o evin dağınık olmasıdır.
kahvaltı hala masada duruyorken gider gider battaniyenin altına girer saçma saçma tv programları izlersin.
devamını gör...

fakir baykurt'un romanı.

kantarma köyünün, susuzluk ile olan hikayesini ve bu hikayenin tam orta yerindeki köygöçüren bitkisinin orta anadolu halkı ile olan ilişkisini anlatır.
devamını gör...

1952 dogumlu ingiliz yazar ve komplo teorisyeni. 20'nin uzerinde kitap yazmis, 25'in uzerinde farkli ulkeler de konusmaci olarak sempozyumlara katilmis. genel hayat hikayesi şöyle; daha lise donemlerinde futbola olan ilgisi ve yetenegi kesfedilir ve futbolcu olur. yasadigi saglik sikintilari nedeniyle futbolculuk kariyerini mecburi noktalar. sonrasinda 10 seneye yakin bir sure bbc'de spor spikerligi yapar. orada da bir takim problemler yasayinca ingiltere'de green party'de basin sozculugu yapmaya baslar.
buraya kadar her sey normal gorunebilir fakat icke olabildigince ilginc biridir. gorunmeyen varliklarin kendisiyle kontak kurdugunu iddia etmektedir. soyledigine gore kontrol edemedigi bir ic sesin onu yonlendirdigi, verilen yonlendirmleri uyguladiginda, bir takim gercekleri gorebildigini ifade eder. iddialarini ve soylemlerini atiye dizisinin senaryosuna benzedigini soyleyebilirim. 1990'li yillarda (tarihten emin degilim) yine ic sesinin peru'ya gitmesi gerektigini soylemesiyle peru'ya gider. turkuaz tepesi olarak bilinen bir alanda bir takim guclerle kontak kurdugunu, bedeninin farkli bir enerjiye tabi tutuldugunu sonrasinda ise bilincinin ve algilarinin farkli bir boyuta gectigini iddia eder. dahasi dunyaca taninan, rockefeller ve rothschild ailelerinin soylarinin bir surungen turunden geldigini, insan surungen melezi olduklarini, amaclarinin dunyayi ele gecirmek oldugunu dile getirir. bu tur iddialar bir hayli sacma fakat kuresel bazda bircok sorunu onceden insanlara bildirmesinden oturu insanlarin dikkatini cekmis, sempozyumlardaki konusmalari dvd haline getirilerek yuksek taleple satilmistir. iddialarinin ilk ciktigi donemlerde toplumca dislanmis, basinda bile alay konusu haline gelmis hatta yine 90 yillarda "allah'in ogluyum" sozu bayagi tepkiye neden olmustur. kitaplarinda ve söyleşilerindeki kendini ifade edis bicimindeki yetenegi insanlari etkileyince, bircok soylemi dikkate alinmaya baslanmistir... yazarin ozellikle insanoğlu ayağa kalk, en büyük sır ve size hiç söylenmemiş ama bilmeniz gereken her şey kitaplari olabildigince meshur. komplo teorilerine merakiniz varsa ozellikle " insanoğlu ayağa kalk" kitabini tavsiye ederim...
devamını gör...

zenginlerin depresyon yerine bu tanımı kullanmaları sonucu ortaya çıkan zengin hastalığı
devamını gör...

nietzsche’nin aktif ve pasif nihilizm ayrımı, dünyanın/yaşamın olumlanmasına ilişkin bir anlatı sunar ve değerler sorunsalına bağlanır. popüler felsefe nietzsche’nin nihilist bir filozof olduğunu iddia etse de söz konusu iddia absürt bir iddiadır ve nietzsche’nin temel gayesi nihilizmi aşmaktır. aktif nihilizm, bir öte dünya anlatısıyla değerleri öte dünyaya yerleştirir ve mevcut dünya öte dünyadaki değerler aracılığıyla yadsınır/değersizleştirilir. platon’un idealar kuramında veya teolojide cisimleşen söz konusu düşünüş tarzı, mevcut dünyayı öte dünyanın kötü bir kopyası olarak telakki eder. bu dünyanın yaşanmaya değmeyeceği fikrini gündeme getiren aktif nihilizm, kişinin bu dünyada çileci bir hayat sürmesi gerektiğine işaret eder ve bu hayata çok da bağlanmamak gerektiğine vurgu yapar. öte taraftan pasif nihilizm ise, bir öte dünyanın olmadığını kabul etmekle beraber, mevcut hayatı değerlerden soyutlamaya çalışır ve biyolojik yaşamın yeniden üretimini tek değer olarak ele alır. yani bu hayattaki tek amacın hedonist bir yaşam olduğuna işaret eder. bu çerçevede, bir tarafta değerlerini bulamamış bir dünya, diğer tarafta ise dünyasını bulamamış değerler vardır. nietzsche aktif ve pasif nihilizm dikotomisini aşmak için, kişinin öte bir dünyaya inanmaması gerektiğine fakat bu hayatın da değerlerden azade olmadığını vurgu yapar.
kişi kendisine sunulan değerleri değersizleştirerek yerine kendi değerlerini ikame eder ve söz konusu değerler ekseninde kendisi olma yolculuğuna çıkar. kişinin nihilizmi aşması için kendi değerleri bulması ve dolayısıyla kendisi olması gerekmektedir. bu açıdan felsefeye değerler sorununu getiren nietzsche’nin son kitabı olan “ecce homo”nun alt başlığı ilgi çekicidir: kişi nasıl kendi olur? bütün bir felsefi projesini kendi benliğini inşa etme projesi olarak gören nietzsche’nin anti-nihilist tavrının altında, kişinin bu dünyayı olduğu haliyle olumlaması ve kendi değerlerini inşa etmesi gerektiği fikri yatar
devamını gör...

“aramızda dağlar yollar yıllar var iken
beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş
sargın yaprakmışım dallarına
yangın toprakmışım yağmurlarına

türkü olmuşsun, umudummuşsun
sevdama yarınlarıma”

yeni türkü’den dinlemek isterseniz buyursunlar efenim
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

herkesin belli zamanlarda endişe, kaygı, ve panikle yoğrulmuş bir his yumağının içine atılma durumudur aslında. bu his kendimizi tehlikede hissettiğimizde, gergin ya da stresli olduğumuzda vücudumuzun gösterdiği doğal bir tepkidir.

aniden gelen ve düzenli şekilde devam eden panik veya gerginlik, korku hissiyle yaşanan bir anksyete bozukluğudur. fakat panik atak bozukluğuyla başetmeye çalışan bir kişi için stres, panik, korku, gerginlik, anksiyete gibi duyguları hem düzenli bir şekilde hemde çok fazla belirgin nedenler olmadan biranda yaşamaya başlar. bazen herhangi bir belirti göstermez.

panik bozukluğu panik atakla bağlantılı bir rahatsızlıktır. aniden ortaya çıkan ve tekrar eden panik ataklar, bu atakların sürekli gerçekleşeceği beklentisinin ortaya çıkardığı bir kaygı, travma ve panik atak anında gerçekleşen duygu bozukluğu durumu, vücudun yaşadığı ani değişikliklerden dolayı öleceğini ya da zarar göreceğini düşünme nedeniyle hayata tam ve doğru şekilde karışamama olarak gözlemlenen durumdur.

psikolojik bir rahatsızlık olmasının yanında kimyasal bir beyin olayı olarakta tanımlandırılır. tam olarak nedeni belli değildir aslında. tedavisi tabi ki mümkün. doğru ve düzenli bir yöntemle.

belirtilerini kalp kriziyle karıştıranlar vardır. ve o esnada kalp krizi geçirdiklerini düşünürler. kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı,
tansiyon yükselmesi, hızlı ve yüzeysel nefes alıp verme, baş dönmesi, bulanık görme, göz kararması, titreme, kan basıncında artma, kaslarda aşırı gerginlik, soğuk terleme, midede şişkinlik, sık idrara çıkma, bayılacakmış hissiyatı sıkça görülen belirtilerdendir. kişi vücudununun kontrolden çıktığını, kendi kendini yok edeceğini düşünür ve bu olaylar karşısında kişi öleceği ve aklını kaybedeceği korkusu gelişir. nefes nefese kalır açık havaya çıkmak ister bazende kendini hastaneye atar.

kapalı alan, açık alan, kalabalık yerler ya da bazen çok sakin yerlerde korku yaşayabilirler. tünel, köprü, otoyollar, asansör, tren garları, büyük marketler, sinema ve tiyatro salonları ani şekilde gelen bir panik atağa maruz bırakabilir kişiyi. bu ortamlardan kaçarlar ve kendilerini hergeçen gün kısıtlarlar.

bu aslında bir döngüdür. ve her geçen gün dahada artan dahada kısıtlayan bir döngü. kişi bunu içinde bulunduğu durum içerisinde ilginçtir ki farketmez. her geçen gün dahada yalnızlaşır, içine kapanır, kendini kısıtlar.

bir gün erkek arkadaşımla kalabalık bir caddeden geçiyorduk. eskiden ailesiyle orada yaşadıkları evi gösteriyor ve çocukluğuyla ilgili bazı şeyler anlatıyordu. biranda yüzünün şekli değişti ve hızlı nefes almaya başladı. sahile inelim dedi. yarım saat bir saat sonra eve gitmek istedi. o gece doğru düzgün konuşmadı benle. bir iki gün evden çıkmadı. sonra yeniden sahilde buluştuk ve üzerinde eşofmanlar vardı. ilginç bir şekilde bir daha hiç kot pantolon giymedi. o caddeye yakın yollara bile uğramadık hatta bana bile mesafeli davranmaya başladı.

bu biranda başlayan bir süreç değildi aslında. son 10 yılı buna benzer ama daha sakin daha pasif durumlarla geçirmiş. annesini kaybetmesi üzerine bu süreç hızlandı ve biranda kendini eve kapatmaya kadar gitti. aslında onun ki anksiyete kaygı bozukluğu yani ama tabi panik atak bu rahatsızlığın içine de harmanlanmış.

çocukluğunda ailesiyle yaşadığı bazı sorunlar, özellikle annesinin yüklediği kaygı durumları, anne babasının erken yaşta ayrılması, babasının sorumsuzluğu ve annesinin bu durum karşısında çocuklarına yaşattığı işkence gibi bir hayat. gerçekten akıl almaz yaşamlar var arkadaşlar.

bu rahatsızlıkların kökeni genelde çocukluk travmalarına dayanıyor. kaçımız tam manasıyla mutlu bir çocukluk geçirdik değil mi?

benim kafamı çok karıştırıyor bu durumlar. onunla yaşadığım 4 sene. benim ona destek olmak için uğraşlarım fakat sonunda benim desteğe ihtiyacım olması. bunun sonunda kendi çocukluğuma dönüp bakma ihtiyacı duymam. peki ama bu travmalar neden şimdi hortladı? düzgün psikolojiyi bile bozuyor bazı insanlar. altına çakıyor bir dinamit. bomm.

güçlü olma mı yoksa güçsüz olma durumumu mu? bunu da sorguluyorum. beynin bir oyunu bizi oyalama durumu. beynin düzgün işlemeyişi. artık düzgün işleyemeyişi. bunun için ciddi bir tedavi gerekli tabi. ama yine beyni kendini fazla ciddi olduğuna inandırmış insanı. ben güçlüyüm tüm bunlara gerek yok. ben zaten bunları biliyorum. peki ya çözüm? hah belkide egolu bir beyinin gerçekleri kabul etmeyişidir.

o günden sonra bana daha serin davranmaya başladı. aramızda sert diyaloglar gelişti. artık beni sevdiği için değilde bana ihtiyacı olduğu için yanımda olduğunu o kadar net hissettiriyordu ki bana, bu durum ben de değersizlik hissi oluşturdu. hah sonra bu duygunun çocukluğa dayandığını düşünmeye başladım. travmalara inmeye onları araştırmaya başladım. kendime cicik cicik travmalar geliştirdim. beni itmesi, bana mesafeli olması, bana sadece ihtiyacı olduğu zamanlarda ulaşması (evde yalnız kalmak zorunda kaldığı dönemlerde, onun çıkamayacağı gidemeyeceği alanlara gidilmesi gerektiğinde ya da buna benzer yetemediği alanlarda.) vsvs bendeki değersizlik hissini eşeledi durdu.

sağlıklı kalmaya hatta başka insanlara yardım etmeye çalışırken nurtopu gibi psikolojik rahatsızlıklarım oluşmaya başladı. oluştu. bunu çok erken fark etmem önlem almama ve kendi kendimi tedavi etmeye çalışmamda işe yaradı tabi. ama ciddi bir şekilde yıprandım bu süreçte. daha güçlü olmak için bazen birazda olsa hırpalanmak gerekir değil mi? hayat bize yeni yeni şeyler öğretmeye bayılıyor. bunu bazen yeni insanlarla yapıyor. her geçen gün daha güçlü olmamız için bizi zorluyor.

çok fazla uzadı değil mi? panik ataktan nerelere geldik. iyi ki de geldik. yine kendimi sorguladım ve yeni çıkarımlarda bulundum. umarım siz dede bu etki oluşmuştur. sevgiler...
devamını gör...

tanım: bir ilk tuvalet değildir. onlarca şakülü kaymış heladan kapısı sağlam olanı bulup sabah kalktığında millet girmeden direkt oraya gitmek için araştırma yapmak gerekir.
benim için herhangi bir günden farkı olmayan ilk sabahti. zaten koğuş kalk cümlesinden önce sabah namazı için erkenden kalkardim ben koğuşa geldiğimde millet fosur fosur daha uyumaya devam ederdi. good times.
devamını gör...

maç yayını yapan kafelerdeki büyük plazma tv'leri aratmayacak türdendir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: rahibinden. com)
devamını gör...

"yaz- " (eski türkçe "yas-": açmak, sermek) eyleminden evrilerek türetilmiş ve edebiyat ile anlamdaş sözcük.
devamını gör...

isterse bal kaymak sözlük olsun farketmez diye cevap verdiğim duyuru. hoş sohbet için buradayız biz yoldaş.
devamını gör...

muhayyel: tahayyül edilmiş, hayal edilen, hayal edilmiş.
tahayyül: imgeleme.
ruberah: gitmeye hazır, yüzü yola doğru.
devamını gör...

adını yazsam sahilimin ıslak kumlarına
denizler gider mi suyuma
görünmem senden başkasına iki gözüm ama
şu anda cehennemdeyim elimde asa
gezegeni bile yakarım bana kalsa
n'olur dolup dolup dolu olup yağsam
istanbul'un bütün koruları alev alsa.

devamını gör...

düşünmeden, söylediğin sözlerin o an ne anlama geldiğini bilmeden karşındaki insanı üzmektir.
devamını gör...

yatay yönlü hareket eden bir bulut çeşidi. raf bulutu ve rulo (ya da tüp) bulut olmak üzere 2 şekilde görülür. nadir görülen bulutlardandır.

yukarı ve aşağı yönlü hava akımlarının, fırtınanın ön kısmını yan taraflara doğru kıvırarak silindire dönüştürdüğü zaman ortaya çıkarlar.

raf bulutu:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

rulo bulut:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

üniversite son sınıfta yaslilik psikolojisi isminde aldığımız dersin bilimsel adı. bu derse giren hocamız kendisi de yaşlı olduğu için hüzünlü bir şekilde anlatırdı herşeyi. bedenin büyüyüp gelismesi nasıl heyecan ve coşku verici bir gerçeklik sunuyorsa eskiyip çürümesi de bir o kadar hüzünlü.
devamını gör...

büskevit'lerden sonrası sarmadı.
devamını gör...

(bkz: bal yerine reçel yapan arı)
bi insani hiç görmeden yanaklarını sıkasınız geliyo mu benim geliyo.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim