ali baba ve kırk haramiler

kadrosu şampiyonlar ligi olan 1971 çıkışlı türk filmi.

evet küçükken erol taş ve gözlerinden korka korka izlerdik. masal olsa da kendi içinde bir gerilimi vardı filmin. en azından o zamanlar.

çok seviyorum izlemeyi.
o savaş sahnelerinde 3 kişi ölüyor hep çok eğleniyorum. o zamanın çekim sistemine ve yokluk için gerçekten başarılı.

ali baba ormana ters daldı karanlıkta yapayalnız tek kaldııııı

arapça orjinali ali baba vel erbaeun lisana: ali baba ve kırk hırsız'' dır.
17. yüzyılda oryantalist yazar antoine galland tarafından bazı arapça kaynaklardan yararlanılarak türetilmiştir.
binbir gece masalları adıyla yayınlanan eser, yayınlandığı yıllarda büyük ilgi görmüş ve popülerlik kazanmıştır.

bir osman nuri ergün filmidir.

filmin senaryosunu vecdi uygun yazmıştır. filmde türk sinemasında hem komedi hem de dram oyunculuğu konusunda çok başarılı olmuş büyük usta sadri alışık, bu filmde gerçekten çok güzel olan feri cansel, yusuf sezgin, erol taş, hulusi kentmen, güzin özipek, kayhan yıldızoğlu, zeki alpan ve leman akçatepe oynamıştır.

film bir masal uyarlamasıdır. ve bu konuda yapılan diğer işlere göre çok başarılıdır bence. bu konuda sadri alışık'ın samimi oyunu ve üstün yeteneği de önemli bir noktadır. erol taş ve kayhan yıldızoğlu'nun performansı ve feri cansel'in varlığı da filmi bir üst seviyeye taşımıştır.

ali baba çok iyi bir insandır. hasta olan eşine bakar, çok zengin olan ağabeyini bile iyilik yapma hevesindedir. ancak bu iyilik isteği hep başına iş açar. ağabeyi ve yengesi tarafından itilip kakılır, diğer insanlar da ali baba'yı kandıracak bir yol bulur her zaman. bir gün bir mağara ağzında içeri giren haramileri görür ve bu sihirli mağara onun hayatını değiştirir.

eski zaman filmlerini arasında çok sevdiklerimden biridir.

çocukluk kabusum olan bir sadri alışık filmidir. 1971 yılı gibi eski bir zamanda yapılmıştır.

asmak, kesmek, kelle uçurmak...
hırsızlıktan, altın vurmak...

insan böyle bir şeyden, neden korkar ki?
masal bu... hoş, ben grimm masalları'ndan da korkardım. pek masumane bulmazdım ama bu film, daha da korkunçtu...

bilmiyorum, çocuklar için masallarsa bu ve bir çocuğa dürüst olmanın, aç gözlü olmamanın önemi aktarılacaksa, aksi halde başına gelebilecekler ifade edilecekse; bu, korku diliyle* mi yapılmalı?..

pedagojinin; o zamandan, bu zamana nasıl bir evrime uğradığını takdir edersiniz. iyi de olmuş.
şu an yazılan çocuk kitaplarına baktığınızda ciddi bir ayrıma girmek mümkün... e ama yüzyıllık mevzu ile günümüzü mü kıyaslıyorsun? derseniz, neden bu mümkün olmasın?.. birçok anlamda daha güzel bir zamana denk geldik. öcü geliyorla, allah taş yaparla büyütülmedik, en azından ben, öyle... şimdiki çocuklar zaten öyle...

film, sadece çocuklar için masallar değil bu arada biz çıkalım kerevetine niyetinde... elbette cocuklara dürüstlüğü ve aç gözlü olmamayı aşılarken asıl büyükler de payını alacaktır bundan. net laf, onlara; filmde de, masalda da...


ben filmi prodüksiyon olarak da, kast olarak da, senaryo bağlamında da başarılı buluyorum. heyecanlı bir yapım. gerilim dolu bir yapım. tüm duygular, izleyiciye motamot yansıtılıyor. filmdeki performansını en beğendiğim oyunculara gelirsek, en başta kayhan yıldızoğlu'nu söylemeliyim. ben yıldızoğlu'nu çok severim. bulunduğu yapımları da, ne olursa olsun, elimden geldiğince izlemeye gayret gösteririm. burada en başarılı bulduğum kişi, kendisi idi... ruhu şad olsun.
sonra sırasıyla; güzin özipek, sırrı elitaş, elbette ki erol taş, süheyl eğriboz ve son sırada sadri alışık gelir. sadri alışık, bu yapımda biraz daha geri plandadır bana göre. filmin can alıcı noktaları benim için ondan önce saydığım oyunculardır.
zaten herkesin farklı açılardan bakıp, farklı açılardan değerlendirdiği bir filmdir bu.
benim bakış açım da biraz daha masalların ve filmlerin pedagojik yansıması ve günümüzde bulundukları konum üzerine oldu...

hala izlemeyen varsa, tavsiye ettiğim bir yeşilçam klasiğidir.