gerçek olup olmadığı tartışma konusu olan süper kahramandır.
devamını gör...

başlığının hâlâ açılmamış gördüğümde şaşırdığım 1957 doğumlu, türkiye'nin en güzel kadınlarından biri, şarkıcı, oyuncu.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bir sonraki kuşağın en güzeli için;

(bkz: sibel tüzün)
devamını gör...

baska bir okuldan bizi dovmeye gelen cocuklari dovmek icin beden egitimi ogretmeni ve mudur yardimcisinin yanimizda gelmesi.
devamını gör...

bir frederic tuten kitabıdır.

herkesin bir edebi zevki vardır. kimi insan psikolojik çözümlemeler dolu kitaplardan başını kaldıramazken, kimi insan ucuz polisiyelerle huzur bulur. bazıları roman okumayı gereksiz bulurken, bazıları sadede roman okur. benim gibi edebiyat oburu bir insansanız her bulduğunuzu okursunuz. içinizdeki huzursuzluğu atmanın bir yoludur haksız bir rekabete karşı zaaf göstermek.

ama benim de diğerlerinden ayırdığım kitaplar var. en acı olayları bile ince bir mizahla yoğuran kitaplar baş tacımdır. bu da o kitaplardan biri.

frederic tuten 1934-1935 yılları arasında çin’de gerçekleşen uzun yürüyüşü kendine has muhteşem üslubu ile öyle bir anlatmış ki romanın belli sayfalarında kahkaha atmamak elde değil.

uzun yürüyüş, çin komünist partisinin koumintang güçlerinden kaçmak için yaptığı bir çekilmenin adıdır. büyük kayıplar verilen bu yürüyüş en sonunda mao zedung’un partinin başına geçmesi ve bildiğimiz çin halk cumhuriyetinin kurucu başkanı olması ile sonuçlanacaktı.

kitabı herhangi bir araştırma yapmadan okursanız da keyif alacaksınız elbette ama biraz araştırma ve dikkatle tuten’in bıraktığı ipuçlarını takip ederek başka büyük yazarları ve deforme edilmiş bazı paragrafların orijinalini bulup aldığınız keyif kat be kat arttırabilirsiniz.

düşünmeye cüret edin, harekete geçmeye cüret edin.
devamını gör...

kat kat giyinebilirsin ama kat kat soyunamazsın
devamını gör...

bugün kendisinin doĝumgünü olan şair, yazar, söz yazarı.
babasının öldüĝü yaşa girmiş bugün. kendisi söyledi... 66.
devamını gör...

37 yaşında, bu özellikte birini tanıyorum. evleneceği insandan beklediği şeyleri kendi hayatında da uygulayan, takdir edilesi erkektir.
devamını gör...

saçma. önceden bi kesim yazarlar seri artılayan insanlara giydiriyorlardı ona da saçma demiştim. insanların hür iradelerine müdahale edilmesi yanlış. kim kime ne kadar beğeni atmak istiyorsa atsın. belki okumadan atıyor belki de okuyor o bizi ilgilendirmez.
giriyorum birinin profiline yazdıkları çok hoşuma gidiyor. okuyorum, seviyorum, artılıyorum. bir iki derken birden ekranda bu yazı çıkıyor sinir oluyorum. iptal edilmesini yerinde bulduğum durum.
devamını gör...

işte sosyal belediyecilik anlayışı. iktidar zaten işsizlik içerisinde harap ve bitap düşmüş gençlerin, özel sektörde sendikalaşma olmadığı için sömürülen yığınların umudundan beslenmek isteye dursun gençlerin gönlünü fetih edenlerede selam olsun.
devamını gör...

ben bunun biraz gamsızlıkla doğru olabileceğini düşünmekteyim. ben toz zerresini bile kafaya taktığımdan tilki uykusuna sahibim misal. bari uykumuz gamsız olsaydı ama yooook!
devamını gör...

değişik bir savaş filmi izlemek ister misiniz? ama çokça sembolizm az biraz da mistisizm ile bezenmiş. yönetmen francis ford coppola‘nın 1979 yılında heart of darkness kitabının büyük ölçüde uyrlanması ile ortaya çıkan mükemmel film.
filmde sizleri ilk karşılayan sahnede the doors‘un psychedelic efsane şarkısı the end'i dinleyip tavana boş boş bakan yüzbaşı willard'ı görürüz. tavandaki pervane'ye takılmıştır aslında gözü tavanda olan pervane ile helikopter pervanesi arasında olan geçiş ile sembolik bir film olacağının ilk sinyallerini vermiştir aslında film.

willard kafa izninde boş boş takılmaktadır aslında evliliği bitmiş ama kendi hataları yüzünden olduğunun farkında savaşa ve savaşmaya o kadar alışmıştır ki vietnam'da olmayı özlediğini söyler ama bunu söylerken olan ruh hali pek iyi değildir farkeder izleyen kişiler. sonrasında willard yanına gelen 2 asker ile beraber oradan ayrılır.gittiği yerde komutanlarından zorluk düzeyinin söyleyen komutanların acıklı ifadelerinden belli olduğu bir görev verilir willard’a . yüzbaşının görevi, askerlikte giderek yükselen fakat savaş ilerledikçe kendi kurallarıyla oynadığı için komutanlarını tarafından aforoz edilip kamboçya’da kendi kolonisini kurup savaşan iki tarafa da karşı çıkan albay kurtz’u bulup, öldürmektir. kamboçya'ya giderken kurtz'u almış olduğu belgelerden mektuplardan tanımaya çalışmaktadır aslında willard ne ile karşılaşacağını bilmiyordur. başlarda aklını kemiren ne oldu lan bu adama düşüncesi, kendisinin de yolda karşılaştığı olaylar neticesinde değişir. kurtz'a sonuna kadar hak vermeye başlayacaktır.

kurtz değişik bir adamdır bunu willard'ı karşıladığı mistik bir ortamdan anlarız. willard daha ilk karşılaşmalarında etkilenmiştir kurtz'un sen emir alıyorsun ben özgürüm sözlerinden, kurtz aslında ordunun en iyi albayı olduğu halde ve istediği zeman general olabliecekken kendi özgürlüğü için bunları bir kenara koyup yeşil bereliler’e katılmıştır.

filmde bir çok dikkat çeken detay var kurtz'un yaşadığı yerde ki yerlilerin onu çok sevip peygamber gibi davranması, pagan inancı ile ilgili mistik öğeler, nerede olduğunu bilmeyen ve dünyadan bi haber olan gerizekalı amerikan gençliği askerler üzerinden çok güzel tasvir edilmiştir.

hele bazı sahneler var ki kurtz'un deliliği sonuna kadar yaşayan komutanları olmayan askeri grubu. helikoptere bomba atan genç kız, kamboçya'da sörf yapan kurtz , bana göre tarihin en iyi kalabalık sahnelerinden olan kapı açma sahnesi.

güzel film aslında aksiyon sahneleri de dozajında durağan ilerleyen sembolik ve mistik bir film seviyorsanız izleyiniz efendim.
devamını gör...

benimle birlikte bir cumartesi akşamı sözlük dergisi'nde yazısı (şiiri) yayımlanan yazar.
büyük bir keyif duydum şiiri okurken, diğer yazılarının da bekleyeni olacağım artık.
şiire ulaşmak için tık tık.
devamını gör...

tamam ağbi

yaşını başını almış bir yazarın haklı serzenişi, üstteki goygoyumu göz ardı edersek, bu sadece sözlükte değil tüm hayatımızda uygulamamız gereken bir davranış şekli.

(bkz: samimiyet zamana muhtaçtır)
devamını gör...

adam gözümüzün önünde büyüdü resmen. zalim şarkısı çıktıĝında 25 iken şimdi 41 oluşu zamanın kanıtı.
devamını gör...

küçükken geceleri korktuğum zaman annemlerin yatak odasına gidip yanlarında olmayı çok isterdim. ama onlar bunun çok ayıp olduğunu saçma olduğunu söyleyip beni reddederlerdi. fakat öyle korktuğum zamanlar olurdu ki kapılarını sessizce açar onların uyudugunden emin olduktan sonra yataklarının ucuna kıvrılırdim. ayaklarına değmeden olduğum yere top böceği gibi kıvrılır uyurdum. gece yarısı beni farkettiklerinde uyandırıp yerime gonderirlerdi. fakat ben her korktugum gece bunu yapmaya devam ederdim. o yatağın ucunda üstüm açık yatmak benim için o kadar güvenli olurdu ki, çıt çıkarmadan orada uyuyabilmek beni çok huzurlu hissettirirdi.
devamını gör...

profesyonel bir radyocu gibi programlarını sunan kafadandeniz'in rock yayınları, sözlük radyosunda düzenli takip ettiğim tek yayındır. o yüzden diğer yayıncılar hasetlerinden çatır çatır çatlayabilirler!* ben şimdi müsaadenizle biraz çoşacağım, hadi eyvallah!
devamını gör...

durumum aynen böyle
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çünkü doğumgünlerinde alkışlar yapmak güzel.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tamam. yazmıyorum. aha sustum. bu nedir be kardeşim. belki ben buranın facebook dayısı olmak istiyorum ne var? olmuyorum aha.
devamını gör...

günaydın sözlük.
yeni bir gün,
yeni bir hafta,
yeni bir normalleşme ve mis gibi bahar sonu yaz başı havaları.
bu günü sanki sadece bize özel bir günmüş gibi yaşayalım.
kimseyi incitmeden, olumsuzlukları üzerimize alınmadan, gülümsemeyi yüzümüzden eksik etmeden hakkını verelim tüm günün.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim