arabayla çamura saplanmak
başlık "yayladağ lokumu" tarafından 09.01.2022 18:17 tarihinde açılmıştır.
1.
viijjjyyykk, viiijjjyyykk diye kayılırken, direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi ile başlayan zorlu bir süreçtir.
sonra, hııııııııın diye tekerin boşa dönme sesi gelir. arabanın gövdesi, tam olarak çamura oturur.
işte o an bittiğinizin resmidir.
beyaz atlı prenslere haber verilir.
hemen yetişirler.
içlerinden sövmüşler midir?!
bence sövmüşlerdir.
edit: aşağıya cevap yazma ihtiyacı doğdu!
keşki bu çamura senle girseydim. keşke çekici birini çağırmadan önce, arabayı itmeni sağlasaydım.
keşki, sen tam ön tekerin yanındayken, gaza basıp yüzünü gözünü çamur etseydim.
çok pişmanlığım var kanğa,
geri gel. nütfen. *
sonra, hııııııııın diye tekerin boşa dönme sesi gelir. arabanın gövdesi, tam olarak çamura oturur.
işte o an bittiğinizin resmidir.
beyaz atlı prenslere haber verilir.
hemen yetişirler.
içlerinden sövmüşler midir?!
bence sövmüşlerdir.
edit: aşağıya cevap yazma ihtiyacı doğdu!
keşki bu çamura senle girseydim. keşke çekici birini çağırmadan önce, arabayı itmeni sağlasaydım.
keşki, sen tam ön tekerin yanındayken, gaza basıp yüzünü gözünü çamur etseydim.
çok pişmanlığım var kanğa,
geri gel. nütfen. *
devamını gör...
2.
bir insanın başına gelebilecek en beter şeylerden biridir, hele araba sizin değilse en felaket olanıdır.
efendim toplanın anlatıyorum. bundan bir vakit önce, siz deyin 10 gün ben diyeyim aralığı ocağa bağlayan günler falan... yayladağ lokumu isimli şahsın yanına gittim. sağolsun yedirdi içirdi gezdirdi tozdurdu, fakat bizi bir yere götürdü ki macera burada başladı zaten.
"aha" dedi, "sizi bizim göle götüreyim". eh dedik gidelim. gittiğimiz yer tırt bir göl sayın seyirciler. cidden göl var ortada ama ne girilir ne yüzülür ne balık tutulur, fasafiso bir şey. içimden diyorum ki "anacım her şey bu göl gibi çıkarsa bu gezi bitmez". hadi dedi inin arabadan. ona da eh peki deyip indik.
bakın hiç abartmıyorum bileklerime kadar çamura battım. ben ki pembe götlü bir istanbullu olarak bunu asla ve katiyen kabul edemem. "arabayla gittiğin yerde ne diye arabadan inip çamura basıyorsun be çocuk" diye bütün yol kendime kızdım. bakınız yepisyeni ayakkabılarım ve istanbullu nazik fanus beyefendisi kişiliğim bu kadar çamuru kaldıramadı, ben de bulduğum her akarsuda (yoldan akan yağmur suyu dahil) ayakkabılarımı çitiledim. en azından tabanları temiz olsun da, arabaya binip onu da leş gibi çamur etmeyeyim dedim, aaa bir de baktım ki yayloşun umrunda değil arabaymış çamurmuş.
demem o ki, bilmediğiniz göl kenarlarına basmayın. arabayla girdiğiniz yerlerde doğru düzgün yol yoksa arabadan inmeyin. yoksa "arabayla" gidip "çamura saplanmak" nasıl oluyormuş onu mu görürsünüz, gününüzü mü görürsünüz bilemem.
buyucu, çamursuz istanbul semalarından bildirdi.
üst entriye cevaben editi. daha da temmuzda gelmezsem adım buyucu değil. kupkuru havada gelicem göl möl kalmasın. su olmayınca çamur da olmaz *
efendim toplanın anlatıyorum. bundan bir vakit önce, siz deyin 10 gün ben diyeyim aralığı ocağa bağlayan günler falan... yayladağ lokumu isimli şahsın yanına gittim. sağolsun yedirdi içirdi gezdirdi tozdurdu, fakat bizi bir yere götürdü ki macera burada başladı zaten.
"aha" dedi, "sizi bizim göle götüreyim". eh dedik gidelim. gittiğimiz yer tırt bir göl sayın seyirciler. cidden göl var ortada ama ne girilir ne yüzülür ne balık tutulur, fasafiso bir şey. içimden diyorum ki "anacım her şey bu göl gibi çıkarsa bu gezi bitmez". hadi dedi inin arabadan. ona da eh peki deyip indik.
bakın hiç abartmıyorum bileklerime kadar çamura battım. ben ki pembe götlü bir istanbullu olarak bunu asla ve katiyen kabul edemem. "arabayla gittiğin yerde ne diye arabadan inip çamura basıyorsun be çocuk" diye bütün yol kendime kızdım. bakınız yepisyeni ayakkabılarım ve istanbullu nazik fanus beyefendisi kişiliğim bu kadar çamuru kaldıramadı, ben de bulduğum her akarsuda (yoldan akan yağmur suyu dahil) ayakkabılarımı çitiledim. en azından tabanları temiz olsun da, arabaya binip onu da leş gibi çamur etmeyeyim dedim, aaa bir de baktım ki yayloşun umrunda değil arabaymış çamurmuş.
demem o ki, bilmediğiniz göl kenarlarına basmayın. arabayla girdiğiniz yerlerde doğru düzgün yol yoksa arabadan inmeyin. yoksa "arabayla" gidip "çamura saplanmak" nasıl oluyormuş onu mu görürsünüz, gününüzü mü görürsünüz bilemem.
buyucu, çamursuz istanbul semalarından bildirdi.
üst entriye cevaben editi. daha da temmuzda gelmezsem adım buyucu değil. kupkuru havada gelicem göl möl kalmasın. su olmayınca çamur da olmaz *
devamını gör...
3.
(bkz: be free not cheap)
devamını gör...
4.
elin yörüğü uzaya çıkar, ben bile bile milin cılkın içine sürdüm...sabah ekşını...dün akşam saplanmıştım aslında, bırakıp gelmiştim, çıkaracağım diye de ver allah ver yaptım, baktım kokular geliyor, baskı balatayı elime aldım diyerek gittim. (min 20 bin) çağırdım gencoları ite kaka çıkardık.
devamını gör...