1.
yazarların son durumu
eskiden ara ara, şöyle belki yılda bir kez hatta bazen daha seyrek uğrayan hevessizlik ve bıkkınlık halinin uzun bir süredir sıklığında ve yoğunluğunda artış olduğunu gözlemliyorum.
öyle bariz ya da kendime itiraf edebildiğim bi sebebi de yok. doğal bir süreç mi yoksa başka şartlar altında çok farklı mı olurdu bilemiyorum. üstüne hiç düşünmedim galiba. hiç yoktan düşüyorum bu bataklığa sanırım. bi dk.. düşüyorum değil; çok oldu düşeli, artık saplanıyorum. çünkü o kadar içindeyim ki, düşüyorum demek doğru olmaz. artık devamlı sakiniyim sanırım. bilinçli biçimde de değil. farkında bile olmuyorum günlük rutinlerin içinde kaybolduğum için. ayırdına varabilmek için o sıradanlık hali içinde nedensiz, cılız ve kıymeti kendinden menkul bi "hayırdır?" sorusunu sormakla fark ediyorum. o zaman anlıyorum durumumu.
içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. gelse de saman alevi gibi; parlaması ile yok olması bir oluyor. oradan oraya amaçsızca konan bi sinek gibi takılıyorum. iradem iğdiş edilmiş gibi; var ile yok arası bi yerde. eskiden ara ara uğrayan entelektüellik perileri de hepten elini eteğini çekti üzerimden. lanetlenmediysem de ona yakın bi şey oldu herhalde. normal gelmiyor ama sorun değil. nasılsa birazdan o sıkıcı, uyuşturucu, halüsinatif rutinime geri döncem ve bir sonraki "hayırdır?" treni gelene kadar rahat olcam.
neyse, uzun uzun yazmak da gelmiyor zaten içimden. üşeniyorum. hoççağalın.
öyle bariz ya da kendime itiraf edebildiğim bi sebebi de yok. doğal bir süreç mi yoksa başka şartlar altında çok farklı mı olurdu bilemiyorum. üstüne hiç düşünmedim galiba. hiç yoktan düşüyorum bu bataklığa sanırım. bi dk.. düşüyorum değil; çok oldu düşeli, artık saplanıyorum. çünkü o kadar içindeyim ki, düşüyorum demek doğru olmaz. artık devamlı sakiniyim sanırım. bilinçli biçimde de değil. farkında bile olmuyorum günlük rutinlerin içinde kaybolduğum için. ayırdına varabilmek için o sıradanlık hali içinde nedensiz, cılız ve kıymeti kendinden menkul bi "hayırdır?" sorusunu sormakla fark ediyorum. o zaman anlıyorum durumumu.
içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. gelse de saman alevi gibi; parlaması ile yok olması bir oluyor. oradan oraya amaçsızca konan bi sinek gibi takılıyorum. iradem iğdiş edilmiş gibi; var ile yok arası bi yerde. eskiden ara ara uğrayan entelektüellik perileri de hepten elini eteğini çekti üzerimden. lanetlenmediysem de ona yakın bi şey oldu herhalde. normal gelmiyor ama sorun değil. nasılsa birazdan o sıkıcı, uyuşturucu, halüsinatif rutinime geri döncem ve bir sonraki "hayırdır?" treni gelene kadar rahat olcam.
neyse, uzun uzun yazmak da gelmiyor zaten içimden. üşeniyorum. hoççağalın.
devamını gör...