9 ağustos 2021 fatih altaylı mülteciler yazısı
başlık "godard" tarafından 09.08.2021 15:20 tarihinde açılmıştır.
1.
habertürk yazarı fatih altaylı'nın bir arkadaşını ziyaret etmek amacıyla kullandığı güzergah olan kızıltoprak'tan kartal'a kadar uzanan sahil şeridini fotoğrafladığı ve mülteciler hakkında yeni yazısıdır.
en son latin istilasında görmüştü
kontrolsüz göçmen akınının toplum üzerindeki etkisi giderek artıyor.
bir yandan van’dan gelen afgan göçmen görüntülerini konuşurken, diğer yandan istanbul’daki felaketi gözlerimizle izliyoruz.
dahası göçmenler misafirlikten, yavuz hırsızlık moduna geçtiler bile.
türkiye'de hangi yasal hakla bulunduğunu bilmediğim bir afgan, sosyal medya hesabından türkiye'ye, türkler'e, türk kadınlarına hakaretler yağdırıyordu.
tipik bir "yüz verirsin deliye gelir sıçar halıya" durumu yani.
afganistan'dan karısını, kızını bırakıp kaçan bir "itten" ders alıyoruz anlayacağınız.
diğer yandan da istanbul istila altında bir şehir görüntüsünü giderek pekiştiriyor.
dün istanbul'un anadolu yakasında bir arkadaşıma gitmem gerekiyordu.
ve kızıltoprak’tan kartal’a kadar uzanan sahil yolunu kullandım.
yemin ediyorum türkiye’deyim, istanbul’dayım demeye bin şahit bile yetmezdi.
gözlerime inanamadım.
“burası bizim istanbulumuz mu?” dedim.
gözünüzle siz de görün diye fotoğraflar paylaşıyorum sizinle.
aynı fotoğrafları hatta beterlerini avrupa yakasındaki tüm sahillerde cankurtaran'dan başlayıp bakırköy'de, ataköy'de, yeşilköy'de, yeşilyurt'ta, florya'da çekebilirsiniz.
gördüğünüz yerler lazkiye değil, istanbul.
bunlar yine iyi görüntüler.
başka yerlerde bir felaketin eli kulağında.
iki günde iki taciz iddiası ve göçmenlere yönelik linç girişimi oldu.
resmi görüşü olarak göçmenleri savunan murat bardakçı dostuma sormak isterim.
“osmanlı zamanında böyle bir şey mümkün müydü? fatih sultan mehmet’ten başlayarak özellikle istanbul için devlet-i aliyye’nin bir iskan politikası var mıydı?
2 milyon suriyeli, hadi 2 milyonu geçtim 500 bin suriyeli osmanlı vatandaşı canları çekince kalkıp istanbul’a gelip yerleşebilir miydi?
hele ki imparatorluğun güçlü zamanlarında böyle bir şey mümkün müydü murat!
istanbul'u bitiren, perişan eden 13. yüzyıl'daki latin istilasından sonra istanbul'un böyle kontrolsüz bir istila gördüğünü hiç zannetmiyorum.
osmanlı'nın da buna izin vermeyeceğinden eminim.
ve siz de emin olun ki, istanbul’a ve osmanlı'nın mirasına sahip çıkmak zaten bizim olan ayasofya’yı ibadete açmakla olmuyor.
onların emaneti olan kentleri korumakla oluyor!
ve murat gayet iyi bilirsin ki, istanbul'u bitiren latin istilası idi.
bu istilanın sonu da öyle olmaz inşallah.
fotoğraflar ve yazının linki
en son latin istilasında görmüştü
kontrolsüz göçmen akınının toplum üzerindeki etkisi giderek artıyor.
bir yandan van’dan gelen afgan göçmen görüntülerini konuşurken, diğer yandan istanbul’daki felaketi gözlerimizle izliyoruz.
dahası göçmenler misafirlikten, yavuz hırsızlık moduna geçtiler bile.
türkiye'de hangi yasal hakla bulunduğunu bilmediğim bir afgan, sosyal medya hesabından türkiye'ye, türkler'e, türk kadınlarına hakaretler yağdırıyordu.
tipik bir "yüz verirsin deliye gelir sıçar halıya" durumu yani.
afganistan'dan karısını, kızını bırakıp kaçan bir "itten" ders alıyoruz anlayacağınız.
diğer yandan da istanbul istila altında bir şehir görüntüsünü giderek pekiştiriyor.
dün istanbul'un anadolu yakasında bir arkadaşıma gitmem gerekiyordu.
ve kızıltoprak’tan kartal’a kadar uzanan sahil yolunu kullandım.
yemin ediyorum türkiye’deyim, istanbul’dayım demeye bin şahit bile yetmezdi.
gözlerime inanamadım.
“burası bizim istanbulumuz mu?” dedim.
gözünüzle siz de görün diye fotoğraflar paylaşıyorum sizinle.
aynı fotoğrafları hatta beterlerini avrupa yakasındaki tüm sahillerde cankurtaran'dan başlayıp bakırköy'de, ataköy'de, yeşilköy'de, yeşilyurt'ta, florya'da çekebilirsiniz.
gördüğünüz yerler lazkiye değil, istanbul.
bunlar yine iyi görüntüler.
başka yerlerde bir felaketin eli kulağında.
iki günde iki taciz iddiası ve göçmenlere yönelik linç girişimi oldu.
resmi görüşü olarak göçmenleri savunan murat bardakçı dostuma sormak isterim.
“osmanlı zamanında böyle bir şey mümkün müydü? fatih sultan mehmet’ten başlayarak özellikle istanbul için devlet-i aliyye’nin bir iskan politikası var mıydı?
2 milyon suriyeli, hadi 2 milyonu geçtim 500 bin suriyeli osmanlı vatandaşı canları çekince kalkıp istanbul’a gelip yerleşebilir miydi?
hele ki imparatorluğun güçlü zamanlarında böyle bir şey mümkün müydü murat!
istanbul'u bitiren, perişan eden 13. yüzyıl'daki latin istilasından sonra istanbul'un böyle kontrolsüz bir istila gördüğünü hiç zannetmiyorum.
osmanlı'nın da buna izin vermeyeceğinden eminim.
ve siz de emin olun ki, istanbul’a ve osmanlı'nın mirasına sahip çıkmak zaten bizim olan ayasofya’yı ibadete açmakla olmuyor.
onların emaneti olan kentleri korumakla oluyor!
ve murat gayet iyi bilirsin ki, istanbul'u bitiren latin istilası idi.
bu istilanın sonu da öyle olmaz inşallah.
fotoğraflar ve yazının linki
devamını gör...
2.
ekindeki fotoğraflarda çimenlere döşek falan serildiği görülüyor.
çok da eleştiremiyorum, bizim halkımız da olsa olsa bir-iki tık daha iyi, yoksa biz de çok kültürlü, ince zevkleri olan bir toplum sayılmayız (önceden öyleysek de büyük oranda kaybetmişiz bunu).
ülkemizdeki binaların çirkinliğiyle ilgili başlıklar açılıyor bazen. bence estetik duygusu görgüyle geliştirilebilen bir duygu.
biz ve şu fotoğraftaki insanlar, bu duygudan yoksun ki hepimiz büyük bir zevksizlik çukurunun içerisindeyiz, üzülerek izliyorum.
suçlamak veya küçümsemek istemiyorum. bu durum çevremizle, yaşarken ne görüp deneyimlediğimizle, biraz da maddi imkanlarla ilgili.
çok da eleştiremiyorum, bizim halkımız da olsa olsa bir-iki tık daha iyi, yoksa biz de çok kültürlü, ince zevkleri olan bir toplum sayılmayız (önceden öyleysek de büyük oranda kaybetmişiz bunu).
ülkemizdeki binaların çirkinliğiyle ilgili başlıklar açılıyor bazen. bence estetik duygusu görgüyle geliştirilebilen bir duygu.
biz ve şu fotoğraftaki insanlar, bu duygudan yoksun ki hepimiz büyük bir zevksizlik çukurunun içerisindeyiz, üzülerek izliyorum.
suçlamak veya küçümsemek istemiyorum. bu durum çevremizle, yaşarken ne görüp deneyimlediğimizle, biraz da maddi imkanlarla ilgili.
devamını gör...
3.
bu adam toplam muhalefet partilerinden daha iyi muhalefet yapıyor. öyle köşede durayım demeden konulara bodoslama giriyor. yine bir soruna kanıtları ile beraber eğilmiş ve yazmış.
devamını gör...
4.
her kelimesine katıldığım yazı. bunun, biz çok medeni bir ülkeyiz, onlar geldi medeniyet bitti tavrından kaynaklanmadığını, mülteci savunucularına daha nasıl anlatabiliriz bilemiyorum.
hangi ülke olursa olsun oranın belli bir kültürü vardır ve dışarıdan bu kadar çok farklı kültürde insanlar bir araya gelirse o ülkenin zamanla ne kültürü kalır, ne düzeni, ne huzuru.
şu son yapılan mültecilere ses çıkartmama durumu, resmen ülkeyi bitirmeye yönelik bir tavır.
kendisini ülkenin sahibi sananlar elbet bir gün gider ama bu sorunla biz ve hatta torunlarımız uğraşmak zorunda kalır.
artık ülkeye ve bize üzülmekten yoruldum.
hangi ülke olursa olsun oranın belli bir kültürü vardır ve dışarıdan bu kadar çok farklı kültürde insanlar bir araya gelirse o ülkenin zamanla ne kültürü kalır, ne düzeni, ne huzuru.
şu son yapılan mültecilere ses çıkartmama durumu, resmen ülkeyi bitirmeye yönelik bir tavır.
kendisini ülkenin sahibi sananlar elbet bir gün gider ama bu sorunla biz ve hatta torunlarımız uğraşmak zorunda kalır.
artık ülkeye ve bize üzülmekten yoruldum.
devamını gör...