abdülhak hamit tarhan
başlık "yere düşen dondurma" tarafından 11.11.2020 01:29 tarihinde açılmıştır.
1.
ölen karısı fatma hanım için makber adında,meşhur bir şiir yazmıştır fakat
onun cenazesinde tanıştığı bir kadınla evlenmiştir.
onun cenazesinde tanıştığı bir kadınla evlenmiştir.
devamını gör...
2.
en nefret ettiğim türk edebiyatı yazarı olabilir.
devamını gör...
3.
hep bu örnek verilir ama adam belli ki senin benim gibi biri değil. çivi çiviyi söker diye evlenmiş olabilir. kafasına sıksaydı kimsenin gıkı çıkmazdı. adam beklenmeyeni yaptığı için efsane olmuş bana gecenin ikisinde destek tanımı yazdırıyor.
devamını gör...
4.
her şeyi sosyal medyadan öğrenmeyi adet edinmiş güruhun bir meziyeti de bu yazar hakkında dolaşan asılsız iddiaları senelerdir yaşatıyor olmalarıdır.
yazar, ilk eşi fatma hanımı 1885'te beyrut'ta kaybetmiştir, hatta 40 gün boyunca eşinin kabrinden ayrılmadığı rivayet edilir. makber isimli eserini de bu esnada, kırk gün içinde yazmıştır.
ikinci evliliğini ise 1890 yılında londra'da tanıştığı bir kadınla yapar. fatma hanımın ölümü ve ikinci evliliği ile arada koskoca beş yıl vardır.
yazar, ilk eşi fatma hanımı 1885'te beyrut'ta kaybetmiştir, hatta 40 gün boyunca eşinin kabrinden ayrılmadığı rivayet edilir. makber isimli eserini de bu esnada, kırk gün içinde yazmıştır.
ikinci evliliğini ise 1890 yılında londra'da tanıştığı bir kadınla yapar. fatma hanımın ölümü ve ikinci evliliği ile arada koskoca beş yıl vardır.
devamını gör...
5.
eşinin ölümü üzerine makberi yazan şairdir.
eşini o kadar çok seviyordu ki kaybetmekten korkuyordu. eşi veremden vefat ettikten sonra kendisi de hastalandı ve muhteşem eseri makberi de o zaman yazdı. sanıldığının aksine eşi ölünce hemen evlenmedi ama yine de evlendi. hem de 3 defa daha.
eşine olan aşkından makberi yazdıran ve sonra 3 defa daha evlendiren hayat, bize neler yapmaz.
eşini o kadar çok seviyordu ki kaybetmekten korkuyordu. eşi veremden vefat ettikten sonra kendisi de hastalandı ve muhteşem eseri makberi de o zaman yazdı. sanıldığının aksine eşi ölünce hemen evlenmedi ama yine de evlendi. hem de 3 defa daha.
eşine olan aşkından makberi yazdıran ve sonra 3 defa daha evlendiren hayat, bize neler yapmaz.
devamını gör...
6.
çağdaş edebiyat öncülerinden, türk şiirine ölüm temasını yerleştirmiş olan makber şiirinin şairi. ölüm tarihi olan 1937 yılında o zaman yeni açılan zincirlikuyu asri mezarlığa ilk defnedilen kişi. ölüm döşeğinde son sözleri insanlar büyük keşifler yapmışlardır. yapamadıkları tek şey ölümü öldürememeleridir olmuştur.
cenazesine katılım oldukça kalabalık olmuş. gelen çelenkler arasında mustafa kemal atatürk'ün çelengi de varmış. hatta zincirlikuyu mezarlığı' nın açılışının abdülhak hamit'in cenazesiyle yapılmasını bizzat atatürk'ün emrettiği söylenir.
daha sonra zincirlikuyu'ya dikilen ilk büst de aynı cenazesi gibi şairin kendisine aittir ama daha sonra büstü hırsızlar çalmışlar.
cenazesine katılım oldukça kalabalık olmuş. gelen çelenkler arasında mustafa kemal atatürk'ün çelengi de varmış. hatta zincirlikuyu mezarlığı' nın açılışının abdülhak hamit'in cenazesiyle yapılmasını bizzat atatürk'ün emrettiği söylenir.
daha sonra zincirlikuyu'ya dikilen ilk büst de aynı cenazesi gibi şairin kendisine aittir ama daha sonra büstü hırsızlar çalmışlar.
devamını gör...
7.
adamlığın vücut bulmuş halidir(!).... yaa huu karının daha toprağı kurumamış kalkıyorsun karın için sana baş sağlığına ziyarete gelen biriyle evleniyorsun. bir de karısı öldükten sonra şiirler şarkılar falan yazmış sanki çokta umrunda olmuş gibi... sinir bozucu yaptığı şey ama edebiyatçı işte. iyi kötü katkısı olmuş edebiyatımıza. saygım var.
devamını gör...
8.
ilk kafiyesiz şiiri, ilk pastoral şiiri, ilk metafizik şiiri yazan edebiyatımızın güzide öncülerinden şair-i azam.
devamını gör...
9.
eşinin cenazesinde tanıştığı kadınla çok kısa sürede evlenmiş olması, türk erkeklerinin özetidir.
2 ocak 1852 istanbul doğumlu türk şair.
2 ocak 1852 istanbul doğumlu türk şair.
devamını gör...
10.
eyvâh! .. ne yer ne yâr kaldı,
gönlüm dolu âh ü zâr kaldı.
şimdi buradaydı gitti elden,
gitti ebede gelip ezelden.
gönlüm dolu âh ü zâr kaldı.
şimdi buradaydı gitti elden,
gitti ebede gelip ezelden.
devamını gör...
11.
saba makamında söylenen meşhur şiirin yazarıdır, makamı merak ediyorsan sabah ezanını dinle.
devamını gör...
12.
eğer edebiyat dünyasında bir saygınlığı varsa bunu sosyal medyanın o dönemde olmamasına borçludur. yatsın kalksın dua etsin.
devamını gör...
13.
sen öldün ölüm güzel demektir
ölsem gamınla yaraşır her gün
ölsem gamınla yaraşır her gün
devamını gör...
14.
1852-1937 yılları arasında yaşayan türk edebiyatçısı, şair, oyun yazarı olmakla beraber diplomat kimliği de vardır.
babası tarihçi ve diplomat olan tarhan'ın annesi ise kafkasya'dan kaçırılmış bir cariyedir.
dört kardeşten üçüncüsü olan tarhan - şair'i azam olarak nam salmış, romantizm akımından etkilenmiştir.
oldukça üretken bir hayat yaşamış olan tarhan 85 yaşında ölmüştür, zincirlikuyu mezarlığına defnedilen ilk kişidir.
şiirleri
*sahra (1878)
*makber (1885)
*ölü (1886)
*hacle (1887)
*bir sefilenin hasbihali (1886)
*bâlâ’dan bir ses (1911)
*validem (1913)
*ilham-ı vatan (1918)
*ruhlar (1922)
*garâm (1923)
*arziler (1925)
*bir sefilenin hasbihalinden
*kürsî-i istiğrak
*bunlar o'dur (1885)
*divaneliklerim yahut belde (1885)
*külbe-i iştiyak
*elveda diyemedik.
eyvâh! .. ne yer, ne yâr kaldı,
gönlüm dolu âh ü zâr kaldı.
şimdi buradaydı gitti elden,
gitti ebede gelip ezelden
ben gittim o hâksâr kaldı,
bir kûşede târumâr kaldı.
bâkî o, enîs–i dilden eyvâh!
beyrût’ta bir mezâr kaldı..
makber
babası tarihçi ve diplomat olan tarhan'ın annesi ise kafkasya'dan kaçırılmış bir cariyedir.
dört kardeşten üçüncüsü olan tarhan - şair'i azam olarak nam salmış, romantizm akımından etkilenmiştir.
oldukça üretken bir hayat yaşamış olan tarhan 85 yaşında ölmüştür, zincirlikuyu mezarlığına defnedilen ilk kişidir.
şiirleri
*sahra (1878)
*makber (1885)
*ölü (1886)
*hacle (1887)
*bir sefilenin hasbihali (1886)
*bâlâ’dan bir ses (1911)
*validem (1913)
*ilham-ı vatan (1918)
*ruhlar (1922)
*garâm (1923)
*arziler (1925)
*bir sefilenin hasbihalinden
*kürsî-i istiğrak
*bunlar o'dur (1885)
*divaneliklerim yahut belde (1885)
*külbe-i iştiyak
*elveda diyemedik.
eyvâh! .. ne yer, ne yâr kaldı,
gönlüm dolu âh ü zâr kaldı.
şimdi buradaydı gitti elden,
gitti ebede gelip ezelden
ben gittim o hâksâr kaldı,
bir kûşede târumâr kaldı.
bâkî o, enîs–i dilden eyvâh!
beyrût’ta bir mezâr kaldı..
makber
devamını gör...
15.
cuckoldçu bir abimizdir. cuckold faaliyetlerini gerçekleştirdiği lüsyen hanım da emmanuelle gibi bir ablaymış. atatürk'ün riyaset ettiği bir içtimada genç cumhuriyetin yaratmak istediği kadın modeli hakkında konuşulurken, azalardan bir tanesi lüsyen hanım gibi olmalıdır deyince gazi paşa ''ne! cumhuriyet kadını lüsyen gibi mi olacak ? '' diye kükremiş ve lafı söyleyen üye içine doğru amel eylemiştir.
devamını gör...