ivan boris et moi

tam dışarıya çıkarken açılır.
hava, sanki yeni uyanmış bir bahar sabahı gibi taptaze. içini bir neşe kaplar, adımlar hafifler.
aynanın karşısında minik bir dokunuş ve hafif bir makyaj.
ardından şapkanı takarsın, güneş gözlüğünü iliştirirsin burnunun ucuna.
bugün arkadaşlarınla buluşulacaktır çünkü.
gülümsemen hazır, kalbin hafif. saçlarını savururken bu şarkıyı mırıldanırsın. baharın kokusu eşlik eder adımlarına

ve bilirsin, bu gün güzel geçecek. :)

ıvan boris et moi
devamını gör...

mutlu olmak için yapılması gerekenler

mutluluk ne demek bil.
mutluluğun küçüğü büyüğü olmaz, karıştırma.
yüreğin güzel olsun.
şükretmeyi her zaman bil.
başından ne geçerse geçsin, hep dimdik dur. yalnız değilsin.
insanın en iyi dostu kendisidir, unutma.
ve yüzünde hep bir gülümseme olsun.
olsun ki... gittiğin her yerde çiçekler açılsın yollarına.
devamını gör...

goodnight moon

shivaree'nin kendisi gibi "tatlışlar tatlışı" olan goodnight moon, öyle bir parça ki.. dinleyince bir, iki, üç derken farkına bile varmadan on beşe kadar sarma ihtimaliniz yüksek.
"uykum gelsin diye açtım" cümlesiyle başlayan masum bir niyet, bir anda "dans ettim, içim kıpır kıpır oldu" ya evrilir.
ve işte tam o an, bu şarkıya bir teşekkür borç bilinir.

sözleriyle, sesiyle, ahengiyle içini titreten türden:

well goodnight moon
i want the sun
if it's not here soon
i might be done
no it won't be too soon 'til i say
goodnight moon
devamını gör...

mutlu eden basit şeyler

yaşlıların telefonunda bir şeyleri düzeltmeyi; isim kaydetme/silme, yer kaplayan onca sms, güncellemeler ve whatsapp'tan gelen cuma/kandil mesajlarına gönderenlerden teşekkür etmeyi ve aynı temennileri de kendilerine ilettikten sonra yüzlerinde oluşan anlık gülümsemeleri seviyorum.

bir bankta oturdum diyelim "kızım şuna bir bakıversene" deyip, sohbet devam eder, ki ben bunu çok severim. konu illa geçmişe dayanır.. hüzün dolu bakışlarla anlatır ve ben bunu genelde hep anneannemin bakışına benzetirim. hüzün dolu bir mutluluk yaşar, can kulağıyla dinlerim tam bir anadolu kadını olan cevher teyzemi/teyzelerimi.

çok severim yaşlılarla muhabbet kurmayı. mutlaka bir hayat tavsiyesi verirler, hüzün dolu bakışları arasında ve bir kez daha içim cız ederek dinlerim.

ve sonra ayrılmaya yakın; ettikleri dualar mı dersin, "allah senin gibi birisini çıkarsın karşına" demeleri mi dersin, onca ardı arkası kesilmiyen gülücükler mi dersin. dersin mi dersin. :)
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim