sözlük normal de ben anormalim yazar profili

afiyet olsun gençlik.

türk sinemasının başına gelen en büyük belalardan birisi olan türker inanoğlu’nun başımıza bela ettiği propaganda ve duygu sömürüsü aletidir. kavuk sahibi olan birisinin bu işin içinde olmasından daha garip hiçbir şey yoktur.

ekşide ki entrylerimi oradan da silmeden copy-paste yapsam banlar mı acaba diye merak ettiğim yeni nesil oluşum.

not: tabii ki okumadım lan kuralları o kadar şeyi okusam edebiyatçı olurdum.

yaklaşık 10 yıllık jabra elite serisi deneyimimden sonra hediye olarak geldiği için 3. nesil mi denir airpods 3 mü denir bilemem ama buna geçiş yaptım. tabii ki kulağıma olmadı silikon tutucu aldım onunla kullanıyorum. jabra’dan iyi olabilecek tek yanı mikrofonu onun haricindeki her kriterde jabra bunu donunda sallar. gerçekten hayal kırıklığı, nasıl neden bu kadar para veriyorlar anlamadım. halam değil de eşim dostum almış olsa baya bir söver iade ettirmek için uğraşırdım.

bu paralara seinheiser*, jabra hiç olmadı beats alırım da bunun hiçbir modelinin önünden geçmem, tavsiye de etmem. almayın aldırmayın, düşmeyin bu tuzağa.

not: iphone 14 ile kullanıldı.

turizm sektörünün yıldızsız alanlarında, iş arkadaşının izin gününde 12 diğer günler 8 saat olarak uygulanır. mesai falan da ödenmez. yani resepsiyondaki birisi izine çıktıysa diğer iki vardiya 08.00-20.00 20.00-08.00 olarak güncellenir ve herkes haftanın bir günü 12 saat çalışmış olur.

ev depozitosu, kirası ve eşyası almak için aldığım borçları ödemiştim.

evet şimdiki gençler için hayal olabilir ama 10 yıl öncesine kadar sıfırdan hayat kurabileceğimiz maaşlar alabiliyorduk ve borç öderken hayatta kalabiliyorduk.

hristiyan freud’u.
müslüman freud’u.
hinduist freud’u
siyasal islamcı freud’u
astrolojiyi bilim sananların freud’u.

yani kısacası freud’un din ve hurafe sosuna bulanmış halidir.

ülkemizde yaşasa badem bıyıklı olurdu kesin*. hakkında ne söylenirse söylensin freud’dan bağımsız olarak söylenemeyecek kulağı geçememiş boynuzdur.

göz altına alınmış. nedeni bilinmiyormuş ama boykot çağrısı için alınan 16 kişiden biri olduğu söyleniyor. bakalım medya maymunları daha ne kadar susacaklar.

son zamlardan sonra hem bütçemi koruyabilmek hem de kış ayında çok da zorlamamak için serçe diye bilinen 33’lüklere dönüp bağımlılığımı bambaşka bir boyuta taşıdım. en güzel kola şişe koladır geyiği vardır ya bence en güzel bira da serçe biradır. inanılmaz keyifli oluyor.


efes içmem bu arada bahsettiğim şey tuborg ve ithal gruplar içindir.

dünya üzerinde bu eylemin diş hekimi tarafından yasaklandığı tek insan olabilirim. yemekle arası hiçbir zaman iyi olmayan zayıf bir çocuk olarak büyüyüp, üniversitenin ilk yıllarında da buna başlayınca çok ciddi diş problemi yaşadım. hekim bey dişlerimi görünce ne yaptın yahu nasıl başardın bunu diye şok olmuştu. sonra da düzgün beslenmelisin diyerek beni kbb ve diyetisyene yönlendirmişti.

o gün bugündür gönlüm sizinle ama midem değil yoldaşlar kusura bakmayın.

başlıkta çok daha spesifik bir testten bahsedilse de belki araştırma yapmak isteyen olur diye yazayım, bence ülkemize en uygun ve en iyi yerelleştirilmiş olanı ivo-ods kapsamlı otizm testi’dir. eğitsel değerlendirme, sosyal etkileşim, vokal çıktı ve davranış olmak üzere bakılması gereken her alana bakmaya olanak sağlayan çok başarılı bir testtir.

ben (bkz: damla sönmez) için izlemeye başlamıştım. hiçbir fikrim olmadan izlediğim için de şok olmuştum o dönem, yaratıcı bir işti. cem davran’ın oynadığı bölüm harika bir hikayeye sahiptir, mutlaka izlenmelidir.

daha önce karanlıktan sonra, 1q84 ve sahilde kafka kitaplarını okumuştum. hiçbir zaman favorilerimden birisi olmamıştı, benim için sadece okunacak birşey bulunana kadar vakit geçirilecek bir klasmandaydı. nobel alamadığına dair tartışmalar görünce de yok daha neler lan bu adamın nesi nobel alacak saçmalamayın der geçerdim.

mesleğim yazarlık adlı kitabı da tam böyle bir dönemdeyken elime geçti. meğersem bu abimiz ne kadar güzel bir insanmış. mesleğine bakışı ve kendini ifade ediş şekline hayran kaldım. kitap da yeteneği olmadığını iddia ediyor ama adam resmen yazmak için doğmuş. bu adam değil nobel alamamak, eğer isteseymiş 35 yıl başka kimseye nobel kaptırmazmış öyle bir adammış. bundan sonra favorimsiniz murakami bey. kalemize taş, 400 karakterli japon kompozisyon kağıdınıza makas değmesin.

otobiyografisi sayılabilecek mesleğim yazarlık kitabını yazmakla uğraşan herkesin özellikle de edebiyatçıların mutlaka okuması gereken japon romancı.