başlığı okuyunca ve entry sayısını görünce bir adam hamile karısının karnını yarmış, öyle kan revan bir tabloyla bir de selfie çekmiş ve bu çok haklı olarak gündem olmuş sandım.

o kadar aklıma gelmedi ki bu anlattığın "tişörtü kaldırarak göbeği gösterme pozu"*nun bu şekilde "başlık" şeklinde açılabileceği, "ayıp" denilebileceği...

halimiz çok vahim.
gerçekten söylüyorum.

ha bu arada ilk girdiyi destekleyenleri de hızla;
(bkz: 3 evetle uğurluyoruz)
(bkz: ama arabistana)
devamını gör...

konuşamam, sadece telegram!, yapılabilir artık bence.
devamını gör...

asansör çalışırken bir anda durmasından kaynaklanan kısa hapis hayatı aynı zamanda az önce tecrübe ettiğim tahlisiz olay. yardımsever bina sakinleri sayesinde kurtuldum. swh
devamını gör...

bu şehir kadar kalabalıktır, bazılarının yalnızlığı
cahit zarifoğlu
devamını gör...

ışık doğudan yükselir anlamına gelen latince deyiş. yani uygarlığın temeli mezopotamya'dır.

lakin deyiş şu şekilde devam eder, ex occidente doxa. yani bilgi batıdan.

doğudan yükselen ışık, batıyı aydınlatır gibi de düşünülebilir.
devamını gör...

bu suyun esansı eskik agam, itibarına gölge düşiy.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

allah'ım sen abdulseyidbincabbar'a akıl , bize'de açtığı başlıklar için sabır ihsan eyle amin.
devamını gör...

sayısalcılar her şeyi kuralına uygun biçimde hesaplayan, mantığa uygun olarak sistemin işlemesini sağlayan teknik insanlardır. sözelciler hayali bir evren kuran, bir düşün peşinde bireylere yahut toplumlara yol göstermeye çabalayan biraz uçuk, gerçeklerden kopuk kişilerdir. sayısalcı çalışkanlık hayat felsefem derken sözelci tembellik de güzeldir diyen kişidir. burada ara bir renk olarak eşit ağırlıkçıyı görüyor ve bu iki canlı türüne yahut bakış açısına da ihtiyacımız var deyip bunları akıllıca yönetmeye çalışan kişidir. bir de bunların dilci versiyonu var olup bu tipler de herkesle ve dahi tüm dünya ile iletişim peşinde olan arkadaşlardır. hepsi birbirine bağlı olup bir karenin farklı farklı köşelerini oluşturarak bir şirkete, bir şehre, ülkeye hatta dünyaya güzellik katma peşindedir. kısacası hepiniz bir fidanın güller açan dalısınız.
devamını gör...

sırf steve jobsın aradığı adam olmak için yaptığım eylemdir. eğer zamanında yaparsam herkesin mantık çerçevesinde düşündüğü gibi yaparım ama son güne bırakınca mutlaka farklı bir yol buluyorum. berbat oluyor mu ? evet. laf yiyiyor muyum? çoğu zaman. pişman mıyım? asla. zamanım bana kalıyor en azında.
devamını gör...

(bkz: filozof).
devamını gör...

"can you risk losing me? me... me.. me me, your bihter."

bihter ziyagil

beni kaybetmeyi göze alabiliyor musun? beni.. beni.. beni beni, bihter'ini
devamını gör...

stoacılık; tepkiye dönük davranışlardan (öfke, kin, suçlama gibi) kaçınmamızı öngörür; bu tür davranışlar toplumsal ilişkilerimizin olağan bir parçasıdır ve "ilgisiz şeyler"in gereğinden fazla dikkate alınmasıyla bağlantılıdır.
yapmamız gereken; erdemli davranışları ussal bir biçimde uygulayarak "bize bağlı" olan şeyi yapmaktır; başkasına da böyle yapmalarını gerektiğini göstererek yararlı olmaktır.

en sevdiğim temsilcilerinden biri (bkz: marcus aurelius)'tur.

"kötülük nedir? birçok kez gördüğün şeydir.
şunu aklından çıkarma: olup biten her şey, birçok kez gördüğün bir şeydir. nereye baksan hep aynı şeyleri göreceksin; antik tarih, daha sonraki çağların tarihi, yakın zamanın tarihi onlarla doludur; şimdi de kentlerimizi, evlerimizi onlar dolduruyor. yeni olan hiçbir şey yok:
her şey kendini yineliyor ve hemen geçip gidiyor."
devamını gör...

beni aramışsın hayırdır? tarzı soru yoneltirim. aslında karşı tarafın aradığı falan da yoktur. maksat endişeye düşmesi, paniklemesi, allah allah ben böyle bir şey yaptım mi diye kendini sorgularken o boşluktan faydalanıp sohbet açtığım çok olmuştur.
devamını gör...

artık her sosyal medya uygulamasında bulunan, gayet de işe yarayan bir butondur .
devamını gör...

öğrenciye şimdi bu konuyu tartışacağız dediğimde geriliyorlar resmen. oysa bir sürü tartışma teknikleri öğrenmiştik. tartışmanın aslında fikir alışverişi olduğunu, her zaman tek gerçek olmadığını hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz.
devamını gör...

elhamdülillah bugün de hiçbir şey yapmadan itici olduk hahasjahsjah
yani durduk yere insanlara belli özellikler biçip, gerisini güruh gören insanları oldum olası ciddiye almam.
ayrıca duruşum ve bakışım yetiyor, dosta düşmana korku salsın yaşasın uzun boylu kadınlar!
devamını gör...

aksiyon ve sıkıcı yaşam hayatı arasında kalmış bir dedektif...
insana uyku vermeyen, acıktırmayan, sürekli peşinden sürükleyen bir kurgu..
göz açıp kapayıncaya kadar biten kitaplar ve boşluk...

yazmaya karar vermeseydin acaba ne yapardık sevgili john.
devamını gör...

“yanan ışıklarımı kaplayacak kadar karanlığım var.”

sagopa kajmer.
devamını gör...

--- alıntı ---

muammer baran karaman'da 1926 yılında mansurdede mahallesi'nde doğmuştur. kendisini yetiştirmiş zeki ve çok kültürlü bir insandı. o yıllarda katılmış olduğu inönü planör kursu'nda yaşadığı büyük heyecandan sonra psikolojik bir rahatsızlığa yakalanmış ve bu rahatsızlığı yedek subaylığı döneminde iyice belirginleşmiştir.yıllarca karaman'da kendine ait içinde eşya olmayan bir evde tek başına yaşamış,giydiği kırmızı renkli, kat kat elbiseler,yaz kış ayağından çıkarmadığı kırmızı çizmeleri,elinden hiç düşürmediği şişte dizili meyvelerle bir simge haline gelmiştir.

çok güzel mızıka çaldığı, bir kaç tane yabancı dil bildiği,bir çok öğrencinin ödevlerine yardım ettiği söylenirdi.muammer baran, 29 nisan 2004 perşembe günü vefat ettiğinde haber bir anda kulaktan kulağa yayılmış ve ertesi gün kılınan cenaze namazında karaman'ın tarihinde hiç görülmemiş şekilde binlerce karamanlı bir araya gelmiştir.

bunun üzerine 3 sene önce dönemin belediye başkanı ali kantürk karaman'ın çok sevdiği bu insanın adına bir park yaptırarak buraya onun heykelini dikmişti. muammer baran 20.02.1965 - 31.07.1965 tarihleri arasında adalet bakanlığı yapan irfan baran'nın da akrabasıydı.

sabah namazı isimli şiiri

dikbasan camisinde ezan okunduğu zaman
mevsimler değişir gibi kımıldanır içim.
dudaklarımda doğar dualar ve güneşler.
ışır gözlerimle öyle melekler ki
cennet bahçelerinde kevser içmişler.
dikbasan camisinde ezan okunduğu zaman
hafızamda rabbimden başka yoktur hatıram.
ilk fecri görenlerin hayreti muhayyilemde
güneşli bulutlarda nurlar kadar parlak
ümitler, bağlanışlar yaşarım o demde.
dikbasan camisinde ezan okunduğu zaman
ne kadar gençtir karaman ne güzeldir
secde dualarının rahatlığı içimde.
bir ses ki sükûn ve sonsuzluk
bir ses ki hayat olur bende.
dikbasan camisinde ezan okunduğu zaman
altınlaşır sokak, rüyalaşır mekân
bir sıyrılış ki o, “zaman” duyulmaz.
bir vazgeçiş kendimden başka her şeyden
bir “an” ki hayata doyulmaz.

--- alıntı ---

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim