yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
dante gibi ortasındayız ömrün.
delikanlı çağımızdaki cevher,
yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
gözünün yaşına bakmadan gider.
şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
benim mi allahım bu çizgili yüz?
ya gözler altındaki mor halkalar?
neden böyle düşman görünürsünüz,
yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
zamanla nasıl değişiyor insan!
hangi resmime baksam ben değilim.
nerde o günler, o şevk, o heyecan?
bu güler yüzlü adam ben değilim;
yalandır kaygısız olduğum yalan.
hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
hatırası bile yabancı gelir.
hayata beraber başladığımız,
dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
gittikçe artıyor yalnızlığımız.
gökyüzünün başka rengi de varmış!
geç farkettim taşın sert olduğunu.
su insanı boğar, ateş yakarmış!
her doğan günün bir dert olduğunu,
insan bu yaşa gelince anlarmış.
ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
her yıl biraz daha benimsediğim.
ne dönüp duruyor havada kuşlar?
nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
neylersin ölüm herkesin başında.
uyudun uyanamadın olacak.
kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
bir namazlık saltanatın olacak,
taht misali o musalla taşında.
bende herhalde savaşçıların giyeceği zırhlar silahlar yapmak isterdim. efsane ürünler yapmak için çabalardım kahramanların arkasında her zaman bir demirci olduğunu gösterirdim. şanım kıtalar.. tamam yeter bu kadar.
vergiden kaçan işletmeler, hortumculuk yapanlar ve her vergi mevzuatının boşluğunu kovalayanlar bu işten kaçması mümkün olmayacaksa düşünülüp eksikleri de bulunup iyi bir düzen oluşturulursa yapılması gereken bir sistem. zaten vergi kaçıranlar olmasa şuan hali hazırda bulunan vergiler düşürülebilir lakin o kadar namuslu o kadar müslümanız ki vatan millet sakarya özel sektör patronları sağolsun bu vergiler nereye kaçırılıyor ne yapılıyor allah kerim. siyasi partilerin paraları çar çur etmesi de çabası, yoksa ülkemizde vergiler bu kadar sert olmazdı.
not: müslümanım ve siyasi bir partiye göre yorum yapmıyorum hepsi aynı
mesleklere saygınlık, sektörel eğitim öğretim, sınavlar kaldırılacaksa lise eğitiminin iyi olması gerekir kanımca. önüne geleni geçirmek değil düzgün düzeyli eğitim verilmeli, öğrencileri boğmak değil ezberden uzak öğretici sevdirici eğitim verilmeli. jenerasyon olarak bağlantı kuramayan öğretim görevlilerini ve eğitimcileri sistemden derhal çıkartılmalı. öğrencileri köreltmekten ziyade kendi ayakları üzerinde kendi düşüncelerini, fikirlerini, hayat vizyonlarını, misyonlarını oluşturacak seviyeye taşımak lazım.üniversitelerde mesleki dersler ağırlıklı olmalı sektöre göre hazırlamalı ve kesinlikle kontenjan sınırları olmalı her önüne gelen üniversitelerin her bölümüne giremesin çalışsın efor sarf etsin ama karşılığını da alsın.
adaletin terazisi bozulmuş tek bir yere ağırlık basıyor ve içinde 3 maymunu oynayan kişiler, her türlü kirlilik, vicdan yoksunluğu. bireysel silahlanmayı mi istiyorlar ki görünen durum bu gibi millet kendi adaletini kendi sağlasın görünürde de bir adalet sistemi ve bu sistemden para kazanan kişiler olsun diye düşünüyor olabilirler mi acaba? aklıma hali hazırda şu durumdan ötürü mantıklı bir şey gelmiyor şu insanlar aramızda geziyorlar biz bu insanları görüyoruz tanımadığımız için belkide selam veriyoruz. kardeşlerimiz var çocuklarımız var yani yada bu hakimlerinde savcılarında çocukları var bilmiyorlar mı bu durumun kendilerine de zarar verebileceğini. yazık gerçekten yazıklar olsun bu ülkede hırsızı tecavüzcüsü ne kadar pislik insanı varsa serbest kalıyor. infial olmadıkça sosyal medyada hatalarından dönmekte yok allah canımı alsa da kurtulsam yeminle yada bunları alsa da kurtulsak.
kara deliklerin, evrenin başka yerlerinde çıkış kapıları var mı yoksa içinde tekillik harici durum nedir?
- şayet çıkış yada çıkışları varsa cisimleri parçalayıp tekrar bir araya mı getiriyor ışınlanmaya benzer şekilde
- paralel evrenlere açılan bir kapı olabilir mi
- kara delikler uzay zamanı yırtan yavaşlatan durduran bir yapıda insan nesillerinin devamlılığı için kara deliğe yakın lakin zarar vermeyen bir gezegen bulup dünyada insan kalmadığında geri dünyayı 2. bir yaşam alanı için gönderebilir miyiz? (robotların büyüttüğü insanlar geri gönderilebilir ve galaktik medeniyeti biz başaramazsak onlar başarabilir.)
ülkede aklı başında insan veya insanların, samanlıkta iğne aramakla eşdeğer olduğu durumdur. ne çektik şu ülkenin siyasilerinden, din adamlarından, işgüzar müteahhit'inden memurundan insanından. çekecek çilemiz varmış demek ki tek açıklaması bu olabilir dalga geçer gibi yapılan işler ne vardı yani bir g.kore almanya gibi belkide 1 tık altında bir ülke olsaydık ah ulan ah.
kdv sayma bence, kurumlar vergisiydi, muhtasar, sgk devlet alacak o paranın bir kısmını da korkunç bir para var ortada kimden çıkıyor senden benden. ya hakkını haram etsen ne ki sayısını unuttum, 4.5 milyar yıllık dünyada, tamam insanlığın uygarlık kurma dönemi az ama ulan bu kadar mı bahtsız bir nesil ve insan mı olunurmuş. sen o kadar zaman için bu ülkede bu döneme denk gel sonra cahil sürüsünün sen eskiyi biliyor musun diyen tayfasıyla uğraş ne denir bilmiyorum. yazık yazık.
okul dediğin dışı değil içi önemli verilen eğitimin kalitesi ve bunu takip eden kıymetler. lakin bizde bazı ev hanımlarının komşularını çatlamak için banyodaki fayansları, ev eşyalarını ve ıvırı zıvırı yenilemesi gibi bir olay olmuş.
(bkz: allah akıl fikir versin)
iş yerinde küçük aralarda entry giriyorum bazen yorgunluktan anlam bozukluğu olan cümlelerim varsa düzeltiyorum. hoşuma giden entryler varsa okuyup gülüyorum yada iç çekiyorum.
kedi kendini temiz tutmaya çalışan bir canlıdır. sevmeyenler elbette olabilir ama ayağınla da itmezsin yada vurmazsın bence bu daha rezalet. sevmiyorsan sevme uzak dur lakin sevilmek için yaklaşan kediye niye vuruyorsun ki yada itekliyorsun anlamsızlık.
tartışmak türk insanın asla düzgünce yapamadığı bir olay bunu en güzel sokak röportajlarından görebilirsiniz. genelde bu olayın fitilini bir cahil yakar ve ortada havai fişek etkisiyle sözcükler cümleler oradan oraya savrulur ve çözüm hiç üretilmez genelde.
bu tür olaylarda genelde p..no faktörünün çok büyük rol oynadığını düşünüyorum. dünyaca ünlü katillerin kitaplarını okuyan bir arkadaşım vardı bir kaç kere kitaplar elime geçti göz gezdirdim. biolarında hep şu ibare gözüme çarpıyordu p...no bağımlılığı şiddet eğiliminin başlamasında en büyük faktörlerden biridir. ensest olaylarında da bence p..no gibi faktörlerin yeri çok büyük beyin bir yerden sonra hep tattığı zevk faktörünü katlamaya çok meraklı daha fazla, farklı şeyler farklı dozlar. bu tarz şeylerde şayet faktör p..no bağımlılığıysa bu işin ehli psikologlar yada kimler ilgileniliyorsa gidilmesi gerek diye düşünüyorum. bu olay sadece kardeş ile kalmaz bu düşüncenin çocuklara karşı cinsel arzu ve istek ihtimali bir yerden sonra doğabilir ki bu kabul edilemez.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.