303

karakterler çok iyi (zaten film boyunca iki üç insan görüyoruz)
okul hayatı, genel olarak hayatı kötü giden iki insanın tanışması. yok... sıkıcı romantik filmlerinden değil. ilk dakikalarda o vibe var, sıkılıp kapatmayın sakın.
"vay be" dedirtecek bir şey yok. eğer felsefe ve psikolojiye meraklıysanız, size tanıdık konular olacak konuşulanlar.
(sevgilimle tam anlamıyla jun ve jule ikilisiyiz. insan kendine benzeyen film karakteri bulunca mutlu oluyor)

bir yol filmi, birbirine zıt iki karakterin genel olarak ilişkiler üzerinden konuşmasını izliyoruz, klişe romantik filmlerden değil ama çok özgün bir tarafı da yoktu bence filmin
pandemi döneminde izlediğim için tüm avrupayı karavanla gezmelerine bir tık da kurulmadım değil ama genel olarak tatlış bir filmdi :)

son zamanlarda izlediğim en güzel yol temalı aşk filmi. o meşhur magnet balls müziğiyle daha bir heyecanlı geliyor. izleyin, izletin. bizim böyle güzel duyguları hissetmemize ihtiyacımız var.

edit: filmi yeni izlemedim bu arada. çıktığı zaman internetten izlemiştim. malum ülkemize film gelmedi. bana da torrent yolu göründü.

(bkz: before sunrise) serisindeki diyaloglardan çok daha iyi diyaloglara sahip (ki o filmde güzeldir) müthiş bir alman filmi. fakir ruhum kaç km yol gittiklerini ve benzin parası hesaplamaktan helak oldu.

bana alman sinemasına bir şans daha vermemi sağlayacak filmdir.

filmin ismi ne alaka diyebilirsiniz başta, melek sayısı ya da spiritüel bir anlamı yok. yolculuğun gerçekleştiği karavanın modeli mercedes 303.

normalde gerçekten odak noktam inanılmaz düştüğü için 1.5 saat üzeri filmleri genelde 2 günde izlerim. bu filmi açtım ve sadece bir kere tuvalet molası verdim, kusura da bakmayın o kadar değil yani.

film tamamen karavan ve yabancı iki insanın doğaçlama tanışması üzerine. kızımız biyoloji okurken oğlan siyaset bilimi okuyor ve film içerisinde göreceksiniz ki aslında karşılıklı bölüm değişimi yapsalar cuk oturur.

jule, akademide ilerlemek isteyen ve bir gün hamile kaldığını öğrenen; böylece kardeşinden kalan karavanı alarak erkek arkadaşını görmeye ve durumu konuşmaya karar veren 24 yaşında bir kadın. jan ise biyolojik babası ile artık tanışması gerektiğini hisseden ve bu yüzden ispanya'ya gitmek için otostop yapan bir adam. bu ikili bir benzin istasyonunda karşılaşıyorlar ve köln'e kadar beraber gitmek üzerine anlaşıyorlar.

yolculuk boyunca ülkeden ülkeye geçmeleri ile felsefe, edebiyat, sosyoloji, biyoloji, politika gibi çeşitli alanlarda iki ayrı fikre sahip insanın sohbetlerine de tanıklık ediyoruz. zıtlaşsalar ve birbirlerinin fikirlerini hiçe sayacak argümanlar atsalar da, bu diyalogları dinlerken aslında bir anda sizin de ortaya bir fikir atasınız ve onlara katılasınız geliyor.

tamamen farklı bakış açısına ve etnik kültüre, geçmişe sahip iki insanın tanışma yolculuğunu izliyoruz film boyunca. oyunculuklar çok ama çok doğal, yaşanan ani olaylara ya da sözlere verilen tepkiler tam yerinde. normalde diyalog filmlerinde bunalırım ve olay beklerim ama bu filmde olayın kendisi iki insanı dinlemeyi öğrenmek ve onların yaşadığı olaylarla keyifli zaman geçirmek.

avrupa'nın fark edilmeyen yerlerine ışık tutan iki gencin karavan serüveni olarak özetleyebiliriz filmi. sonu ise oldukça tahmin edilebilir ve bazılarınıza klişe gelebilir ama unutmayalım ki, klişeler de bazı filmlerde güzeldir.