doğma büyüme ankaralı olarak muhakkak hafızalara yer edinmiş ulus meydanı ve simgesel atatürk heykelini yerinde görün isterim. sizin için bu civarı gezmenize yarayacak nacizane bir rota çizdim. yürüyüş yolu olarak düşünebilirsiniz. merak edilmesin family friendly rota. o yüzden başında uyaralım. bu kez pavyona yer vermedim. *

kendi yorumlarıma yer vermeden önce çizdiğim rotayı görmek isteyenleri şuraya alalım >> ankara mini rotam

ankara tren garı: buranın iç atmosferini yakalamanızı istiyorum. mimarideki detaylardan çağdaş cumhuriyetin ilk yıllarındaymış gibi hissettirmekte. hemen karşısında gençlik parkı var. şehrin merkezinde büyük alanı kaplamakta ve bünyesinde "ankara güneşi" ile meşhur lunaparkı var. ben bu parkı rotada geçiş güzergahı olarak belirledim. yine ankara palas eski tarihi oteldir ve bir cumhuriyet mimarisi. konaklama konforunu bilmiyorum ama dışardan bakmaya değer. hemen karşısında iki müze.eski tbmm ve kurtuluş savaşı müzesi küçük binalar olmasından vaktinizi almayacağını düşünüyorum. hemen ilerisi şehrin simgesi olmuş atatürk heykeli. yol üstünde hacıbayram camii ve türbesi var. kaleye çıkmadan önce ulus içerisinde hacıbayram'da nazım usta var. ordan döner yemenizi şiddetle tavsiyemdir.

kale civarında olup 750 metre uzaklıkta rahmi m koç müzesi, 700 metre uzaklıkta anadolu medeniyetler müzesi ve 1 kilometre uzaklığında samanpazarı bulunmakta. samanpazarında dolaşmayı tavsiye etmem. yokuştan çıkılması yeterli. oranın bitiminde gökyay vakfı satranç müzesi çocuklar ve satranç takımı meraklıları için iyi seçenek olabilir. biraz ilerisinde ulucanlar cezaevi var. müzedir. pazartesi hariç her gün açık. cezaevinde yatan siyasileri ve fikir mahkumlarıyla ilgili bilgiler içeriyor. böylelikle ulus-cebeci güzergahı yapmış oldum. cezaevinden sonra hamamönüne rahatlıkla geçilebilir. gezilebilecek ve oturup sigara-çay molası verilecek ideal yer. hamamönün'den siyasalın arasından 50.yıl parkına çıkabilirsin. teraslı ve oldukça serin yerdir. hava karardığında şehrin ışıklarını burdan izlemek paha biçilemez. ayrıca leyla ile mecnun (dizi) 1x13 bölüm başında mecnunun ankaranın en güzel yeri deyip övmüştür. parkın manzarası hakkında fikir edinmek için açıp izlenebilir.
devamını gör...
odtü kampüsü.
devamını gör...
kuğulu park, anıtkabir, kızılay...
devamını gör...
yeşil ve mavimizin olduğu tek yer, yani eymir.
eymir'de bir bisiklet turu ne güzel olurdu şimdi.
devamını gör...
gezilecek yer anlayışınıza göre çok değişkendir.
pek çok insan tunalı’yı abartır. bahçelievler’in kafeleri güzeldir ama kızılay’ın ara sokaklarında sürpriz yerler bulabilirsiniz. kültürel geziden hoşlanıyorsanız yürüme ve toplu taşıma mesafesinde çok fazla müze olmakla birlikte eğer kendi aracınız varsa uzaklaşabileceğiniz doğa kaçamaklarına uygun yerleri de az değildir.
devamını gör...
yok, var diyenler ankara ırkçılığı yapıyordur. (anıtkabir hariç)
devamını gör...
ben gidersem tekrardan bir eyüp sabri tuncer'ın dükkanına gidip kafayı yemek istiyorum.
devamını gör...
çinçin, gezerken böbrekleri elimizle koruyalım ama.
devamını gör...
iskitler pazarı, ayrancı pazarı, çayyolu pazarı
devamını gör...
gezilecek değil de içilecek yerleri yazalım bence. tunalı, bahçeli ve sakarya'da içebilirsiniz. çankaya'da bi amasra balıkçısı da orada da rakı-balık yapabilirsiniz.
devamını gör...
anıtkabir,
eski tbmm,
erimtan arkeoloji ve sanat müzesi,
rahmi koç müzesi,
hacı bayram-ı veli camii,
saman pazarı,
tacettin dergahı,
hamamönü,
ulucanlar,
papazın bağı,
soğuksu milli parkı...

aklıma gelenler bunlar.
devamını gör...
manzaralı güzel yerleri varsa ufak bi iliştirirseniz sevinirim sayın yazarlarım
devamını gör...
#1529153 ah. ah. nerede o eski güzel günleri yahu. çocukken araba teyplerini, kapının önüne konulmuş ayakkabıları, ilk kata asılmış kurumayı bekleyen çamaşırları, cepçilik sonucu ortaya çıkan para dışı değerli eşyaları(kuyumcuya gidecek enayiler varsa o yaşta, polisi arıyorlardı direkt ve nezarethane oluyordu sonu), marketlerden aşırdığımız sigaraları, gasp ettiğimiz bilimum eşyayı, ucuza da olsa mangıra çevirebildiğimiz tek yerdi.

eğer türkiye'de o zamanlar bir suçlu cenneti varsa orası çinçin'di. tarlabaşı falan hikayeydi. her türlü illegal solcu, kürtçü, sağcı örgütte oradaydı üstelik. hepsi birbirini tanır ve birbirlerinin işlerine taş koymazlardı.

o zamanlar böyle gizli kamera falan da yoktu. yakayı sıyırmak çok kolaydı. ayrıca yakalandığımızda da yuvada kalan yetim, öksüz p.çler olmamız çok iş görüyordu. eskiden çoğu işi karakolda tatlıya bağlıyordu polisler. polisler kral gibi bir şeydi lan. tabii nezarethanede jopla bir güzel üstünüzden geçtikten sonra ve sabaha kadar. her nöbet değişiminde yeni gelen polisler bir daha üstünüzden geçiyordu. öyle şakasına falan da değil, kafanız, burnunuz kan içinde kalıyordu. o zamanlar işkence serbestti. güzel günlerdi lan. hiç öyle sorgu morgu lakırdıları yoktu, kafanız şişmiyordu, bir temiz jopunuzu yiyip oturuyordunuz yerinize. benim kendime ait yuvadan p.çlerle arkadaş grubum vardı, biz her ne kadar çok ileriye gitmesek de o adanalı piç gelince suç işlemek konusunda çığır açtık. çocuk henüz 8 yaşında suç işlemek için doğmuştu resmen. her boku da bilirdi. kapı açma, araba kapısı açma, market soyma, gasp yöntemleri, hırsızlık, cepçilik, illegal olan her şeye ruhsal yatkınlığı vardı p.çin. hayatım boyunca o kadar film izledim, o kadar kitap okudum, o kadar insan gördüm o adanalı p.ç kadar psikopatını görmedim. ondan sonra gördüğüm psikopatlar hiç etkileyici gelmedi bana, çünkü onlar öyle arada derede yüzüyorlardı, bu p.ç sonsuzluk düzleminde takılıyordu.

ben bile hiç kimseden korkmuyordum ama ondan çekiniyordum. bir sürü bebeği bile gözünü kırpmadan gırtlaklardı. gözlerinden akıyordu. ama bana saygı duyardı p.ç. çünkü içlerinde en akıllısı ben olduğum ve hepsini yönlendirdiğim için. eh. sonunda yine başıma gelen geldi ve günah keçisi ben oldum. sonra sürüldüm tabii. ne güzel eğleniyorduk lan halbuki. orada kalsaydım sonum ya mezar, ya hapisti. zaten onlar sonunda beraber mafyaya girdiler, birisi vuruldu öldü, diğeri onu vuranı vurdu ve hapse girdi, diğer 3ü kim bilir neler yaptı veya yapıyorlar. artık bilmiyorum. onları en son 17 yaşımda gördüm sanırım. yazgıları böyleymiş, yazgım böyleymiş. güzel günleri.

ha bu arada çinçin, oradan geldik muhabbete, en son gördüğüm de bitikti. hiçbir şey eskisi gibi kalmıyor işte. hayat bu.
devamını gör...
gezilecek bir yer olup olmadığına siz karar verin ama, ulucanlar cezaevine gitmenizi şiddetle tavsiye ederim. oradaki atmosferi yaşamak bambaşka bir deneyimdi benim için.
devamını gör...
ankara'da gitmediğim rock/metal bar kalmamıştır neredeyse ama çukuram bar'a hiç gitmedim. *

ben ankara'yı severdim ya. 11 senem orada geçti. bir keresinde sabaha karşı 03.00-04.00 gibi ulus'un ilerilerinden sıhhiye, kızılay ve oradan da cebeci'ye yürümüştüm. ulus ile sıhhiye arasında öyle acayip tipler gördüm ki korku filmi gibiydi gerçekten. benzerini midyat'ın aşağı taraflarından geçerken yaşamıştım bir seferinde. aslında o tekinsiz havayı solumayı severim de kasten öyle "sakat" durumlara düşürmem kendimi. olunca heyecanlı oluyor ama. * bu arada öyle "belalı" insanlarla genelde iyi iletişim kurarım. o yüzden öyle ödüm de patlamamıştı yani.

şu müzikteki "hava"yı düşünün mesela, yukarıda bahsettiğim ürpertici heyecanı hayal etmek için:



ankara'da "gezmek için gezmek" iyiydi benim için. yoksa öyle mutlaka görülmesi gereken yerlerinin olduğunu düşündüğüm bir şehir değil.
devamını gör...
gezilecek gündelik yer yoktur, birlikte geçirilecek zamanlar vardır ankara'da. gerisininde pek bir önemi yoktur zaten.
devamını gör...
pek çok yere gidebilirsiniz ancak benim en keyif aldığım atakule sonrası botanik parkından kuğuluya yürümek
devamını gör...
en önemli yerlerinden biri zaten 2-3 yer var ,anıtkabir olup kemalistlerin ibadet saat yada gününe rastlamazsanız ,eh işte.
ankara'ya kent diyen varsa ......

ankara'da gençlik parkından başak bir yer yok ..
gezilecvek yer diyorsun bir heykeli biri barı tavsiye ediyor haksızda değiller ankara'da gezecek eğlenecek yer yoktur .
devamını gör...
denizi olmayan şehri gezip napacan?
devamını gör...
nato yolu boyunca devam edip mamak çöplüğünden geçerek yakupabdal mahallesine gidip arabanızı sote bir yere çekip ankara manzarası eşliğinde bira içebilir dönüş yolunda da jandarma kontörolune takılıp kallavi bir ceza yiyebilirsiniz. sizin için değişik bir hissiyat olacağından eminim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ankara'da gezilecek yerler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim