1.
kimsenin bir şey bilmediği yerde herkes her şeyi bilebilir
son tanımları
2.
soğuk havalarda yapılabilecek en iyi aktiviteler
şöminenin yanında kahve yahut salep içerken en sevdiğiniz derginin yeni sayısına bir göz atmak... dışarıdan gelen yağmur sesi pıtır pıtır cama vuran damlalar. ah o sesler, içimizde konuşmadıklarımızın ritmi.
devamını gör...
5.
hoşlanılan yazara bir daha öyle tanımlar girmeyeceksin demek
sol framede açtığın başlığı görmüşler demeli.
devamını gör...
8.
an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı sorusu
kahve içip şiir tahlil ediyorum köşemde.
devamını gör...
9.
şiir bilen şiir okuyan şiirden konuşabilen yazarlar lokali
"herkesin bir hikâyesi olur lakin herkesin bir şiiri olmaz. " ne doğru... şiir konuşabilecek insanlar yok yazsan anlayacak insan sayısı azaldı.istiyorum ki o kişiyle edebiyattan hem-hâl olalım, o yazsın ben okuyayım ben yazayım o okusun. şiir bilen insanlarla bir olmak istiyorum vesselâm.
devamını gör...
10.
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
çok sıkıldım vallahi, ne arkadaş bulunuyor ne dost... yahu şiirden edebiyattan tarihten felsefeden konuşalım diyorum yüzüme ufo görmüş gibi bakıyor...
devamını gör...
12.
varoluş sancısı anlatan cümleler
içimde bir fırtına ve benim ruhumun çatısı yok.
devamını gör...
13.
kasten gıcıklık yapıp insanları sinir etmekten zevk alan hasta ruh
başkasının siniri ve acısından zevk alan kişinin,yalnızca boş bir beden olduğuna inanırım.
devamını gör...
14.
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
fala inanıyor ve mitoloji ile kafayı yemiş bir edebiyatsever havası verdi
devamını gör...
15.
anın fotoğrafı
16.
yazdığın şiirden bir parça bırak
vatan kulu
bazen geceler ıslatır güzide memleketimin vesile sokaklarını
özlemini haykırır o güzel diyara yağmur damlaları
ulu bir devlet, koca bir çınar barındırır başka bucak insanı
ırkım ırkına denk midir, ey kurtuluşu hak eden islam vatanı
her damla kanında vatan var, kardeş dediklerimin şehit ecdadı
soykırıma, caniliğe ekser dertlere bürünmüş hayat erbabı
soyu kırık olan elbet bölmek ister şu güzel cennet diyarını
kıbrıs'ından tut iplerini van'ın eteklerine çek yoldaş aşkını
her bir beldesinde dost bildiklerim taşıyor yüce şanını
ilel ebet var ola ki bu devlet, bitmesin ahir memleket sevdası
ey türk'ün, çerkez'in kürd'ün ve daha nicesinin manidar vatanı
her bir matemi içerisinde yılları aşkın derin yaralar saklı
gün ola belki devran döne, buhrandan çıkan aziz kağnı
barındırdıkça beni hududunda gönül anar daima adını
bazen geceler ıslatır güzide memleketimin vesile sokaklarını
özlemini haykırır o güzel diyara yağmur damlaları
ulu bir devlet, koca bir çınar barındırır başka bucak insanı
ırkım ırkına denk midir, ey kurtuluşu hak eden islam vatanı
her damla kanında vatan var, kardeş dediklerimin şehit ecdadı
soykırıma, caniliğe ekser dertlere bürünmüş hayat erbabı
soyu kırık olan elbet bölmek ister şu güzel cennet diyarını
kıbrıs'ından tut iplerini van'ın eteklerine çek yoldaş aşkını
her bir beldesinde dost bildiklerim taşıyor yüce şanını
ilel ebet var ola ki bu devlet, bitmesin ahir memleket sevdası
ey türk'ün, çerkez'in kürd'ün ve daha nicesinin manidar vatanı
her bir matemi içerisinde yılları aşkın derin yaralar saklı
gün ola belki devran döne, buhrandan çıkan aziz kağnı
barındırdıkça beni hududunda gönül anar daima adını
devamını gör...
17.
yazdığın şiirden bir parça bırak
*bahçe yalnızı*
zihnimizde hüzünler ve güller, mahvolmalar bitmez
bahtımızın düğümü duayla çözülmez
insan bitmedikçe umut bitmez
rabbin ölmedikçe sayılı günler marş marş
yanımda ömründe 12 düğümlü bir kadın
bütün gün dolanır 99luğu...
yüzü olmayan bir ruh cismindeyim
aklın varsa anlar;kalbin varsa ağlarsın
cahilsen güler;bilmek istiyorsan bağlarsın
tepemde gezinen 100 kiloluk şeytanın cinneti-zihinimin tilkisi o da tehlikeli
ya nûr! bütün günahları temizle yine yağ
dünyaya bir kusur olduğum için pişmanım
dünyada bir nüfus olduğum için perişanım
ölüm solukta bakardım 33lük durakta
nefesim gerçek değil bu sadece yanılsama
yangın mateminde suyduk öylece;ben
sönmedi alevler;sen bizi üşüyor sanarken
susturdum her bedeni açlıkla, her güzeli acıyla , her savaşı barışla , sıkıntıyı inşirah duayı inşallahla
her sonluyu sonuyla
hangi şehre kahır desen içinde ben varımdır
hangi dağda kayboldum, hangi hikayenin külü
ve bazı ruhlar sûr inse nefessiz
dünya boydan boya cehennem kokarken
vaad edilen bir cennet bu devlet kadar gereksiz
acımdan ölmüyorum sade hüzün tokluğu bu
varlıkta ıslanırsam gelir bulur yokluğumu
elbette mutluyum düşünmüyorken soluduğumu
ben bir yüceye gözyaşında selâyım
ne aradım ne buldum gök yıkanmadıkça karanlık
deneysel motiften halliceyim, yaşamak filhakika saçmalık
ölmek üzere doğan bebeğin kulaklarına selâ sesiyim
ben her saniye suyu kesilen bir denizdeyim
senet kokan sepet sepet viran haneler
hanedekilerin göğsü siyahla kaplanmış gibiler
yıldızlar yanınca gün batınca
hayaletle dolan şehri bir de bana sor
dünya gözüm seyreliyor
güzel binaların soğuk yurtlarında yangın var
zaman yarat silik ve gereksiz
ey doğan güneş! ya nûr!
darül-fena'dan kaçıp gidene mi samimiyeti?
önüme kendim çıktım
bilir misin? selam bile vermedim
yaşamın yasaklanan elması, sıkıntı
faiziyle fışkırdı
galiba kaderim beni yanlış anladı. kederim!
diriltin ölenleri beraber acı çeksin insanlık
bir bütünüz ahali! kardeşiz unutmayın
her birinizin adı aslında birer mayın
ne kadar elhamdülillah ve bir o kadar dağlayan böcekler kaşındırırken beynimi
madem duymadı o zaman ceza mı kesmeliydi?
zihnimizde hüzünler ve güller, mahvolmalar bitmez
bahtımızın düğümü duayla çözülmez
insan bitmedikçe umut bitmez
rabbin ölmedikçe sayılı günler marş marş
yanımda ömründe 12 düğümlü bir kadın
bütün gün dolanır 99luğu...
yüzü olmayan bir ruh cismindeyim
aklın varsa anlar;kalbin varsa ağlarsın
cahilsen güler;bilmek istiyorsan bağlarsın
tepemde gezinen 100 kiloluk şeytanın cinneti-zihinimin tilkisi o da tehlikeli
ya nûr! bütün günahları temizle yine yağ
dünyaya bir kusur olduğum için pişmanım
dünyada bir nüfus olduğum için perişanım
ölüm solukta bakardım 33lük durakta
nefesim gerçek değil bu sadece yanılsama
yangın mateminde suyduk öylece;ben
sönmedi alevler;sen bizi üşüyor sanarken
susturdum her bedeni açlıkla, her güzeli acıyla , her savaşı barışla , sıkıntıyı inşirah duayı inşallahla
her sonluyu sonuyla
hangi şehre kahır desen içinde ben varımdır
hangi dağda kayboldum, hangi hikayenin külü
ve bazı ruhlar sûr inse nefessiz
dünya boydan boya cehennem kokarken
vaad edilen bir cennet bu devlet kadar gereksiz
acımdan ölmüyorum sade hüzün tokluğu bu
varlıkta ıslanırsam gelir bulur yokluğumu
elbette mutluyum düşünmüyorken soluduğumu
ben bir yüceye gözyaşında selâyım
ne aradım ne buldum gök yıkanmadıkça karanlık
deneysel motiften halliceyim, yaşamak filhakika saçmalık
ölmek üzere doğan bebeğin kulaklarına selâ sesiyim
ben her saniye suyu kesilen bir denizdeyim
senet kokan sepet sepet viran haneler
hanedekilerin göğsü siyahla kaplanmış gibiler
yıldızlar yanınca gün batınca
hayaletle dolan şehri bir de bana sor
dünya gözüm seyreliyor
güzel binaların soğuk yurtlarında yangın var
zaman yarat silik ve gereksiz
ey doğan güneş! ya nûr!
darül-fena'dan kaçıp gidene mi samimiyeti?
önüme kendim çıktım
bilir misin? selam bile vermedim
yaşamın yasaklanan elması, sıkıntı
faiziyle fışkırdı
galiba kaderim beni yanlış anladı. kederim!
diriltin ölenleri beraber acı çeksin insanlık
bir bütünüz ahali! kardeşiz unutmayın
her birinizin adı aslında birer mayın
ne kadar elhamdülillah ve bir o kadar dağlayan böcekler kaşındırırken beynimi
madem duymadı o zaman ceza mı kesmeliydi?
devamını gör...
19.
geceye bir şiir bırak
toprağın siyah yıldızı
seni arıyorum, duymaya çalışıyorum
yapamıyorum...
mani oluyor siren sesleri senin rüzgarına
zincirlerin zifirinden duvar örüyor ışıklar
göremiyorum
inan bana yalvarırım
ben ruhum bedene üfleneli seni ararım..
ah ne çare! bulamadım
tüm sema bir oldu seni saklıyor sanki
toprağının kokusu yağmurdan miras misali
en son koku kalır akılda derler
bulamıyorum, onu da kaybedeceğim
bir ay ışığında gördüm çiçeklerini
sana benzetmeyi denedim dalından kırık duran o beyaz laleyi
üstümde ince bir hırka,medet umuyor senden
senin sarılmanla ısınmayı bekleyen şu ten
yıldızlar karar kılmış
gözlerin gibi olmaya
yıldızlar da çiçeklerin gibiler
seni bulamadığımda belirirler
kalemimin kara lekesi and içmiş
hep seni, sana yazmaya
bir karanlık ortasında
sokak lambasının altında
acemi kalemim, affola
seni arıyorum, duymaya çalışıyorum
yapamıyorum...
mani oluyor siren sesleri senin rüzgarına
zincirlerin zifirinden duvar örüyor ışıklar
göremiyorum
inan bana yalvarırım
ben ruhum bedene üfleneli seni ararım..
ah ne çare! bulamadım
tüm sema bir oldu seni saklıyor sanki
toprağının kokusu yağmurdan miras misali
en son koku kalır akılda derler
bulamıyorum, onu da kaybedeceğim
bir ay ışığında gördüm çiçeklerini
sana benzetmeyi denedim dalından kırık duran o beyaz laleyi
üstümde ince bir hırka,medet umuyor senden
senin sarılmanla ısınmayı bekleyen şu ten
yıldızlar karar kılmış
gözlerin gibi olmaya
yıldızlar da çiçeklerin gibiler
seni bulamadığımda belirirler
kalemimin kara lekesi and içmiş
hep seni, sana yazmaya
bir karanlık ortasında
sokak lambasının altında
acemi kalemim, affola
devamını gör...