341.
342.
ölüm üzerinden dini vaaz verecek değilim.

ölümün hayat kadar bi hakikat olduğunu bilmek ve kabullenmek gerekiyor.
ölümü korkutucu bi yokoluş gibi izah etmek yanlış gibi geliyor.

insan ruhsal bi varlık.
izlemekle,okumakla, yaşamak aynı şeyler değiller.

ölüm bazılarımıza yokoluş gibi gelsede kimilerimize mükafatlı bi kurtuluş.

çok kısıtlı bi müddeti olan ve adına ömür dediğimiz şu dünya hayatı içerisinde ölen sadece biz değil.doğan herşey ölümle yüzleşecek elbette.

ölümü karanlık bi son gibi tahayyül edersek elbette ızdıraplı.yeni bi başlangıç gibi tahayyül edersek sancılı.
devamını gör...
343.
canlı organizmanın yaşamsal fonksiyonlarından herhangi birinin ya da birden fazlasının yerine getirilmediği, bunun sonucunda sıraya göre organellerin, hücrelerin, dokuların, organların ve en son mekanizmanın işlevini kaybedip bir şekilde canlılığını yitirmesi olayıdır.

insan var oluşundan beri varoluşu ve bunun bir uzantısı olan yok oluşu kendi içinde veya dışında sorgulamıştır. varoluşun nedensizlğinin yanında yok oluşun belirsizliği insanı bu konuda araştırmalar yapma, merak etme açısından tetiklemiştir. bu bağlamda dinlerin ölüm ve varoluş konularında kendi sınırları içinde aydınlatıcı yönleri mevcuttur.

ölüm bilim olduğu kadar sanatın da ilgisini büyük oranda çekmeyi başarmıştır. insanın sosyal bir varlık oluşu, duygusal ve psikolojik yapısı karşılaşılan bu tarifsiz acıyı bir şekilde tasvir etme konusunda insanı harekete geçiren etkenler olmuştur. ölümün varlığı başlı başına bir ilham bile olabilir.
devamını gör...
344.
bir oluşumdan başka bir oluşuma geçiş evresi (bence)
devamını gör...
345.
bir kavuşma, bir kurtuluş ve huzurdur. isterseniz epikür misali: ''ölüm varken ben yokum, ben varken ölüm yok.'' şeklinde kendinizi teselli edebilirsiniz. korkaksınız çünkü.
devamını gör...
346.
ah güzel anneannem. kolonya, deterjan ve gül kokan meleğim. haftalar önce göçüp gitmişsin buralardan. ben öğreneli birkaç gün oluyor. son nefesini vermişsin, belki çok korkmuş belki hiç istememişsin. annemi, torunlarını bırakmamak istemişsin. bir şeyler olmuş ve gitmişsin. ölüm diyemiyorum, ölmüşsün gibi hissetmiyorum. gecenin bir vakti oturduğun sokağı aradım buldum, biliyorum uzun zamandır gelememiştim, kayboldum. evine baktım, kapında çöküp ağladım. o güzel çiçeklerini seyrettim. perdelerin çekili, yine camın kenarında yasinin, balkonunda taburen, mandallarını koyduğun beslenme çantası, ısrarla ayakkabılarımızı üzerinde çıkarmamız için uyardığın paspas, benim yalnız senin evinde güzel çocukluğum... hala o evde gibisin. hala sanki yine ıspanaklı bir şeyler hazırlıyorsun bana, kendi yaptığın yoğurttan ayran koyuyorsun yanına, sabahın köründe kalkıp tavukları yemlemeye çıkıyorsun, geceleri televizyon programlarındaki altyazıları okumaya çalışıyorsun gözün seçmiyor, kuzenimle o tombul bacaklarına krem sürüyoruz, sanki hala bir yerlerin ağrıyor diye kahroluyorum. ah anneannem, bilsem gelmez miydim annemlerle sana o zamanlar, ders çalışacağım gelmem dedim hep. anneannem, bilsem kapatır mıydım geçen ay beni aradığında o telefonu erkenden. son konuşmamızmış, nereden bileyim. ilk kez ölüm görüyorum, ne acı. allahım ne büyük acı. kanıyorum, ateş içinde yanıyorum, bir şeyler yapmak istiyorum. hiçbir şey yapamıyorum, gitmişsin, bir daha geri gelmemek üzere. ne cenazene gelebildim el memleketinden, ne seni son kez görebildim. dedemin yanına koymuşlar, nasip olursa mezarına geleceğim. orada, karşında nasıl dikileceğim öylece, orası meçhul...
devamını gör...
347.
ölüm kaba ve memnuniyetsiz, sinirli bir adamın elindeki orağı boynunuza dayaması olabilir ve çoğu zaman da böyle tasvir edilir ama ölüm bundan daha güzel gözükebilir. sizi alnınızdan yanaklarınızdan küçük buselerle öperek bir anne şefkatiyle tatlı tatlı sizi çağıran güzel bir peri de olabilir. yakışıklı bir prens de olabilir ölüm, zehirli elmayı yemiş prensesi öpmeyen bir prens de ölümdür. çaresiz insanların “kurtuluş” diye seslendiği şey de ölümdür.
devamını gör...
348.
ardında kalanlar için kahredici bir yok oluştur. din sadece yaşayan insanların ölümleri için duydukları kaygıyı azaltmaktadır.
(bkz: mutsuz biten filmler)
devamını gör...
349.
hayata ve yaşama anlam katan kavram. kimilerinin kaçtığı kimilerinin mumla aradığı kimilerininde dost gibi karşıladığı son.
devamını gör...
350.
''insanlar uykudadır, öldüklerinde uyanırlar''
devamını gör...
351.
ne acı dimi
hiç gelmeyecek birinin önceden var oluşunu bilmek.
yok oluşuna alışırken, var oluşunu unutamamak.
devamını gör...
352.

bugün oturdum ölümü düşündüm, bir darağacında ya da yolda yürürken. bugün oturdum ölümü düşündüm, yirmi yaşında ve hayat bu kadar güzelken.



(bkz: ahmet erhan)
devamını gör...
353.
çokta büyütülmemesi gereken olay.
devamını gör...
354.
kimine göre son, kimine göre başlangıç. kimi kurtuluş olduğunu söylüyor, geride kalan kaçış olarak nitelendiriyor. sıralı olsun diye temenni ediliyor ama giden için hep "erken oldu bu gidiş." diyor geride kalan. bir zaman sonra kabulleniyorsunuz, hatta sıra bekliyorsunuz. yoksa ne geleceği gün beklenecek geçer vakit, ne de sevdiklerinizin öleceği fikri ile barışabilirsiniz. taraflar için yarım kalmışlıktan başka şey değil.
devamını gör...
355.
uykunun utangaçlık yapmasıdır
her şeyin sonundaki sıfır çarpanıdır ve hepimizin kaçınılmaz sonu, sonsuz boşluğun başlangıcıdır
herkese tatlı rüyalar
devamını gör...
356.
hayatın tek gerçeği. insan hayatının sonunda ne olacağını bildiği tek doğrudur. kalanlar için facia ölen içinse kurtuluştur.
devamını gör...
357.
kendisini çok düşündüm. çok yakınımı hiç kaybetmemiş olmama rağmen kendi ölümüm değil başkasının ölümü üzerinden düşündüm. daha dün yaşıyor olan birisinin bugün sonsuza kadar yok olduğu fikrinin çarpıcılığından kurtarmakta zorlandım kendimi. bir yakınım öldüğünde veya kendi ölümüm yaklaştığında bunun hiç de kolay olmayacağının farkındayım ama ölüm hiç gelmeyecekmiş gibi hissetmediğim ve genç yaşta ölüm hakkında gerçekçi-sağlıklı fikirler edindiğim, üzerine düşündüğüm için kendimi daha güçlü hissediyorum. çünkü korktuğum bir şey üzerine kafamda tonlarca senaryolar kurmadan duramayacağımın farkındayım ve artık beni eskisi kadar korkutmadığını, bu yalın gerçeği kabullendiğimi biliyorum.
devamını gör...
358.
yaşantıyı anlamlı kılan gerçeklik
devamını gör...
359.
'ölümde iki şey başımıza gelebilir, kişi artık yok olur, tüm algılarını bir hiçlik denizinde yitirir, ya da birçok insanın inandığı gibi, bu bir değişimdir; ruhu, başka bir yere doğru göçüdür.

öyleyse, ölüm basitçe algılarımızın sonuysa, o zaman uzun durgun bir uykuya benzer ve bu nedenle oldukça hoş bir olasılık. rüyalarla rahatsız olmadığınız kadar derin uyuduğunuz nadir geceleri hatırlayabilirseniz bundan daha hoş bir şey var mı? ölüm böyleyse, o halde sabırsızlıkla bekliyorum. o zaman sonsuzluk tek bir geceden daha fazla bir şey değildir.

ama ölümün aslında başka bir yere yolculuk olduğunu var sayalım. varılacak yerde, genelde hayal edildiği gibi ölü kişilerin ruhlarının da olduğunu varsayalım. sormak istiyorum hangi beklenti bununla boy ölçüşebilir? o diğer dünyaya kim gitmek istemez ki? orpheus ve musaeus'l, hesiod ve homeros'la sohbet etmek, buna değmez mi bir düşünün!'
devamını gör...
360.
çevremde sürekli denk geldiğim fiziksel hal. senelerdir akrabalarım birer birer gidiyor, cenazesiz senem cenazeli senelerimden daha azdır ve bir tane daha yakınlaşan cenaze ufukta gözüktü. cidden öfkeden kudurmama ramak kaldı.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ölüm" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim