türkiye’de sıraya girmenin bilinmemesi
birde kul hakkı diye diye gezeriz ya, ama sırada en öne geçmek, kaynak yapmak kul hakkına girmiyor, ona biz açık gözlük deriz.
yahu oruç tutar, pide almaya gider ama pide kuyruğunda öne geçmeye çalışır ve aldığı pidey ile akşam orucunu açar, ibadet yapmış ama kul hakkı yok.
yahu oruç tutar, pide almaya gider ama pide kuyruğunda öne geçmeye çalışır ve aldığı pidey ile akşam orucunu açar, ibadet yapmış ama kul hakkı yok.
devamını gör...
ortanca
toprağın içinde bulunan mineral zenginliğine göre farklı renklerde açabilen, boyu 1 metre civarı olan, bu dünya da en sevdiğim yaşayan kadın olan, teyzemin evinin önünü süsleyen çiçek.
görüntüsü ile büyüler, öyle aman aman bir kokusu yoktur.
aslında güzel kokuya ihtiyacı yoktur.
göze çalışan çiçektir.
göze odaklanır ve odaklandığı insanı bambaşka âlemlere götürür sonra da hafiflemiş bir şekilde geri getirir.
ben gittim ve geldim yazarken.
canım teyzeme ve tüm tatlı kadınlara burdan selam olsun.
gönüllleri, ortanca gibi cıvıl cıvıl olsun.
hiç canları sıkılmasın bu akşam.
görüntüsü ile büyüler, öyle aman aman bir kokusu yoktur.
aslında güzel kokuya ihtiyacı yoktur.
göze çalışan çiçektir.
göze odaklanır ve odaklandığı insanı bambaşka âlemlere götürür sonra da hafiflemiş bir şekilde geri getirir.
ben gittim ve geldim yazarken.
canım teyzeme ve tüm tatlı kadınlara burdan selam olsun.
gönüllleri, ortanca gibi cıvıl cıvıl olsun.
hiç canları sıkılmasın bu akşam.
devamını gör...
interstellar
her bilim kurgu film gibi, biraz bilim, biraz da kurgu içeren bir christopher nolan filmi.
gerçekçi mi? bakalım:
1- filmin en önemli olayı olan kara delik sahnesinden başlayayım. filmdeki gibi bir kara delik ve ona filmdeki şekilde bir giriş mümkün mü?
öncelikle, şekil bakımından filmdeki kara delik epey gerçekçi bir görünüme sahip diyebiliriz. tabi ki bunu modellemelerden ve 2019'daki olay ufku fotoğrafının o modellemeleri doğrulamasından dolayı bilebiliyoruz.
filmdeki astronotların bildiğimiz kadarıyla, bir kara deliğin içerisine tek parça girmeleri pek mümkün görünmüyor. kara deliğin olay ufkundan içeriye düşen bir insanın "spagettileşme" sürecine maruz kalacağı tahmin ediliyor. yani gittikçe uzamak, sünmek ve sonunda atomlarına ayrılmak da diyebiliriz buna. ancak son derece büyük bir kara delikte, bunun olmayacağını söyleyen fizikçiler de var. brian greene gibi...
ikinci nokta, kara deliğin olay ufkunda sıkıntısız şekilde yörüngede kalabilmeleri. eğer bir birikim diski olay ufkundan içeriye düşmeye başlamışsa, bu diskin enerjisi ve dolayısıyla da son derece yüksek sıcaklığı nedeniyle kızarırsınız. fakat dikkat ettiyseniz filmde böyle bir birikim diski yok. daha doğrusu, olay ufkundan içeriye düşen bir disk yok. görünürdeki tek disk, yutulan her neyse, ondan geriye kalmış olan ve yörüngede "sabit" olan ve görece soğuk bir disk.
