telefon numarasının son 4 hanesi. bu sözlük de dahil olmak üzere ekşi, uludağ ve kısa süre bulunduğum instela daki tüm şifrelerim eski sevgilimin telefonunun son 4 hanesiyle başlıyor. sonuna çeşitli kombinasyonlar ekledim ama başı hep o son 4 hane.

sadece bunlar da değil. 2 kredi kartım ve e mail şifrem de yine o son 4 hane. evet biliyorum aptalca ve riskli ancak o telefon numarası benim hayatımın tam merkeziydi. 17 yıllık bir cep telefonu numarası o. kullanımda da degil.

böyle işte. galiba iyi değilim.
devamını gör...

1960'ların sonlarında ve 1970'lerin başlarında, walter mischel adlı bir psikolog, "hazzı erteleme" üzerine bir dizi deney yapar. mischel, bunu yaparken hazzı erteleme yeteneğinin denek çocukların gelecekteki yaşam başarısının bir göstergesi olup olmayacağını öğrenmeye çalışır.

deneylerde, 3 ile 5 yaş arasındaki çocuklar bir odaya konur ve önlerine bir marshmallow, çikolata veya pasta konur. odadan ayrılmadan önce, deneyi yöneten kişi her çocuğa, işi olduğunu ve belli bir süre sonra geleceğini eğer masadaki tatlıyı yemezse ikinci bir tatlıyı yemeye hak kazanacağını söyler ve gider.(çocuğa bu yapılır mı be, ben bu yaşta dayanamam o tatlıya, burnumun dibinde olacak, o bana bakacak, ben ona bakacağım haaa?).

doğal olarak çoğu çocuk bu testi geçemiyor ve anlık "hazza" yenik düşüyor, tatlıyı şapur şupur yiyor, peki her şeye rağmen söz dinleyerek "hazzı" yemeyen dolayısı ile ikinciyi hakeden çocuklar ileride ne mi oluyor? bu çocuklar ileride akademik yönden daha başarılı oluyorlar, iş hayatlarında da bu başarı devam ediyor, daha sosyal, spora daha meyilli, alkol ve uyuşturucu gibi zararlı alışkanların pençesinede daha az düşüyorlar.

konu ile ilgili iki video bırakıyorum aşağıya.
birincisi deneyle ilgili (çocuklar resmen kıvranıyor)


bu da once upon a time in america filminden. kahramanımız aşık olduğu kıza pasta alır, onun evine gelmesini bekler ve ........:


edit: sevgili evernevergreen uyardı, bir de aras denen sevimli velet varmış, onu da ekleyelimde tam olsun:
devamını gör...

tecavüzcüye tecavüzcü denir. doğru yapmıştır.
devamını gör...

kişisel tercih olduğu için çok normaldir.
devamını gör...

bunun kitaptan okuyan versiyonu vardı bizim fakültede,
anayasa hukuku dersini kitaptan işliyordu inanamamıştım ilk gördüğümde,
şaka falan yapıyor olmalıydı, yapmıyormuş meğer.

allah korusun,
hiçbir akademisyenin başına gelmesin böyle şeyler...


diğer anayasa hocamız nasıldı ama ya, kitapsız gelir anlatır çıkardı.

bakın bunu da anlatmadan geçemeyeceğim,
ceza hukuku hocamızın dersinde sıkıntıdan patlardık.
30- 40 dk sonra takip edememeye başlardık,
neden biliyor musunuz adam kitap gibiydi. ara vermeden 1 saat elli dk ders anlattığını biliyorum. dua ederdik bitirsin diye. öyle kitap gibiydi ki yazıya dökseniz sadece noktalama işaretlerine ihtiyaç duyardınız. sonra ver matbaaya bassınlar.

maşallah hocama! allah kem gözlerden nazarlardan korusun!

bu muhteşem hoca mevcut türk ceza kanunu'nun yazımında en etkili olmuş isimdir.
ne hale getirdiler hocanın yazdığı kanunu. yazık!
devamını gör...

kitap.

istisnasız bütün devrimlerin temelinde yatan, onlara yol gösteren şeydir kitap.

ve her devrim girişimi, muktedir gücün nezdinde suçtur. ve her devrimin temelinde kütüphaneler vardır.

birçok savaşın sonunda; savaşı kazanan tarafın, ele geçirdiği topraklarda kütüphaneleri yok etmesi, muktedir güç açısından, kitapların ne denli tehlikeli olduğunun kanıtı değil midir?

kitaplar; bazen ruhu öldürür, bazen de diriltir. sizi öldürebilen ve diriltebilen şey, güçlü bir silahtır.

alttaki tanım editi: arkadaşımız farklı bir kullanım metodu paylaşmış. böyle bir yaklaşım da söz konusu. ancak biz john wick değiliz.
devamını gör...

tabi kardeşim, adamlar devletinin ismini senden iyi bilecek halleri yok. aslında "devleti atamani" ama vatan haini arap sevenler tarafından "devleti osmani" demişler.
devamını gör...

hani nerde?
160 geldim 160 gidecem.
uzun süre topuklu da giyemiyorum.*
devamını gör...

ben arardım. zaten ailemle aramda bariz bir kafa farkımız var. nasıl onların evladıyım anlamadım gitti. çok zıtız çok. aslında zıtlıklar güzeldir ama bu anlayışlı insanlar arasında olduğunda. sıfır anlayış sıfır empati ile olan bana oluyor.
devamını gör...

evet, bu başlığı uzun zamandır açmak istiyordum. çünkü çevremdeki hemcinslerimde bu davranışı ve isteği çok görüyorum. yalan olmasın, ergenlik dönemlerimde benim de hoşuma giden bir düşünceydi. öncelikle gözlemlerime dayanarak bu gibi kızlar için genellemelerde bulunmak istiyorum*: bu gibi kızlar genelde ailevi sorunlar yaşamış olan, psikolojik sorunları da olması muhtemel kızlar olabilirler. çünkü çok acı çekmişlerdir bu yüzden karşısındaki erkekte kendisini görmek ister. kendine yardım edemediği için ona yardım etmek ister. ama istisnalar haricinde* partnerine yardım etmeyi geçtim kendi psikolojisini geri döndürülemez biçimde bozar.çünkü bu gibi kişilerin uzman kişiler tarafından tedavi edilmesi gerekir.

lütfen kızlar bu hatayı yapmayın, siz rehabilitasyon merkezi değilsiniz. ben yapmıştım ve çok zor zamanlar geçirdim. sonradan anladım ki ben bir iyilik meleği ya da rehabilitasyon merkezi değilim, ben kendi kendime bile yardım edemezken hangi kibirle karşımdaki insanın "doktoru" olmaya çalışayım ki? ben zaten uçurumdan düşüyorsam benim gibi düşen birini nasıl kurtarayım? hiçbir sorununuz olmasa bile sizin uzmanlık alanınız psikoloji değil zaten, karşınızdaki erkeğe en fazla destek olup sorunlarını dinleyebilirsiniz. çözüm için mutlaka bir uzmana gitmesi gerekir. lütfen kendinize herkese yardım edemeyeceğinizi sizin de sadece sıradan bir insan olduğunuzu hatırlatın.

edit: evet başlıkta anlatım bozukluğu yapmışım nasıl düzeltilir bilmiyorum.
edit 2: güzel kardeşim dark triad dediğin şeyin tanımına baktım ve bu dediğin şey kesinlikle baskın karakter meselesi değil. bir insanın karakterinde narsisizim, makyavelizm ve psikopati varsa duble sorunludur. bunu romantikleştirmeye çalışmayın lütfen. kimse sizin kafanızda kurduğunuz iğrenç özellikleri çekici falan bulmuyor.
edit 3: allah kahretsin alta kızlar bad boy seviyo ya ühüü diyen konuyla alakasız yorum yapan tipler dolmuş yine. işte böyle yanlış anlaşılacağını bildiğim için başlık açmakta kararsız kalmıştım. pfff ne diyeyim ki?
devamını gör...

wikipedia şöyle muazzam açıklamıştır; bir ülkede iktidarı ele geçiren bir ailenin ya da siyasal veya dini grubun, o ülkenin kaynaklarını sistemli olarak soyması demektir ve kısaca hırsızlar rejimi anlamına gelir.
devamını gör...

artık çok da önemli olmadığını düşündüğüm başlık. bugün hatta ekşinin daha iyi bi alan olduğunu düşündüm. neden? az kişi olunca tanınır olmak vs gerçekten “aile ortamı” gibi olması çok da güzel bir şey değilmiş. başta öyle sanıyordum. a ne güzel samimi filan. her neyse birilerinin değerini bilmeye vs gerek yok. fazla muhabbet tez ayrılık hesabı, ya da kıymet bilmeme gibi... yazan yazsın çizen çizsin sözlük yaşıyor bi şekilde... sözlük sözlüktür, yazar yazar.
devamını gör...

günaydın sözlük canıms.
seni rüyamda gördüm.
devamını gör...

bütün şıkları işaretleyip sorusu geçersiz sayılan öğrencinin bir üst modelidir.
devamını gör...

400-500 yıllık köprülerin ayakta durduklarını görünce bana bir gülme geliyor.
devamını gör...

(ilk okuduğum ve tolstoy'un oldukça şaşırdığım kitabı) yaptığım inceleme buydu 1k'da:
tanrı kavramından yavaşça uzaklaştığını anlatıyor ilk bölümlerde çocukluğunu anlatırken tolstoy. sonralarında evlenip mutlu bir aile hayatına, sağlıklı çocuklara, mülke ve üne sahip olduğunu o şekilde hayatını yaşarken içinde baş gösteren huzursuzlukla savaşmaya başladığını. bilimin insanın en önemli kimim, amacım ne, neredeyim sorularına cevap veremediğini belirtiyor. bu sorulara cevap veremediği için intihara sürüklendiğini odasından halatı kendini öldürmemek için dışarı dahi çıkardığını da ekliyor. tüm bu belirsizlikler içinde cevap ararken türlü inanışlara başvuruyor. farklı sınıf insanları inceliyor. ve "hayatın anlamı, yaşama imkanı sadece inançta bulunabilirdi" cümlelerine rastlıyoruz bu yolculuğun ortalarına doğru. zorlu işlerde çalıştıkları halde hayatlarından çok daha az şikayet eden insanların inançlarının hayatını mümkün kılabildiğini de ekliyor. inançlarına ters yaşayan insanların ağzından dinlendiğinde boş bulduğunu, hayatlarını inançlarına göre yaşayanlardan gördüğündeyse inancın mantıklı geldiğini.. daha sonraları ortodoks kilisesine bağlı bir şekilde yaşarken bazı çelişen uygulamalardan ötürü uzaklaşıyor. inanç öğretilerinin doğru olduğunu ama içinde gerçek olmayan şeyler barındığını söylüyor. sonrasında ise gördüğü bir rüyayla kitap sonlanıyor.
tolstoy'un inanç ve hayat serüveninden bahseden kitap sonlara doğru oldukça sürükleyiciydi.
devamını gör...

dünden beri bizzat yaşadığım duruma binaen bu başlığı açtım.

kendimce birşeyler yazıp çizmeye çalıştığım bu ve benzer mecralarda kişilerle birebir sürtüşme yaşamaktan özellikle kaçınmama rağmen, hiç kimseyi bireysel olarak konu etmememe rağmen, tam da bu söylediklerimi oldukça rahat biçimde yapan bir kesim var .

gerek entry altına, gerekse özelden mesaj yoluyla , karşısındaki kişinin kim olduğuyla ilgili hiç bir fikri olmadan ,
öğüt vermeye kalkanlar
git şunu öğren diyenler,
ben bilirim sen bilmezsin tarzı kişiye üstten bakan , kendini beğenmiş havasında olanlar ,
ukala ukala kelimelerle cevap yazanlar ,
daha az önce açtığım bir başlığın altına, açık açık ' çöp başlık ' diyebilecek kadar hadsiz olanlar, vs.
bunları çoğaltmak mümkün.

yazdıklarımı beğenmeyebilirsin,
sana, hayat görüşüne ters olabilir,
bir çok yazı benim hayat görüşüme de ters ama, her işin bir usulü var.

bunu bireysel hakarete , hadsizliğe götürmeden de pekala dile getirebilirsin.
kaldı ki, kimsenin bir diğerinden üstünlüğünün olmadığı bu tür yerlerde bunu en iyi biçimde yapmanın yolu da yine akıl kullanılarak üretilmiş cümlelerdir.

düşünür, bana bireysel saldırıya girişmeden pekala cevap verebilirsin.
ha bunu yapamıyorsan da , burada durma zaten , yanlış yerdesin .

ben yanılıyo olabilirim, sen gibi 'ben bilirim ' demiyorum.
ancak bunu belirtmenin etik bir yolu olduğunu, senin de bunu bulman , öğrenmen gerektiğini söylüyorum.

sözlük kurallarının dışında da olsa , şu andan itibaren bireysel hadsizliğe giren her türlü davranışı, yaklaşımı, yazıyı karşılıksız bırakmayacağımı bildirir , gerekirse bunları açık açık deşifre edeceğimi tüm katılımcılara bildiririm .

herkes haddini bilecek nokta

edit; evet , bu durum ülkenin sorunu olabilir,
bu ülke sorunudur deyip susalım, dile getirmeyelim , bu sorunla yaşamaya devam mı edelim ?

ben dile getiricem, sen dile getireceksin , bu kafa yapısındaki sorunluları , bir sekilde olması gerektiği kulvara getireceğiz.
aksi halde bunu kabullenmiş olmuyor muyuz ?

edit 2 ;
yazar arkadaşlar okumadan , meselenin özünü anlamadan gelip direkt yorum yapıyor.
sözlüklerin kaderi sanırım bu .

ben eleştiriden kaçan korkan bir insan değilim.
ancak eleştiri diyorum , hakaret değil.
ışın içine hakaret girince olayın rengi değişiyor.
adam gelmiş bana özel mesajla saldırıyor, yetmiyor direkt bana entry yazıyor. sözlüklerde böyle bir üslub yok diye biliyorum ben .
fikrini söyler çekilirsin kenara. karşılıklı bire-bir sohbete devam etmezsin .
burada tam da bu yapılıyor.
ıs mesaja dönüyor, orada da bir sürü densizlik alıp başını gidiyor .
ıs eleştiriden çok ahlaksızlığa terbiyesizlige doğru evriliyor .

ben şimdi bu başlık altında beni haksız gören yazarların başlıklarına gidip , hepsine tek tek bıkıp usanmadan ' bu başlıklar çöp , bir boka yaramazlar ' yazicam .
öyle ya eleştiri özgürlüğüm var ve onu kullanabilirim.
kimse de bundan rahatsız olmayacak .olan olursa buradaki yazılarını gösteririm kendilerine.
bunu mu yapalım meselenin özünü anlamanız için ?
devamını gör...

italyanlar'ın stilleri bakımından farklılık gösteren klasik golcü santrfor tipi futbolculara verdikleri isim.
devamını gör...

bahar öztan.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

karşındaki kişinin seni dinlemiyor ve anlamak istemiyor olması ile yakından ilişkili olan durumdur.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim