fellah köftesi
tadını çok sevdiğim ve aile yemeklerinde yapıp götürdüğüm; ana malzemesi bulgur, baharat olan, özellikle sunumunda domates sosunda iri sarımsak tanecikleri, kıyılmış maydanoz ve en son krema şeklinde yoğurt gezdiririm, eee ne demişler: "yeme de yanında yat" *
devamını gör...
türkiye'den defolup gitmek
pandemi bittikten sonra gerçekleştireceğim eylem.
4 sene almanya’da okudum, 6 ayda amerika’da yaşadım. pandemi olmasaydı hayatta dönmezdim. türk olduğum içinde hiçbir şekilde sıkıntı yaşamadım.
4 sene almanya’da okudum, 6 ayda amerika’da yaşadım. pandemi olmasaydı hayatta dönmezdim. türk olduğum içinde hiçbir şekilde sıkıntı yaşamadım.
devamını gör...
yazarların whatsapp durumları
artık parmak uçlarında yürümeyi kes, bırak uyansınlar...
devamını gör...
pastasından yediği için oğlunu döverek öldüren baba
zamanında sözlükte bir konuda çocuk sahibi olmak için ehliyet şartı konsun dediğim zaman "insanların hayatına karışamazsın, kişilerin kendi kararı vs" gibisinden tonla laf edilmişti. buyrun aptal insanların kararının sonucu işte bu.
devamını gör...
her şeyi kafaya takan kişilerin ortak özellikleri
kişisel algılıyor olmaları bence.
bi ortama giriyorum, aynı anda 3 kişi seviyorsa 3 kişi sevmiyor. o an herkese farklı farklı davranma ihtimalim yokken birinin beni sevme ve beni sevmeme olayı sahiden benimle mi ilgidir? sevmek isteyen seviyor, istemeyen sevmiyor.
ara ara "ya diyorlar ben seni ilk başta hiç sevmedim biliyor musun?" ya da çok havalı zannediyordum diyen oluyor. ama birkaç kişi yaaa ne kadar tatlısın diyor ilk baştan. sarılıp yanak sıkıyorlar. arkadan saldırıp saçımı başımı yolan yine oldu. gidip rapor aldım.
hep gittiğim markette bi çalışan kız vardı. maske taksan hem senin hem de müşteriler için daha iyi olur demiştim, o günden sonra selamımı hiç almadı. beni eledi kafasında. yerine yeni bir kız gelmiş, 2 gün içinde nasılsın canım demeye başladık birbirimize. ben yine benim, mekan değişmedi, insanlar değişti. o yüzden ortamın enerjisi değişti bence.
yani ben sahiden kendimi konu insanlar olduğu zaman hiç kimse olarak görüyorum çoğu zaman. karakterimin bazen tamamen önemsiz olduğuna inanıyorum. beni seven sevecek, sevmeyen sevmeyecek. olay benimle ilgili değil.
biri arkasından işler çevireceğimi düşünecek, başka biri yok diyecek civciv yapmaz. biri masum diyecek, biri şeytan. biri ne iyi kadın yahu diyecek, biri kötü ilan edecek. haliyle çok takmamak lazım. ben mesela takmıyorum. çok ama çok sevdiğim insanları kafaya takıyorum bir süre, üzülüyorum da ama o da geçiyor. çünkü beni üzme sebebi yine kendi yargıları ya da üzülüyor olmam benim o kişiye yüklediğim anlamlar ile ilgili.
bilen vardır seri katiller kurbanlarını yürüyüşüne göre seçer. yürüyüşünden senin av mı yoksa avcı mı olacağına karar verir. ben sosyal ilişkilere böyle bakıyorum. insanlar bakıyor, av mısın avcı mısın karar veriyor ve seni kurban edebileceğine inanıyorsa sana iyi insan özellikleri yüklüyor. işte o noktadan sonra iyi bir insan haline geliyorsun.
durum buyken çok takmamak lazım.
bi ortama giriyorum, aynı anda 3 kişi seviyorsa 3 kişi sevmiyor. o an herkese farklı farklı davranma ihtimalim yokken birinin beni sevme ve beni sevmeme olayı sahiden benimle mi ilgidir? sevmek isteyen seviyor, istemeyen sevmiyor.
ara ara "ya diyorlar ben seni ilk başta hiç sevmedim biliyor musun?" ya da çok havalı zannediyordum diyen oluyor. ama birkaç kişi yaaa ne kadar tatlısın diyor ilk baştan. sarılıp yanak sıkıyorlar. arkadan saldırıp saçımı başımı yolan yine oldu. gidip rapor aldım.
hep gittiğim markette bi çalışan kız vardı. maske taksan hem senin hem de müşteriler için daha iyi olur demiştim, o günden sonra selamımı hiç almadı. beni eledi kafasında. yerine yeni bir kız gelmiş, 2 gün içinde nasılsın canım demeye başladık birbirimize. ben yine benim, mekan değişmedi, insanlar değişti. o yüzden ortamın enerjisi değişti bence.
yani ben sahiden kendimi konu insanlar olduğu zaman hiç kimse olarak görüyorum çoğu zaman. karakterimin bazen tamamen önemsiz olduğuna inanıyorum. beni seven sevecek, sevmeyen sevmeyecek. olay benimle ilgili değil.
biri arkasından işler çevireceğimi düşünecek, başka biri yok diyecek civciv yapmaz. biri masum diyecek, biri şeytan. biri ne iyi kadın yahu diyecek, biri kötü ilan edecek. haliyle çok takmamak lazım. ben mesela takmıyorum. çok ama çok sevdiğim insanları kafaya takıyorum bir süre, üzülüyorum da ama o da geçiyor. çünkü beni üzme sebebi yine kendi yargıları ya da üzülüyor olmam benim o kişiye yüklediğim anlamlar ile ilgili.
bilen vardır seri katiller kurbanlarını yürüyüşüne göre seçer. yürüyüşünden senin av mı yoksa avcı mı olacağına karar verir. ben sosyal ilişkilere böyle bakıyorum. insanlar bakıyor, av mısın avcı mısın karar veriyor ve seni kurban edebileceğine inanıyorsa sana iyi insan özellikleri yüklüyor. işte o noktadan sonra iyi bir insan haline geliyorsun.
durum buyken çok takmamak lazım.
devamını gör...
sevgiliyle yapılabilecek aktiviteler
yemek yapmak yaparken de birlikte şarap içmek. klişe değil bambaşka bir güzellik.
devamını gör...
kitap okuyan insanı belli eden detaylar
güzel sevişmesi.
şimdi ne alakası var diyenleri duyar gibiyim, hemen açıklıyorum. arkadaşlar kitap okuyan insan partnerini adeta bir kitap gibi okur ve onun ne istediğini anlar, onun ağzını açıp yorulmasına fırsat bile vermeden tüm her şeyi kendisi halleder ve hem kendini hem de onu mutlu eder.kimi zaman sakin kimi zamansa hareketli bir okuyuş biçimiyle okur paragrafları, çevirir sayfaları.
şimdi ne alakası var diyenleri duyar gibiyim, hemen açıklıyorum. arkadaşlar kitap okuyan insan partnerini adeta bir kitap gibi okur ve onun ne istediğini anlar, onun ağzını açıp yorulmasına fırsat bile vermeden tüm her şeyi kendisi halleder ve hem kendini hem de onu mutlu eder.kimi zaman sakin kimi zamansa hareketli bir okuyuş biçimiyle okur paragrafları, çevirir sayfaları.
devamını gör...
kızın başörtü takmak istememesi
en doğal haklarından biridir. ne sebeple olursa olsun, insanlara zorla bir şey yaptırmak barbarlıktır.
devamını gör...
film önerileri
kaplumbağalar da uçar.
çocukların gözünden savaşın etkileri, nasıl olur diye insan hayret ediyor. hassas bünyeler izlemesin.
çocukların gözünden savaşın etkileri, nasıl olur diye insan hayret ediyor. hassas bünyeler izlemesin.
devamını gör...
ölüm
sözlüklerde geçen anlamıyla; insan, hayvan ve bitkilerin yaşamının net ve kesin olarak sona ermesidir.
ancak insan bakış açısıyla bakıldığında zihinlerimizde yarattımız 'insan sözlük' te bu üç canlının da ölümü farklı tanımlanır.
bitkiler için ölümü bir şekil değiştirme hali olarak görürüz. genellikle öldükten sonraki aşama olan çürüme aşamasını onlar için ölümle eşdeğer görürüz. hayvanlarda ölümü yaşamsal fonksiyonların tamamen yok olması ve canlı olma halinin sonlanması olarak görürüz.
insanların ölümüyle ilgili bakış açımız bu kadar net ve kesin değildir. bu kesin olmama durumu, bizi hayvan ve bitkilerden ayıran bir özellik olan öleceğinin farkında olma bilincidir. bu yüzden insanlık, var olduğundan beri ölüm üzerine hep kafa yormuş ve ölümü yoğurarak ona şekil vermeye çalışmıştır. insanlık tarihi boyunca gelişen farklı din, kültür, gelenek ve uygulamalar sonucu ölümün anlamı da farklılaşmış ve her din ve kültüre göre adeta farklı anlamlara bürünmüştür. bazıları ölümü kesin bir yok oluş olarak görürken bazıları başka bir yere gitmek olarak görürler. bana göre en ilginç olan tanım ise ölümün bir form değiştirme olarak görülmesidir. (bkz: reenkarnasyon) aslına bakarsanız ölümün bu kadar farklı anlamlar çağrıştırmasının asıl sebebi, insan türünün egosundan kaynaklanıyor. insan türü yeryüzünü şekillendirme hakkını kendisinde doğal bir hak olarak gördüğü gibi kendi ölümünün bir anlam ifade etmesi gerektiğini düşünür.
benim için ölüm ise sadece ölümdür.
ancak insan bakış açısıyla bakıldığında zihinlerimizde yarattımız 'insan sözlük' te bu üç canlının da ölümü farklı tanımlanır.
bitkiler için ölümü bir şekil değiştirme hali olarak görürüz. genellikle öldükten sonraki aşama olan çürüme aşamasını onlar için ölümle eşdeğer görürüz. hayvanlarda ölümü yaşamsal fonksiyonların tamamen yok olması ve canlı olma halinin sonlanması olarak görürüz.
insanların ölümüyle ilgili bakış açımız bu kadar net ve kesin değildir. bu kesin olmama durumu, bizi hayvan ve bitkilerden ayıran bir özellik olan öleceğinin farkında olma bilincidir. bu yüzden insanlık, var olduğundan beri ölüm üzerine hep kafa yormuş ve ölümü yoğurarak ona şekil vermeye çalışmıştır. insanlık tarihi boyunca gelişen farklı din, kültür, gelenek ve uygulamalar sonucu ölümün anlamı da farklılaşmış ve her din ve kültüre göre adeta farklı anlamlara bürünmüştür. bazıları ölümü kesin bir yok oluş olarak görürken bazıları başka bir yere gitmek olarak görürler. bana göre en ilginç olan tanım ise ölümün bir form değiştirme olarak görülmesidir. (bkz: reenkarnasyon) aslına bakarsanız ölümün bu kadar farklı anlamlar çağrıştırmasının asıl sebebi, insan türünün egosundan kaynaklanıyor. insan türü yeryüzünü şekillendirme hakkını kendisinde doğal bir hak olarak gördüğü gibi kendi ölümünün bir anlam ifade etmesi gerektiğini düşünür.
benim için ölüm ise sadece ölümdür.
devamını gör...
winx club
sacma bulup erkeklerle futbol oynayan ben...okulda gol kralı olmam... en acısı karantinada winx izlmeye başlamam...
devamını gör...
tapates
frig medeniyetine ait olan bir halı türünün adıdır.
devamını gör...
insanlar olmasaydı doğaya hangi tür hakim olurdu sorunsalı
insanın doğaya hakimiyeti tartışılır. insan doğadaki diğer türleri tehdit etmektedir ancak doğaya hakim değildir. burada bahsedilen hakimiyet eğer diğer türleri avlayabilme, eleme , yok etme, kontrol etme anlamındaysa bir noktaya kadar haklılık vardır.
insan olmasaydı doğaya hiç bir tür hakim olmazdı. doğal park alanlarında yapılan çalışmalar bunun göstergesidir. hiç müdahale edilmeyen durumda kurtların sayısı artarken geyik sayısı azalır. orman yeşilleşir. geyik sayısı azalınca kurt sayısı azalır. kurt sayısının azalmasıyla geyik sayısı artar. ormandaki yeşillik azalır. geyik sayısının artışıyla kurt sayısı artar ve döngü tekrar eder.
doğal döngüyü bozan tek tür insandır.
insan olmasaydı doğaya hiç bir tür hakim olmazdı. doğal park alanlarında yapılan çalışmalar bunun göstergesidir. hiç müdahale edilmeyen durumda kurtların sayısı artarken geyik sayısı azalır. orman yeşilleşir. geyik sayısı azalınca kurt sayısı azalır. kurt sayısının azalmasıyla geyik sayısı artar. ormandaki yeşillik azalır. geyik sayısının artışıyla kurt sayısı artar ve döngü tekrar eder.
doğal döngüyü bozan tek tür insandır.
devamını gör...
hasta ruh ismail
bir bölümünde ananın cerahatlı a.ı tepkisiyle okuru komaya sokmuştur.
devamını gör...
diksiyon
etkili ve etkileyici konuşma sanatı.
ara ara üzerine eğildiğim ama pek muvaffak olamadığım konu.
diksiyonumun iyi olduğunu iddia edenler oldu ama iddiadan öteye geçemedi.
kişisel gelişimime önem veren bir insanım fakat istikrarda sanırım sıkıntım var.
bu ara kendime bolca ayırdığım zamanımı bu alanda da kullanmak istiyorum.
tavsiye ve önerilere açığım.
ara ara üzerine eğildiğim ama pek muvaffak olamadığım konu.
diksiyonumun iyi olduğunu iddia edenler oldu ama iddiadan öteye geçemedi.
kişisel gelişimime önem veren bir insanım fakat istikrarda sanırım sıkıntım var.
bu ara kendime bolca ayırdığım zamanımı bu alanda da kullanmak istiyorum.
tavsiye ve önerilere açığım.
devamını gör...
logosu görüldüğünde güvendeyim hissi veren markalar
(bkz: ykk) bir fermuar markası. bu fermuarı kullanan hangi marka ürün alıyorsam o ürün bana güven hissi veriyor.
devamını gör...
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
domatesin sebze değil de meyve kategorisinde bir besin olması ufkumu iki katına çıkarmakla kalmamış; ufuk mufuk bırakmamıştır.
devamını gör...
korkutucu sesler
yazın iki kez yaşadığım kulağıma gelen arapça fısıldama sesi.
devamını gör...
if sokak
ankara’da bulunan, yer bulması imkansız olan ve hasretle eski günlerdeki gibi gitmeyi beklediğim bir mekan.
devamını gör...