2- solucan deliği mevzusu
solucan deliği, yani uzayda kestirme bir yol gerçekte mümkün mü? aslında bunun 2 cevabı var: genel göreliliğe göre mümkün değil, kuantum mekaniğine göre mümkün olabilir.
bir solucan deliği, bir kara delik ile onun tersinin bir bileşimi diyebiliriz. ilgili başlıktan detayları okuyabilirsiniz. böyle bir yapının bir tarafından girip diğer tarafından çıkabilmeniz için ortadaki geçidin, geçiş süresi boyunca açık kalabilmesi gerekir. bunun için de negatif enerjiye ihtiyaç duyarsınız. bunu öyle açık tutabilecek şekilde bir negatif enerjiye, genel görelilik "bu mümkün değil." der.
fakat elinizde "yeterli" miktarda egzotik madde varsa, o zaman bu mümkün olabilir. o zaman buradaki esas soru "egzotik madde diye bir şey var mı?" şekline dönüşür ki bunun cevabını belki de sanal parçacıklarda bulabiliriz. tabi önemli olan, ufak miktarlarda ortaya "çıkıveren" bu parçacıkların, bir anda tek bir noktada aynı anda, bir solucan deliğini yeteri kadar açık tutabilecek uzun zaman aralıklarında var olup olamayacağı ihtimalinin ne kadar yüksek (daha doğrusu düşük) olduğu bence.
3- kara delik yörüngesinde zaman yavaşlar mı?
cevap: evet. kütle çekimi uzayı büktüğü gibi zamanı da büker ve kütle ne kadar büyük olursa, yakınındaki uzay dokusu ve zaman boyutu da o kadar fazla bükülür. bu da, kara deliğe yaklaştıkça, zamanın da sizin için yavaşlayacağı ve bir noktada durabileceği anlamını taşır. bu durumda dünyadaki biri şakır şakır yaşlanırken, siz orada yaşlanmadan kalabilir ve hemen geri dönmeyi başarabilirseniz, dünyadaki yaşıtlarınızın, artık yaşıtınız değil, amcanız, halanız yaşında olduğunu görebilirsiniz.
4- satürn'e 2 yılda gidilir mi?
hızınıza göre değişir. filmdeki gibi birtakım teknolojilere sahipseniz, neden olmasın?
5- kara deliğin yörüngesindeki gibi gezegenlerin varlığı mümkün mü?
burası, yukarıdaki şıkların aksine, bilimden daha çok kurgunun rol aldığı bir yer olmuş bana göre. bir kara deliğe bu kadar yakın bir gezegende bu denli yüksek dev dalgaların var olabilmesi için, gezegenin kara delik etrafında kütle çekim kilidi nedeniyle senkronize dönme yapıyor olması gerekir (ki kip thorne da bunu varsaymıştı nolan ile birlikte çalışırken.) ancak bu öyle bir senkronize dönme olmalı ki, tam bir senkronizelik durumu olmamalı, gezegen sağa ola hafifçe "çalkalanmalı" ve gargantua gezegen sağa yalpalarken onu sola doğru çekmeli kendi kütle çekimiyle, sola yalpalarken de sağa... çünkü ancak bu şartlar altındaki sürtünme kuvveti, ortaya çıkardığı ısı nedeniyle gezegenin parçalanmasına neden olmadan onun hafif bir salınım yapmasıyla sonuçlanır.
ayrıca filmdeki dalgalarda, en azından hatırladığım kadarıyla, o tür bir hareket görünmüyor. yani sağa yahut sola doğru kayma durumu yok. bodoslama dümdüz geliyorlardı bizimkilerin üzerine. bu da demektir ki salınımlı bir senkronize dönme yok ortada.
ha bir de şu var: gezegen epey ışıklıydı hatırlarsanız. kara delikler ışık saçmaz, ancak etraflarındaki birikim diskinden bir miktar ışınım gelebilir. eğer o ışınım, gezegeni öyle gündüz gibi pasparlak yapacak kadar fazla olsaydı, atmosferi de büyük ihtimalle soyup atmış olurdu uzaya.
o halde bu gezegen genel olarak pek de ihtimal dahilinde değil gibi.
6- kara delik içerisinden dünya ile haberleşmek mümkün mü?
neden olmasın? içeride neyin nasıl işlediğini tam olarak bilmiyoruz. fakat hawking ışınımı ile bazı anti parçacıklar kara delikten kaçabiliyorsa ve eğer enerji ile bilgi kodlayıp gönderebiliyorsak (ki haberleşmede kullandığımız elektromanyetik dalgaların da belirli enerji karşılıkları var) kara delikten de bilgiyi "sızdırmamız" belki mümkün olabilir.
benim aklıma gelen "acaba"lı sahneler şu an için bu kadar. gerisini de izlemiş olan diğer arkadaşlara bırakıyorum.
gerçekçi mi? bakalım:
1- filmin en önemli olayı olan kara delik sahnesinden başlayayım. filmdeki gibi bir kara delik ve ona filmdeki şekilde bir giriş mümkün mü?
öncelikle, şekil bakımından filmdeki kara delik epey gerçekçi bir görünüme sahip diyebiliriz. tabi ki bunu modellemelerden ve 2019'daki olay ufku fotoğrafının o modellemeleri doğrulamasından dolayı bilebiliyoruz.
filmdeki astronotların bildiğimiz kadarıyla, bir kara deliğin içerisine tek parça girmeleri pek mümkün görünmüyor. kara deliğin olay ufkundan içeriye düşen bir insanın "spagettileşme" sürecine maruz kalacağı tahmin ediliyor. yani gittikçe uzamak, sünmek ve sonunda atomlarına ayrılmak da diyebiliriz buna. ancak son derece büyük bir kara delikte, bunun olmayacağını söyleyen fizikçiler de var. brian greene gibi...
ikinci nokta, kara deliğin olay ufkunda sıkıntısız şekilde yörüngede kalabilmeleri. eğer bir birikim diski olay ufkundan içeriye düşmeye başlamışsa, bu diskin enerjisi ve dolayısıyla da son derece yüksek sıcaklığı nedeniyle kızarırsınız. fakat dikkat ettiyseniz filmde böyle bir birikim diski yok. daha doğrusu, olay ufkundan içeriye düşen bir disk yok. görünürdeki tek disk, yutulan her neyse, ondan geriye kalmış olan ve yörüngede "sabit" olan ve görece soğuk bir disk.
2- solucan deliği mevzusu
solucan deliği, yani uzayda kestirme bir yol gerçekte mümkün mü? aslında bunun 2 cevabı var: genel göreliliğe göre mümkün değil, kuantum mekaniğine göre mümkün olabilir.
bir solucan deliği, bir kara delik ile onun tersinin bir bileşimi diyebiliriz. ilgili başlıktan detayları okuyabilirsiniz. böyle bir yapının bir tarafından girip diğer tarafından çıkabilmeniz için ortadaki geçidin, geçiş süresi boyunca açık kalabilmesi gerekir. bunun için de negatif enerjiye ihtiyaç duyarsınız. bunu öyle açık tutabilecek şekilde bir negatif enerjiye, genel görelilik "bu mümkün değil." der.
fakat elinizde "yeterli" miktarda egzotik madde varsa, o zaman bu mümkün olabilir. o zaman buradaki esas soru "egzotik madde diye bir şey var mı?" şekline dönüşür ki bunun cevabını belki de sanal parçacıklarda bulabiliriz. tabi önemli olan, ufak miktarlarda ortaya "çıkıveren" bu parçacıkların, bir anda tek bir noktada aynı anda, bir solucan deliğini yeteri kadar açık tutabilecek uzun zaman aralıklarında var olup olamayacağı ihtimalinin ne kadar yüksek (daha doğrusu düşük) olduğu bence.
3- kara delik yörüngesinde zaman yavaşlar mı?
cevap: evet. kütle çekimi uzayı büktüğü gibi zamanı da büker ve kütle ne kadar büyük olursa, yakınındaki uzay dokusu ve zaman boyutu da o kadar fazla bükülür. bu da, kara deliğe yaklaştıkça, zamanın da sizin için yavaşlayacağı ve bir noktada durabileceği anlamını taşır. bu durumda dünyadaki biri şakır şakır yaşlanırken, siz orada yaşlanmadan kalabilir ve hemen geri dönmeyi başarabilirseniz, dünyadaki yaşıtlarınızın, artık yaşıtınız değil, amcanız, halanız yaşında olduğunu görebilirsiniz.
4- satürn'e 2 yılda gidilir mi?
hızınıza göre değişir. filmdeki gibi birtakım teknolojilere sahipseniz, neden olmasın?
5- kara deliğin yörüngesindeki gibi gezegenlerin varlığı mümkün mü?
burası, yukarıdaki şıkların aksine, bilimden daha çok kurgunun rol aldığı bir yer olmuş bana göre. bir kara deliğe bu kadar yakın bir gezegende bu denli yüksek dev dalgaların var olabilmesi için, gezegenin kara delik etrafında kütle çekim kilidi nedeniyle senkronize dönme yapıyor olması gerekir (ki kip thorne da bunu varsaymıştı nolan ile birlikte çalışırken.) ancak bu öyle bir senkronize dönme olmalı ki, tam bir senkronizelik durumu olmamalı, gezegen sağa ola hafifçe "çalkalanmalı" ve gargantua gezegen sağa yalpalarken onu sola doğru çekmeli kendi kütle çekimiyle, sola yalpalarken de sağa... çünkü ancak bu şartlar altındaki sürtünme kuvveti, ortaya çıkardığı ısı nedeniyle gezegenin parçalanmasına neden olmadan onun hafif bir salınım yapmasıyla sonuçlanır.
ayrıca filmdeki dalgalarda, en azından hatırladığım kadarıyla, o tür bir hareket görünmüyor. yani sağa yahut sola doğru kayma durumu yok. bodoslama dümdüz geliyorlardı bizimkilerin üzerine. bu da demektir ki salınımlı bir senkronize dönme yok ortada.
ha bir de şu var: gezegen epey ışıklıydı hatırlarsanız. kara delikler ışık saçmaz, ancak etraflarındaki birikim diskinden bir miktar ışınım gelebilir. eğer o ışınım, gezegeni öyle gündüz gibi pasparlak yapacak kadar fazla olsaydı, atmosferi de büyük ihtimalle soyup atmış olurdu uzaya.
o halde bu gezegen genel olarak pek de ihtimal dahilinde değil gibi.
6- kara delik içerisinden dünya ile haberleşmek mümkün mü?
neden olmasın? içeride neyin nasıl işlediğini tam olarak bilmiyoruz. fakat hawking ışınımı ile bazı anti parçacıklar kara delikten kaçabiliyorsa ve eğer enerji ile bilgi kodlayıp gönderebiliyorsak (ki haberleşmede kullandığımız elektromanyetik dalgaların da belirli enerji karşılıkları var) kara delikten de bilgiyi "sızdırmamız" belki mümkün olabilir.
benim aklıma gelen "acaba"lı sahneler şu an için bu kadar. gerisini de izlemiş olan diğer arkadaşlara bırakıyorum.
devamını gör...
geceye neşeli bir şarkı bırak
buyurun tarkan'dan.
devamını gör...
alttaki yazara bir mesaj bırak
sen aklına koyduğun herşeyi yapabilirsin çünkü senin inanilmaz bir gücün var ve sevginnde var
devamını gör...
kalbi kırılmış bir kadının yapabilecekleri
bir şey yapan kadından değil hiçbir şey yapmayan kadından korkulması gereken durumdur.
kalbi kırılan kadin önce inzivaya çekilir. kalp kırıklığını sindirmesi lazım. olayı, durumu kavrayabilmesi için bu şart. kavradıktan sonra işte o zaman yapması gerekenlere karar verir. ya bu kalp kırıklığını sindirip, köşesine çekilir ya da bu kalp kırıklığına sebep olan, durum ve kişileri düşünür. ya intikam ya ölüm! kısmı burda devreye girer.
benim kalbim kırıldıysa sizinki de kırılacak der ve çeker kuşanma kılıçlarını. hah!! işte bu kadının yapacakları sınırlıdır. bunun kalbi daha çok kırılır. çünkü keskin sirke küpüne zarar verir misali. yine en çok zararı kendine verir.
gelelim benim en sevdiğim kadın türüne. bu kadın var ya tek başına bin orduya bedeldir. kalp kırıklığını sessizliğiyle halleder. el altından, kimse görmeden, bilmeden, duymadan. karda yürür de izini belli etmez hatunum. bunun yapacaklarının sınırı yoktur. kalbini kıran kişilerden hep bir adım öndedir. sizi önemsemiyorum izlenimi verir. siz daha yaptıklarını anlamazken o çoktan üsküdar'ı geçmiştir bile. bedduası, ah'ları da tutar böylelerinin. kırıldığı, inceldiği yerden inceltir, kırar.
kalbi kırılan kadin önce inzivaya çekilir. kalp kırıklığını sindirmesi lazım. olayı, durumu kavrayabilmesi için bu şart. kavradıktan sonra işte o zaman yapması gerekenlere karar verir. ya bu kalp kırıklığını sindirip, köşesine çekilir ya da bu kalp kırıklığına sebep olan, durum ve kişileri düşünür. ya intikam ya ölüm! kısmı burda devreye girer.
benim kalbim kırıldıysa sizinki de kırılacak der ve çeker kuşanma kılıçlarını. hah!! işte bu kadının yapacakları sınırlıdır. bunun kalbi daha çok kırılır. çünkü keskin sirke küpüne zarar verir misali. yine en çok zararı kendine verir.
gelelim benim en sevdiğim kadın türüne. bu kadın var ya tek başına bin orduya bedeldir. kalp kırıklığını sessizliğiyle halleder. el altından, kimse görmeden, bilmeden, duymadan. karda yürür de izini belli etmez hatunum. bunun yapacaklarının sınırı yoktur. kalbini kıran kişilerden hep bir adım öndedir. sizi önemsemiyorum izlenimi verir. siz daha yaptıklarını anlamazken o çoktan üsküdar'ı geçmiştir bile. bedduası, ah'ları da tutar böylelerinin. kırıldığı, inceldiği yerden inceltir, kırar.
devamını gör...
misak-ı milli sokak no. 37
“ah, şimdi hatıralar mahallesinde
misakımilli sokak no.37
orası bütün evler, bütün ömür içinde,
mesut olduğumuz evdi.
talihin bir gün karşımıza çıkardığı.
elele döşediğimiz bir çift küçük odası.
ne diyeyim bilmem ki:
gönül sarayı, aşk yuvası...
akşamlar iner 'kaymak yoğurt'çularla
kaldırımlar benim için gölgelenirdi.
saatler ilerler bozacılarla,
derken bir komşu seslenirdi.
pencerelerimizden biri komşu arsaya bakar,
ötekinin önünde bir havagazı feneri;
rüzgarla açılıp kapanırdı ışığı,
geceleri...
o geceler, doğan günler orada,
kaderlerin en güzelini ördü.
misakımilli sokağı no.37,
çocuğum orada dünyayı gördü.
misakımilli sokağı! senin
esen rüzgar, yağan karını sevdim.
camın önüne her oturuşta seyrettiğim,
arnavut kaldırımlarını sevdim.
bir çocukluk oyunu mu oynadık orada?
sen gelin olmuştun, ben güvey.
sen öyle güzel; ben daha genç,
yepyeni, taptazeydi her şey.
ne zaman o sokağa yolum düşse şimdi,
ayaklarım geri geri gider.
evler cansızdır elbet, insanlar vefasız,
komşumuz başkalarına komşuluk eder.
yabancı perdeler aşılmış penceresi,
bir vakitler içinde çocuğumun oturdügu.
-yeni kiracılar evlatsız besbelli-
şimdi birkaç saksının durduğu.
söz birliği etmiş şimdi saksılar, perdeler,
elektrik lambasıyla değiştirilen fener.
o sokağa ne zaman yolum düşse, bir ses:
günler geçti, geçti, geçti... der.”
ziya osman saba şiiri.
misakımilli sokak no.37
orası bütün evler, bütün ömür içinde,
mesut olduğumuz evdi.
talihin bir gün karşımıza çıkardığı.
elele döşediğimiz bir çift küçük odası.
ne diyeyim bilmem ki:
gönül sarayı, aşk yuvası...
akşamlar iner 'kaymak yoğurt'çularla
kaldırımlar benim için gölgelenirdi.
saatler ilerler bozacılarla,
derken bir komşu seslenirdi.
pencerelerimizden biri komşu arsaya bakar,
ötekinin önünde bir havagazı feneri;
rüzgarla açılıp kapanırdı ışığı,
geceleri...
o geceler, doğan günler orada,
kaderlerin en güzelini ördü.
misakımilli sokağı no.37,
çocuğum orada dünyayı gördü.
misakımilli sokağı! senin
esen rüzgar, yağan karını sevdim.
camın önüne her oturuşta seyrettiğim,
arnavut kaldırımlarını sevdim.
bir çocukluk oyunu mu oynadık orada?
sen gelin olmuştun, ben güvey.
sen öyle güzel; ben daha genç,
yepyeni, taptazeydi her şey.
ne zaman o sokağa yolum düşse şimdi,
ayaklarım geri geri gider.
evler cansızdır elbet, insanlar vefasız,
komşumuz başkalarına komşuluk eder.
yabancı perdeler aşılmış penceresi,
bir vakitler içinde çocuğumun oturdügu.
-yeni kiracılar evlatsız besbelli-
şimdi birkaç saksının durduğu.
söz birliği etmiş şimdi saksılar, perdeler,
elektrik lambasıyla değiştirilen fener.
o sokağa ne zaman yolum düşse, bir ses:
günler geçti, geçti, geçti... der.”
ziya osman saba şiiri.
devamını gör...
sevgilinin ismini dövme yaptırmak
devamını gör...
acil durum numaraları
sözlükte bulunması gerektiğini düşündüğüm numaralardır. malum, filmlerde gavurlar ne olursa olsun 911'i arıyorlar. bizde ise durum biraz karışık.
110 : itfaiye
114 : zehir danışma
153 : zabıta
155 : polis
156 : jandarma
158 : sahil güvenlik
177 : orman yangını ihbar
183 : çocuğa, aileye şiddet
185 : su ihbar
186 : elektrik ihbar
187 : gaz ihbar
not: 112'yi yazmamışım iyi mi! acil çağrı numarası.
gereksiz bir de not. ekran kilidini açmadan 112 acil çağrı numarasını direkt arayabilirsiniz.
110 : itfaiye
114 : zehir danışma
153 : zabıta
155 : polis
156 : jandarma
158 : sahil güvenlik
177 : orman yangını ihbar
183 : çocuğa, aileye şiddet
185 : su ihbar
186 : elektrik ihbar
187 : gaz ihbar
not: 112'yi yazmamışım iyi mi! acil çağrı numarası.
gereksiz bir de not. ekran kilidini açmadan 112 acil çağrı numarasını direkt arayabilirsiniz.
devamını gör...
normal sözlük’te tanıdık birilerine rastlamak
ay hayır cidden hayır bunu kaldıramam midem bulanır bi kere.
devamını gör...
insanı olgunlaştıran şeyler
sorumluluk almak.
devamını gör...
iğrenç espriler
espri yapmakta, espriden anlamakta zeka işidir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
ne kurtulabiliyorum senden ne de ölmene razıyım...
ama bir yandan da olmuyorsa olmuyor değil mi?
belki bazılarının veda edememe sebebi karşısındakini çok sevmek değil de vedaları sevememektir...
ama bir yandan da olmuyorsa olmuyor değil mi?
belki bazılarının veda edememe sebebi karşısındakini çok sevmek değil de vedaları sevememektir...
devamını gör...
yazarların karantinada kendi için yaptığı en faydalı şey
kendimi tanıdım. hayatımdaki en yabancı kişi benmişim, bunu farkettim. kendim hakkımda bilmem gereken her şeyi öğrendim. hayatın koşturmacasında ister istemez kendimizi ihmal ediyoruz. karantina sayesinde kendime fazlasıyla zaman ayırdım*.
okumayı hedeflediğim ama bir türlü yeterli vakit bulamadığım için ertelediğim kitapların çoğunu okudum. yeni şarkılar, filmler keşfettim. kendime ait bir şarkı zevkim oluştu. bunların hepsi benim için çok özel.
okumayı hedeflediğim ama bir türlü yeterli vakit bulamadığım için ertelediğim kitapların çoğunu okudum. yeni şarkılar, filmler keşfettim. kendime ait bir şarkı zevkim oluştu. bunların hepsi benim için çok özel.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu
günümü neşelendiren yazar güzeli. nasıl sırıtıyorum, nasıl da sevgi pıtırcığına dönüştüm bir bilseniz*... seviyorum sözlük*.
devamını gör...
bilim kurgu ve fantastik edebiyat topluluğu
tanım: bilim kurgu ve fantastik edebiyat severlerin bir araya gelerek türü uzaktan yakından ilgilendiren her türlü konuda fikir paylaşımında bulunduğu platformdur.
şimdi gelelim asıl meseleye.
kısa zamandır sözlükte bulunmama rağmen tanıştığım insanların ya da tanımlarını okuduğum çoğu kişinin edebiyat ile ilgilendiğini gözlemledim. işin güzel tarafı bazı yazar arkadaşlarımızın ilgilendikleri konularda oldukça derinlemesine bilgiye sahip olduğunu gördüm.
bunun üzerine bugün kahvaltı yaparken aklıma sözlüğün böyle bir topluluğu var mı sorusu geldi. çok fazla detaylı bakmadım ama böyle bir başlık yoktu, sanırım spesifik böyle bir topluluk da bulunmamakta. bu kapsamda diyorum ki acaba bilim-kurgu ve fantastik edebiyat severler olarak bir araya gelsek, okuduğumuz kitaplar üzerinde tartışmalara girsek ya da yeni kitaplar önersek, bunun dışında da bu türleri ilgilendiren haberleri, gelişmeleri birbirimizle paylaşsak güzel olmaz mı? hatta kültür ve sanatın her dalı bu kategoride değerlendirilebileceği için anime, manga, resim, müzik vb. gibi alanlarda deneyime sahip arkadaşlarla fikir alışverişinde bulunsak bence çok tatlı olabilir.
hatta bunu bir derece ileriye taşıyarak discord vb. yerler üzerinden frp oturumları düzenleyebilir, kendi oyun gruplarımızı oluşturabiliriz.
ben açıkçası frp kısmından uzun zamandır uzaktayım, eskiden d&d kurallarına göre oyun oynamışlığım vs. var ama çoğunu unuttum. ama mutlaka sözlükte bu konularda da bilgisi olan arkadaşlar vardır.
fantastik edebiyat alanında ise kendi adıma iddialı sayılırım. bütün bu yazı içeriğinde neyi amaçladığımı anlatmak adına okuduğum serileri özet geçeyim;
zaman çarkı serisi
dune serisi
ejderha mızrağı serisi
yüzüklerin efendisi serisi ve tolkien'in diğer bazı kitapları
yerdeniz serisi
ölüm kapısı serisi
gediksavaşları efsanesi
sissoylu serisi
belgariad serisi
mallorean serisi
drizzt efsanesi serisi
diskdünya serisi
kral katili güncesi
kara kule serisi
elric serisi
ve bunların dışında diğer fantastik edebiyata ilişkin kitaplar.
ha bilim kurgu alanında da okuduğum kitaplar var ama onları seri olarak hiç okumadım o yüzden bahsetmek gereği görmüyorum.
özet olarak; böyle bir şey yapsak güzel olmaz mı diyorum. saygılarımla.
şimdi gelelim asıl meseleye.
kısa zamandır sözlükte bulunmama rağmen tanıştığım insanların ya da tanımlarını okuduğum çoğu kişinin edebiyat ile ilgilendiğini gözlemledim. işin güzel tarafı bazı yazar arkadaşlarımızın ilgilendikleri konularda oldukça derinlemesine bilgiye sahip olduğunu gördüm.
bunun üzerine bugün kahvaltı yaparken aklıma sözlüğün böyle bir topluluğu var mı sorusu geldi. çok fazla detaylı bakmadım ama böyle bir başlık yoktu, sanırım spesifik böyle bir topluluk da bulunmamakta. bu kapsamda diyorum ki acaba bilim-kurgu ve fantastik edebiyat severler olarak bir araya gelsek, okuduğumuz kitaplar üzerinde tartışmalara girsek ya da yeni kitaplar önersek, bunun dışında da bu türleri ilgilendiren haberleri, gelişmeleri birbirimizle paylaşsak güzel olmaz mı? hatta kültür ve sanatın her dalı bu kategoride değerlendirilebileceği için anime, manga, resim, müzik vb. gibi alanlarda deneyime sahip arkadaşlarla fikir alışverişinde bulunsak bence çok tatlı olabilir.
hatta bunu bir derece ileriye taşıyarak discord vb. yerler üzerinden frp oturumları düzenleyebilir, kendi oyun gruplarımızı oluşturabiliriz.
ben açıkçası frp kısmından uzun zamandır uzaktayım, eskiden d&d kurallarına göre oyun oynamışlığım vs. var ama çoğunu unuttum. ama mutlaka sözlükte bu konularda da bilgisi olan arkadaşlar vardır.
fantastik edebiyat alanında ise kendi adıma iddialı sayılırım. bütün bu yazı içeriğinde neyi amaçladığımı anlatmak adına okuduğum serileri özet geçeyim;
zaman çarkı serisi
dune serisi
ejderha mızrağı serisi
yüzüklerin efendisi serisi ve tolkien'in diğer bazı kitapları
yerdeniz serisi
ölüm kapısı serisi
gediksavaşları efsanesi
sissoylu serisi
belgariad serisi
mallorean serisi
drizzt efsanesi serisi
diskdünya serisi
kral katili güncesi
kara kule serisi
elric serisi
ve bunların dışında diğer fantastik edebiyata ilişkin kitaplar.
ha bilim kurgu alanında da okuduğum kitaplar var ama onları seri olarak hiç okumadım o yüzden bahsetmek gereği görmüyorum.
özet olarak; böyle bir şey yapsak güzel olmaz mı diyorum. saygılarımla.
devamını gör...
4 haziran 2021 yekta saraç'ın açıklaması
yök başkanının üniversitelerin tanımını yaparken sarf ettiği sözlerdir. yine emanet edilmekten ve birilerinin himayesi altına girmekten kurtulamamışız... buradan
devamını gör...
en sevilen eurovision şarkıları
devamını gör...

