8 mart 2022 rte'den doktorlara gidiyorlarsa gitsinler açıklaması

kaynak
cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, beştepe'de kadın muhtarlarla bir araya geldi. kadına şiddet konusunda yargıyı ve hakimleri eleştiren (bkz: rte'nin kadına şiddette verilen cezalara yargı eleştirisi) cumhurbaşkanı doktorlara da değinmiş.
haber şu sekilde;

posta koyma göremedim. gidenin yolu açık olsun, gidenin yerini dolduracak kapasiteye sahibiz demiş. olayları abartmayı seviyoruz. bir doktor çalıştığı yerde hak ettiği maaşı alamıyorsa, doğal olarak hak ettiğini verebilecek bir işletmeye gider. kimse ederi 15 lira olan bir şeyi 9-10 liraya vermez. hizmet sektörü böyledir.

"yabancı uyruklu" doktorlar için yeni kadrolar açılacağını gösteren beyan.

arapça reçeteleri de muska niyetine bir tarafımıza takarız artık.

bu doktorlar boşuna mı hipokrat yemini ediyorlar? hani insan sağlığı öncelikliydi. yazıklar olsun. diplomalarını yırtıp atsınlar bir zahmet.

edit: doktorlar hipokrat yemini etmiyorlar diye bilgi geldi ilginç.

padişahlık ümmet liderliği halifelik gibi rüyalar uğruna nerede ipsiz sapsız varsa memlekete doldur sonra giderlerse gitsinler. doktorlar tek yaptıkları durmadan üremek olan suriyeli vatansızlara hizmet etmek zorunda değil..
bu ülkenin doktoru bu ülke insanı için hizmet vermeli..
araba afgana hizmet edecekse gider daha medeni ülkelerde daha medeni insanlara hizmet eder.. kat ve kat rahat şartlarda yaşar çalışır..
imkanı olup da bu ülkeden gitmeyen kafasızdır net..
malum parti ve zihniyetinden sonra zaten gelinir..

suriyeli, ıraklı nerden mezun olduğu belli olmayan mülteci doktorları alırız canım bizimkilerin canı cehenneme.

her zaman olduğu gibi uzlaşma yok, kucaklaşma yok. eğer rte ile aynı düşüncede değilseniz, yok hükmündesiniz.

insanlar hak arıyor, daha iyi bir yaşam arıyor, darp edilmemek veya ölmemek istiyor ama yine kabahatli olmuş.

bir de gelmiş devlet okuttu sizi demiş. devlet okuttu diye biat mı edecekler 3 kuruşa ??. kaldı ki devlete tonla vergi veriyorlar, tabii okutacak !!.

ama en yaranı şu; "hastane yaptık" demiş. ahahahaha. iyi de o beton yığınlarınızdan randevu alamıyoruz. o iş ne olacak sayın rte ??.

sonunda birileri 8 bin alan doktorların olduğunu farketmiş. günaydın diyorum ambulans söförüyle bekçiyle imamla aynı parayı hatta daha azını alan insanlar neden çalışsın böyle riskli meslekte. tusta ne yazalım diyenlere almanca yaz diyorum bir süredir. artık bu soruyu bile sormaz kimse.

daha fazla paki doktor getirme planının yeni adımı. insan gibi yaşamak isteyen türk doktoru küstür, yerine doldurma doktor getir.

bu ülke nüfus mübadelesi ile yok ediliyor, anadolu son 1000 yıllık tarihinin en büyük yıkımında.

8-9 bin dediğin para ciklet parası oldu sayende bu ülkede. anlaşılan vasıfsız doktorlar ile dolduracak ülkeyi geçmiş olsun lise diploması ile tıp okuyan yabancı doktorlarla mutluluklar sana. bu kadar gitmemizi istiyorsan gideriz.

doktorların gidişini özel sektör ile kısıtlayıp sağlık alanındaki problemleri görmezden gelme çabasıdır. akıllıca fakat acınasıdır.

talihsiz bir açıklama daha bugün tarihe geçti. doktorlar sorunlarını, düzeltilmesini istedikleri taleplerini aylardır açık ve net dile getiriyor belli ki görmezden geliniyoruz. bu ülkede sadece doktorları devlet okutuyormuş gibi bir algı yapılması doğru değil.
eşim de ben de ilkokuldan üniversiteyi bitirene kadar devlet okullarında okuduk. ilk okumayı söken, matematiği, feni iyi olan sonrasında iyi liseler kazanan kendi emeğiyle bir yerlere gelmiş insanlarız. tıp fakültesi okumak hiç kolay değil. ilk 5 yıl sabah 8 akşam 5 memur gibi dersiniz olur, her gün bir kitap kalınlığında not çıktı alırsınız. son sene buna bir de nöbetler eklenir. bitirirsin mecburi hizmet, dünyanın en zor sınavlarından biri olan tusa çalışırsın bir yandan. kazanırsın ayda en az 13 tane 36 saat nöbetle başlarsın sonrası yine mecburi hizmet. sokakta görsen yolunu değiştireceğin it kopuk gelip seni tehdit eder, elini kolunu keser arkanda duran kimse olmaz. bizler de bir ana babanın evladıyız emin olun buralara kolay gelmedik. tek memur maaşıyla babam beni ne zorluklarla borçla harçla okuttu. kyk desen çıkmaz yaz gelir, ara tatili olur yurt kapanır herkes evine gider, tıp öğrencisini nöbetçi yurt diye dağ başı bir yere yollarlar. eşim desen o da karadenizin bir köyünde yazın milletin bahçesinde fındık toplayıp harçlık biriktirip kışın okula gidip okumuş biri. biz ne yaptıysak kendi aklımızla, çalışkanlığımızla, dişimizle tırnağımızla kazıyarak yaptık. bunları yaparken de önümüze binbir engel, cemaat torpilleri, siyasilerin torpilleri kaç kere geçti hepimiz yaşadık gördük. yazıklar olsun, allah'a çok şükür aklımız çalışıyor, gerçekleri görecek kapasitemiz var. gerekirse sıfırdan başlar yine yaparız ama bugünleri hiçbir meslektaşım unutmasın.

harika bir açıklama ama eksik açıklama. ben olsam dünyanın doktor ihtiyacını biz karşılıyoruz hey yavrum hey demeyi de ihmal etmezdim. reis yine dosta güven veriyor.

olacak iş değil ya şu ülkede işini düzgün yapan tek grup doktorlardı onu da kaçırdılar bi de yeni mezunları istihdam edicez diyolar şaka gibi..

2-3 seneye kalmaz türk doktorlara almanya kota koyacak. inanılmaz bir göç var. bu yıl okul iş yükünden dolayı özel ders veremediğim halde özellikle sağlık çalışanlarından almancaya yoğun bir talep var. ben kendimce böyle bir taleple karşılaşıyorsam diğer özel ders öğretmenleri ve kursları düşünemiyorum.

ekonomi mezunu olduğunu iddia eden otobüs şoförünün doktorlara hakaretidir. cahilin cesaretidir temelde.

olayın para temelli olmadığını bu kitleye bundan sonra kimsenin açıklayamayacağı açıklama.
kardeşlerimden biri ani bir sinirle duvara yumruk attı bir akşam.
baktım eli şişmeye başlamış, çok anlamam ama elinde ya çatlak ya da kırık var senin deyip zar zor acile götürdüm herifi.
"boksör kırığı değildir umarım" diye de ekledim.
bizimki hala iki aspirin atarım bir şeyim kalmaz modunda. klasik muayene, röntgen faslı sonrası acil hekimi dedi ki "kırık olabilir size merhem yazdım şiş inmezse ortopediye gidin"
dedik ki "hastır doktor abi yaa gerçekten mi?"
olabilir nedir oğlum, ya kırıktır ya değildir bu meret.
aradık bulduk gecenin bir saati bakırköy'e zıpladık.
röntgene bakan uzman o saniye "kırık bu alçıya alıyoruz" dedi.
geç bakalım erkek* deyip bir odaya aldılar. içeriden bağırtı, küfür kıyamet abartmıyorum dört (4) dakika falan sürdü.
bizimki ağrıdan ve acıdan bembeyaz çıktı dışarı.
45 dakika ne olduğunu anlamayan bir hekim bir yerde, 4 dakikada tüm gerekli müdahaleyi yapıp sonraki hastaya geçen hekim bir yerde.
sen yeni mezunları al tabii, alma demiyorum.
arap hekim de al. ona da alma denmez.
çapulcu alma da doktor al tabii.
ama yetişmiş doktoru para mevzusuna kilitleyip eldekini elden kaçırmak da ne bileyim...

hipokrat yemini etti diyenler doktorların yurtdışında çalışsa da insan sağlığını ön plana koyduğunu, bu seçimlerinin kendi kişisel hayatlarıyla alakalı olduğunu ve buna saygı duymamız gerektiğini unutuyor galiba.

gidene kal demeyiz demiştir reisimiz, biz de aynısını söyleyeceğiz yakında senin için merak etme (he he söylersin 20 yıldır söyleyeceksin zaten hahaha kendimi asla bir akp'linin bozmasına izin vermem ben bozarım)

bilim ve sanat itibar görmediği toplumları terk eder.
| ibn-i sina