doksanlar aşıkı biri olarak hüzünce de varım diyerek dinlemekteyim. dışarda fırtınalı kar yağarken içimizdeki fırtınaya da eşlik eden şarkıları dinleyelim bakalım cebimizde ümitlerle...
madem eksik kalmasın giderayak kendisini de şikayet ederek gidiyorumdur. sözlüğe yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür ederim. tarafıma yönelik paylaştığınız görsel gerçekten çok komik. çok başarılı bir tespit olmuş bravo.
edit: ekran görüntüsü alamadan silinmiş kendisinin tanımı.
kendisinin nickaltıma yazdığı tanımdaki bebeğim, dans edelim vb. ifadeleri ile yine kendini şaşırtmayan yazarımsı kişidir. sonra neden ülkede hergün şu kadar kadın tacize uğruyor neden öldürülüyor diyoruz. insanların burada bile birbirine saygısı yok, sözel şiddet uygulanabiliyor kolayca... komik olduğunu düşünerek hiç tanımadığı bir yazar hakkında kullandığı bu ifadelerin normalde şiddet olduğunu sanırım hatırlatmama gerek yok. tebrikler!!!
sözel şiddete göz yummak şiddet uygulamak gibidir.
sahne sizin, oynayın...
edit: #625914 nolu tanımda geçen ifadeler sataşma ifadesi olmadığı için kendisine yaptığım şikayet kabul edilmemiştir. sanırım ben sözel şiddetin ne olduğunu bilmiyorum. özür dilerim 20 küsur yıllık eğitim hayatım da boşa gitmiş.
geç gelen edit: tanım silinse de bazı şeylere çözüm olmayacak belli ki.
bu da kendisine hatıram olsun...
cinsel içerikli başlıklar başta olmak üzere, diğer yazarlar hakkında kendi üzerlerine vazifeymiş gibi eleştirilerin ya da uydurmaların yer aldığı ve sadece ortalığı karıştırıp insanları birbirine düşürme amaçlı tanımları olan bir grup. ilginç olan da; isteseler herkesin ne yaptığını ortaya çıkarabileceklerini iddia ediyorlar. iddia kuponlarınız kazandırmıyor kusura bakmayın.
kendi yaptıklarınızdan da bihabersiniz...
üzücü olan da bu grubun yazdıklarına inananların olması...
bir söz vardır unutmamalarını hatırlatmak isterim; “bir parmağın önü karşıyı işaret ederken diğer üç parmak sizi yani kendinizi gösterir.”
biraz geç de olsa yakaladığım, unutulmaz ve bir döneme damgasını vurmuş parçaların/şarkıların yer aldığı program. an itibariyle hareketli şarkılar çalıyor ama ben yine de duygulanıyorum eskilere olan özlemden dolayı...
"eskiler alıyorum
alıp yıldız yapıyorum
doksanlar pop ruhun gıdasıdır
doksanlaraa bayılıyorum..."
sadece erkeklere has bir özellik değildir. kendi hemcinsine psikolojik şiddet ve sözel şiddet uygulayıp; bazı özel günlerde, sempozyumlarda vb. şiddeti kınadığını, şiddete karşı olduğunu vb. dile getiren kadınlar hatta kadın akademisyenler gördüm. kadınlar kendi aralarında bu şiddet sorununu çözemedikleri için erkeklerin kadınlara yaklaşımı hakkında çok bir şey söylemek istemiyorum.
yeterince radyoaktif özellikli insanlar vardı zaten enerjimizi sömüren, belki bağışıklık kazanmışızdır diye temenni ettiğim durumdur. yasak olduğu halde dışarıda dolaşan insanların umursamayacağı durumdur. insanlar sıkılmış heyecan arıyorlardı bir değişiklik olur onlar için belki...
laptopumun başında kişisel işlerimle cebelleşirken arka fonda çalan kafa dinlendirici müzikleriyle düşler kuramasam da düşler sokağına bi ceee dememe neden olmuş programdır. pink’in sakin ve samimi ses tonuyla anlattığı bilgiler bile dinlendiriciydi sanki.
sevdiceğe selam gönderme kısmı yine unutulmamış ne diyelimm kiii takipteyiz!
eskilere ait bir çocuk oyunudur. en az 3-4 kişiden bir grup oluşturulur ve kişi sayısına göre nesneler belirlenir. örneğin; kişi sayısına göre meyve isimleri belirlenir ve küçük kağıtlara her meyveden yine kişi sayısı kadar yazılır daha sonra kağıtlar katlanarak karıştırılır. kartları seçen oyuncular, ellerinde aynı meyve kağıtlarını biriktirmeye çalışırlar. aynı meyveyi biriktiren kişi orta alana elini koyarak “hımbıl” diye bağırır. sonra diğer oyuncular da biriktirdikleri aynı meyve kağıtlarına göre sırayla ellerini ortaya koyarlar. eli en üstte kalan hiç puan alamaz.
radyocu nihat sırdar sayesinde yeni bir şarkısını keşfettiğim sanatçıdır. son zamanlardaki mottomuz olabilecek şarkı sözlerinden bir kuple;
“gönül bilir işini,
kuldur unutsa da,
sen de gönlünce yaşa,
şu üç günlük dünyada...”
kafa sözlüğe uygun bir formatta trollükler bekliyoruz. diğer sözlükler geçmişte kaldı, lütfen bir üst güncellemeyi en kısa sürede tamamlayıp aramıza katılın. bazen güncellemeleri manuel yapmamız gerekiyor, otomatik diye beklemeyin. *
çocukluğumda abimle olan muhabbetlerimin çoğunluğunu oluşturan sorunsal. tam güzel bir uyku çekeceksindir, ranzanın üst katından gelir bir soru... bir kere "anlat" ya da "anlatma" dediyseniz eyvah her şekilde yanlış yaptınız demektir. ipin ucu kaçar. gece parlayan, fosforlu dinozor kafalarının aşağıya iple sarkıtıldığı, "sana bir dinazor masalı anlatayım mı? " sorusuna evrilmişliği vardır bu sorunsalın.
günümüzdeki bir çok sorunsala karşı duyarlılık kazanmamı sağlayan ilk sorunsalımdır.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.