son yıllarda unuttuğum muhteşem beyin aktivitesi ürünü. daha doğrusu unutturdular umutsuzlukla.
devamını gör...

kardeş adamlar araştırmayı barcelona'da yapmışlar. ben ankara'da yaşıyorum. melih gökçek falandı daha düne kadar buralar. çamurla yıkanıyorduk. okeyy?

bizim henüz pet şişelerin zararını düşünmek için otuz yılımız daha var.
devamını gör...

daha 2-3 gün önce sevdiğim birisini gasilhanede kendi ellerimle yıkayıp kabre indirdim. gene her zaman olduğu gibi mezarına toprak atmadım. hiç atmam zaten, kimseninkine atmadım.

çok saçmaydı. o cansız beden, yok oluş hali. bu yaşıma kadar çok sevdiğim insan vefat etti, çok cenazeye katıldım, çoğunda soğukkanlılığım sebebiyle yardımcı oldum bu tarz işlerde. bazen diyorum ben mi hissizim yoksa dünyayı mı anlamıyorum ya da ne bileyim günün birinde bunları içime ata ata ölüp gidicem mi.

anlamıyorum sözlük. ama bilinç olmadıktan sonra hiçbir seyiz. hiçbir şey.
devamını gör...

yks sonuncularının da türkiye'den çıkmasıyla nötrlenen durum.
devamını gör...


"6 yaşında iseniz ve aşıksanız hayat gerçekten çok zor"


repliğine bayıldığım çizgi filmdir. yakın bir arkadaşım çok seviyorum diye 20 li yaşlarımda bana kitabını bile hediye etmişti.

denk geldikçe hala izler ve severim cedric'i
devamını gör...

sabah sabah dolmuşçuya 200'lük banknotu uzatırsan ağır küfür yersin.
devamını gör...

bebeğin apgar skorunun yüksek olması beklenir. 0, 1, 2 puanlar verilerek toplam puan üzerinden değerlendirme yapılır. bebekte bakılanlar şunlardır:

-kasların sağlığı
-kalp atışı
-yüz ifadesi
-cilt rengi
-solunum

7- 10 puan alan bebekler normal kabul edilir. 4-7 puan alan bebeklere oksijen desteği gerekebilir. 0-3 puan alan bebeklere resüsitaston gerekir.
devamını gör...

başrollerinde demet akbağ- (perihan) ve evrim alasya'nın-(ferda) rol aldığı star tv dizisidir.

dizinin konusu alışılmışın dışındaydı. anne ve kızın düşman olduğu bir dizi pek hatırlamıyorum. ayrica demet akbağ gibi usta bir oyuncunun rol almasından da anlayabiliriz.

demet akbağ'ın canlandırdığı perihan güçlü bir kadındır. zengindir. kızı berna ve torunlarıyla güzel bir hayat sürüyordur. ferda'da perihan'ın kızıdır. fakat yıllar önce kızı ferda'yı terkedip onunla iletişimini kesmiştir. ferda ise binbir zorlukla bir kuaför dükkanı açar ve kızı merve ile yaşamaktadır.

ferda annesinin onu terketmesi ve zenginlikten/ kendi hayatından mahrum bırakmasından dolayı intikam almak için öz kardeşi berna'nın eşi fikret ile birlikte olur. fakat berna bir gün eşini ve ferda'yı bir evde basınca olaylar kopar. ferda öz kardeşini öldürür.

dizi de bu noktada başlar. bu cinayeti 3 kişi biliyordur. ferda, fikret ve aras.

fakat ferda'da yıllar önce kendi gibi belalı bir tip olan ahmet'ten ayşem adında bir kız çocuğuna hamile kalmış, annesinin yıllar önce onu terkettiği gibi o da kendi çocuğunu terketmiştir.

yukarı da yazarımız dizinin adının neden akrep olduğunu sormuş. çünkü dizi anne ve kızın birbirinden bu derece nefret etmesini konu alıyor. perihan kızı ferda'yı hep bir akrep olarak görmüş ve onu kendi zehiriyle öldürmek istemiştir. evet yanlış duymadınız kızını zehirleyerek öldürmek ister. fakat ferda'da annesinin akrep olduğunu ve tek kurtuluşun kendi zehri olduğunu söyler. en son da perihan kansere yakalanır.

güzel diziydi fakat 26. bölümde final yapmıştır.
devamını gör...

demir parmakliklar ardinda olmadigin halde hala yapamadiklarindan sikayetciysen, zincirlerini beyninde ara!..
devamını gör...

kitap araştırmacı/ yazar/ kaşif  erling  kagge'nin kaleminden,  çevirisini  nezihat bakar-langeland'ın yaptığı  alfa yayınlarından çıkan, 33 denemeden oluşan bir kitap.

norveçli  kaşif kagge bu kitabı kendi yaptığı  everest tırmanışları,  kuzey ve güney  kutuplarındaki  gezilerinde yaşadığı sessizlikten yola çıkarak yazmaya karar vermiş. denemeler şeklinde neredeyse her birinde sessizliğe farklı bir bakışla yaklaşmış.  ve bize üç tane soruyu soruyor,  bunlara cevap arıyor.  " sezzizlik nedir? nerde, nasıl bulunur? ve neden önemlidir?"

tam anlamıyla bir gürültü çağında yaşıyoruz.  doğduğumuz ev, okulumuz, işimiz.. kısacası hayatımızın geçtiği bütün alanlarda bir gürültü hakim ve biz buna o kadar alışkınız ki. bizim için adeta konfor alanı ve bunun dışına çıkmak korkutucu olabiliyor.  bu yüzden sessizliğimizle baş başa tam anlamıyla kalamıyoruz.  pascal bu durumu şu düşüncesiyle çok güzel ifade etmiş.  " bütün insanlığın mutsuzluğunun kaynağı yalnızca tek bir şeyde yatmaktadır ki bu, insanın bir odada kendi kendine , sakin bir şekilde oturmayı  becerememesidir. "

kitap bana bir çok konuda sorgulama yaptırdı,  düşündürdü ve kararlar aldırdı.  ben okurken çok keyif aldım. farklı bir bakış açısı sunan güzel bir kitap muhakkak şans verilmeli. 

keyifli okumalar dilerim..
devamını gör...

hayata dair mutlaka gülecek bir şeyler bulan insandır. iyi yapıyordur başka türlü çekilmez ki. *
devamını gör...

dalgakıranı olan liman anlamına gelmektedir. yunancada ''liman ağzına inşa edilen koruma suru'' anlamına gelen ''mandrakion'' kelimesinden türeyen sözcük, ilk defa 6. yüzyılda prokopios'un kartaca limanı'ndan bahsettiği eserde geçmiştir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ne olduğunu çözemedim ben. sözlükle ilgili değil yazarlarla ilgili bir durum. arkadaşlar bir tanımı beğenmek çok kötü bir şey değil ki. en fazla birilerini mutlu edersiniz.
tamam uzun zamandır yokum. unutulmuş olabilirim ama herkes mi unutuldu?
niye kimse kimseyi beğenmiyor.
tanım girip diğer gün usul usul siliyorum.
suç işlemiş gibi hissediyorum ya.
gidip bir kahve falan için kendinize gelin a dostlar.
devamını gör...

''o '' cık cık cık cık'' değil miydi ya?'' dedirten başlık.
devamını gör...

kendini sevmeyerek.
devamını gör...

resmi gazete'de yayımlanan cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile boğaziçi üniversitesi'ne hukuk fakültesi ve iletişim fakültesi kurulması.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

iletişim fakültesi tamam ama hukuk fakültesine hiç gerek yoktu bence. zira elini sallasan hukuk fakültesi öğrencisine değiyor.

kaynak: tr.sputniknews.com/turkiye/...
devamını gör...

son zamanlarda iyice hissettiğim olay. elbette bu bir sorun değil ama beni şaşırtmıştır. çünkü buraya üye olan çoğu kişi ekşi sözlükten gelmiştir* ve ekşi neredeyse tamamen inançsızlardan oluşur.acaba inançlı olanlar buraya geldi de inançsızlar orda mı kaldı?
devamını gör...

bunun sebebi olarak flash bellek içerisindeki index gösterilir ama sebep bu değildir. sebep üreticilerin, 16 gb, 16.000.000.000 (16 milyar) byte'dır demesidir.

gerçekte ise durum böyle değildir. aslında 16 gb = 16*1024 mb = 16*1024*1024 kb = 16*1024*1024*1024 byte'dır.

10^9 / 2^30 oranında bir kaybımız bulunmaktadır. ki bu oran da yaklaşık olarak 0.9313'tür.

16 * 0.9313 size 14.9 sayısını verir.

aynı şey diğer bütün depolama birimlerinde de geçerlidir. ssd, hdd fark etmez. sahtekarlık almış başını gitmiş. püü.
devamını gör...

hıh!

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bazılarınızın iç sesi olmaya geldim:

"hiçbir şey anlamadım ama çok güzeldi."

yıldızlararası bilimi diye bir kitap önerilmiş yorumlardan birinde, okusam muhtemelen onu da anlamam. konuyu az buçuk idrak edebileceğim kaynak önerisinde bulunacak üyeler, lütfen yeşillendirin. anladığım tek şey; yaptığım mesleği fazla abartıyorum, artık daha az kasarak çalışabilirim, ne de olsa bir sürü kara deliğin olduğu bir kainatta yaşıyoruz.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim