animecilerin bir garip olması

doğrudur.
ama gariplik iyidir.
ayrıca anime dediğimiz olay bir eserdir. bir hikaye konu alan bir çok türü olan eserlerdir. normal dizilerden farkı çizim olduğu için hikayenin anlatımı daha kolay oluyor.
ve bazı anime izleyicisi insanlar tanıyorum, iki kelimeyi bir araya getirir üstüne seni koyar yetmez ise bir takım ailevi üyelerini ve bir takım değerlerini de koyar öyle sana sunar.

(bkz: kafa sözlük'te küfrün serbest olması gerekliliği)

iki kelimeyi bir araya getiremezler doğru bir tespit olmasa da bir garip oldukları doğru. herkese göre değil çünkü. seveni de bir değişik işte.

13 yaş gençliğine, 16 yaş ve üstünün bakışı.
rahat bırakın kızımı, diyorum hepsine.

doğruluk payı bulunan bir tespittir. anime çizgi filmdir diyenlere de nefret kusarlar. aynı şey olmayabilir kabul ama üslup genelde çirkin oluyor.

herkes aynı değildir hem farklılık olmasa hepimiz birer robot gibi olurduk

doğrudur. anime izleyenlerin, kendilerine ayrı bir egosu vardır, kimseyi s***ne takmaz, iç dünyayla alakası yoktur. hayatta üç tür insandan nefret ederim ; passat'a laf eden, erkek düşmanı feministler ve animeciler. bunlar olmasa dünya daha güzel bir yer olabilirdi. evet.

oldukça doğru bir tespittir. (bkz: animecilerin ürkütücü oluşu) )

2 yıla yakın bir süredir anime izliyorum garip olanlarından çok iyi insanlarla tanıştım.benim şansıma mı öyle denk geldi bilmiyorum ama animeye ve anime izleyenlere olan ön yargınızı aşın artık.

sanalda denk geldiğiniz genç topluluğuna göre yargılanmasının yanlış olduğunu düşünüyorum, keza bütün toplulukların sinir bozucu kişileri içerdiği gibi bu tarz kişiler sanalda çok daha belirgin gözükürler ve anime tek örnek değildir. özellikle de sanalda gördüklerinizin ortaokul-lise arası çocuklar olduğunun altını çizmek en doğrusu olur, keza çevremde bahsedilen yargılara uymayan birçok anime izleyen kişiler de var. animeyi dizilerden ayıran tek fark çizim olması ki her kitleye hitap eden çizgi diziler günümüzde yavaş yavaş iyice popüler olmakta, keza manganın da diğer çizgi romanlardan pek farkı yok. denk geldiğiniz, size uymayan bir animeye denk gelmeniz hepsini de etkilemez çünkü aynı şey diziler için de geçerlidir. aynı zamanda sanılanın aksine bu asya'da toplumsal bir kültür olmakla birlikte güney kore'de ve çin'de farklı isimlerle süregelmektedir (manga'nın manhua, manhwa; anime'nin donghua, aeni olması gibi). yani sanılanın aksine kocaman bir kültür söz konusu burada, justin bieber'ı seven genç topluluğu gibi tek bir kişi üzerinden ilerleyen bir şey değil; asyalıların kültürlerine edilmiş bir hakarettir aslında bakarsanız ve sizi temin ederim şayet dizi seyretmeyi seven birisiyseniz ve çizgi roman okumayı seviyorsanız illaki size hitap edecek anime/animeler de bulursunuz. japonca ters geliyorsa ingilizce dublaj izleyebilirsiniz mesela, öyle alternatifler de var elbette serinin popülerliğine göre.

diğer insanlardan tek farkı kendilerini yaşamın sıkıcı griliğinde boğmazlar. dünyaları renklidir, hayallerinin sınırı yoktur.

animeye çizgifilm derseniz çıldırırlar, denemeyin.

animeciler çok garip elemanlar abi ya. gerçekten çok garip bir şey. dinledikleri, yaptıkları müzikler, genel sanat anlayışları, oyun zevkleri.. acayip garip geliyorlar. anormaller ve böyle olmaktan mutlular. ama hiçbiriyle bir derdim yok tabi yanlış anlaşılmasın.

neredeyse 50 yaşında dayım attack of titanı izlerken animeci oldu. şimdi netflixde anime izliyormuş. bizim kuzen bu konudan şikayetçi çok fala anime izliyor diye. önemli olan bir kere başlamak. dayım aynı dayım yani.

hiç animeci bir tanıdığım yok. o yüzden buna bir yorum yok. onlar kendi evrenlerinde biz kendi evrenimizde birbirimize değmeden yaşayıp gidiyoruz. ne diye insanlara saldırayım ki şimdi durduk yere. ayıp bir şey. yeter artık insanları ötekileştirdiğiniz. garip olan sizsiniz! lanet olsun.