büyük konuşursan başına geleceğini söylemeye çalışan insandır. ancak bu büyük konuşmak değildir. benim bir konuyla ilgili düşüncemdir. hemen çat diye bunu yapıştırma yahu, az bi dur. gerçi bazen yapmam diye düşündüğüm şeyleri yapmam için sadece aklımdan geçirmem bile yeterli oluyor. ama bırak da bunu ben düşüneyim.
devamını gör...

parasızlık mutsuzluk getirir ama.
devamını gör...

birinci haçlı seferi; (aklımda kaldığı kadarıyla)

tarih 1096 yılını gösterirken anadolu selçukluların baskılarından bıkmış olan bizans imparatoru aleksios batı hristiyan dünyasından askeri yardım ister. (yıllarca moğolunuz ayrı dert, türkünüz ayrı dert, iki dakka rahat bırakın kardeşim diye bıkmıştır)
batı ülkeleri önce pek rağbet etmez, kim uğraşıcak şimdi elin bizanlısıyla, türkleriyle filan diye ses etmezler. aleksios hemen (günümüzde de rağbet gören) din kartını ortaya atar ve papa'dan da yardım ister. papa da boş durur mu?? atlar hemen orta yere, doğudaki ortodoks hristiyanları da kendisini desteklemelerini sağlamak için fransa'da konsül toplar.

orada başlar "eeyyy hristiyan alemi... kudüs'ü en iyi biz biliriz biiizzz, ıstavroz çıkarmayı sizden öğrenecek değiliz" diye konuşmalara. bu çağrılara kutsal roma-germen imparatorluğu filan pek kulak asmaz. ne haliniz varsa görün,bizim başımızı didiklemeyin derler. e tabi bunu duyan ingilizler de pek sallamazlar, "siz önce bi gidin bakın bakalım neymiş ne değilmiş ona göre ilerde bakarız" derler.
bu çağrılara anca öyle ufak kontluklar, prenslikler, ne idüğü belirsiz ufak tefek dükalıklar filan cevap verirler. "oğlum aşağı mahallede kavga varmış koş lan koş" diye atılırlar orta yere.

bizans imparatoru aleksios askeri yardım filan diye elini ovuşturup beklerken bir anda sürüler halinde ag parti yardım kamyonuna tosunu konduran ahali gibi haçlı askerleri akın etmeye başlarlar.
e haliyle aleksios da tırsmaya başlar "napıcaz olm bunları, hepsi izbandut gibi doluştular bizans'ın içine. karımıza kızımıza, türbanlı bacımıza sarkacaklar , camiye ayakkabılarıyla girip bira mira içecekler" diye.

biraz düşünür aleksios, hemen kafayı toparlar bizans işi çözüm bulur. öyle gelen izbandut sürülerinin başındaki kazmalara der ki "hacı öyle bedavadan geçiş yok, her gelen bizim askerlerimizin rehberliğinde belli noktalarda konaklayacak, yemekti iaşeydi filan herkes cebinden alman usulü ödeyecek. bak size pazarlar kurdum, oradan alın işte ne istiyorsanız. konstantinapol'e gelenler de önce elimi eteğimi öpecek, sonra geçecek. anadolu'da kaybettiğim eski toprakları da ele geçirirse bir kısımını bana verecek" der.
hem ayranım dökülmesin hem belim incinmesin diye şart koşar bu elemanlara.

haçlılar konstantinapolis sınırına geldiğinde "hoopp nereye hacı, öyle her elini kolunu sallayan giremez buralara, başhekimin emri var,geçemen" diye şehre sokulmazlar. önce gidip imparatora bağlılık yemini ettirilirler sonra hızlı bir şekilde gemilerle boğazdan karşıya geçirilerek anadolu topraklarına salınırlar.

bu haçlılar öyle toplu halde gelmezler. orta çağ milletleri her hıyarım var diyene tuzu benden demedikleri için dalga dalga ilerlerler. misal, önce halk haçlı hareketi dediğimiz köylülerden ve küçük soylulardan oluşanlar dalarlar bizans kapılarına, daha sonra baronların ve daha büyük soyluların askerleri gelirler.
anadolu'ya geçerler, ilk önce iznik'i alıp bizans'a verirler. daha sonra anadolu içlerine doğru devam ettiler. anadolu içlerinde gerek türk'lerin gerilla savaşımsı saldırıları, gerek arazinin yaz aylarındaki çoraklığı derken baya kırılırlar antakya'ya gelene kadar.

antakya ele geçirilir uzun kuşatmalardan sonra, diğer yandan burayı geçtikten sonra kudüs'ü ele geçirirler. kudüs'ü ele geçirdikten sonra birbirlerine düşerler, sen mi yöneticen ben mi yöneticem diye diye. en son kudüs krallığını kurarlar ama bunun yönetimi iyice karışıktır.
devamını gör...

müslüman olan ilk sahabilerden biri. ayrıca servet birikimi hakkındaki görüşleriyle ünlenmiştir. günümüzde en ünlü sahabilerden biridir. hz. ebu zer, diğer sahabelerin aksine kur'an-ı kerim'deki serveti biriktirip de allah yolunda sarfetmeyenleri bir azap bekliyor gibi ayetlere dayanarak, ihtiyaç fazlası olan malın allah yolunda harcanması gerektiğine inanırdı. fakat diğer bazı sahabeler bu görüşü reddeder ve az önce söylediğim tipte ayetlerin, zekât ayetlerinin indirilmesiyle beraber neshedildiğini söylerdi. fakat çoğunluk sahabeler ise, az önce söylediğim tipte ayetlerin, zekât vermeyenleri kastettiğini söylüyordu. fakat bazı rivayetlere göre, hz. ebu zer, resulullah'ın da kendisi gibi düşündüğünü söylüyordu. muaviye, ilgili ayetlerde kastedilenin ehli-kitap olduğunu söylerken, hz. ali, ilgili ayetlerin 4.000 dirhemden fazla malı olan kimsenin allah yolunda harcamayıp biriktirenler hakkında indiğine inanırdı. ki bu konu daha fazla araştırılmalıdır, bu anlattıklarım, konunun sadece bir kısmıdır.

günümüzde, hz. ebu zer, pek çok insanın dikkatini çeken bir sahabedir. ki kendi zamanında da dikkatleri üzerine çekmişti, bundan olsa gerek, bazen hakkında bazı haberler de uydurulmuştu.

resulullah'ın, hz. ebu zer'e, dünyaya hiç değer vermediği için, elinde bulunanla yetine bildiği için, "mesîh-ül-islâm" lakabını verdiği söylenir. hz. ebu zer, fakir ve yalnız yaşardı. resulullah, tirmizi ve ibn mace hadisine göre şöyle buyurmuştur:

"gökkubbenin altında ve yeryüzünün üstünde ebu zer'den daha doğru sözlü kimse yoktur." (tirmizi bu hadis'in hasen, yani sahih hadisle zayıf hadis arasında, fakat sahih'e daha yakın olan bir hadis olduğunu söylemiştir).

resulullah, tirmizi hadisine göre şöyle buyurmuştur:

"konuşma tarzı (lehçe) sahibi olarak, meryem oğlu isa'nın benzeri, ebu zerr'den daha doğru ve daha vefalı birini ne gök kubbesi altında barındırmış ne de yeryüzü sırtında taşımıştır." hz. ömer, imreniyormuşcasına, "ey allah'ın rasulü! onu bu şekilde tanıyor musun?" dedi. bunun üzerine resulullah, "evet" dedi ve ardından, "siz de onu öylece tanıyın." buyurdu. -- tirmizi bu hadis'in hasen garip olduğunu söylemiştir, fakat "hasen garip" ne demek, bunu açıklamamıştır, daha fazla bilgi için bkz.

bir tirmizi hadisine göre, resulullah şöyle buyurmuştur:

"ebu zer, yeryüzünde meryem oğlu isa'nın zahidliği gibi yaşayıp gitmiştir."

ayrıca tebük seferi ile ilgili şöyle bir olay da anlatılır,

"hz. ebu zer anlatıyor:

"devem yaşlı olduğu için, tebük seferinde arkada kaldım. onu biraz besledikten sonra resulullah'a yetişirim diye düşünmüştüm. birkaç gün besledikten sonra yola devam ettim. fakat yolda iyice benimle inatlaştı. yerinden hiç kımıldamadı. eşyalarımı sırtıma atıp şiddetli sıcaklara rağmen yaya olarak yoluma devam ettim. birgün öğle vakti resulullah'a yetişebildim. susuzluğumun son haddine varmıştım. gözcülerden biri beni görünce, resulullah'a şöyle dedi:

"ya resulullah! bir adam yol üstünde tek başına yürüyor!"
resulullah şöyle buyurdu: "ebu zer mi? ebu zer olmasını isterdim."
dedi: "ya resulullah! vallahi, ta kendisi!"
resulullah buyurdu: "allah ebu zer'e rahmet etsin! o yalnız başına yürür, yalnız başına ölür, yalnız başına diriltilir!"

resulullah'ın yanına vardım. neden geciktiğimi sordu. devemin durumunu anlattım. bana, "ey ebu zer! bana gelip kavuşuncaya kadar allah, senin attığın her adımına karşılık bir günahını bağışlasın!" diye dua buyurdu."
devamını gör...

her ayrılık bir başlangıç, bu gidişle sonum olmaz.
devamını gör...

bbc türkçe servisi olan ingiliz yayın kuruluşu. bizim ana akım medya çöplükte takılırken, kendileri hem web site hem de youtube aracılığı ile kaliteli haberler/içerikler üretmektedirler.

youtube kanalı : www.youtube.com/channel/UCe...
devamını gör...

izmir’in dikili ilçesi’ne bağlı bademli köyü’nde bulunan koylardan bir tanesidir. zindancık koyu olarak da bilinir. killik koyunun hemen yan tarafında yer almaktadır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ordu komutanının birliğe ziyarete gelip, dolaşırken erlere hal hatır sorması ile aynı etkiyi yaratır.
devamını gör...

geri geri yürüyün bir tur.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu refah seviyesi, rahata alışmış gençlik varken kimse savaşa girmez. adamlar şu pandemi zamanı dans edip parti yapamıyoruz diye polisle çatışıyor, bunlarmı savaşa gidecek. ama ekonomileri bozulursa yeni toplama kampları başta türkler bütün göçmenler için kurulabilir.
devamını gör...

beyoğlu, istanbul, türkiye
8 mart 2021

yazık
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kavunpeynir edirne'de yaşayan bir kanunî
devamını gör...

sevdiğimiz insanı değiştirmeye çalışmak. gerek karakter gerek dış görünüş gerekse sosyal alanına müdahale gibi düşünelim. ama sadece düşünelim. bir ihtimal söyleyebiliriz ki bu bile onu rahatsız edebilir. çok değiştirmeye çalışmayalım nasıl sevdiysek öyle kalsın.
devamını gör...

yaşadığım negatiflikleri hiç kimseye belli etmemem, anmamam.
onların altını çizmemem.
öyle ki zamanla ben bile unutuyorum yaşadığım olumsuzlukları.
itinayla kendi kandırılır *.
devamını gör...

yeğen aşkına, aşkların en güzelidir,
baya da geç hala oldum, toplam bir tane zaten, resmen sıraya giriyoruz, anne tarafı da bizim gibi, çok ihtiyacımız varmış yetmiyor şu an, bana bir hala der, içimin yağları erir.
devamını gör...

arkataraf?

neye gülüyorsunuz bakayım. anlatın da biz de gülelim.


( gülemezsin sen, sen kıskan)
devamını gör...

yüzüne bakmadan konuşmak.
devamını gör...

imansız ölmekten.
aksini ispat edemeyeceğim iftiradan.
kırdığım birini kaybetmekten.
yapayalnızlıktan.
ve daha bir sürü şey...
devamını gör...

alkol kullanmayışıma rağmen sarhoş kalbimde kırılan kadehlerin haddi hesabının olmaması. sonra arasanız bulamayacağınız rüyalarımın olması ya da ne bileyim sıla mı gurbet mi adını siz koyun işte!
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim