bu filmde rüya gören kimse rüyadan uyanması için ölmesi gerekiyor. bu senaryo bana bir hadisi hatırlattı. " insanoğlu uykudadır, öldüğü zaman uyanacaktır " ölümle uyanılan bir rüya aleminden gerçeğe dönüş ancak ölümle oluyor. mesaj sağlam. keşke kabus ve rüya ayrımı ile ölüm ve intihar vakasındaki tefrikayı da isleseymiş. yine de konu olarak sağlam bir film. hele kahramanların rüyadan uyanırken dinledikleri edith piaf' in şarkisi yok mu...inanılmaz. zira gerçek hayatta insan ölürken kesif bir pişmanlık duyacağı söylenir. en azından ölümle burun buruna gelmiş insanlar bunu dile getirmişlerdir: " pişmanlık ". pekala bu film de ki kahramanlar rüyadan gerçeğe geçerken- yani ölürken- dinledikleri şarki ne diyor biliyor musunuz. şarkinin sözleri bunu söylüyor bize, çok ilginçtir ki tam tersi bir şekilde; edith piaf pişmanlık duymuyor hem de zerre kadar pişmanlık duymuyor. nedamet de getirmiyor :
" hayır, hiç, ama hiçbir şeyden hayır, hiçbir şeyden pişman değilim bana yapılmış iyilikler ve kötülüklerin hepsi ayni bana
hayır, hiç, ama hiçbir şeyden hayır, hiçbir şeyden pişman değilim ödendi, süpürüldü, unutuldu. geçmişten bana ne!"
düşündürücü. sarkinin devamı da ilginç tabii. lakin bu şarki batılı insanın yasam biçimine ve hayati( rüyayı ) noktalarken, ölürken -pardon hakikate uyanırken- pişman olmak istememesi de yasam tarzlarına uyan bir durum. pişmanlık yoksa nedamet de yok, dolayısıyla tövbe de yok. tövbesiz, nedametiz ve pişman olmayan bir film inception.
ama film boyunca yüzleri seyirciden ve filmin asil kahramanından saklanan çocuklar birden son sekansta ortaya çıkarılıyor(!).çocukların yüzlerini ya da sadece çocukları diyelim son kısımda kahramanımız eve geldiğinde görebiliyor. ev yani esas yurdu. dönmesi gereken yer ( cennet ). bu imaj da bir çocuk imgesiyle kusursuzca destekleniyor .çocuk demek saflik,günahsizlik,masumiyet.al sana cennet. finalde-ölünce yani uyanınca- cenneti hakkediyor. ama "biz" ce sakat olan yön sudur ki; bu mutlu ve mesut son pişmanlık duyulmadan nedametsiz bir yasamdan sonra geliyor.
leonardo di caprio da bütün bu durumları çok iyi oynamış -hatta vülgarize ifadeyle- döktürmüş bir aktör. caprioa' ya bir de bu gözle bakin
devamını gör...