1.
üzgünüm leyla (dizi)
başrolünde perran kutman'ın leyla aral karakterine can verdiği yetmiş iki bölümlük dizidir.
çekimleri 2000 - 2002 yılları arasında yapılmıştır. dizinin başlangıç konusu ise leyla'nın bir davette avukat eşi nihat'ın kendisini aldattığını öğrenmesi akabinde kızı neslihan'ı da yanına alarak eşini terk edip kendine sıfırdan yeni bir hayat inşaa etmeye çalışmasıdır. oysa uzaktan bakıldığında şato da yaşayan kraliçeden farksızdır leyla'nın hayatı. şu anda olduğu gibi yirmi yıl öncede böyle bir karar kağıt üzerinde olduğundan daha da zordur.
o gece taksici orhan ile yollarının kesişmesi belki de bir tesadüftü. lakin sırasıyla arkadaş, komşu, sevgili ve kalp ağrısı olacağını bilemezdi elbette. her defasında hadi bu kez mutlu oluyorlar dediğimde maalesef olmadı. bazen ilişkide iki kişinin çok sevmesi yetmeyebilir. çünkü her bireyin öncelikleri farklıdır. yanlış yönlendirme ve tercihler yol ayrımında ki sapaklara gitmeyi yakınlaştırır.
en sevdiğim kısım eski eşi nihat ve orhan'ın kıskançlıkları yüzünden zor zamanında ki iyi işini kaybetmesi bardağı taşıran son damla olur. çok öfkeli, kızgın, kırılmış ve bunalmış oluğu için tek çare ortadan biraz kaybolmaktır. aklında sakin bir yerde kafa dinleme planı vardır. lakin bilin bakalım küçük sevimli aile pansiyonun sahibi kimdir? normal normların dışında, biraz deli dolu olan hikmet yani hümeyra 'dan başkası değildir.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/02/27/fxkghdokqarmv0yu-t.jpg)
bu fotoğrafı 53. bölümde hümeyra'nın gitar çalıp nasıl anlatsam şarkısını söylerken ki anda ekran görüntüsü aldım.
bunları nasıl anlatsam
şöyle sevmeyi
insan gibi sevmeyi
nasıl anlatsam...
bana göre tek noksan yanı hümeyra' nın diziye çok sonradan dahil olmasıdır. fatma hümeyra akbay'ın farklı bir aurası, enerjisi ve yerinde duramayan çılgın halleri senaryoyu farklı bir yönde etkileyebilirdi.
son olarak güzel duyguları, mücadeleyi, dostluğu anlatan bu diziyi izlemenizi tavsiye ederim.
çekimleri 2000 - 2002 yılları arasında yapılmıştır. dizinin başlangıç konusu ise leyla'nın bir davette avukat eşi nihat'ın kendisini aldattığını öğrenmesi akabinde kızı neslihan'ı da yanına alarak eşini terk edip kendine sıfırdan yeni bir hayat inşaa etmeye çalışmasıdır. oysa uzaktan bakıldığında şato da yaşayan kraliçeden farksızdır leyla'nın hayatı. şu anda olduğu gibi yirmi yıl öncede böyle bir karar kağıt üzerinde olduğundan daha da zordur.
o gece taksici orhan ile yollarının kesişmesi belki de bir tesadüftü. lakin sırasıyla arkadaş, komşu, sevgili ve kalp ağrısı olacağını bilemezdi elbette. her defasında hadi bu kez mutlu oluyorlar dediğimde maalesef olmadı. bazen ilişkide iki kişinin çok sevmesi yetmeyebilir. çünkü her bireyin öncelikleri farklıdır. yanlış yönlendirme ve tercihler yol ayrımında ki sapaklara gitmeyi yakınlaştırır.
en sevdiğim kısım eski eşi nihat ve orhan'ın kıskançlıkları yüzünden zor zamanında ki iyi işini kaybetmesi bardağı taşıran son damla olur. çok öfkeli, kızgın, kırılmış ve bunalmış oluğu için tek çare ortadan biraz kaybolmaktır. aklında sakin bir yerde kafa dinleme planı vardır. lakin bilin bakalım küçük sevimli aile pansiyonun sahibi kimdir? normal normların dışında, biraz deli dolu olan hikmet yani hümeyra 'dan başkası değildir.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/02/27/fxkghdokqarmv0yu-t.jpg)
bu fotoğrafı 53. bölümde hümeyra'nın gitar çalıp nasıl anlatsam şarkısını söylerken ki anda ekran görüntüsü aldım.
bunları nasıl anlatsam
şöyle sevmeyi
insan gibi sevmeyi
nasıl anlatsam...
bana göre tek noksan yanı hümeyra' nın diziye çok sonradan dahil olmasıdır. fatma hümeyra akbay'ın farklı bir aurası, enerjisi ve yerinde duramayan çılgın halleri senaryoyu farklı bir yönde etkileyebilirdi.
son olarak güzel duyguları, mücadeleyi, dostluğu anlatan bu diziyi izlemenizi tavsiye ederim.
devamını gör...