big mac endeksi
ülkelerin satın alma gücünü ve fiyat düzeyini gösteren endekstir.
adı, anlaşılacağı üzere, big mac'ten gelmektedir.
big mac üzerinden hesaplanan maliyetlerin ülkeler arası oranlanmasıyla oluşturulur.
"the economist" dergisi tarafından yayınlanır.
adı, anlaşılacağı üzere, big mac'ten gelmektedir.
big mac üzerinden hesaplanan maliyetlerin ülkeler arası oranlanmasıyla oluşturulur.
"the economist" dergisi tarafından yayınlanır.
devamını gör...
hamsi artsın diye yunus avı önerenler
kendilerinin bilinçsizce avlanması sonucu yaşattıkları bu durumun faturasını yunuslara dayatan mantıksız insancıklardır
devamını gör...
mustafa kemal atatürk
savaş dehası başkomutanımız.
türk'ün gücünü bütün dünyaya gösteren kutlu mareşal.
30 ağustos zafer bayramı şerefine yine yeniden yad ettiğimiz şükranla andığımız kurtarıcımız.
izin asla silinmeyecek.
sevgi saygı ve minnetle.
türk'ün gücünü bütün dünyaya gösteren kutlu mareşal.
30 ağustos zafer bayramı şerefine yine yeniden yad ettiğimiz şükranla andığımız kurtarıcımız.
izin asla silinmeyecek.
sevgi saygı ve minnetle.
devamını gör...
güne bir söz bırak
mutluluğun ya da mutsuzluğun ne olduğunu bilmiyoruz.
bu yaşamda her şey karışık.
jean-jacques rousseau
bu yaşamda her şey karışık.
jean-jacques rousseau
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
tek bırakabileceğim şarkı bu:
devamını gör...
havada cinsel ilişkiye girmek
kamasutra, ıtırlı bahçe, tao falan kesmemiş olacak ki artık millet nelerin peşine düşmüş.
insanlar aşk hayatlarını renklendirmek için türlü ilginçliklere başvuruyor. gerçek olamayacak kadar tuhaf olan bu olayda ingiliz çift, paraşütle atlarken cinsel ilişki yaşamaya kalkıştı ancak fantezileri hastanenin acil servisinde bitti.
buradan
insanlar aşk hayatlarını renklendirmek için türlü ilginçliklere başvuruyor. gerçek olamayacak kadar tuhaf olan bu olayda ingiliz çift, paraşütle atlarken cinsel ilişki yaşamaya kalkıştı ancak fantezileri hastanenin acil servisinde bitti.
buradan
devamını gör...
kız çocuğuna şantajla 1 yıl boyunca tecavüz eden aşağılıklar
kahramanmaraş valiliği basın duyurusu :
"ilimiz çocuk izleme merkezi’nde n.a isimli şahısla, pedagoglar eşliğinde yapılan görüşmede; ailesinin yanında bulunduğu sırada farklı şahıslar tarafından kendisine şantaj yapıldığını ve cinsel istismara uğradığı iddiasında bulunmuştur.
söz konusu bu iddia üzerine yapılan araştırmalar neticesinde 4 şahıs tutuklanmış, 1 şahsı arama çalışmaları devam etmektedir.
konuyla ilgili soruşturma titizlikle ve gizlilikle yürütülmektedir.
kamuoyuna saygıyla duyurulur."
yetmez, o 1 şahıs da bulunup ömrünün sonuna kadar güneş görmeyen hücrede çürümeye terk edilmelidir.
"ilimiz çocuk izleme merkezi’nde n.a isimli şahısla, pedagoglar eşliğinde yapılan görüşmede; ailesinin yanında bulunduğu sırada farklı şahıslar tarafından kendisine şantaj yapıldığını ve cinsel istismara uğradığı iddiasında bulunmuştur.
söz konusu bu iddia üzerine yapılan araştırmalar neticesinde 4 şahıs tutuklanmış, 1 şahsı arama çalışmaları devam etmektedir.
konuyla ilgili soruşturma titizlikle ve gizlilikle yürütülmektedir.
kamuoyuna saygıyla duyurulur."
yetmez, o 1 şahıs da bulunup ömrünün sonuna kadar güneş görmeyen hücrede çürümeye terk edilmelidir.
devamını gör...
cin diye bir şeyin olmadığı gerçeği
hakkında konuşuyoruz diyen arkadaşa dünyanın bir çok antik toplumuna ait mitolojiler hakkında da konuşuyoruz, onlar gerçek mi sizce? 3 başlı köpek falan? saçları yılan olan kadın?
devamını gör...
blue velvet
blue velvet nereden başlasam anlatmaya benim david lynch hayranlığımı başlatan filmdir. film diğer lynch filmleri gibi sıkıcı insanların olduğu sıkıcı kasabalar görürsünüz. evinden bir süredir uzak olan jeffrey beaumont babasının geçirdiği kalp krizi üzerine geri döndüğünde evinin yakınlarında kesilmiş bir kulak bulur bu kulak sahnesi defalarca defalarca izletilmelidir sinema dersi açısından. polisin vakayı çok sallamaması üzerine olayı kendisi araştırmaya koyulan jeffrey kendisini karmaşık bir dizi olayın içinde bulur. ulan bulmuşsun kulağı yolun ortasında baş geç belaya bulaşma diyesi gelir insanın filmin bazı yerinde ama olmaz yine klasik lynch yorumu ile bulaşacak. jeffrey'in iki kadın arasında olan ikilemleri rüya gibi eşini çok severken aslında ondan nefret ediyor olması ve bilinç altında ondan aldığı intikamlar tadından yenmiyor. aslında filmin açılış sahnesinde bir kulak gösterilerek nereye doğru yola gideceğimizi baştan belirtmiştir ama biz bunu çok sonra anlarız. kara bir filmdir her açıdan konu olsun işleniş olsun komedi düzeyi olsun klasiktir ve benim şahsi fikrimce 80'lerin en güzel filmlerindendir. filmin esin kaynağı olan bobby vinton şarkısı filmde çok yerde çalar ve istemsizce eşlik edersiniz. isabella rosellini ilk aşklarıdandır bu arada kadın kelimesinin anlamı gibidir.

ayrıca boby vinton şarkısı:
dinlemek için
*

ayrıca boby vinton şarkısı:
dinlemek için
*
devamını gör...
bal porsuğu (yazar)
iyi yazar.
devamını gör...
normal sözlük partisi
yolun yolumuzdur yoldaş!
sloganı "en kafa parti!" olabilir.
sloganı "en kafa parti!" olabilir.
devamını gör...
ordu'da bir cips reyonunun marketten kaçması
işverenine bağımsızlığını ilan edip, derin ufuklara doğru yolculuğa çıkmış bir cips reyonu. takdir ettim doğrusu. bunca yıl asgari ücretle çalıştım ben yapamadım, helal.*
devamını gör...
fyodor dostoyevski isimli şahsın borcumu 4 aydır ödememesi rezaleti
maalesef bıçağın kemiğe dayanması, ve hatta burama kadar gelmesi neticesinde açmak istediğim rezzalet gibi rezzaalet başlığı.
fyodor mihayloviç dostoyevski isimli şahısa 4 ocak 1861 tarihinde borç verdim. bilen bilir cömert adamımdır, zorda kalana, darda kalana ve hatta barda kalana fark etmeksizin yardım ederim. bu arkadaş da kaldığım apartta beni sık sık ziyarete gelirdi, ta ki dört ay öncesine kadar.
petersburg'un karlı, soğuk ve puslu bir sabahında gözlerimi yine her zamanki gibi açmış ve memuriyet dairesine yola koyulmadan evvel soğuk su ve derimi iyice sertleştiren o kör bıçakla tıraşımı olmaktaydım. kapı birdenbire sanki yarınlar yokmuş gibi tokmaklanmaya başladı, bereket versin ses apartta boyunca yankılanmasına ve alt komşum olan albay emeklisi rodyon ivanoviç'in kapıya çıkmasına neden olmuştu. kapıyı açtım, karşımda kan ter içinde kalan fyodor'u gördüm:
"yoldaş dimitri! kuzum dimitri!"
"ne oldu yoldaş fyodor?"
pekala memnuniyetsiz bakışlara sahipti doğrusu, bunun sebebini anlayamamıştım.
"tefeciler kuzum! iki aydır borcumu ödemediğim için topuklarıma sıkacaklar, aziz petrus aşkına kuzum bana biraz borç verir misiniz?"
afyon kutumdan bir fırt çektim, kapının ağzında duran bu çaresiz adamı öylesine gönderip vicdanım ile çetin bir savaşa girmekten imtina ediyor ve vicdanımı dinliyordum doğrusu:
"para senin köpeğin olsun yoldaş, hele dur soluklan. ne kadar borcun var?"
"5000 ruble yoldaş, biliyorum bu miktar..."
"yuh ulan deve!"
"yoldaş dimitri, sana hemen faiziyle..."
"tamam tamam bakarız çaresine"
"ulu tanrı sana ışığını bağışlasın yoldaş!"
"tamam tamam çıkabilirsin, bir daha da böyle abuk sabuk işlere bulaşma"
kapının ağzında dikiliyordu, kafamla ona selam verdim, o da çıkması gerektiğini anlamıştı. petersburg'un adamlarının tefecilerle işi bitmezdi doğrusu, binaenaleyh kumarı da bitmezdi.
gelgelelim bu adam bana 4 aydır ne borç ödüyor, ne de selam veriyor. apartmanın sahibi sonya hanım'a kira verdiğini biliyorum, ancak apartta benimle karşılaşmamak için hep geceleri geliyor. rezaletin daniskası..
söyle bakalım sözlük, ne yapayım şimdi ben?
fyodor mihayloviç dostoyevski isimli şahısa 4 ocak 1861 tarihinde borç verdim. bilen bilir cömert adamımdır, zorda kalana, darda kalana ve hatta barda kalana fark etmeksizin yardım ederim. bu arkadaş da kaldığım apartta beni sık sık ziyarete gelirdi, ta ki dört ay öncesine kadar.
petersburg'un karlı, soğuk ve puslu bir sabahında gözlerimi yine her zamanki gibi açmış ve memuriyet dairesine yola koyulmadan evvel soğuk su ve derimi iyice sertleştiren o kör bıçakla tıraşımı olmaktaydım. kapı birdenbire sanki yarınlar yokmuş gibi tokmaklanmaya başladı, bereket versin ses apartta boyunca yankılanmasına ve alt komşum olan albay emeklisi rodyon ivanoviç'in kapıya çıkmasına neden olmuştu. kapıyı açtım, karşımda kan ter içinde kalan fyodor'u gördüm:
"yoldaş dimitri! kuzum dimitri!"
"ne oldu yoldaş fyodor?"
pekala memnuniyetsiz bakışlara sahipti doğrusu, bunun sebebini anlayamamıştım.
"tefeciler kuzum! iki aydır borcumu ödemediğim için topuklarıma sıkacaklar, aziz petrus aşkına kuzum bana biraz borç verir misiniz?"
afyon kutumdan bir fırt çektim, kapının ağzında duran bu çaresiz adamı öylesine gönderip vicdanım ile çetin bir savaşa girmekten imtina ediyor ve vicdanımı dinliyordum doğrusu:
"para senin köpeğin olsun yoldaş, hele dur soluklan. ne kadar borcun var?"
"5000 ruble yoldaş, biliyorum bu miktar..."
"yuh ulan deve!"
"yoldaş dimitri, sana hemen faiziyle..."
"tamam tamam bakarız çaresine"
"ulu tanrı sana ışığını bağışlasın yoldaş!"
"tamam tamam çıkabilirsin, bir daha da böyle abuk sabuk işlere bulaşma"
kapının ağzında dikiliyordu, kafamla ona selam verdim, o da çıkması gerektiğini anlamıştı. petersburg'un adamlarının tefecilerle işi bitmezdi doğrusu, binaenaleyh kumarı da bitmezdi.
gelgelelim bu adam bana 4 aydır ne borç ödüyor, ne de selam veriyor. apartmanın sahibi sonya hanım'a kira verdiğini biliyorum, ancak apartta benimle karşılaşmamak için hep geceleri geliyor. rezaletin daniskası..
söyle bakalım sözlük, ne yapayım şimdi ben?
devamını gör...
göbeği açık kıyafet modası
göbeğine güvenen giysin. ya da canı isteyen giysin. 2021 yılına gelip, hala insanları giyimiyle yargılama olayını aşamamış olmak, bütün ümidimi alıp götürüyor. çok yolumuz var, çok.
ayrıca özenti lafını, lisede biz de çok kullanırdık. hala var mıymış ya, ergenliğime gittim. büyüyünce ne kadar saçmaladığımızı anlamıştık. darısı tüm gençlerin başına.
ayrıca özenti lafını, lisede biz de çok kullanırdık. hala var mıymış ya, ergenliğime gittim. büyüyünce ne kadar saçmaladığımızı anlamıştık. darısı tüm gençlerin başına.
devamını gör...
geberen rasim'in şişko kızı mısın
elimizin altında direksiyon, vites, gaz pedalı yok ama harf, sözcük ve noktalama işaretlerinden oluşan, çağımızın en hızlı ve tehlikeli ulaşım ve iletişim aracı var. bu araç, bilgisayar ve telefon klavyesi. onun fink attığı sosyal medya ve bununla ortaya çıkan sosyal medya canavarları.
gerçek manada, sosyal medya korkak matadorların sanal arenasına dönüştü. insanın içinden paylaşım yapması da okuması da gelmiyor.
gerçek manada, sosyal medya korkak matadorların sanal arenasına dönüştü. insanın içinden paylaşım yapması da okuması da gelmiyor.
devamını gör...
seri artı oy veren yazarın amacı
oyluyoruz okudun mu diye soruyorsunuz.
oy vermiyoruz etkileşim yok diyorsunuz, manyak mısınız olm siz ne istiyorsunuz.
oy vermiyoruz etkileşim yok diyorsunuz, manyak mısınız olm siz ne istiyorsunuz.
devamını gör...
normal sözlük 1. ankara zirvesi
hiç kimseden ses, görüntü gelmediğine göre böbrekler başarılı bir şekilde alınmış gibi. *
devamını gör...


