hoayydaaaaa...
yazmanın da konuşulanları dinlemeye gönüllü ve hazır birileri ile konuşmaktan ne farkı var ki pratikte? niçin konuşuyoruz mesela? sadece popüler olmak için mi?
e hadi tamam dedik, ne lazım bize?
bi kere eylemlerimizin, söylemlerimizin veya tarzımızın vs vs.. kısacası mesajlarımızın (dm'den attıklarımızı kastetmiyorum. nudelar hariç djdj) özgül niteliği ile bu unsurların potansiyel "alıcısı" olacak kimselerin varlığı, uyumu ve satın alma eğilimi önemli. heh işte, bu uyumu yakalayan adam/kadın popüler oluyor. yakalayamayan da tavana bakıyor, hayatı sorgulyor falan. her şey zıddı ile bilinir karşimmm. herkesin popüler olduğu bir yerde de "popüler olmak" diye bi şeyden söz edemeyiz, di mi? hem nedir olm bu?
olympos dağı mı amunyim? e öyle olsa bile hepimiz
zeus ya da
afrodit olamayacağız arkadaş! birilerimiz de
hephaistos gibi çirkin ve sakat olcak. yaa.. acı gerçekler işte.. o yüzden salalım bence ya. raad olalım. bırakalım da güzel yazan, yazmaktan da keyif alan ve bunları yaparken de kendi gibi olabilen/kalabilen müstesna arkadaşlarımız bu ayrıcalığın tadını çıkarsın.
salt popüler olmak münasebetiyle çabalayanlara gelince... şayet bu arkadaşların yazıp çizdiklerinin tutulacak bi yanı yoksa, zaten kendiliğinden komik duruma düşüyorlar kısa bir süre sonra. onlar farkında olmuyor tabi. o yüzden onlar için de minnoş kalbinizi üzmeyin tamam mı?
hülasa, rağbet görmek güzel şey ama bu ilginin hangi çaba ya da iş ile geldiği de önemli. yani.. en nihayetinde.. mesela ajdar da şarkı söylüyor, michael jackson da. değil mi?
devamını gör...