---! alıntı !---

ankara'da aşık olmak zor iki gözüm

---! alıntı !---
devamını gör...
soğuk
gri
"la" diye konuşanlar.

şahsi sebeplerim bunlar.
devamını gör...
gayet güzel şehir la
devamını gör...
gri.
devamını gör...
çok sevdim, hala çok seviyorum ama birbirimize yetmez olmuştuk. ortak noktalarımız azalmış, beni üzer olmuştu. severken ayrıldım. asla kopamayacağım eski bir dostla buluşur gibi yılda bir kaç kez ziyaret etmek en iyisi olacak.
devamını gör...
benim için doğru soru; neden seveyim? şehri sevmem için hiçbir sebebim yok. ailem ve sevgilim olmasa kesinlikle ankara'da yaşamazdım. beni bu şehre bağlı tutan tek şey bu ikisi. bu ikisinin yokluğunda ankara'yı benim için cümle içinde bile bulamazsınız.
devamını gör...
yozgat gibi bir ilçesi var nasil seveyim ki!
devamını gör...
çorbacıda ekmek yoktu. hayatımda bir defa gittim. onda da soğuktan dilimlendim. bir çorba içelim dedik, ekmek yok dediler. ısrar edince de ambalajlı pofuduk ekmeklerden verdiler. biz mi yanlış zamanda gittik yoksa ankara'nın esprisi mi bu anlamadık. zaten soğuktan beynimiz donmuştu.
devamını gör...
devamını gör...
sürekli bir yerden bir yere koşuşturan asık suratlı takım elbiseli insanlar, gri kasvetli havası, dik yokuşlar...
devamını gör...
yön duygumu kaybediyorum o şehirde. bizde 2 yön vardır; dağ-deniz, deniz güney, dağ kuzey...ne dağ var nede deniz.
devamını gör...
buluşamadık.
devamını gör...
la gardaş ekibi, baştan sona beton ve eski yapılardan oluşması ayrıca lüzumsuz karışıklığı.
devamını gör...
tek bahaneleri denize kıyısı olmaması.
devamını gör...
ankara'yı severdim. sakindi. insanları sakindi. mahalle kültürü vardı. çankırılı, çorumlu, kırıkkaleli, yozgatlı ve en önemlisi gölbaşılı insanlar vardı. ama azdı. kendi köy kültürlerini insanlara dayatmıyorlardı.
sonra ankara birden buraların il merkezi haline geliverdi. hani çorum ilçe mi diyecek bazı sivri akıllılar var burada, geçen bunu lafı söylediğim bir iletimde, nasıl ilçe merkezi olabilir, sınırları bile ortak değil demişti. iç göç olacak ama kendi köy kültürünü dayatmayacak bana. mahalle arasında kafamıza beynimize tecavüz ederek düğün yapmayacak, markette durakta sıra beklemeyi bilecek, "yavriiiim ocakta südüm kaynıye, şu ekmeği önceden geçireyim" demeyecek, bahçede, kaldırımda halı yıkamayacak, çöp atmayacak.
allah aşkına kömüşini köyünün, tüm adetleriyle beraber şehirde işi ne?
işte bu yüzden çok sevdiğim, eski fotoğraflarını görünce burnumun direğinin sızladığı ankara'yı artık sevmiyorum.
not: zengin olup köyü sırtında taşıyan yüz binler var ankara'da. onların hassaten ağzına edeyim.
devamını gör...
sevdim, çok sevdim.
hayatımın en iyi kalamarlarını hep ankara'da yedim. üstelik denizi yok.
devamını gör...
aldatmanın sembol şehri olmuş baksana neyini sevelim.

soyunuruz, başka tenlere sokuluruz yine.
başka dudaklarla öpüşürüz yine.
gökyüzünde buluşuruz, ankara'yla bozuşuruz.

perdenin ardındakiler
devamını gör...
ülkenin başkentisin, 100 yıllık futbol takımların var ama bir tane şampiyonluk kazanamamissin. insan atamızın hatrina bir şampiyonluk kazanır be.
devamını gör...
şu an ankaradayım seviyorum ulaayn ehehe
devamını gör...
ankara’yı sevmeyen insanların bence kendileriyle ilgili ciddi problemleri vardır. ne istiyorsunuz ankara’dan . mis gibi şehir . yaşayın işte güzel güzel .
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ankara'yı neden sevmediniz sorusu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim