2001 krizinde merkez bankası başkanı olan süreyya serdengeçti, ''satılan 128 değil 140 milyar dolardı'' dedi.

-satılan 128 değil 140 milyar dolardı. nereye gitti? yarısı şirketlere gitti. 73 milyar dolar civarında. 200 milyar dolar borçları vardı 124 milyar dolara indi. 60 milyar dolar hane halkına gitti. güvenmedikleri için döviz aldılar. hâlâ alıyorlar.

- merkez bankası döviz satar, bunda hiçbir şey yok. sorun nerede? ciddi bir saydamlık sorunu var. politikanın çöktüğü yer burası!

- türkiye’de 2013’te çok önemli bir karar alındı. hazine borçlanamıyordu. döviz girdisi olmayan şirketler de dış borçlanma hakkı elde etti. 2018 borçlu şirketler zor duruma düştüler, onu düzeltmeye çalışıyorlar.

- ancak bu satışı niye yaptınız, şirket açığı mı kapatıldı, amacınıza ulaştınız mı? bu konularda iyi bir iletişim olmadı.

buradan
devamını gör...
diyende 2001 krizi merkez bankası başkanı.
ben bunu ciddiye almak istesem bile alamam.
devamını gör...
(bkz: bölemeyeceksiniz)
(bkz: ezanlarımızı susturamayacaksınız)
devamını gör...
miktar olarak telaffuz edilen 140 milyar'ın doğru olduğu açıklamadır. ama geriye kalan her şey yanlıştır. olayın doğrusunu sizinle paylaşayım:

kız kardeşim, erkek arkadaşı ve ben polis tarafından her yerde aranan hız manyaklarıydık. izimizi kaybettirmek adına birbirimizden ayrılmıştık. birkaç ülke gezdikten sonra en sonunda bir şekilde ankara'da buluştuk. çok parasız kaldığımız için, orada bulunan başka bir arkadaşımızın kurduğu ekibe dahil olup araba çalmaya karar verdik. bir trenin içerisinde yüklenmiş arabalardan birkaçını çalıp, parçalar halinde satarak gelir elde etmeyi planlıyorduk.

arabayı çalma işini yaptığımız ekipten kıllandım. kız kardeşime arabalardan birini verip, kaçmasını istedim. bu sırada o ekipteki herkesi trende saf dışı bıraktım. ardından bizim enişte ile kardeşimin yanına döndüm.

arabanın içinde bir çip buldum. o arabaya asla yakışmayacak bir çipti. benim enişte eski polis olduğu için, bilgisayara bağlayıp çipin içindeki bilgilere ulaştı. çipte, içi para ile dolu evlerin adresleri yazılıydı.

hemen eski suç ortaklarımız olan çingene rıza, kasımpaşalı capon mehmet gibi arkadaşları aradık ve ekip kurduk. son bir iş yapıp, parayı kaldırıp, sonra bir daha suça bulaşmayacaktık. çalacağımız para da böyle evlerde tutulduğu için, muhtemelen kirli paraydı. ve en kötü ihtimalle, bir suçluya zarar vermiş olacaktık.

önce gidip, adreslerdeki evlerden birine baskın yaptık. oradaki tüm parayı yaktık. paranın sahibi, büyük bir panikle diğer tüm evlerdeki paraları alıp tek yere topladı. ama o da ne? topladığı yer bir polis karakoluydu.

muhteşem bir plan yaptık. çaldığımız birkaç polis arabası ile karakola baskın yapıp, para dolu kasayı arabaların arkasına bağlayarak kaçmaya başladık. ankara sokaklarında arkamızda 2 tonluk kasa ile kovalamaca yaşadık. en sonunda o kovalamacadan da yırtmayı başardık.

kasayı güç bela açtık. içinde 140 milyar dolar vardı. hepimiz eşit olarak payımıza düşen parayı aldık ve kayıplara karıştık. ardından gördüğümüz haberle şok olduk. meğersem kirli diye çaldığımız para, aslında merkez bankası'na aitmiş. bazı kişiler, merkez bankası rezervlerini gizlice dışarı çıkartıp, faize yatırıp, ardından ana parayı yeniden yerine koyuyormuş. yani bilmeden devletin parasını çalmışız.

şu anda sevgilimle birlikte, karayiplerde bir adada mutlu bir hayat yaşıyorum. enişte ve kız kardeşim bir çocuk bekliyor. ama yok olan paranın suçlusu olduğumuz gerçeğini de hiçbir şey değiştirmiyor. paranın devlete ait olduğunu bilsek yapmazdık. tekrar özür dileriz.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"128 değil 140 milyar dolar sattılar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim