30 temmuz 2022 ankara'da cemevlerine saldırı

ülkeyi yöneten her kim ise çıkıp , hangi inanca sahip olursa olsun tüm yurttaşların devletin güvencesi altında olduğunu hissettirmesi lazım.
bak söylemesi değil, hissettirmesi lazım diyorum.

süleyman soylu'nun emniyeti eş zaöamlı tüm saldırıları tek br kişinin yaptığı, saldırganın yakalandığını söylemiş.

(not: haber hatalıysa düzelteceğim. bu kadar salakça bir açıklama yapmazlar diye umuyorum)

düzenleme: üç cem evine ve alevi derneğine saldırı düzenlenmiş. saldırıyı düzenleyen a.o.k adlı bir kişiymiş.
yerseniz tabi.

ister istemez şu tweet'i hatırlatmıştır.

diyanet işleri bakanı her dine/inanca sahip çıkması gerekirken alakasız bir şekilde müslümanlığı ön planda tutuyor
yani istedikleri kadar suçluları yakalasınlar yine yapacak biri ortaya çıkar ama diyanet bilinçlendirme yaparsa o bir kişi bile zor çıkar

aramıza yeni provokatörler katılmış, dedirten başlık.

kerbelada bir kan aktı bir daha dinmedi. müslümanlar hala aynı kavganın içindeler. sanırım kıyamete kadar bu lanet sürecek. tabi dinde tahribat bir kez olduğu zaman geri dönüş yok.

geçen hafta ümit özdağ'ın twitterda paylaştığı bir videoyu aklıma getirdi. videoda daeş adamları üç kişiyi yakalıyorlar alevi olduklarını duyduktan sonra dinsiz diyerek infaz ediyorlar. şu an ülkede bu zihniyette binlerce yabancı uyruklu kişi var. kendi içimizdekiler ise toplumsal baskı sayesinde bir şekilde eylemlerini dışa vuramıyorlardı umarım onlar da bu yabancıların gazına gelerek birlik olmazlar. alevilerin tarihsel süreçte biriken varoluş kaygıları sebebiyle maalesef ülkede mükemmel bir kaynaşma gerçekleşemedi. aleviler sünni yoğunluklu bölgelerde inançlarını saklıyorlar dolayısıyla bu kişiler komşularının belki dostlarının alevi olduğunu bilmeden yaşıyorlar, çocuğunun sınıfındakiler çocuğun alevi olduğunu bilmiyor halbuki bilseler düşünceleri aleviliğe sempati duyma yönünde değişebilecek, yalan bilgilerdense bilgiyi direkt kaynağından alacaklar ve alevilik hakkında doğruları öğrenecekler, ülkenin belki de dörtte birinin alevi olduğunu ve bunun bu ülkenin kaçınılmaz bir gerçeği olduğunu idrak edecekler. aleviler, alevi yoğunluklu bölgelerde inançlarını pek saklamıyorlar ama bunun da kaynaşma yönünden aşırı bir etkisi olmuyor tabi.

yine bölme işlemlerine başlanıyor gibi bir his var. bu oyunun oynacağından emindim ama en çokta aleviler üzerinden oynanırsa üzülürüm, hanifi bir ailenin mezheplere inanmayan bir bireyi olarak. çünkü aleviler taş atana gül atmayı özümsemiş kavgadan, kargaşadan uzak, "kabemiz insandır" diyen naif insanlardır. saldıranlar tamamen emir köpeği şahsiyetsizlerdir. bir taraf, yada inanç adına yapılmamış, ama taraf ve inançları sürüklemek üzere yapılmış kahpece eylemlerdir. bu tutmazsaki, inş tutmaz, en son çare suriye ve afganlardan oluşan sığınmacılarla olucaktır. yazık güzel ülkeme..

öncelikle 12 mart 1995 gazi mahallesi katliamı:
www.indyturk.com/node/32875...
burada kimliği bilinmeyen kişilerin mehmet ağar'a bağlı özel harekat polisleri olduğunun altını çizelim.
türkiye'de bir cinayetin faili bulunamıyorsa o cinayeti devletin içinde birileri işlemiştir.
örnek necip hablemitoğlu cinayeti. cinayetten 20 yıl sonra birbirlerine düştüler, organizatörünün albay levent göktaş olduğu ortaya çıktı.

bu olayı da devletin içinde birileri planlamıştır. böyle koordineli bir eylem tek bir kişinin eseri olamaz. olsa olsa tetikçi bir meczuptur o.
neyse ki cemevleri bomuş ve içeride olanlar soğukkanlı davranıp bir olaya sebep vermemişler. ama bu olay ciddiye alınmalı, aleviler kendilerini savunmak için önlemlerini almalı, bunun gerçek olaylar öncesi bir el peşrevi olduğunu unutmamalıdırlar.