süspansiyon alt burçlarında çok az bi gevşeklik var, kaslse sert girince ses geliyor. bu sesle anlıyorum ki sert kullanıyorum arabayı, yumuşatıyorum az.
sigara kullanıcısıyım. bundan gurur duymuyorum, ama doğrusu bu. eğer birisi sigara içmiyorsa onun yakınında sigara içerken bile rahatsız olurum, değil kapalı ortak alanda sigara içmek.
ama
eğer parfüm şişesine difüzör, parmağına da bambu çubuk muamelesi yapıyorsan, senin egzozundan çıkan koku benim burnumun direğindeyse, yüzüme yüzüme oda kokusunu sıkıyorsan (toplu taşım araçları da dahil), benim sigara kokum seni rahatsız ed"e"mez. çünkü sen bunları yaparken ben ağzımı açıp ses etmiyorsam, sen de edemezsin. net.
sigara içtiğim için 2. sınıf insan muamelesi görmekten bıktım işte kısaca.
sana ulaşmayı ne kadar çok istiyorum? bana ne kadar yakınsın? beni sokakta görsen tanımazsın eminim; ve bunun için seni suçlamıyorum da. sadece, birisinin yüzünde kendimi bulmayalı yıllar oldu. kendimi sende bulmaktan da korkuyorum. çok hem de.
bilmiyorum ve bilmemek daha mı iyi; bunu da bilmiyorum.
senin yanına gelmeyi çok istiyorum ve beni seveceğini biliyorum. sadece benim cesaretimi toplayıp senin aklına girmem ve senin o anda ciddi bir çılgınlık silsilesinde olman lazım. ne dersin? yıldızlar bunu sağlar mı? bu koşullardaki birine sana yaklaşma izni verir misin?
"apple of my eye" yeterince güzel karşılıyor bence. tabi ki de bağlam önemli.
çeviri apayrı bir şey. tamam dil farklı, ama daha önemlisi kültür farklı.
bunun en hoşuma giden örneği "you've got a friend in me". aslında yazar burada "bundan sonra arkadaşız" demek istiyor; ama "içimde bir arkadaşın var" sözü ya sapıkça, ya da düpedüz suç. anlatılmak istenen şey çok masum aslında; ama düz bakınca "arkadaşımı mı yedin aç köpek" bile diyebilirsiniz.
bulunduğum yerde yanlız yaşıyorum. evde yalnızım. ışte yalnızım. ekmek alırken yanlızım. kafeye giderken yanlızım. sinemaya giderken yanlızım (şaka şaka. sinema yok ki. olsa da gitmem).
ınsan kendi kendine zaman geçirebilmeli ("geçirsin" değil, geçirebilmeli ). çünkü eğer yalnız kaldığında (ki kalacak) kendine veya başkasına zarar verecek yerlere gidecekse bu onun eksikliğidir. sağlıklı olanı, yalnız kalmayı öğrenmektir.
*
bu yetenek bende var mı, hayır. bu öz güven bende var mı, hayır. zararlı yerlere gidiyor muyum, evet gidiyorum. yaşlandım mı, evet yaşlandım.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.